Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
1.) Öncelikle dili niçin öğrenmek istediğinizi belirlemelisiniz. Yani hedef çoğunlukla konuşmak ise en başından konuşmaya yönelik çalışmalar ile başlamak çok güzel olur. 2.) Youtube'da İngilizceyi çok güzel bir şekilde anlatan bazı kanallar var. Mutlaka tavsiye edilenlere bakmalı ve kendiniz de keşfetmelisiniz. 3.) İngilizcenin zor tarafı kelimelerin yazıldığı gibi okunmamasıdır. Bu sebepten her kelimeyi
Yabancı dil sınavına hazırlanan, kaynak ve yöntem tavsiyesi isteyenler için dil edinimine yönelik bazı hususları ele almak istedik. Öğrenme stratejisi kişiden kişiye göre farklılık gösterse de ana hatlarıyla teorik ve uygulamaya dönük bazı hususları sizlere aktarmanın faydalı olabileceğini düşündük. Umarız ki beğenirsiniz...
Journal of Language and Linguistic Studies, 2009
İngilizcenin ikinci / yabancı dil olarak öğretimi alanında yürütülen araştırmalar öğrencilerin ikinci / yabancı dil öğrenmeye yönelik inançlarının bireysel özelliklerine göre farklılıklar gösterdiğini ortaya koymaktadır. Hem önceki dil öğrenme deneyimleri hem de sahip oldukları kültürel geçmişin ikinci / yabancı dil öğrencilerinin dil öğrenme ile ilgili inançlarını şekillendirmede önemli bir rol oynadığı belirtilmektedir. Bu değişkenlerin ikinci / yabancı dil öğrenmeyi önemli ölçüde etkilediği göz önüne alınırsa, bu uzun soluklu çalışma İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen değişik seviyelerdeki Türk öğrencilerin dil öğrenmedeki öncelikleri, dil öğrenme amaçları, dil öğrenme yöntemleri ve dil kullanımı ile ilgili inançları arasındaki ilişkiye ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra çalışmada farklı öğrenim seviyelerindeki öğrencilerin söz konusu değişkenlere karşı tutumundaki olası değişiklikler de saptanmaya çalışılmıştır. Araştırmadan edinilen sonuçların İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenenlerin inançları, uyguladıkları dil öğrenme yöntemleri, dil öğrenme amaçları ve öncelikleri arasındaki ilişkiyi aydınlatması ve öğretmenlerin ikinci / yabancı dil sınıflarında uygulayacakları öğretim yöntemlerinin seçiminde, ders programlarının oluşturulmasında ve ders materyallerinin hazırlanmasında kılavuz görevi görmesi hedeflenmektedir.
Mersin Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2006
Özet-Bu çalışmanın amacı Türkiye'de İngilizce öğreniminin yaygınlaşmasının sebeplerini incelemektir. Nedenler İngilizce öğretim yöntemleri ve kullanılan ders kitapları olarak belirtilmiştir. Bazı yöntemler ve ders kitapları aracılığı ile Türk insanlarına İngilizce'nin hayatın her aşamasında çok önemli olduğu mesajı verilmektedir. Aslında bunun altında diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de yabancı kitapları satan iki ülkenin, İngiltere ve Amerika'nın maddi çıkarları yatmaktadır. İngilizce'nin bilgiye ulaşmak ve dünyadaki diğer insanlarla iletişim kurmak için hayati önem taşıdığı inkar edilemez ancak kişi İngilizce öğrenme nedenleri konusunda bilinçli olmalıdır. Anahtar kelimeler: Yabancı dil öğretimi, Türkiye'de İngilizce öğretimi, ders kitapları, İngilizce öğretme yöntemleri.
Journal of Turkish Studies, 2018
çalışmanın önemli bulguları arasındadır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda da gerek uygulayıcılara gerekse alanda yeni çalışmalar yapacak araştırmacılara öneriler sunulmuştur.
2013
ÖZET Yabancı dil öğrenme süreçlerinde, öğrenici merkezliliği özünde barındıran, öğrenici özerkliği ve bağımsız öğrenme gibi kavramların uygulamadaki en somut yansımalarından biri, bağımsız öğrenme merkezleridir. Ülkemizde özellikle yükseköğretim kurumlarında oluşturulan bu merkezler temel olarak, hedef kitlesinde yer alan öğrencileri bağımsız birer öğrenici olma yolunda desteklemeyi ve onlara kullanabilecekleri bir çalışma alanı ile yararlanabilecekleri araç gereçler sağlamayı amaçlamaktadır. Bu araştırma kapsamında, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İngilizce hazırlık sınıfı öğrencilerinin, başta okulda bulunan Bağımsız Öğrenme Merkezini kullanım amaçları, merkezde yararlı buldukları araç-gereçler ve merkezin geliştirilmesi noktasındaki önerileri gibi bilgilere Bağımsız Öğrenme Merkezi’ni Değerlendirme Sormacası ile ulaşılmaya çalışılmıştır. Öte yandan, bağımsız öğrenme merkezini düzenli olarak kullanan öğrencilerin bağımsız öğrenici olma eğilimlerinin yüksek olduğu varsayılmış, bu öğrencilerin genel ve özel öğrenme eğilimleri Ehrman ve Leaver (2002)’ye ait Öğrenme Biçemleri Sormacası’nın Türkçeleştirilmiş biçimiyle belirlenmiştir. Bulgular istatistiksel çözümlemeler ile incelenmiştir. Bağımsız Öğrenme Merkezinin yüksekokul öğrencileri tarafından kullanım özellikleri betimlenmiş, E&L Sormacası ile öğrenme biçemleri belirlenen düzenli kullanıcıların yabancı dil öğrenme ve bağımsız öğrenmeye karşı tutumları, yaygın biçem eğilimleri aracılığıyla araştırılmıştır. Araştırmada ayrıca, merkezin geliştirilmesine yönelik önerilerde de bulunulmuştur. Merkezin öğrenciler tarafından hangi sıklıkta ziyaret edildiğine ilişkin bulgular incelendiğinde, merkezin yeterli düzeyde kullanılmadığı görülmüştür. Merkezin kullanım amaçları arasında ödev yapmanın başı çektiği, dinleme kaynaklarının en yararlı bulunan kaynak türü olduğu anlaşılmıştır. Öğrenci gereksinimleri arasında ise “daha fazla dinleme materyali”, “daha fazla çalışma alanı/bilgisayar” ve “daha fazla rehberlik” beklentilerinin yüksekliği öne çıkmaktadır. Öğrenme biçemleri incelemesi sonuçlarına göre, merkezin düzenli kullanıcılarının çoğunun, beklentilerin aksine sinoptik öğreniciler oldukları görülmüştür. Merkezin düzenli kullanıcılarının, yaygın olarak bağlamdan öğrenme eğilimlerinin baskın olduğu görülmüştür. Sinoptik bilemeci öğrenciler ile bütünsel ve tümevarımsal öğrencilerin yoğunluğunun ise öğrencilerin bağımsız öğrenme ve olumlu öğrenme eğilimleri gösterdiklerine ilişkin sonuçlar ortaya koyduğu değerlendirilmektedir. Anahtar Sözcükler: Bağımsız Öğrenme, Bağımsız Öğrenme Merkezi, Öğrenme Biçemleri ABSTRACT Independent Learning Centres are the most concrete examples of some closely-related concepts in practice, such as learner autonomy and independent learning, which involve learner-centeredness in foreign language learning processes. In our country, these centres, established particularly in higher education, aim to support the students in its target group by turning them into independent learners, and thus provide them with space to study and materials to use. This research has been carried out at The School of Foreign Languages at Yildirim Beyazit University. The aim of the study is to identify various points such as the purposes of the English prep-class students in using this centre, materials they find most useful and their suggestions to improve the services and materials offered in the centre. Independent Learning Centre Evaluation Survey has been developed and used as an instrument to collect data for the above-mentioned purposes. In addition to this, the students who use the centre on a regular basis were assumed to be independent learners in the beginning and their learning tendencies have been investigated through the translated Turkish version of Ehrman and Leaver (2002) Learning Styles Questionnaire. The findings obtained have been analysed statistically. General perspectives as to how the centre is used by the students of the school have also been described. Moreover, attitudes of the regular users towards learning English and independent learning have been researched through common learning styles discovered through the E&L questionnaire. Suggestions to improve the centre are also offered within the study. 100 The data showing how often the centre is visited by the students reveal that the centre isn’t used effectively. It has also been found out that doing homework is the leading reason for using the centre and listening resources are regarded as the most useful materials. “More listening materials”, “more study space/computer” and “more guidance” have been found to be the most common needs of the students in the centre. According to the results of the learning styles analysis, contrary to the expectations, most of the regular users of the centre were synoptic learners. These users have a common tendency to learn from the context. The intensity of synoptic sharpeners as well as synthetic and inductive learners is considered to be a sign of their independent and positive learning tendencies. Keywords: Learner Autonomy, Independent Learning, Independent Learning Centre, Learning Styles
NWSA Academic Journals, 2017
2015. As a result of the analysis it is understood that; the general level of listening and reading anxiety of the students is in the middle level and there is not a significant difference in the level of anxiety in terms of factors such as gender, age and Turkish learning periods of the students. It was determined that the listening anxiety of the students expressed in the extent as lack of trust whose purposes are defined as others is higher than the ones whose Turkish learning purpose is to have education abroad.
2020
Acik ve uzaktan egitim, ogretici ve ogrenicilerin internet ortaminda fiziksel olarak birbirinden ayri ve farkli mekânlarda bilisim teknolojileri araciligiyla etkilesim kurduklari teknoloji tabanli bir sistemdir. Acik ve uzaktan egitimin, zaman ve mekân esnekligi tasimasi, etkilesimli, acik ve ulasilabilir olmasi, bilgiye erisimi kolaylastirmasi dahasi bireylerin ogrenme sureclerinde kendilerini daha fazla denetlemelerine yardimci olmasi gibi ozellikleri sistemin tum dunyada ilgi cekmesine ve giderek yayginlasmasina olanak saglamaktadir. Bilgiye ve iletisim teknolojilerine dayali acik ve uzaktan ogrenme ortamlari, bireylerin beklentileri ve yetenekleri dogrultusunda kendilerini gerceklestirmelerinde kilavuzluk rolu ustlenirken ote yandan ogreten ve ogrenenlere de onemli sorumluluklar yuklemektedir. Calismalar, acik ve uzaktan egitimin, ogrenen, ogreten ve ogrenme kaynaklari arasindaki sinirliliklari ortadan kaldirmaya calismasi, bunu gerceklestirmek icin teknolojileri pragmasist bir ...
Milli Eğitim, 2020
Bu araştırmanın amacı, hazırlık sınıfı öğrencilerinin dil öğrenme stratejilerini kullanma düzeyini ve öğretmenlerin derslerde ne derece öğrettiklerine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Betimsel yöntemin benimsendiği araştırmada, dil öğrenme stratejileri kullanım ve öğretim düzeyi araştırmacılar tarafından geliştirilen Dil Öğrenme Stratejileri Ölçeği (2011) ile ölçülmüştür. Araştırma, 769 üniversite hazırlık sınıfı öğrencisi ve 120 İngilizce öğretim görevlisi ile yürütülmüştür. Hazırlık sınıfı öğrencileri dil öğrenirken en çok duyuşsal, en az bellek destekleyici stratejileri kullanmaktadır. Öğretim görevlileri ise derslerde en az bellek destekleyici; en çok ise duyuşsal ve örgütleme stratejilerine yer vermektedir. Öğrencilerin dil öğrenme stratejilerini kullanma düzeyleri ile öğretim görevlilerini derslerde yer verme düzeyleri arasında anlamlı ilişki görülmüştür.
Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2020
Öz: Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin dil öğrenme sürecinde dili daha etkin ve kalıcı bir şekilde öğrenebilmesi için çeşitli dil öğrenme stratejileri mevcuttur. Dil öğrenme stratejileri öğrenenlerin öğrenme sürecini kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda bu süreçteki öğrenilenlerin kalıcı olmasını da sağlar. Bu nedenle öğrenenlerin dil öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerinin belirlenmesi ve bu konu hakkında bilgilendirilmesi dil öğrenme süreci için önemlidir. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin kullandıkları dil öğrenme stratejilerinin belirlenmesini ve bu stratejilerin çeşitli değişkenlerle olan ilişkisinin ortaya konulmasını amaçlayan bu araştırmada "betimleyici tarama modeli" kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılında çeşitli Yabancılara Türkçe Öğretim Merkezlerinde eğitim öğretim gören B1 ve B2 seviyesindeki 269 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada Oxford (1990) tarafından geliştirilen Cesur ve Fer (2007) tarafından İngilizceden Türkçeye çevrilen Dil Öğrenme Stratejileri Envanteri ile kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler Spss 21.000 programında t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yardımıyla çözümlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin dil öğrenme stratejilerini kullanma sıklığının yüksek seviyede olduğu ve öğrenenlerin en fazla üstbilişsel ve sosyal stratejileri, en az da hafıza stratejilerini kullandığı belirlenmiştir. Araştırmanın bir başka alt problemi olan Türk televizyon kanallarını izleme değişkeninde de istatistiki olarak anlamlılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Journal of History School, 2022
uygun, özgün ve yaratıcılığı geliştiren; öğrenicilerin analiz ve sentez yapabilmelerine olanak tanıyan etkinlikler olmasına özen gösterilmiştir. Farklı zekâ çeşitleri göz önünde bulundurularak birden fazla duyuya hitap edebilen, görsel ve işitsel araçların etkin kullanımını sağlayan nitelikte etkinlikler önerilmiştir. Etkinlik önerileri öğrenicilerin hedef dilde iletişim kurabilmesi amacıyla iletişimsel dil öğretim yöntemi doğrultusunda hazırlanmıştır. Öğrenicilerin metin türlerinin düzenlenme biçimlerinin ve dilsel özelliklerinin farkında olmaları, dil becerilerini başarıyla kullanabilmelerinde kolaylaştırıcı bir etken olduğu düşüncesiyle etkinliklerde masal, hikâye, şiir gibi yazınsal türlerden alıntılar sunulmuştur.
Karaelmas Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Language learning is the most important means of ensuring intercultural communication and following scientific developments. According to language teaching theories, it is emphasised that all languages have common structural features and the importance of social interaction and cultural tools. In an effective language teaching process, learners’ existing grammar, vocabulary and communication skills are important in foreign language teaching. It is thought that grammar, vocabulary, linguistic structures and literacy skills acquired in the mother tongue facilitate second language learning. The achievements and skills of the students of the Department of Turkish Language and Literature are expected to be effective in foreign language learning. However, it can also be said that attachment to the mother tongue, cultural background and cultural differences may create prejudice in language learning. It is assumed that Turkish Language and Literature Department students mostly have a negative attitude towards foreign language learning. This study aims to examine the attitudes of first and second year students of Zonguldak Bülent Ecevit University Department of Turkish Language and Literature towards learning English. The unique aspect of the study is to examine the attitudes of the students of Zonguldak Bülent Ecevit University Department of Turkish Language and Literature towards foreign language learning. Questionnaire technique from quantitative research design was used in the study. The study sample consists of first and second year students of the Department of Turkish Language and Literature at Zonguldak Bülent Ecevit University. According to the findings of the study, it was concluded that the attitudes of the students of Zonguldak Bülent Ecevit University Department of Turkish Language and Literature towards foreign language learning were more positive than expected and that they were willing to learn foreign languages
Pegem Akademi, 2017
Bireyin öğrenme sürecinde hayatta kalabilmesi için öğrenmeyi öğrenmesi şarttır. Dolayısıyla, öğrenmeyi öğretme eğitimin temel görevi olmalıdır. Bu görevi yerine getirmede öğrenme stratejileri büyük bir öneme sahiptir. Farklı konu alanlarında olduğu gibi İngilizce öğrenme sürecinde de kendi öğrenme sorumluluğunu alan ve bağımsız bir şekilde öğrenen öğrenciler yetiştirmek için bu stratejilerin ne olduğunun ve nasıl kullanıldığının öğretilmesi gereklidir. Bu düşünceden hareketle ortaya çıkan kitabın temel amacı, özellikle dil öğrenme stratejileri ve öğretimine yönelik teorik ve uygulamaya dönük bilgiler vermektir. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, öğrenme stratejilerinin öğrenme açısından kuramsal temellerine, tanımlarına ve sınıflamalarına yönelik genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölüm, İngilizce öğrenmeye özgü dil öğrenme stratejilerine yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda ayrıca, İngilizce kelime öğrenme stratejilerine yönelik açıklamalar da yapılmıştır. Üçüncü bölümde, öğrenme stratejilerinin öğretilmesinde ve değerlendirilmesinde kullanılan yaklaşım, yöntem ve tekniklere değinilmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise İngilizce kelime öğrenme stratejilerinin kullanımına yönelik bilgi ve öneriler içeren bir rehbere yer verilmiştir. Kitap içerik olarak genel öğrenme stratejilerinden bir yabancı dil olarak İngilizce öğrenmek için kullanılabilecek stratejilere doğru uzanan bir sıra izlemektedir. İngilizce öğrenme alanına yoğunlaşsa da burada açıklanan stratejiler farklı konu alanları ve dillerin öğrenilmesinde de uyarlanarak kullanılabilir. Bu yönüyle kitabın öğrenme stratejilerine yönelik öğrencilere, öğretmenlere, program geliştirme uzmanlarına ve araştırmacılara katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Bu çalışmanın amacı, Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi TÖMER'de Türkçe öğrenen yabancı uyruklu öğrenicilerin dil öğrenme stratejilerini kullanma/tercih etme düzeylerinin belirlenmesi ve bu düzeylerin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Veri toplamak için Oxford tarafından geliştirilen, Cesur ve Fer tarafından Türkçeye uyarlanan Dil Öğrenme Stratejileri Envanteri kullanılmıştır. İlişkisel tarama desenindeki bu çalışma sonucunda, Türkçe öğrenen yabancı öğrenicilerin dil öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerinin yüksek olduğu, en fazla kullanılan stratejilerin sosyal stratejiler, en az kullanılan stratejilerin ise duyuşsal stratejiler olduğu belirlenmiştir. Yabancı kursiyerlerin dil öğrenme stratejilerini kullanmalarında cinsiyet ve eğitim düzeyleri açısından fark olmadığı, ancak dil düzeyi ve uyruk açısından anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır.
Türkçede ulaçlar yantümce ile anatümce arasında neden, koşul, amaç, zamansal öncelik ve sonralık gibi anlam ilişkileri belirtmek için kullanılan dilbilgisel yapılardır. Birçok dilbilgisel bağlamda benzer işlevlerde görünen ulaçların Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde kullanılan ders malzemelerinde, bu yapıların kullanımsal ayrımlarının verilmesi de önem taşımaktadır. Bu çerçevede, alanyazında tarz, sıralılık bağlantısı ve yol açma gibi anlamsal ilişkileri sağladığı belirtilen –(y)ArAk ve –(y)Ip ulaçlarının; yine zamansal sıralılıkta “öncelik” anlamsal ilişkisini oluşturan –DIktAn sonra ulacının, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrenicilere öğretiminde sorunların çıkması olasıdır. Bu sorunlar da, sözü edilen bu yapıların bazı dilbilgisel bağlamlarda aynı/benzer işlevleri üstlenmelerinden kaynaklanmaktadır. Çalışmamızda, bu ulaçların farklı işlevlerinin örtük ve açık olarak sunulmasıyla elde edilen yazılı çalışmalardaki hatalar incelenmiştir. Sonuçta, 200 yazılı çalışmada çoğunlukla, bu ulaçların görüldüğü karmaşık tümcelerdeki eylemlerin anlamsal bütünlüğü, sıralılık bağlantısı ve tarz anlamsal ilişkilerinin kullanımında hatalar gözlemlenmiştir. Bu hataların giderilmesine yönelik açık dilbilgisel girdi sağlayan ne tür ders malzemeleri hazırlanabilir sorusuna yanıt aranacak ve bu ders malzemelerinin uygulanmasıyla çıkan verilerle önceki veriler karşılaştırılarak bir sonuca varılmaya çalışılacaktır. Kaynakça: Adalı, O. (2004). Türkiye Türkçesinde Biçimbirimler. İstanbul: Papatya Çetintaş Yıldırım, F. (2004). The Syntactic and Semantic Analysis of Turkish Temporal Converbs. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Mersin: Mersin Üniversitesi Çetintaş Yıldırım, F. (2005a). Türkçede Zaman Anlatan Ulaçların Görünüş Özellikleri. Mersin Üniversitesi Dil ve Edebiyat Dergisi, 2(1), 51-62. Çetintaş Yıldırım, F. (2005b) Türkçede Zaman Anlatan Ulaç Yan Tümceleri Arasındaki Anlam Örtüşmeleri. İçinde, Ergenç, İ. ve diğerleri (Ed.). Dilbilim İncelemeleri (s. 340-350). Ankara: Doğan yayıncılık. Çetintaş Yıldırım, F. (2010). Türkçede Belirteç Tümcecikleri: Sözbilimsel Yapı Çözümlemesi Çerçevesinde Bir Sınıflandırma Örneği. Ankara Üniversitesi, Yayımlanmamış Doktora Tezi: Ankara. Erguvanlı Taylan, E. (1993). Türkçede –Dık Ekinin Yantümcelerdeki İşlevi Üzerine. İçinde, Dilbilim Araştırmaları, 1993, 161-171. Erguvanlı Taylan, E. (2001). On the Relation between Temporal/Aspectual Adverbs and the Verb Form in Turkish. İçinde, Erguvanlı Taylan, E. (Ed.). The Verb in Turkish (s. 97-128). Amsterdam: John Benjamins Erkman-Akerson, F. (1993). Türkçede Eş İşlevli Dilbilgisel Yapıların Kullanım Değerleri-Ortaçlı ve Koşullu Yapılar. İçinde, İmer, K. ve Uzun, N. E. (Ed.). VII. Dilbilim Kurultayı Bildirileri (s. 95-103). Ankara: Ankara Üniversitesi. Erkman-Akerson, F. (2000). “-ErEk” Niteleme Yan Tümcesi Yönetebilir mi? İçinde, Özsoy, S. ve Erguvanlı Taylan, E. (Ed.). XIII. Dilbilim Kurultay Bildirileri (s. 47-54). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi Gencan, T. N. (2001). Dilbilgisi. Ankara: Ayraç. Göksel, A. ve Kerslake, C. (2005). Turkish: A Comprehensive Grammar. New York: Routledge 9. Günay, V. D., Uzdu Yıldız, F. ve Yıldız, İ. (2014). Biçimbirimler: Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. Papatya Yayıncılık: İstanbul. Hengirmen, M. (1998). Türkçe Dilbilgisi. Ankara: Engin. Kornfilt, J. (1997). Turkish. London: Routledge Lewis, G. L. (1967). Turkish Grammar. Oxford: Oxford University Press.
Yuzunci Yil Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi
Güz/Fall 2020 IBAD Sosyal Bilimler Dergisi IBAD, 2020
Bu araştırmanın amacı İngilizce hazırlık programına devam eden üniversite öğrencilerinin İngilizce özyeterlik inanç düzeylerini ve bazı kişisel özelliklerin İngilizce özyeterlik inancında etkili olup olmadığını belirlemektir. Araştırma, nicel araştırma desenlerinden betimsel tarama desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul’da bir özel üniversitenin ve bir devlet üniversitesinin hazırlık bölümünde öğrenim gören 410 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Hancı-Yanar ve Bümen (2012) tarafından geliştirilen “İngilizce ile İlgili Özyeterlik İnancı Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Veri analizinde öğrencilerin kişisel özellikleri ve İngilizce özyeterlik inancını belirlemede betimsel istatistiklerden, bazı kişisel özelliklerine göre özyeterlik düzeyleri arasında fark olup olmadığının belirlenmesinde ise t-testi ve tek yönlü varyans analizinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin İngilizce özyeterlik inancının orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin İngilizce özyeterlik inanç düzeyleri en yüksek okuma becerisinde ortaya çıkarken bunu sırasıyla dinleme, konuşma ve yazma becerileri takip etmiştir. Kişisel özellikler açısından öğrencilerin cinsiyeti, herhangi bir işte çalışma durumu, kaldığı ortam ve aylık harcaması İngilizce özyeterlik inancı üzerinde etkili bulunmazken; okul türü, akademik başarı, dil seviyesi ve yaşadığı yer değişkenlerinin İngilizce özyeterlik inancında etkili olduğu tespit edilmiştir.
2014
"12-13 Kasım 2012 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen, Türkiye’de Yabancı Dil Eğitiminde Eğilim Ne Olmalı? konulu 1. Yabancı Dil Eğitimi Çalıştayı’nın başarıyla gerçekleştirilmesi ve Türkiye’de yabancı dil eğitimi üzerine en yetkin uzmanların görüş ve önerilerini bu bildiri kitabı ile sizlerle paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. Öncelikle bu gururu sizlerle paylaşmamızı sağlayan düzenleme komitesinde görevli koordinatörler, sekretarya görevini üstlenen değerli çalışma arkadaşlarımız ve organizasyona emek veren sevgili öğrencilerimize teşekkür etmek istiyoruz. Umuyoruz ki, onların çabası ve emeği Türkiye’de yabancı dil eğitimi üzerine, çalıştay esnasında ortaya atılan ve bu bildiri kitabı ile bir kez daha sizlere ulaştırma gayretinde olduğumuz görüş ve önerilerin geleceğe taşınması ve ülkemizde yabancı dil eğitimini ileriye taşıması açısından önemli bir oynayacaktır. Ülkemizde yabancı dil eğitiminin istenilen düzeyde gerçekleşmediği görüşü genel bir sorun olarak hem akademisyenler, öğretmenler ve bürokratlar hem de öğrenciler ve veliler tarafından kabul görmektedir. Bu sorunun çözümü üzerine yürütülen, değerli bilim insanlarının öncülük ettiği çalışmaların dahi sorunu ortadan kaldırmadığı yazılı ve görsel-işitsel medya tarafından gündeme getirilen konular arasındadır. Bunun sonucu olarak da, “Neden öğretemiyoruz ve/veya öğrenemiyoruz?” sorusu yılardır güncelliğini korumaktadır. ‘Türkiye’de Yabancı Dil Eğitiminde Eğilim Ne Olmalı?’ konulu çalıştayımızda “Yabancı Dil Eğitimi Nereye Gidiyor?” ve “Yabancı Dil Eğitimi Nereye Gitmeli?” soruları temelinde çözüm odaklı tartışmalar yürütülmüş ve bir kitap halinde bir araya getirilmiş tespitlerin ve çözüm önerilerinin siz değerli katılımcılarla paylaşılması hedeflenmiştir. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Sinan Bayraktaroğlu’nun “Yabancı Dil Eğitimi Gerçeği, Yabancı Dille Eğitim Yanılgısı” ve “Neden Yabancı Dil Eğitiminde Başarılı Olamıyoruz?” başlıklı konuşmaları bildiri kitabımızda bir giriş niteliği taşımaktadır. Ardından Prof. Dr. Cem Alptekin’in “Yabancı Dil Eğitiminde Öğretmen Yetiştiren Akademisyenlerin Nitelikleri” başlıklı konuşmasının metni çalıştayın çerçevesini zenginleştirmek üzere siz değerli katılımcılara sunulmuştur. Türkiye’de yabancı dil eğitimine yön veren saygıdeğer iki hocamızın konuşmalarının ardından çalıştayımız oturumlarının içeriklerine metinler halinde yer verilmiştir. Çalıştay oturumları 7 ana başlıkla ele alınmış ve değerli bilim insanları konu üzerine farklı bakış açıları sunarak Türkiye’de yabancı dil eğitimi sorunsalına yönelik görüş ve önerilerini paylaşmışlardır. Bildiri kitabında da oturum başlıkları, konuşmalara üst başlık niteliğinde siz değerli katılımcı ve okuyuculara sunulmuştur. Çalıştay oturumlarının başlıkları şu şekildedir: • Yöntem Sorunları, • Öğretmen Yetiştirme Programları ve Sorunları, • Materyal Değerlendirme ve Geliştirme Süreci, • Ölçme ve Değerlendirme Süreçleri, • Yabancı Dil Eğitiminde Yeni Uygulanacak Eğitim Programı: 4 + 4 + 4 (+ 1 Hazırlık), • Programların Tüm Süreçlerinin Denetimi - Bireysel Yönlendirme ve • Teknoloji ve Dil Öğretimi. Siz değerli katılımcı ve okuyucuların 1. Yabancı Dil Eğitimi Çalıştayı ve çalıştayın yansımalarından oluşan bu bildiri kitabı ile Türkiye’de yabancı dil eğitimi sorunları üzerine bir kez daha düşünmenizi, bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini değerli bilim insanlarının kaleminden okumanızı ve çalıştayımızın alana yapacağı olası katkıları bir kez daha gözden geçirmenizi sağlamayı ümit ediyoruz. Ülkemizdeki bu sorunun gün aşırı çözümlerle halledilemeyecek ölçüde önemli ve değerli akademisyenlerin çözüm odaklı tartışmalardan ortaya çıkacak olan katkıların birbirine eklenmesi yoluyla çözüme yakın olunduğu bilinciyle bir sonraki çalıştaya kadar sizleri bu bildirilerle baş başa bırakıyor ve bu bildiri kitabından edineceğiniz görüş ve önerileri tartışmak, fikir paylaşmak ve çözüm üretmek üzere sizlerle tekrar görüşmeyi Türkiye’de yabancı dil eğitiminin gelişimi açısından kaçınılmaz buluyoruz. Bu nedenle sorunların nihai çözümüne ulaşana dek düzenlenecek olan çalıştaylara katılımınızı sizlerden rica ediyoruz. Saygılarımızla. Doç. Dr. Arif Sarıçoban Yrd. Doç Dr. Hüseyin Öz"
Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları, 2007
Günümüz bilgi çağı olarak anılmaktadır. İçinde bulunduğumuz bilgi toplumunda, eğitim, sanayi ve iletişim teknolojilerinde çok hızlı gelişmeler olmakta ve bilgi hızla yayılmaktadır. Bilginin kendine has doğurgan bir kimliği vardır, eğer transferi yapılmaz yada formüle edilmezse toplumların gelişmesine engel olur. Bu sebepten dolayı, bilgi alışverişi bu yüzyılda büyük önem kazanmıştır. Toplumumuz hızla değişen dirik bir yapıdadır. Ayrıca bilginin bu denli hızlı artması, bireylerin yaşam boyu öğrenme, kendi kendine öğrenme gibi becerilere sahip olması ihtiyacını zorunlu kılmaktadır ve elbette yabancı dilde bu zorunluluklardan biridir. Çağdaş eğitim sistemlerinin en önemli amacı düşünen, kendi kendine öğrenebilen, öğrendiğini uygulayabilen, bilgiyi transfer edebilen, eleştirel düşünen, problem çözebilen ve yaratıcı bireyler yetiştirmektir. Bağımsız ülkelerde eğitim devlet diliyle verilir. Türkiye'de ise İmparatorluk ve Cumhuriyet dönemlerinin ayrı özellikler göstermesi nedeniyle yabancı dil öğretiminin tarihsel gelişimi de Cumhuriyetten önce ve sonra olmak üzere iki ayrı zaman kesitine ayrılmıştır. Cumhuriyetten önce 1830'lara kadar medreselerde, Enderunlarda öğretim Arapça ve Farsça yapılmış, ancak ondan sonra, bir yandan Türkçe öte yandan batı dillerinde eğitim veren yerli ve yabancı kurumlar açılmıştır. Birinci Dünya savaşına kadar yabancı bir dilde eğitim Türk diliyle öğretimin önünde gitmiş gibidir. Bugün ise yabancı dil öğretimi örgün eğitim kurumlarında zorunlu olarak yapılmaktadır. Ülkemiz gibi tarihte her ülkeyi ilgilendiren yabancı dil, öğretim yöntemleri olarak da tarih boyunca gelişim göstermiştir. Bu çalışmada Devlet Okulları İlköğretim 4. sınıflarda en uygun İngilizce Öğretme yönteminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni Sivas ili, örneklemi ise Sivas ilinde bulunan dört Devlet İlköğretim okuludur (toplamda 100 öğrenci). Bunların 49'u erkek ve 51'ide kızdır. Araştırmada anket ve açık uçlu sorulara yer verilmiştir. Araştırmanın geçerliliği ve güvenilirliği, kendi alanında uzman, beş eğitim bilimleri akademisyeni tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.