Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
1997, Kitap Yayımcılığı
…
128 pages
1 file
Kitap yayımcılığına ilişkin tüm konular bu kitapta....
Bu çalışma, Türkiye’de yayıncılığın son 35 senede geçirdiği dönüşümü Pierre Bourdieu’nun teork araçları yardımıyla açıklamayı hedeflemiştir. Bu maksatla çalışmanın ilk bölümünde yayıncılığın doğuşundan bugüne tarihi ana hatları ile ele alınmıştır. Bu tarihi anlatı içinde yayıncılığın yaşadığı kırılma dönemleri ve gelişen kurumsal yapısı ortaya konmuştur. İkinici bölümde, bu tarihsel anlatıya binaen son 35 sene içinde yayıncılığın dönüşümünü etkileyen faktörler özel olarak incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, ilk bölümlerde ortaya konulan tarihsel anlatı ve özel incelemelere binaen gelişen yayıncılık alanı, bu alanın sermaye yapıları, çatışma noktaları ve alt alanları tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda Türkiye yayıncılık alanının yapısı, bu alanın kendine has sermaye düzeni ve çatışma alanları tespit edilmiştir.
Kitabı okumak, kitabı sevmek onu ruhunda hissetmek etrafında olup bitenleri soyutlayarak anlatmak isteyen insanoğlunun binlerce yıllık mücadelesinin en üst aşamasında olmanın gururu ile çevrelenmiş durumdadır. Merak dürtüsünün etkisinden kurtulamayan tarih; kültürü, uygarlığı, doğayı, canlıları anlatan çeşit çeşit kitaba sahip olmanın yanında o kitapları kontrol altına al-mak isteyen romanlara konu olmuş acımasız iktidar hırsına da sahiptir. Ray Bradbury 1951'de yayımladığı Fahrenheit 451 adlı distopyasında gelecekte kitapların başına neler gelebileceğini gözlerimizin önüne sermekteydi. Bağımsız düşüncenin ve kitap okumanın toplumda kargaşa ve mutsuzluğa yol açtığına inanan distopik devlet gücü tarafından bütün kitaplar yasaklanmış ele geçirilenler ise İtfaiyeciler adı verilen geniş yetkilerle donatılmış bir örgüte yaktırılmıştır. Aldo-us Huxley'in 1931'de kaleme aldığı Cesur Yeni Dünya'da Vahşi'nin Denetçi ile girdiği tartışma kitap ile iktidar arasındaki ilişkiyi Ray Bradbury'den daha erken işlemiştir. Bilimin ve tekniğin hâkim olduğu yenidünyada dinin yerini irdeleyen Denetçi için eskinin yaratıcısını işleyen eserler kasada kalmalı, kendisini yoklukla gösteren yaratıcıya ise fırsat verilmeliydi. George Orwell'ın 1948'de yazdığı 1984 ise şüphesiz ki distopyanın en fazla önemsenen romanı olarak yerini hâlâ korumaktadır. 1984'te kitap ve dergilerin Büyük Biradere uygunluğunu denetleyen bir memurlar ordusu vardı. Romanda kitaplar, dergiler, broşürler, afişler, filmler, karikatürler ve fotoğraflar sü-rekli gözden geçirilerek partinin ihtiyaçlarına uygun hale getiriliyor, tarih gerektiği zaman silini-yor, gerektiği zaman ise çıkarlara uygun şekilde yeniden yazılıyordu. Sorun yarattığına inanılan yazılı metinler ile partinin önce düzeltip sonra yanlışlığına kanaat getirdiği belgeler ise büyük fırınlarda yakılıyordu. Adil Yakubov'un 1974 yılında yayımlanan Uluğ Bey'in Hazinesi adlı eseri-nin iki hazinesinden birincisi Semerkant Rasathanesi'nin kütüphanesinde bulunan dört bir yandan toplanmış kitaplar ve risalelerken ikincisi Timurlenk'ten kalma çok kıymetli taşlardı. Bir dev-let adamı olarak Uluğ Bey yaşanan taht kavgaları arasında kütüphanenin başına geleceklerden korktuğundan Ali Kuşçu'ya kütüphanesini kurtarması için emanet eder. Böylece binlerce yıldır yaşanan iktidar-kitap çatışmasının bambaşka bir örneği yeniden başlar. Kurgulara konu olan bu kitap yakmanın ya da kitabı kendi çıkarlarına uygun hale getirmenin
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
Recep Koyuncu. Kıraat İlminde Tahrîrât: Mustafa el-İzmîrî ve ‘Umdetü’l-‘İrfân Adlı Eseri (Edisyon Kritik). İstanbul: Hikmetevi Yayınları, 2021, 264 Sayfa., 2021
"Tarîk ve rivayetlerde ortaya çıkabilecek telfîk ve terkîblerin önlenmesini sağlamak" şeklinde tarif edebileceğimiz tahrîrât, İbnü'l-Cezerî'nin (ö. 833/1429) en-Neşr fi'l-kırâ' âti'l-aşr adlı eserinde kıraat birikimi adına geniş bir kaynakça kullanarak yaklaşık bin tarike yer vermesi sebebiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Söz konusu tariklerin çokluğu tahrîrâtın daha geniş zeminde ele alınmasını sağlamış ve kıraat ilminde tahrîrâta dair geniş bir literatür ortaya çıkmıştır. Ülkemizde tahrîrât hakkında bazı akademik çalışmalar yapılmışsa da bu çalışmalar ilgili ilmi ana hatlarıyla tasvirin ötesine geçebilmiş değildir. Bu bağlamda artık yüzeysel çalışmaların yerini tahrîrât geleneği hakkında ortaya çıkan ekollerin yöntem tahlilinin yapılmasına ve sahanın önemli eserlerindeki görüşlerin bir bütünlük arz edip etmediğinin incelenmesine bırakması gerekir. Koyuncu'nun, sahadaki ilk çalışmalardan kabul edilecek kitabı, tahrîrâttaki "İzmîrî Ekolü"nün kurucusu Mustafa b. Abdirrahman el-İzmîrî'nin (ö. 1154/1741) Umdetü'l-irfân ve bu eserin şerhi olan Bedâi'u'l-burhân'ı mercek altına almayı hedefliyor (s. 13). 1 Bu yazıda eser, ana kurgusu takip edilerek bazı açılardan tahlil edilecektir.
Bilgin Kültür Sanat Yayınları Certificate No: 20193 , 2020
Özet Bu araştırmanın odaklandığı ana sorun, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kültür konusunu ele alan akademik çalışmalardaki terim çeşitliliğine dikkat çekmektir. Kültür aktarımı, kültür paylaşımı, kültürlerarasılık olarak kullanılan farklı ifadelerin, Diller İçin Avrupa Ortak Çerçeve Metninin 2006 ve 2013 yılında yapılmış olan iki çevirisindeki farklılıklara bağlı olduğu düşünülmektedir. Çünkü yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında kullanılan terimler, bu çevirilerdeki ifadelerden yola çıkılarak oluşturulmaktadır. Araştırmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemi seçilmiştir. Araştırmanın deseni ise durum çalışmasıdır. Araştırmanın çalışma materyali, Diller İçin Avrupa Ortak Çerçeve Metninin 2006 ve 2013 yılında yapılan iki farklı çevirisidir. Çalışmanın sınırlılıkları gereğince doküman incelemesi, Diller İçin Avrupa Ortak Çerçeve Metninin beşinci bölümünde yer alan genel yeterlilikler ve bildirişimsel dil yeterliliklerinin bir bileşeni olan toplum dilbilimsel yeterlilik bağlamında değerlendirilmiştir. İçerik analizinde, iki çevirinin farkı ve bu farkın yol açtığı problemler değerlendirilmiştir. Ardından, birbirinden farklı terimlerle ifade edilen kültür kavramı, Diller İçin Avrupa Ortak Çerçeve Metninin (2013) genel yeterlilikler olarak ortaya koyduğu ölçütlerden yola çıkılarak, aktarım, paylaşım, kültürlerarası beceriler ve toplum dilbilimsel yeterlilikler olarak birbirinden ayrıştırılması önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, kültür aktarımı, kültür paylaşımı, kültürlerarası, Diller İçin Avrupa Ortak Çerçeve Metni
Bilgi Dünyasi, 2006
Bu makale, bilinen en eski indeksler olan kitap indekslerini de¤iflik aç›lardan inceliyor. Dergi indeksleri ve veri tabanlar› indeksleri süreklili¤i olan projelerdir. Oysa kitap indekslerinin özgün yap›lar›, ayr›ca her kitap indeksinin kendi çerçevesi içinde bir bütün olarak di¤er kitaplardan da farkl› olmas›, onlar› di¤er indekslerden farkl› yapar. Kitap indekslerinin haz›rlanmas›, indeks türleri (konu bafll›klar›na ve özel isimlere göre olmak üzere); sentez yöntemi ve analitik yöntem; ve biçemlerine göre indeksler (içerlek sat›r ve ak›flkan sat›r olmak üzere) anlat›l›yor. Makalenin sonu da indekslerin haz›rlanmas›nda önemli baz› kurallar veriliyor.
Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital yayıncılığa dönüşümü birçok kavram tanımının yeniden yapılmasını gerektirmektedir. Bağlantılı metinler olarak tanımlanan hipermetin kavramı yazar, metin ve okur denkleminde yeni bir anlayış oluşturma sürecindedir. Günümüz dijital yayıncılığı yeni bir yazar türünü gerektirir. Yazar, hem yaratıcı hem de alımlayan özne konumuna geçerek okuyucu rolünü de üstlenmektedir. Bu incelemede basılı metinlerin yerini hipermetinlere bırakmasıyla değişen okuyucu rolleri ile metin ve yazar kavramları ses-merkez ve söz-merkezci bakış açılarıyla ele alınacaktır. Twitter, Facebook, LinkedIn, Wikipedia gibi platformlarda üretilen dijital metinler bu anlamda ele alınarak yapısöküm bağlamında incelenecektir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
KADINLAR DÜNYAYI ÇALIYOR SÖYLÜYOR: KURAMSAL YAKLAŞIMLAR VE DENEYİMLER-I, 2022
İletişim Çalışmaları Dergisi, 2023
Ana Dili Eğitimi Dergisi, 2020
Etnomatematik etkinliklerinin işlevsellik sorunu ve bazı etkinlik önerileri, 2024