Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Tykhe : Sanat ve tasarım dergisi
…
15 pages
1 file
Son yıllarda, dünyanın hemen her yerinde iklim krizi sebebiyle sıklıkla doğa felaketleri yaşanmaktadır. Bilim insanları tarafından Antroposen olarak adlandırılmaya başlanan bu yeni çağın sebebi olarak dünya kaynaklarını sınırsızca tüketen insan faaliyetleri gösterilmektedir. Bu yeni çağı anlamak ve geleceği hayal etmek adına ortaya çıkan düşünce biçimlerinden biri posthüman teoridir. Yeryüzüne izini bırakan insanın öznelliğini, failliğini ve insan-olmayanlar ile ilişkilerini sorgulayan bu teori, hümanizm ve insanmerkezciliği eleştirir, krizlerle baş edebilecek yeni bir etik fikrini ele alır. Bu makalede, Antroposen kavramına odaklanan, anlamını ve yöntemini posthümanizm ile ilişkili kuran sergi ve sanat eserleri araştırılmıştır. Güncel sanat alanını dönüştürmeye başlayan bu tartışmalar, sanatın da felaketler karşısında bir arayış içerisinde olduğunu göstermektedir.
DergiPark (Istanbul University), 2023
Nature began to take shape with human beings, and as the human population increased, the destruction in nature increased. Especially in the world, which has become an increasingly large factory with the Industrial Revolution, nothing has been the same anymore. As a result of the negative aspects of technology and industry, global warming occurred, the climate changed and the rains decreased, the seasons differed, some places experienced extreme drought, while some places experienced floods due to excessive rainfall. Global warming and climate change have inspired many painters as well as the subject of many scientists and writers. This study aims to evaluate the global warming and climate change that have recently surrounded the world and the increasing uneasiness in the works of Turkish art and artists, and to raise awareness on future generations by drawing attention to the changing perception of the world and nature. The data obtained in the study using the literature screening method were brought together in the form of document analysis and focused on how global warming and climate change are interpreted in terms of Turkish art. As a result of the data obtained, it has been concluded that the increasing uneasiness with global warming and climate change corresponds in Turkish painting, and that artists give the necessary messages to future generations in the perception of the changing world and nature with their sensitivity to the environment.
Sanat ve Tasarım Dergisi
Çağdaş sanatta giderek artan çirkinlik enformasyonunun bilinç dışı köklerini açığa çıkarmak için Melanie Klein ve onun psikanalitik teorisi, bu araştırmaya rehberlik eden başlıca alandır. Bunun sebebi, Klein’in psikanalitik teorisinin bilinç dışı düşlem ve sembolleştirme çalışmalarına, ölüm dürtülerine verdiği önem ve kuramının temel söylemlerinden olan paranoid-şizoid ve depresif konum kavramları olarak düşünülebilir. Sanatta çirkinlik ve ölüm dürtüleri arasındaki ilişki ilk olarak yaratıcılığın en önemli basamağı olan düşlem ve simgeleştirme ile ölüm dürtüleri arasındaki bağın incelenmesiyle ortaya çıkar. Bu nedenle araştırma, öncelikle Klein’in düşlem ile ilgili görüşlerine yer verir. Daha sonra ise bir karşı estetik olarak çirkinliğin, ölüm dürtüleri ve bu dürtülerin kendini gösterdiği sadizm-mazoşizm ikilisini açıklayarak ve sanat yapıtlarında kendilerini gösterme biçimlerini irdeleyerek ortaya çıkarır. Bunun yanı sıra, hem çirkinlikle olan bağları hem de ölüm dürtüleri ile ola...
The Journal of Social Sciences, 2021
Araştırmanın amacı; güncel resim sanatında öne çıkan sanatçılardan Kristina Alisauskaite, Ewa Juszkiewicz, GL Brierley, Kinga Nowak, Carla Busuttil'nun eser analizlerini yapmak ve eserlerindeki imgelerin neler olduklarını fark etmektir. Sanat pratiklerinden imge, kavram ve fikir; güncel sanatın en önemli olgularındandır. Seçilen sanatçıların eserlerinde bu olguları nasıl ele aldıklarını bilmek; araştırmanın bir diğer amacıdır. Güncel resim sanatı hakkında bilgi sahibi olunacağı düşünülerek bu sanatçılara yer verilmiştir. Güncel resim sanatındaki Kristina Alisauskaite, Ewa Juszkiewicz, GL Brierley, Kinga Nowak ve Carla Busuttil'nun eserleri araştırmanın kapsam ve sınırlılıklarını oluşturur. Araştırma içerisinde farklı sanatçılardan örnekler verilerek eser karşılaştırması yapılmıştır. Araştırmanın problemleri şu şekildedir: Sanatta imgeyi tetikleyen unsurlar nelerdir? Güncel sanatta imge, kavram ve fikir ilişkisi neden önemlidir? Resim sanatında imgenin yapıbozumu nasıl gerçekleşir? Güncel resim sanatında imge ve fikir ilişkisini ele alan sanatçılar kimlerdir? Bu gibi soruların cevapları ışığında imgenin geçmiş ve bugünü arasındaki bağlantısı ortaya çıkacağı umulmaktadır.
Yaratıcı Drama Dergisi, 2007
Bu makalede yaratıcı dramanın eğitim yaklaşımı ile günümüz sanat anlayışlarındaki benzerlikler tartışılmış; Avant-garde Sanat, post-modernizmin, dada, kavramsal sanat, fluxus, çevresel sanat, oluşumlar gibi kavramlar ve sanat akımları tanımlanarak yaratıcı drama alanı ile örtüşen yönleri vurgulanmaya çalışılmıştır. Son olarak iki bienal (İstanbul ve Venedik 2007) örnek olarak verilmiştir.
Otuzyedi Sanat ve Tasarım, 2024
Bu çalışma, kuyumculuk tarihi içerisinde mine tekniğinin gelişimini ve önemini incelemektedir. Mine tekniği, cam bazlı malzemelerin metal yüzeylere uygulanmasıyla renkli ve parlak desenler oluşturulmasını sağlayan bir süsleme yöntemidir. Tarih boyunca farklı kültürlerde kullanılmış ve sürekli yenilikçi yaklaşımlarla gelişim göstermiştir. Araştırmada, kuyumculukta mine tekniğinin tarihsel gelişimi, kullanım alanları ve uygulama yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alınırken, aynı zamanda mine teknolojisindeki yenilikçi yaklaşımlar ve modern tasarım trendlerine de değinilmektedir. Kuyumculuk alanında mine tekniğinin geleneksel yöntemlerinin modernize edilmesi ve yeni tasarım yaklaşımlarının geliştirilmesi, bu alandaki potansiyel uygulamaların keşfedilmesi için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, mine tasarımında en yaygın kullanıldığı belirlenen Champlevé, Cloisonné, boyama mine ve Plique-à-Jour teknikleri incelenerek, takı üretim sürecinde uygulanmış, üretilen eserlerin teknik özellikleri ve uygulama süreçleri analiz edilmiştir. Ayrıca, dünya çapında ünlü mine sanatçılarının çalışmaları ve bu sanatçılara ait eserler incelenmiştir. Kuyumculukta mine tekniği önemli bir süsleme yöntemi olarak tarih boyunca değerini korumuştur ve modern tasarım yaklaşımları ile birlikte gelişmeye devam etmektedir. Bu çalışmanın bulguları, mine tekniğinin kuyumculuk alanındaki önemini vurgulamakta ve gelecekteki uygulamalar için yol gösterici bilgiler sunmaktadır
Journal of Awareness, 2019
Kentler, belli bir topluluğun üzerinde yaşamlarını sürdürdüğü mekân olarak tanımlanmasının yanı sıra, toplumların tarihsel sürecinin ve bununla birlikte toplumsal gerçekliğin sonucunda oluşan yerleşik bir kültürün algısal birikimini yansıtmaktadırlar. Kentsel imgelerin oluşumunda, yaşanılan tarihsel süreç, coğrafi yapı, sosyo-ekonomik ve kültürel gelişim gibi pek çok faktör bir arada bulunmaktadır. Geçmişten günümüze var olan tüm maddi ve manevi değerler imgenin temelini oluşturur ve bedenin varlığıyla birlikte mekânsal bir boyut kazanır. Kimlik ise bu mekânlar arası dolaşımda kendini her tanımlayışında yeni bir durumun deneyimlenişini yaşar. Çalışma kapsamında kentsel imgenin algılanışı ve bu durumun sonucu olarak ortaya çıkan sanatsal eserler incelenmiştir. Sanatçıların farklı mekân arayışları ve sergileme biçimlerine yöneldikleri günümüz dünyasında sanat eserleri yepyeni bir boyut kazanmaktadır. Sonuç olarak sürekli bir devinim içerisinde olan yenidünyada kentsel imgeler sanatçıları etkisi altına alarak kamusal alanda sanatsal ifade biçimlerine dönüşmektedir. Söz konusu ifade biçiminin izleyiciye kamusal alanda bir adım daha yaklaştırıldığı ve toplum algısına katkı sağladığı düşünülmektedir.
Journal of International Social Research, 2016
Postmodern dönemle birlikte daha çok duyduğumuz ya da dillendirdiğimiz kimlik kavramı, siyaset, sosyoloji, felsefe ve psikoloji gibi disiplinlerde olduğu gibi sanatın da konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanat tarihini göz önünde bulundurduğumuzda özellikle Aydınlanma Dönemi ile birlikte bireyin öne çıkması, kendini ve yaşadığı çevresini sorgulaması ve tanımlamaya çalışması "kimliğin", sadece postmodern döneme ait bir sorun olmadığının göstergesidir. Bir anlamda yaşamın temsili olan sanat, sanatçının hayatı nasıl yorumladığının ya da kendini nasıl tanımladığının ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla her sanat eseri bir kimlik göstergesi olarak yorumlanabilir. Ancak, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra baskılanmış ya da ötekileştirilmiş grupların, kimlik göstergesi olarak ırk, kültür, cinsiyet ya da cinsel tercih üzerine artan sanatsal çalışmaları-bireyin kendini özgürce ifadesi olarak görünmesine rağmen-insansal olandan uzaklaşmaktadır. Bu bağlamda, kişinin ne adı, ne doğduğu yer, ne cinsiyeti, ne de ona verilmiş olan kimlik numarası, kimliği tanımlayabilecek öğeler değildir. Bireyin kimliğini, yaşantıları ve gözlemleri sonucu elde ettiği veriler doğrultusunda kendini ifade eden düşünce ve davranışları belirler. Bu çalışmada, özellikle 1980'li yıllarda ortaya çıkarılan kimlik olgusunun ne olduğu ve sanatsal çalışmalarda yerini nasıl bulduğu açıklanarak özünde aydınlanma döneminden günümüze kadar yapılan sanat eserlerinde ve hareketlerinde var olan sanat ve sanatçı kimliği irdelenecektir.
Akdeniz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2018
ÖZET Gündelik yaşamda, kumaşları dikmek, nesneleri bir araya getirmek, paketlemek, asmak, sabitlemek amacıyla kullanılan iplikler, yüzyıllar boyunca çeşitli anlamlar yüklenmiştir. Kavramsal sanat anlayışıyla birlikte alışılagelmiş tekniklerin ve malzemelerin dışına çıkan sanatçılar, eserlerinde birçok farklı malzemeyle birlikte iplikleri de kullanmışlardır. Araştırmanın ilk bölümünde ipliğin fiziksel özellikleri açıklanmıştır. Farklı kültürlerden örnekler verilerek ipliğe yüklenen anlamsal değerler incelenmiştir. Ayrıca temel sanat değerleri açısından ipliğin oluşturduğu görsel etkilere yer verilmiştir. İkinci bölümde çağdaş sanatçıların iplik kullanarak gerçekleştirdikleri eserler ele alınmıştır. Farklı disiplinlerden örnekler verilmiş, eserlerde ipliklerin kullanım şekli ve malzemeye yüklenen anlamsal değerler incelenmiştir. Örnek eserler; sanatçıların ipliklerle oluşturdukları görsel etkiler veya malzemeye yükledikleri anlamsal değerler açısından ilişkilendirilerek aktarılmıştır.
Journal Of History School, 2022
İçinde yaşadığımız çağı anlayabilmek ve geleceği inşa edebilmek için geçmişe dair arkeolojik belge ve buluntular oldukça önemlidir. Bu bağlam ile kazıları uzun yıllar devam eden ve hala gizemini korumakta olan arkeolojik alanlar günümüz sanat ve bilim alanlarının ilgilendiği konular arasında yer almaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde bir neolitik dönem yerleşkesi olarak Çatalhöyük günümüz sanatçılarına ilham veren önemli bir kültür noktasıdır. Yerleşik yaşama geçişin en önemli temsil alanlarından biri olarak sosyal yaşantının değişim ve dönüşümlerini öğrenebildiğimiz Çatalhöyük kazılarında ortaya çıkan duvar resimleri, figürünler ve mimari yapılar aracılığı ile dikkatimizi çekmektedir. Bu bağlamda araştırma kapsamında; Çatalhöyük'ten esinle eserlerini üreten Fatma Gasımov Karaaslan, Naile Çevik, Hasan Kıran, Zeliha Kayahan ve Ferit Cihat Sertkaya'nın özgün çalışmaları incelenerek analiz edilmiştir. Her biri farklı teknik ve alanlarda üretimlerini sürdüren bu sanatçıların geçmişe ait izleri günümüz sanatı ile hangi şekillerde ve düşünceler ile birleştirdiği noktası bu çalışmanın ana kapsamını oluşturmaktadır. Araştırmanın ikinci bölümünde ise sanatçı Barış Bozok'un Çatalhöyük'ten aldığı ilham ile ortaya koyduğu sanat eserlerine odaklanır. Bu eserlerin kavramsal alt yapısına ve tekniğine dair bilgilerin paylaşıldığı araştırma, kültürel aktarımın sanat aracılığı ile ne şekilde gerçekleştirebileceğine dair bir örneklem de sunmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Kavramsal çerçeve doküman analizi ile oluşturulduktan sonra sanatçı eser incelemeleri, betimsel analiz tekniği ile değerlendirilmiş ve sonuca ulaşılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Seksenlerde Türkiye’de Çağdaş Sanat: Yeni Açılımlar (Contemporary Turkish Art in the Eighties: New Perspectives), 2008
E-journal of New World Sciences Academy
Sobider Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2011
DergiPark (Istanbul University), 2022
GRAFIK ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR -I, 2024
Journal of International Social Research, 2017
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 2022
İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, 2021
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2023
Düşünen Şehir Dergisi, 2020
the Journal of Academic Social Sciences
Sanat ve Tasarım Dergisi, 2022
e-Journal of New World Sciences Academy, 2021
The journal of academic social science studies, 2022
Seksenlerde Türkiye’de Çağdaş Sanat: Yeni Açılımlar (Contemporary Turkish Art in the Eighties: New Perspectives), 2008
JOURNAL OF ARTS, 2019
Bişkek-KIRGIZİSTAN, Uluslararası Mali Kriz Konferansı (01.04.2010-05.04.2010)., 2010