Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
SİBİRYA’DA RUSLAR; REMEZOV KRONİĞİ VE SİBİR HANLIĞI TARİHİ ANLATISI, 2019
TUİÇ Akademi, 2021
Rusya tarihi boyunca hiçbir zaman bir ulus devlet olamamasına karşın her zaman ülkesi içinde varlığını sürdüren ulusları bir arada tutmaya çalışmıştır. Tarihinin büyük bir kısmında Slavlık ve Ortodoksluk kimlikleriyle bir arada olan Ruslar, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile bir kimlik bunalımına girmişlerdir. Bu kimlik bunalımı hiç şüphesiz Rusya'nın iç ve dış politikasını etkileyerek eski "süper" gücünü de kaybetmesine sebep olmuştur. Tarihten gelen süper gücünün devam ettiğini Batı'ya ve ABD'ye kanıtlamaya çalışan Rusya için coğrafyasında büyük bir güç olarak bölgesini kontrol altında tutmasını sağlayacak ve aynı zamanda ülke sınırları içinde barındırdığı 140 milyonu aşkın nüfusu bir arada tutacak bir "üst kimliğe" ihtiyaç vardı. Tam da böyle bir ihtiyaç anında yeniden canlanan Avrasyacılık akımı, Rusya için bir alternatif, bir "üçüncü yol" ve Batı karşıtlığını simgeleyen bir seçenek olmuştur.
1552 yılında Kazan Hanlığı’nın ortadan kaldırılmasından sonra Ruslar doğu yönünde hızlı bir yayılım gösterdiler. Sibirya toprakları üzerinde başlayan bu yayılma daha sonra güneyden Başkurt ve Kazak topraklarına kadar genişledi. Her seferinde daha ileri bir noktaya kurulan güçlendirilmiş kale-şehirlerden oluşan savunma hatları ile Başkurdistan ve Kazakistan da kalıcılık sağlanmıştı. Ancak yine de yerli halkın özellikle de Başkurtların sürekli isyanları Rusları zor duruma sokuyordu. Bu kale-şehirlere yerleştirilen Hristiyan nüfus ve askerler ile ilerleyen yıllarda bu isyanlar da giderek azaldı. Yerli halka uygulanan bastırma ve asimilasyon süreci büyük ölçüde başarılı oldu ve Başkurdistan ile Kazakistan toprakları 19. yüzyılın ortalarında artık tamamen birer Rus memleketi haline gelmişlerdi.
DTCF dergisi, 2015
Öz Toplulukların yaşamış oldukları olaylar, edinmiş oldukları bilgiler bir milletin kültürünü oluştururken, bu kültürün dil aracılığıyla hayat bulması kültürdilbilim alanı çerçevesinde kültür-dil-insan arasındaki ilişkinin incelenmesini doğurmuştur. Bir nesneye olan farklı bakış insanın dünyaya bakış açısının dildeki yansıması olan dilsel dünya görüşü kavramı çerçevesinde incelenmektedir. Dilbilim alanında yapı-lan pek çok bilimsel çalışmada ele alınan dilsel dünya görüşü kavramı her bir dilin dolayısıyla toplumun dünyayı nasıl algılayıp yansıttığını, çevresindeki cisim ve olgu-ların hangi niteliklerini ayırt ettiğini, insanın duygu ve olguları nasıl betimlediğini ele almaktadır. Bu makalede kültürdilbilim çerçevesinde Rus dilinde "как" (gibi) bağlacıyla yapılan benzetmeler ve deyimler Türkçe ile karşılaştırmalı olarak ince-lenmekte, böylelikle her iki millet arasındaki dış dünya algısı arasındaki fark ve benzerlikler ortaya konmaya çalışılmaktadır. Anahtar kelimeler: Kültürdilbilim, karşılaştırmalı kültürdilbilim, Rusça, Türkçe, benzetmeler, deyimler, dil ve kültür ilişkisi Abstract Analysis of Metaphors and Idioms with Conjuction "KAK" (Like) in Russian Language in The Context of Cultural Linguistics The culture of the society anticipates the combination of information it has acquired and events, which took place during the lifetime. Realization and expression of the culture by means of language has generated the research of the relationship between culture, language and human being in the context of cultural linguistics. A different viewpoint upon an object is studied in this paper in the framework of the linguistic worldview concept, stipulating the reflection of individual's worldview * Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, Rus Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Leyla Çiğdem Dalkılıç,
ÖZET Halk hareketlerinin başladığı 2011'den bu yana devam eden kaos ortamı, Suriye'yi yoğun bir güç mücadelesi sahasına dönüştürmüştür. Bölge gerek Suriye'deki yerel aktörlerin, gerekse ulusal çıkarlarını maksimize etmeye çalışan bölgesel ve küresel güçlerin mücadele arenası halini almıştır. Çatışmaların artan şiddeti sonucu kitlesel göç dalgaları Türkiye'ye yönelmiş, terörist eylem ve faaliyetler Türkiye'yi de tehdit eder duruma gelmiştir. Suriye ile yaklaşık 900 km'lik kara sınırına sahip olan Türkiye, kendi güvenliğini sağlamak maksadıyla hudut hattındaki savunma tedbirlerini artırmak ve angajman kurallarını değiştirmek durumunda kalmıştır. Alınan tedbirlere rağmen rejim ve terörist örgütler tarafından askerî unsur ve ülke topraklarına yönelik fiili saldırıların meydana gelmesi, Türkiye'yi uluslararası hukukun kendisine verdiği yetki çerçevesinde karşılık vermeye yöneltmiştir. Bu olaylardan birisi de Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus SU-24 uçağının düşürülmesi olayıdır. Bu çalışmanın amacı da çoğunlukla askerî, ekonomik ve Türk-Rus ikili ilişkileri ekseninde tartışılan, Türkiye'nin güvenlik politikasına ilişkin bu olayın, uluslararası antlaşmalar ve hukuk boyutuyla ele alınarak incelenmesidir. Bu maksatla konuya ilişkin ikili ve/veya uluslararası antlaşmalar, konvansiyonlar ve Türkiye'nin kendi iç hukuk mevzuatı, eleştirel literatür incelemesi yöntemiyle taranmış ve doğrudan ilişkili bulunan dokümanlar üzerinden betimsel bir yöntemle olay değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, Rus uçağına yapılan müdahalenin uluslararası ve ulusal mevzuat çerçevesinde meşru olduğu değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Güvenlik Politikası, Kamu Politikası, Hava Sahası İhlali, Meşru Müdafaa, Angajman Kuralları.
Altın Orda Devleti’nin 1502’de sükûta ermesi ve Kazan, Kırım, Sibir, Astrahan, Nogay ve Kasım hanlıklarının bu devletin uzantıları olarak ortaya çıkmaları, bu bölgede dağınık halde duran Türk yurtlarına yayılma arzusu içerisinde olan Çarlık Rusya’sının isini kısmen de olsa kolaylaştırmıştır. Ruslar, Türk yurtlarına yayılma stratejisinde öncelikle önlerindeki en büyük engel olan 1552 yılında Kazan Hanlığı’nı ortadan kaldırarak önemli bir adım atmışlardır. 1552’de Kazan’ı işgal ederek Kazan Hanlığı’na son veren Korkunç İvan önderliğindeki Ruslar, doğuya doğru ilerlemelerini sürdürerek 1555’te Astrahan Hanlığı’nı, 1557’de Nogay Hanlığı’nı, 1572’de ise Kasım Hanlığı’nı ele geçirmişlerdir. 1598’de Kozaklar sayesinde Sibir Hanlığı’nı ortadan kaldırarak Sibirya’nın batısına ve kuzeyine doğru ilerleyen Ruslar, 1630’da Kuzey Sibirya topraklarına girerek dünya sahnesine birinci dereceden bir aktör kimliğiyle çıkmakta olduklarını göstermişlerdir.
MA paper text. The title of the paper is "Russian Lexicography and Russian-Turkic Dictionaries in Modern Turkic Languages". The first part of the paper contains general information about the process of development of Russian lexicography. The next part deals with bilingual dictionaries from Russian to various modern Turkic languages (from the earliest ones to the latest). Micro- and macrostructures of the dictionaries are analyzed.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ISARC 2. INTERNATIONAL GAZİANTEP SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS, 2024
Doğu-Batı, 2006
19. YÜZYILDA RUSYA VE OSMANLI DEVLETİ'NDE ÇEVİRİ FAALİYETLERİ ÜZERİNE, 2018
TÜRK HALKLARININ TARİHİ VE SOY KÜTÜĞÜ ADLI ULUSLARARASI BİLİMZEL-PRATİK ÇEVRİMİÇİM KONFERANS, 2023
RUS İÇ SAVAŞI DÖNEMİNDE TÜRETİLEN SOVYET TERİMLERİ VE SIK KULLANILAN YABANCI KELİMELER, 2019
YENİ TÜRKİYE DERGİSİ- İdil-Ural Özel Sayısı, 2023
TÜRK BASININDA SOVYET RUSYA VE UKRAYNA’NIN KIRIM MİLLİ HÜKÜMETİNİ YOK ETME GİRİŞİMLERİ, 2018
DergiPark (Istanbul University), 2014
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2022
RUS İŞGALİ DÖNEMİNDE KARS VE ÇEVRESİNDE BAHÇECİLİK /THE GARDENING IN KARS AND ITS SURROUNDINGS DURING THE RUSSIAN OCCUPATION , 2018
Mai ve Siyah Romanının Rus Biçimciliği Açısından İncelenmesi, 2022
Folklor Edebiyat, 2015
ULUSLARARASI KARADENİZ HAVZASI HALK BİLİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (UKHAD), 2016