Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, DergiPark (Istanbul University)
…
21 pages
1 file
İntihal / Plagiarism Bu makale, ıthenticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. This article has been scanned by iTenticate. No plagiarism detected. Etik Beyan/Ethical Statement Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur. It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited (Hasan Yıldırım -Abdullah Aygün).
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
Kummî'nin İlk İnen Sûrelere Dair Aşırı Yorumu Öz: Şiî Müfessir Kummî (ö. 329/941) İmâmiyye'nin Ahbârî ekolünün önemli ve ilk temsilcileri arasında yer almaktadır. Kummî tefsirinin tebarüz eden yönü aşırı Şiî yorumları muhtevi olmasıdır. Bu tespit mezkûr tefsiri tahlil eden neredeyse tüm müelliflerin ortak söylemidir. Biz bu çalışmada müfessirin tefsirini ilk inen sûreler ekseninde tavzih etmeye çalıştık. Müfessir çoğu kavramı veya ibareyi diğer Şiî müfessirlerin de dahil olduğu cumhur müfessirin yorumuna mümasil mahiyette yorumlamıştır. Fakat müfessir gayet makul ve makbul açıklamalar yaptığı yerlerde kendi kaynaklarına müstenit rivayetler ekseninde mutaassıp ve anakronik yorumlar yapmıştır. Bilhassa rivayetlere müstenit yorumlarda çoğu kavram ve ibare bağlamından bağımsız ve alakasız mahiyette tefsir edilmiştir. Mamafih âyetlerin nüzûl zamanı ve zemininden bağımsız bir şekilde velâyete ve Ehli Beyt'e tebdil gayreti tebarüz etmiştir. Makalede müfessir Kummî'nin yorumları öncelikle Şiî müfessirlerin, bilahare diğer müfessirlerin yorumları ile eş zamanlı analitik okumaya tabi tutulmuştur. Bu metot ile müfessirin yorumlarının daha nitelikli ve tarafsız değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Bu makale, Lakatos'un bilim felsefesi üzerine yapılan bir incelemedir. Bu incelemede Lakatos'un Falsification and the methodology of scientific research programmes (Yanlışlama ve Bilimsel Araştırma Programlarının Metodolojisi[YBAPM]) makalesi esas alındı. Bunun yanında Lakatos'un History of science and its rational reconstructions (Bilim Tarihi ile Bilim Tarihinin Ussal Yeniden Kuruluşları) makalesine de başvuruldu.
Yönetim Bilimleri Ansiklopedisi, 2022
Teknokrasi kavram olarak düşünüldüğünde, kelime kökü itibariyle sıklıkla teknoloji ile ilişkilendirilmektedir. Teknolojinin, özellikle aydınlanma çağından sonraki bilimsel gelişmeler neticesinde hiç görülmemiş bir hızla ilerlemesinin bu algıdaki payı kuşkusuz çok büyüktür. Fakat teknokrasiye ilişkin literatür incelendiğinde teknokrasinin moda bir kavram olmaktan ziyade milattan önce kurulan medeniyetler döneminde de felsefi temelleri bulunan bir yönetim paradigması olarak ele alındığı görülmektedir. Dolayısıyla teknokrasi, kronolojik perspektif yardımıyla incelenmesi gereken ve tarihin farklı dönemlerinde yüklendiği değerlerle birlikte kümülatif nitelikli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anachronism refers to an error on the date and period of an event or phenomenon. This error may be on factual information or explanations as well as on the concepts, points of view and mindsets. Three types of anachronism are reported: anachronism of facts, anachronism of language, anachronism of perspective. The anachronism of language and perspective refers to the usage of current concepts and perspectives to explain and elucidate the historical events and facts. This error is usually an outcome of presentism. Presentism is the reflection of the today's needs, problems and perspectives on the history writing. This is actually an inherent problem that cannot be avoided in history writing. However, this also can lead to grave anachronism problems.
Ankara: Ankara Okulu Yayýnlarý, 2004. 279 sayfa. Bu çalýþma yazarýn konu bütünlüðünü dikkate alarak ve yeniden gözden geçirerek daha önce yayýmlanmýþ yazýlarýndan yaptýðý bir derlemedir. Konular toplam dokuz baþlýk altýnda incelenmiþtir. “Kur’an ve Anlama Sorununun Mahiyetine Dair” (s. 11-25) baþlýklý yazýsýyla Kur’an’ý anlama sorununu temelde geleneksel Kur’an anlayýþý ve tefsir yaklaþýmýna indirgeyen yazar, hemen peþinden gelen “Kur’an ve Yeni Anlama Yöntemleri” (s. 27-41) baþlýklý ikinci yazýsýyla bir çözüm önerisi sunarak Kur’an’ý anlamada yeni yöntemlerden biri olarak deðerlendirdiði Batýlý yorumbilim kuramlarýnýn (hermeneutik) uygulanmasýný savunmaktadýr. “Kur’an’ýn Cennet Tasvirlerinde Yerel ve Tarihsel Motifler” (s. 207-231) ve “Kur’an’da Uhrevi Azap Figürleri” (s. 233-259) baþlýklarý altýnda Kur’an’ýn dil ve ifade özellikleri üzerinde durulmaktadýr. “Kur’an’a Göre Ötekinin Konumu: Ehl-i Kitapla Ýlgili Âyetlerin Klasik Yorumuna Eleþtirel Bir Yaklaþým” (s. 129-178) ve “Kur’an ve Ýslâm’ýn Ataerkil Yorumu” (s. 179-206) baþlýklarý altýnda yazar, Müslüman erkeðin ötekisi olarak deðerlendirdiði ehl-i kitap ve kadýn örneklemesi üzerinde durmak suretiyle çaðdaþ Kur’an okumalarýnda dikkat çeken Ku’ran’da ehl-i kitap ve Kur’an’da kadýn gibi iki önemli konuyu gündeme taþýmaktadýr. “Kur’an’da Örtünme Emrinin Tarihsel Zemini: Klasik Tefsirlerdeki Tesettür Formu Üzerine” (s. 103-128) Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi 144 adlý bölümün giriþinde yazar, bu yazýnýn, tesettür konusunda yeni bir görüþ ileri sürme iddiasý taþýmaksýzýn sadece klasik dönem müfessirleri tarafýndan konunun ne þekilde anlaþýlýp yorumlandýðýný ortaya koymayý hedefleyen bir literatür taramasý olduðunu ifade etmiþse de Sâbûnî, Süleyman Ateþ gibi modern dönem müfessirlerine de yer vermiþ ve eleþtirel bir üslup kullanmýþtýr. “Tefsirde Çeþitlilik ve Mezhep-Meþrep Refleksi: Ulu’l-Emr Kavramý Örneði” (s. 77-102), tefsir tarihinde mezhebî tefsirler tartýþmasýna; “Kur’an ve Otantik Anlamý Keþif Projesi: Þâtýbî’nin Kur’an’ý Anlama Yöntemine Dair Bir Ýnceleme” (s. 43-75) baþlýklý kýsým ise son zamanlarda Þâtýbî üzerine yazýlanlara tefsir tarihi açýsýndan önemli bir katkýdýr. Bu nedenle eser genel bir deðerlendirmeyle ifade edecek olursak, “çaðdaþ yaklaþýmlar” adý altýnda inceleyebileceðimiz literatürün bir parçasý olarak karþýmýzda durmaktadýr.
2018
Kur’an varliklardan, evrenden ve onlarin yaratilis ve olusumlarindan bahsetmektedir. Ancak bilimde oldugu gibi genis bir sekilde varliklarin yaratilisinin butun ayrintilarindan bahsetmez. Kur’ân bir ogut kitabi oldugundan onda hakikatler daha ziyade ibret ve ogut seklinde dile getirilmekte, varliklarin nasil yaratildiklarindan daha cok nicin yaratildiklarindan ve yaradilis gayelerinden bahsedilmekte ve bunlarin keyfiyetinin (nasilliginin) derinligine inilmemektedir. Kur’ân varliklardan bahsederken asil gayesi eserden muessire gitmektir. Basarimizi varliklara civirirken gayesi basiretimizle Allah’a algilamaktir;“Gece ve gunduz, gunes ve ay O’nun ayetlerindendir. Gunese ve aya secde etmeyin Alah’a kulluk ediyorsaniz, onlari yaratana secde ediniz”(Fussilet, 41/37) derken nazarimizi kozmik varliklara degil onlari istihdam eden kuvvete cevirmektir. Bu gayeye hizmet ettigi icin Kur’ân “Goklerde ve yerde olanlara bakin!” (Yunus, 10/101) “Gormediler mi Allah nasil yaratmayi baslatiyor, sonr...
Bilimname, 2019
Bu çalışma, "bilimsel tefsir" olarak bilinen Kur'ân yorum biçimin, tefsir olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorusuna cevap aramaktadır. Ayetleri bilimsel veriler ışığında yorumlayan bu yaklaşım, tefsir ilmiyle şu alanlarda sorun yaşamaktadır: Tefsirin tanımı, tefsirin yöntemi, Kur'ân dili, Kur'ân üslubu, Kur'ân'ın amacı, Kur'ân'ın konusu, Kur'ân'ın hedefi, nüzul dönemi bilgi düzeyi… Tefsir, Allah'ın Kelâmının manalarını ortaya çıkarma faaliyetidir. O yüzden ayetlerin asıl manalarına sadık kalır. Bilimsel tefsir ise uzak te'viller yaparak asıl mananın dışına çıkar. Bu açıdan onun bir tefsir faaliyeti yaptığını söylemek zordur. Bilimsel tefsir faaliyetini fıkıh tefsirlerine kıyaslayarak benzetmek bir yanılgıdır. Çünkü Kur'ân, fıkıh için bir kaynak iken beşeri bilimler için bir kaynak değildir. Bilimsel tefsirciler Kur'ân'ın bilimsel keşifleri önceden haber verdiğini iddia ederler. Bu durumu Kur'ân'ın i'icazına dayanak yaparlar. Oysa Kur'ân'ın nüzulünden günümüze kadar müslüman bilim insanlarının buluşları da dâhil hiçbir bilimsel buluş Kur'ân ayetlerine dayanmış değildir. Kur'ân'ın konusu bilimsel bilgi değildir. Onun amacı insanları teknolojik olarak geliştirmek değildir. Onun amacı insana güzel ve huzurlu bir hayat sunmaktır. O nedenle gönderilen hiçbir peygamber bilimsel keşiflere öncülük yapmamıştır. Bilimsel tefsire konu olan ayetler, insanlara ibret alıp iyi bir kul olmalarını zımnen emreder. İnananların bilimsel çalışmalar yaparak insanlara faydalı olmalarını ister. "Bilimsel tefsir" bu konularda tefsir ilminin genel yapısı ve kriterleri ile uyuşmadığından bu makale, "bilimsel tefsir"in tefsir ilmi içinde yer alamayacağını öne sürmektedir.xxx.
Journal of Turkish Studies, 2019
Analogical reasoning, as a result of its contingent (hypothetical) result, although accepted in classical logic based on necessity and certainty, has not been very popular, it is often considered as a very weak type of inductive / hypothetical reasoning in standard logic texts, and even its field of application is more rhetorical. and it is bordered by the poetic area. Analogical reasoning, which is a type of inference found in every human being as a form and is the most used type of inference compared to other types of reasoning, has been quite effective in the formation of thinking systems, especially in ancient civilizations, thanks to this feature. In addition, with the Renaissance, changing values, perceptions and judgments have also changed the perspective towards analogy, and the interest in analogy has increased in the new world view that has been formed. Especially in the 19th century, thanks to the paradigm change that started to occur in areas such as cognitive psychology, education, law, philosophy of science, language philosophy and artificial intelligence, it started to be considered as a very important tool for analogical reasoning, understanding theoretical concepts and solving the difference of meaning between theories / cases.. Today, scientific studies on analogical reasoning are increasing day by day, especially in the fields of law, artificial intelligence and education. In our country, a lot of work has been done and continues to be done in the field of analogy education. However, in the field of classical logic, there are not enough studies on analogy, which is one of the types of reasoning. This situation has led us to work on analogical reasoning. Due to the eclectic nature of the analogy, the study required to create a two-sided study area because it exceeded the boundaries of logic science. After the introduction of our thesis, the first chapter, in which we deal with the stages of analogical reasoning in history and today, consists of the second chapter, which includes what it is in terms of pure logic, its forms, its similarities and differences with other types of reasoning, and a multidisciplinary third chapter in which we discuss what it expresses in practice and its achievements. Therefore, while a broad perspective is brought to the issue in a theoretical framework in the first chapter and the second chapter, in the third chapter, the past, present and future of the issue is evaluated in a more practical level, in addition to the logicist perspective, from the perspective of science historians, jurists and educators.
Bir Düzen Olarak Anarşi, 2022
Elinizdeki kitap, birkaç yılda şekillendi ve en az beş ayrı şehirde yazıldı. Oluşum sürecinde pek çok konuşma, eleştiri ve sayısız öğrenme fırsatından istifade ettim. Genel anlamda en çok bu kitaptan şüphe eden ve argümanlarından endişe duyanlardan yararlandım. Fakat beni asıl cesaretlendiren muhtelif kurumlardaki öğrencilerimdi, hem de klavyeye elimi atmadan çok önce. Ben anarşiye yalnızca sivil tarihler, demokrasi ya da global süreç içerisinde değinip geçiyorken onlar benden daima daha fazlasını istediler. Vermek istediğim ya da en azından aradığım cevapların hiçbir modern metinde olmadığını fark etmeme vesile olan onlardı. Anarşiye dair eski metinlerin bir hayli güncellenmesi ve onarılması gerektiği kanaatineydim; anarşist gelenek ancak bu şekilde yeniden işe yarar hâle gelebilirdi. Anarşiye dair ileri sürülecek iddia dolaysız ve basit, ama kapsayıcı ve her zeminde mantıken savunulabilir olmalıydı. Dolayısıyla en çok takdiri, bu projenin gün yüzü görmesine vesile olan öğrencilerim hak ediyor.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
XVIII. Türk Tarih Kongresi Kongreye Sunulan Bildiriler ( VII.Cilt ) Hatıralar, Biyografiler, Otobiyografiler – Tarihçilik, 2022
Tefsire Adanmış Bir Ömür: Muhsin Demirci, 2024
Amme İdaresi Dergisi , 2023
The Journal of Academic Social Science, 2020
GÜNÜMÜZ SANATÇISININ ANAMORFİK İLLÜZYONU, 2021
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
KLU Felsefe Ansiklopedisi, 2023
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 2011
An Essay on the Scientific Tafsir in the Context of the Words “Hunnes”, “Cevâri” and “Kûnnes” from Surah at-Takwir, 2020
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018