Sosyal Girişimcilik Niyeti Modeli: Türkiye Örneği

Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, 2017

Bu çalışmanın amacı günümüz dünyasının gelişen ve değişen sosyal yapısında devletlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da önemli ölçüde bu gelişime ayak uydurmaya çalışmaları ve çoğu zaman bu değişimin liderliğini “sosyal girişimcilik” ile yaptıklarının boyutlarını örnekleriyle incelemektir. Bu çalışmada sosyal girişimciliğin; oluşan ekonomik, çevresel, sosyal ve siyasal sorunlarla devlet ve özel kuruluşların yanı sıra, girişimcilerin Türkiye’de ve dünyada başlattığı birkaç önemli atılımın istihdam üzerindeki etkisi üzerinde durulmuştur. Atılımların incelenmesiyle sosyal girişimcilik alanında başarılı bireylerin ve grupların oluşumunun artması hedeflenmektedir. Literatürde sadece sosyal girişimcilik ve istihdam arasındaki ilişkiyi ele alan pek fazla veriye ulaşılamamış, analiz sosyal girişimcilerin istihdamı arttırmak için uyguladıkları pasif ve aktif yöntemler ele alınarak yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Sosyal Girişimcilik, İstihdam, Sosyal Sorumluluk.

Bu çalışmanın amacı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğrenim görmekte olan birinci ve dördüncü sınıf üniversite öğrencilerinin girişimcilik niyetlerinin ortaya konması ve akademik öğrenimlerinin ilk ve son yıllarındaki öğrencilerin girişimcilik niyeti açısından karşılaştırılarak akademik öğrenimin girişimcilik niyetleri üzerindeki olası farklılaştırıcı etkilerinin belirlenmesidir. Araştırma kapsamında, Manisa Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme, İktisat ve Maliye lisans programlarında öğrenim görmekte olan toplamda 24 birinci ve dördüncü sınıf öğrencisi ile yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılarak görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın bulguları, girişimcilik niyeti literatürü ile paralel sonuçlara işaret etmektedir. The purpose of this study is to determine and compare the entrepreneurial intentions of junior and senior students studying at Faculty of Economics and Administrative Sciences with a view to designating the differentiating effects of academic education on entrepreneurial intentions. Within the scope of this research, semi-structured interviews were conducted on a sample of 24 junior and senior students studying Business Administration, Economics and Public Finance at Manisa Celal Bayar University Faculty of Economics and Administrative Sciences. The findings of the study are in parallel with the related literature on entrepreneurial intentions.

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2008

ÖZET 1980'li yıllarda ABD'de uygulanmaya başlanan, günümüzde Avrupa ve Japonya'da da geniş bir uygulama alanı bulan örnek edinme, en genel anlamı ile örgütlerin birbirlerinden bilgi toplamalarını (öğrenmelerini) ifade etmektedir. Örnek edinme, daha iyiyi/en iyiyi bulmayı ve sektörün şartlarına, işletme kültürüne ve örgütün özelliklerine göre bu bulguları uyarlayarak iyileştirmeyi amaçlayan bir süreçtir. Bu çalışma, modern bir yönetim tekniği olan örnek edinmenin işletmeler tarafından bilinirliği ve uygulanırlığının saptanması üzerine bir araştırmadır. Çalışmanın teorik bölümünde örnek edinmenin kavramsal yönü ve önemiyle avantaj ve dezavantajları incelenmiş, uygulama kısmında ise Niğde ilinde faaliyette bulunan işletmelerde örnek edinme yönetim tekniğinin bilinip bilinmediği, uygulanıp uygulanmadığı araştırılmıştır.

Ozan Sönmez yer almışlardır. Projenin aktivitelerinin planlanması, onun üzerinde tanıtım toplantısı, beş hazırlık toplantısı, beş vaka yazım atölyesinin organizasyonu ve hazırlık materyallerinin geliştirilmesine UNDP stajyerleri Seda Gül ve Yılmaz Ergun Dinç operasyonel destek sağlamışlardır. Bu çalışmada Seda Gül, Yılmaz Ergun Dinç, Gökçe Sanul, Gözde Kayhan, Melis Soylu, Amina Domaniçli ve Danielle Angel gönüllü olarak vaka yazım atölyelerinin ön araştırmalarının yapılması, taslak metinlerin hazırlanması, yazım atölyesi sırasında taslak metinlerin düzenlenmesini gerçekleştirmişlerdir. Vakaların hazırlıkları sırasında bizlere büyük kolaylık gösteren sosyal girişimciler kapsamlı doküman ve belge sağlayarak vakaların kısa sürede hazırlanmasına imkân tanımışlardır. Vakalar ve değerlendirme makaleleri Gökçe Dervişoğlu Okandan, Gresi Sanje, Itır Erhart, Sahba Sobhani, Serah Bahadırlı ve Yonca Demir tarafından hazırlanmıştır. Konferans organizasyonunu ve kitabın baskıya hazırlık çalışmalarını İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Rıza Ergun Arsal yürütmüştür. Konferans konseptinin hazırlanması sürecine destek veren ayrıca konferansa konuşmacı

Özet Sermaye kavramına yönelik algının somut varlıklardan, soyut değerlere doğru evrildiği açıktır. Artık günümüz bilgi toplumunda sermaye denildiğinde artık finansal ve fiziksel sermayeden ziyade beşeri, entelektüel, kültürel, sosyal ve psikolojik sermaye gibi kavramlar da gelmektedir. Girişimcilik yazınında genellikle iyi bir girişimcinin özelliklerinden kişilik gibi özellikler ele alınmıştır. Diğer bir ifadeyle, girişimciliğin başlangıcında ve başarısında; girişimcinin güvene dayalı kişisel ve kurumsal bağlantıları göz ardı edilmiştir. Ancak son yıllarda girişimcilik sürecinde sosyal sermayenin ve sosyal ağların rolü dikkat çekmektedir. Konuya ilgi, uluslararası yazında 20 yıl öncesine kadar giderken; ulusal yazında ise, son birkaç yıla dayanır. Girişimcilik sürecinde sosyal sermaye; girişimcinin başarısında, işletmelerin varlıklarını sürdürebilmelerinde ve büyümelerinde kilit bir role sahiptir. Bu çalışmada, Aksaray ilinde bulunan Altuntaş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Altuntaş’ın girişimcilik sürecine adım attığı süreçte sosyal sermayenin rolü örnek olay yöntemi ile incelenmiş ve sosyal sermayenin girişimcilik sürecindeki rolüne ilişkin birtakım çıkarımlar yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Sosyal Sermaye, Sosyal Ağlar, Örnek Olay Çalışması Abstract It is obvious that the perception of capital has evolved from tangible assets to abstract values. In today’s knowledge society, it is human capital, intellectual capital, cultural capital, social capital and psychological capital that comes to mind when the term “capital” is mentioned. Usually in the entrepreneurship literature, the qualities of a good entrepreneur have been handled. In other words, in the beginning and success of entrepreneurship, the trust-based personal and corporate connections of the entrepreneur have been ignored. However, the role of social capital and social networks in the entrepreneurship process has become important in recent years. The interest in this issue dates back to 20 years ago in the international literature, while it has a history of only a few years in Turkish literature. Social capital in the entrepreneurship process has a key role in the success of the entrepreneur, the survival of the enterprises and growth. In this study, the role of social capital in the first steps towards entrepreneurship in the case of Osman Altuntaş, the Chairman of Altuntaş Group, has been analysed through case study method and several inferences has been made regarding the role of social capital in the entrepreneurship process. Keywords: Entrepreneurship, Social Capital, Social Networks, Case Study

Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2016

II. Dünya savaşı sonrası gelişen sosyal refah devleti anlayışı, toplumda risk teşkil eden kişi ve grupları (yaşlılar, engelliler, yoksullar) topluma kazandırmaya yönelik faaliyetleri ile ön plana çıkmıştır. Toplumun devamının sağlanması ve huzurlu bir ortam oluşabilmesi için devletler sürekli sosyal politikalar üretmek zorundadır. Bu politikaların yerelde uygulanma şekli olan sosyal belediyecilik ise toplumun genellikle dışlanmış, yoksul ve hasta gruplarına yönelik; insanı ve genel anlamda toplumu merkeze alarak üretilen sosyal politikaların adıdır. Yoksul ve muhtaç olan kimselere yönelik yapılan aşevi, giyecek, gıda, ilaç, kırtasiye yardımları, yakacak yardımı, öğrencilere verilen burs gibi sosyal yardım merkezli faaliyetler, sosyal belediyeciliğin başlangıcını oluşturmakta ve her geçen gün yaygınlaştığı görülmektedir. Çalışmada sosyal belediyeciliğin teorik temelleri verildikten sonra, Denizli Büyükşehir Belediyesi örneğinde sosyal belediyecilik hizmetlerine yönelik algı ve faydalanma düzeyini ele alan ampirik bir araştırmaya yer verilmektedir.

Muhasebe ve Finansman Dergisi

ÖZET İçinde bulunduğumuz yüzyılda, firmaların piyasa değerinin en önemli belirleyicilerinden biri sahip oldukları maddi olmayan varlıkları olarak kabul edilmektedir. Söz konusu varlıklar kapsamında değerlendirilebilecek olan kurumsal itibarın finansal performansı, hisse senedi fiyatlarını ne şekilde etkilediği, firmalara ne şekilde değer yarattığına dair literatürde pek çok çalışma yer almaktadır. Bu çalışma ile Türkiye'de 2000 yılından beri Capital Dergisi tarafından yayınlanmakta olan "Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri" listesinde yer alan şirketlerden oluşturulmuş porföyün getirisinin 2008-2014 yılları arasında piyasa getirisinin üzerinde olup olmadığı Fama French Üç Faktör Modeli kullanılarak analiz edilmiş, tek örneklem t testi ile analiz sonucunun istatistiksel olarak anlamlılığı sınanmıştır. Araştırma sonuçları kurumsal itibarın, firmaların finansal performansı pozitif yönlü etkilediği hipotezini ele alınan dönem ve veri seti için doğrulamıştır. ABSTRACT I...

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2014

The economic and social consequences of entrepreneurship is one of topics discussed frequently in the literature. As some of the features of those entrepreneurs differing from non-entrepreneurs is expressed. In this study, the concept of entrepreneurship and entrepreneurs discussed theoretically and the validity and reliability analysis of General Entrepreneurship Tendency (GET 2) scale developed to assess the entrepreneurial characteristics of entrepreneurs in a sample of Turkey is included. As a result of the analysis, corresponding to the whole scale is reliable, but in term of sub-dimensions the scale was found to be insufficient.

TSE Standard, Ekonomik ve Teknik Dergisi Mayıs , 2018

Üniversitelerin iç ve dış paydaşlarının zaman içindeki beklentileri değişince yükseköğrenimde önemli gelişmeler ortaya çıktı. "Girişimci" ya da "Üçüncü Nesil" üniversitelerin oluşumu ve bu paydaşların değişen taleplerini yerine getirmeye başlaması, bu süreçte ortaya çıkan "katma değerli ürünler", üniversitelerin ekonomik büyümede, ülke ekonomilerinde söz sahibi olmalarını sağladı. Bir üniversitenin iç paydaşları denilince aklımıza öğrenciler, akademik personel ve çalışanlar gelir. Dış paydaşlar ise sanayi, devlet ve bölgesel/lokal topluluk yani sosyal çevredir. Üniversiteler ilk ortaya çıktıkları (Aristo'nun Academia'sının hakkını teslim ederek) yıllarda, Bolonya, Paris ve Oxford ilk örnekleri olarak (MS: 1100-1200) daha çok din temelli eğitim veriyorlardı. Bu nedenle de büyük ölçüde kiliselerin söz sahibi olduğu koşullar geçerliydi. Amaçları; bilgiyi toplamak, korumak ve var olan bu bilgiyi aktarmaktı, kısacası sadece "eğitim" amaçlı kurumlardı. Öğrenci sayısı az, seyahat imkânları kısıtlı olduğundan, tek disipline dayalı, araştırmaya kapalı bu öğrenim tarzı uzun yıllar devam etti. Üniversitenin dış paydaşlarında meydana gelen değişimler ağırlıklı olmak üzere (1800'ler); sanayinin gelişmesi, araştırma kuruluşlarının sayısının artması, devletin üniversitelere kaynak ayırması gibi nedenlerle, yüksek öğrenimin yapısı değişim gösterdi. Araştırma sürecini öğrenci odaklı hale getiren, endüstri devrimiyle "uzmanlaşmayı" gündeme getiren bu yeni tip üniversitelere en iyi örnek Humboldt Üniversitesi (Prusya-1810) oldu. Bu örnekle dünyada üniversite kavramı, radikal olarak yeniden tasarlandı. Kilisenin ağırlığını ortadan kaldıran, devletin ulusal bütçeden kaynak ayırdığı laik eğitim kurumları ortaya çıktı. Ulaşımın kolaylaşması mobiliteyi hızlandırdı, öğrenci sayısında büyük bir artış yaşandı ve araştırmalar için devlet kaynakları yetersiz kalınca sponsporluklar arttı. Ortak dil olarak İngilizce kullanılmaya başlandı. Üniversiteler en iyi öğrencileri çekme ve onlara en iyi hocalarla eğitim verme yarışına girdiler.