Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Şarkışla ve Çevresi - Bazı Köy Adlarının İncelenmesi
Şarkışla ve Çevresi - Bazı Köy Adlarının İncelenmesi (Deniz Karakurt)
Şarkışla ve Çevresi - Bazı Köy Adlarının İncelenmesi, 2023
Şarkışla ve yakın çevresindeki ilçelere bağlı bazı köylerin adları incelenmiştir. Yaptığım araştırmalar sonucunda yalnızca mantıklı sonuçlar elde edilmiş olanlara yer verilmiştir.
Akçakışla Köyü (Şarkışla), 2022
Bu kitaptaki içeriğin neredeyse tamamı Deniz Karakurt’un yörede gezerek yaptığı bireysel araştırmaları sonucu elde ettiği kendi bilgileri ile hazırlanmıştır. Kaynak belirtmek kaydıyla içeriğinin kullanılmasına, dijital veya basılı ansiklopedilerde istenilen uzunlukta alıntı yapılmasına ve internet ortamında ücretsiz olarak dağıtılmasına izin verilmiştir.
Jeoloji Mühendisliği Dergisi, 1984
ÖZ t garkıgla ...güneyinde yer alan çalışma alanındaki jeolojik olay ve yapılar iki tektonik dönemi temsil eder: a) Eski tektonik dönem; b) Yeni tektonik dönem. Eski tektonik dönem, Geç Miyosen sonuna değin sürmü § jeolojik olay ve yapılarla temsil edilir, Bunlar Faleogen, Eosen ve Oligosen sonunda bölgeyi etkileyen basınç gerilmeleri ve bunlara baflı olarak gelîşmi § ITO-GB gidişil kıvrımlar ve bindirmelerdir. Aynea KB-GOD gîdişli verev atunlı faylar da gelişmiştir. Yeni tektonik dönem ise, Pliyosen yaşlı karasal tortullar v© onlarm oluşumuyla yaşıt düşey hareketlerle temsil edilir, ABSTRACT : The geologic evente ana feature« developed İn the mvestigatea area, which İs situated «a the south of Şarkışla, denote two tectonic periods, namely Paleotectonlc period and Neoteetonle period. Tme F&leotectonto period to characterized by some geologic évente and features buried and oceured at the end of Late Miocene, Thme are coanpressive stresseÉ* alfeettag the study area during Pateocene, Eocen© and end of Oligocène, and NE-SW trending folds and fiirusts formed depending on these compressée s^^es. In ad» dWon ^ese tlmm are ^ne NW-SE toendmg obMque-s% faulty As to NeoSeotonio period, it fe" by PMoeene continental deposits and contemporaneous vertical movements,
Şarkışla - Tarih ve Kültür, 2022
Bu kitap 2017 yılında Deniz Karakurt tarafından hazırlanan “Şarkışla Merkez ve Köyleri İncelemesi” adlı basılmamış derleme çalışmasındaki verilerden kısaltılarak hazırlanmıştır. İçeriğin neredeyse tamamı Deniz Karakurt’un yörede gezerek yaptığı bireysel araştırmaları sonucu elde ettiği kendi bilgileri ile hazırlanmış olup, başka yerlerden yapılan sınırlı sayıdaki alıntılarda kaynaklar verilmiştir.
2003
OZET Koy adlari bir bolgenin fiziki ozelliklerinin yanisira beseri ve iktisadi ozelliklerini ortaya koyan onemli degerlerdendir. Bu sebeple Turkiye’nin tabii ve sosyo-kulturel ozelliklerinin ortaya konmasinda koy adlarindan faydalanmak mumkundur. Bu acidan Cankiri bolgesi oldukca fazla onemi bulunan bir bolgedir. Cunku burasi Anadolu’da Turk iskâninin basladigi donemde bir Uc Bolgesi olmasinin yanisira, Mogol istilasi sirasinda guvenli bir bolge gorevi gormus ve yogun olarak Turk boy, oymak ve asiretlerinin yerlesim bolgesi olmustur. Ayrica Anadolu’nun merkezi bolgesi oldugu icin cevresine fazlaca acilamamis ve bu ozelligine bagli olarak ta gecmisten gunumuze kadar gelen donemde, koy adlarinin fazlaca bozulmadan kaldigi ornek bir bolge olarak kalmistir. Bu calismada Cankiri’da ki koy adlarinin %49,6’sinin adini tabii unsurlardan, %50,4’unun de beseri ve ekonomik unsurlardan aldigi ortaya cikmistir. Tabii unsurlar icerisinde su ve bitki isimlerinin, beseri ve ekonomik unsurlar iceris...
Şarkışla'da Kadın Türküleri, 2019
ŞARKIŞLA YÖRESİ KADIN AĞZI TÜRKÜ YAKMA VE SÖYLEME GELENEKLERİ 2019 Kutay Öztürk
Kalaycık Köyü - Derleme, 2020
Kalaycık Köyü - Şarkışla / Sivas Eski yapılar ve Unsurları, Tarım Araçları ve Parçaları (Derleme) Derleyen: Deniz Karakurt
Journal of Geography, 2021
Dünyadaki tüm topluluklar kendilerini yoğuran kültür ikliminden çevreye bakar ve o çevreyi anlamlandırır. Topluluklar ve/veya milletler, kendilerini özgün yapan kültür ikliminin referansları ile düşünür, yaşar ve geleceği tasarlar. Milletler bu kültür iklimi içerisinde yaşadıkları coğrafyayı değerlendirirler. Fiziki coğrafyayı, çeşitli biçimlerde beşeri coğrafyaya dönüştürürler. Bu işi, doğayı dönüştürerek yaptıkları gibi doğayı adlandırarak da yapmaktadırlar. Dünyadaki yeri çok geniş olan kadim Türk kültürü de yaşadığı arazileri adlandırarak yurt kılmıştır. Bin yıldan fazladır Anadolu'yu yurt edinen Türkler burayı büyük oranda öz kültürlerinin etkisiyle kendi sözcükleriyle adlandırmışlardır. Bu araştırma Kırşehir ilinde yer alan köylerin adlandırılmasında hangi faktörlerin esin kaynağı olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kırşehir'de köy adlarının tespitine yönelik olarak bölgenin tarihi geçmişi ve dil özellikleri açısından araştırmanın sonuçlanmasına katkı sunabilecek ilgili literatürün değerlendirilmesinin yanında, saha gezileri gerçekleştirilmiş ve gözlemler yapılarak ayrıca yöre sakinlerinden de bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda bulgular coğrafya disiplinin gözüyle değerlendirilerek kategorize edilmiş ve köy adları beş ayrı sınıfa bölünmüştür. Nitekim Kırşehir ilinde yer alan toplam 255 köy adının %25'inin doğal coğrafya, %64'ünün ise beşeri coğrafya özellikleriyle ilgili olduğu ortaya çıkmıştır. Doğal coğrafya özellikleri içerisinde hidrografyanın, beşeri coğrafya içerisinde ise boy, aşiret, cemaat ve önemli şahıslara ait isimlerin köy adlarının kaynağı olduğu görülmüştür.
Metin:Sevan Nişanyan - Resimler:Ali Nesin, Özcan Atalay Çoğaltırken kaynak gösterilmesini rica ederiz. Şirince, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı ve Selçuk'a 8 km. mesafede tarihi mimarisi korunmayı başarılmış turistik bir köydür.Özgün adı olan Kırkınca'nın (Κιρκιντζές) efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiştir.19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923'te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini'nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala'nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Köyün evvelce bağcılık, şarap üretimi ve zeytinciliğiğe dayalı olan ekonomisi, bir tütün bölgesinden gelen yeni sakinlerinin elinde bir süre sekteye uğramış, ancak son yıllarda artan turistik önemine paralel olarak, bu sektörler yeniden gelişmeye başlamıştır. Bağcılık ve zeytinciliğin yanısıra, şeftali, incir, elma, ceviz yetiştirilir. 1950'li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700'e kadar düşen köy nüfusu, 1990'lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte tekrar yükseliş eğilimi içine girmiştir. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir.Şirince'de imal edilen ve pazarlanan değişik şarap türleri Türkiye çapında ün kazanmıştır.Köy içinde harap durumda olan iki Rum kilisesi bulunmaktadır.
KORKUT ATA TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2023
Milleti millet yapan en önemli unsur kültürdür. Kültür, kaynağını milletin hafızasından alır. Toplumun yaşadıkları; gelenek ve göreneklerde, dilde ve edebiyatta ortaya çıkar. Hafızası kuvvetli olan toplumlar, bu kültür hazinelerini gelecek nesillere aktararak geleceklerini muhafaza ederler. Bu ortak hafızanın içinde yer adları da vardır. Türkler, Orta Asya'dan göç ederken yanlarında getirdikleri yer adlarını, memleket özlemlerini gidermek ve yeni yerlerde gelecek nesillerini yeşertirken köklerini unutmamak amacıyla kullanmışlardır. Bu nedenledir ki Anadolu, Türk'ün hafızasına kazıdığı yer adlarıyla doludur. Türk tarihine ve kültürüne ışık tutan pek çok malzeme, yer adlarından temin edilebilir. Yer adları hakkında yapılan çalışmalar, Türklerin yer adı verme geleneğini de gözler önüne serer. Yer adı bilimi alanında Türkiye'de yapılan çalışmalar, son yıllarda hızlanmıştır. Tarihteki adlarla karşılaştırılarak yapılmasının uygun olduğunu düşündüğümüz bu çalışmalar, eski yer adlarını arşivden kurtararak bu adların günümüz yer adlarıyla beraber anılmasını sağlayacaktır. Bu çalışmada Burdur ili Merkez ilçesine bağlı köy adları, tarihteki adlarıyla beraber ele alınarak köken, ses ve yapı bilgisi yönünden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Dergi Karadeniz, 2019
This article was checked by iThenticate. YAKAKENT İLÇESİNDEKİ YER ADLARI İLE İLGİLİ COĞRAFİ İNCELEMELER GEOGRAPHICAL STUDIES RELATED TO YAKAKENT LOCATION NAMES ГЕОГРАФИЧЕСКИЕ ИССЛЕДОВАНИЯ ПО МЕСТУ РАСПОЛОЖЕНИЯ В ЯКАКЕНТЕ Mücahit YILDIRIM * Öz Yer adları incelemesi, tarihi gelişimini ve bulunduğu coğrafyanın özelliklerini yansıtması bakımından birçok bilime konu olmuştur. Yer adları incelemesinde birçok bilimin bu konu ile ilgilenmesinin yanı sıra mekânın, yani coğrafi olayların geliştiği, etkilediği ve etkilendiği yerin adlandırılması şüphesiz en çok coğrafyacıları ilgilendirmektedir. Bu çalışmanın amacı, Samsun ili Yakakent ilçesindeki yer ve mevkii adlarının nereden kaynaklandığını tespit etmek ve bu sayede yörenin doğal ve beşeri coğrafya özelliklerine ışık tutmaktır. Çalışmada 1/100.000 Ölçekli E34-E35-F34-F35 paftaları kullanılmış ve haritada bulunan tüm adlar çıkarılarak bu adların kaynağı arazi incelemesi ile saptanmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmada Yakakent'te kullanılan yer ve mevkii adlarının konmasında doğal ve beşeri coğrafya faktörlerinin oldukça etkili olduğu tespit edilmiştir. Özellikle yörede doğal coğrafya özelliklerinden yer şekilleri, bitki tür ve adları ile ilgili adlar yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yine kişi adları, ekonomik faaliyet ve hayvan adları ile ilgili kullanılan yer ve mevkii adları da yaygın olarak kullanılmaktadır. Köy ve mevkii adı konulmasında son derece büyük bir etkiye sahip olan doğal, beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri, Yakakent ilçesinde bulunan mevcut köy ve mevkii adlarının konulmasında etkili olmuştur. Yer adları, kültürümüzün bir parçasıdır ve bu adlardan pek çok coğrafi, tarihi ve kültürel bilgi ve sonuç çıkarmak mümkündür. Yer adlarından yola çıkılarak kültüre ait birçok saklı kalmış uygulama ve zenginlik ortaya çıkarılabilmektedir. Bu bakımdan yer adları ile ilgili çalışmalar ayrı bir önem kazanmaktadır. Kullanılan yer adlarından da anlaşıldığı gibi yöre insanı coğrafi faktörlerden oldukça fazla etkilenmiştir. Yaşadıkları yere, yaşadıkları bölgenin fiziki, beşeri ve ekonomik özelliklerinden esinlenerek isimler vermişler ve aynı zamanda da o yerin coğrafi özelliklerine de ışık tutmuşlardır.
Tandırbaşı Dergisi, Erzincan İli Kültür ve Eğitim Derneği ile Erzincanlılar Kültür ve Sağlık Vakfı Yayını, Kurtuluş Özel Sayısı, sayfa:13-14, 13 Şubat 2011
Yer adları araştırması genelde dil biliminin bir kolunu teşkil etmektedir. Yer adlarının manasını, teşekkülünü, ortaya çıkışını, dağılışını inceleyen bu bilim; tarih, coğrafya, folklor ve diğer bazı disiplinlerin yardımcısı olarak bilim sisteminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Coğrafya yalnız bugüne değil, bir ucundan sıkı bir suretle tarihi gelişmeye de bağlıdır. Arazinin, ovaların oldukça eski zamanda işleniş tarzı, gelişmenin dayanağı olan özellikler, tarih boyunca yerleşmeler, nüfus, şehirlerin ortaya çıkışı, yaşaması ve bunları etkileyen coğrafi faktörlerin, eski durumunun, tarihî gelişiminin bilinmesi bazı açıklamalarda ve ilmi niteliğin açıklık kazanmasında önemli faktördür. Coğrafyaya çok bağlı ve yerinde kullanılmış, birçok mahalli terimleri bulup çıkarmak toponomi açısından ilgi çekicidir. Bunlar Türkçenin araziye yakıştırarak ad koyma hususundaki zenginliğini göstermektedir. Toponomi ve Coğrafya araştırmalarında, mahalli tabirlerin ve coğrafi ünitelerin ortaya çıkarılması oldukça çok uğraşılması gereken ve çok ilgi çekici konulardan birini teşkil etmektedir. Yer adları araştırması yani Toponomastik aynı zamanda Mikrotoponomastik olarak da isimlendirilmektedir. Mikrotoponomastik mevkii adları araştırmasıdır. Mevkii, bir yere ait, faydalanılan ve kültür altında bulunan arazi olduğu gibi; kültür altına alınmamış arazileri de ihtiva etmektedir. Mevkii adları; yer adları gibi, tarihi coğrafya araştırmaları ve folklor için yardımcı bir vasıtadır. Ayrıca kültür yöresindeki tarihi-coğrafya değişikliklerinin ilmi özelliğinin ortaya çıkarılması için, saha araştırmaları neticesinde elde edilen çeşitli belgeler, folklor yönünden çok önemli değerde bir çalışmanın temelini oluşturur. İnsanın yöre üzerindeki etkisinin ilmi niteliğinin gittikçe önem kazanması ve özellikle coğrafya araştırmaları çerçevesinde yapılan bu araştırmalardan elde edilen neticeler, Tarihi Coğrafya ve Yerleşme Coğrafyası araştırmalarına temel nitelikte kaynaklık teşkil etmektedir (KARABORAN,Hilmi,1984, Türkiye'de Mevkii Adları Üzerine Bir Araştırma, Türk Yer Adları Sempozyumu Bildirileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Folklor Araştırma Dairesi yay.no:60, Seminer, Kongre Bildirileri Dizisi:17, s.97-148, Ankara). Erzincan Ovası'ndaki yerleşme adlarının kökenleri, Anadolu'nun Türkleşmeye başladığı 11.yy.'ın ikinci yarısına kadar inmektedir. O dönemden hemen sonra tüm yerleşmelerin adları Türkçeleşmiş, Türkçeleştirilemeyenlere ise ya Türkçe baş veya son sıfat takısı getirilmiş ya da Türkçe telâfuzuna uydurularak söylenmeye başlanmıştır.
Şarkışla Efsaneleri
Emin Kuzucular ŞARKIŞLA EFSANELERİ ÖZETLER SİVAS FOLKLORU DERGİSİ TÜRK FOLKLORU DERGİSİ Sultan Gölü, Sütoluk, Subatan, Kız Kayası, Kız-Oğlan, Kızyandı, İkiz Oluk, Taş-Dam, Kamerhan
Bursa Atlası, 2022
Anadolu’nun Türk yurdu hâline gelmesi, uzun yıllar süren ve birbirini takip eden göçler sayesinde olmuştur. Tek bir Türk boyunun değil, başka başka Türk boylarının, tek bir zamanda değil farklı farklı zamanlarda Anadolu’ya gelmiş olması, bölgenin Türkleşmesi sürecinde Türk yerleşimleri konusunda çalışma yapılmasını gerektirmektedir. Anadolu’ya göç edenlerin ağırlıklı olarak Oğuz boyları olduğu kabulüne bağlı olarak bu tarz çalışmaların Oğuzlardan hareketle gerçekleştirildiği görülmektedir. Hangi Oğuz boyunun hangi bölgeye yerleştiği, nerelere yayıldığı, hangi diğer boylarla iletişim içinde olduğu gibi konular, Anadolu tarihi, kültürü, dili üzerinde araştırma yapanlar için her zaman güncelliğini koruyan sorular olmuştur. Zeynep Korkmaz, bu konudaki görüşlerini “Bilindiği gibi Anadolu bölgesi, M. XI. yüzyılda başlayarak XIV. yüzyıla kadar devam eden sürekli göçler ile bir Oğuz ülkesi hâline gelmiştir. Anadolu’ya Oğuzlar dışında diğer bazı Türk kavimlerinin de geldiği bilinmektedir. Bunlar, tarihî kaynakların, ağız araştırmalarının ve yer adları incelemelerinin ortaya koymuş olduğu gerçeklerdir.” şeklinde ortaya koymuş.
Öz Özel adlar, dil biliminin çalışma alanlarından ad biliminin (onomastics) inceleme alanına girer. Özel adlar konusunda kişi adlarından sonra en çok ilgi çeken çalışma alanını yer ad bilimi (toponymy) oluşturur. Türkiye'de yer ad bilimi çalışmaları, boy adlarıyla kurulu yer adlarının incelenmesi (~etnotoponim) ile başlamıştır. Bununla beraber, yer adlarının yalnızca boy adları ile değil, aynı zamanda halk bilimi, tarih, arkeoloji, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, jeoloji vb. alanlarla da ilgisi bulunmaktadır. Bu çalışmada Konya'ya bağlı Seydişehir ilçesindeki köy adları üzerinde durulmuştur. Seydişehir köy adlarının üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, oldukça eski bir yerleşim yeri olan bölgede eski uygarlıklara bağlı adlandırmalar dikkati çekmiştir. Bölgenin, Türk kültüründe önemli bir yeri bulunan renklere bağlı adlandırmalar açısından da oldukça zengin veriler sunduğu gözlenmiştir. Çalışmada ilk önce Seydişehir'in tarihi ve köy adları hakkında kısa bilgiler verilmiş, daha sonra ilçedeki köy adları köken, yapı ve anlam bakımından sınıflandırılmıştır. • Anahtar Kelimeler Konya, Seydişehir, yer ad bilimi, köken bilgisi, anlam bilimi. • Abstract Study of proper names is categorized under Onomastics, a sub-branch of Linguistics. Toponymy studies are the second most popular research area in the field of onomastics, after person names. Toponymic studies have started with ethno-toponymic studies, that explores the places named after kin names, in Turkey. In addition to close association with kin names, toponymic names are also associated with folklore, history, geography, archeology, sociology, anthropology, jeology etc. This study focuses on the vilage names of Seydişehir/Konya. The study highlights the village names termed in connection with names of the old and ancient civilizations that had subsisted in the old settlement of Seydişehir. It is observed that the area investigated is also very rich for naming based on colors, constituing an important aspect of Turkish cultural studies. The study first takes the reader through a brief the history of Seydişehir and its village names, later it investigates village names' etymology, grammatical structure and semantic categorizations.
ANASAY
Şer'i mahkemelerde tutulan ve resmi statü taşıyan ve her türlü kaydın tutulduğu defterlere, genel/yaygın adıyla "Şeriye Sicili" denir. Şeriye sicilleri ait olduğu dönemin sosyal, etnografi, siyasi, ekonomik, hukuk, din, dil, yer adları, kişi adları vb. ile ilgili zengin ve güvenilir bilgiler içermesi yönüyle, kültür tarihinin en önemli kaynakları arasında yer alır. Lakap ve unvanlar Türk kültüründe oldukça önemli bir yere sahiptir. Günümüzde dahi birçok kişi lâkapları ile anılmaktadır. Lâkaplar kişinin fizikî, ruhsal, sosyolojik, soy-sop, mesleki olarak, çeşitli karakteristik özelliklerinden hareketle toplumdaki yerini ayırt etmeyi kolaylaştıran bir unsurdur. Lakap kullanımı, resmî kayıt sisteminden önceki dönemlerde kişilerin tanınmasına yöne-1
Selcuk Journal of Agricultural and Food Sciences, 2018
Bu araştırma Tekirdağ ili Şarköy ilçesi Yayaköy, Yörgüç, Mursallı, Çınarlı, Gaziköy ve Kirazlı' da bağcılık yapısını belirlemek amacıyla, bağcılarla anket yolu ile elde edilen birincil verilere dayanmaktadır. Yapılan anket çalışmasında toplam 237 bağcının verdiği cevapların değerlendirilmesi sonucunda bağ parsellerinin çok parçalı ve 10 dekardan büyük olduğu belirlenmiştir. Bağcılar bağlarını Amerikan Asma Anacı üzerine yetiştirmek istedikleri üzüm çeşidini üzerine aşılayarak kurmuşlardır. Şarköy' de bağcıların %43' ünün sofralık, %27 şaraplık ve %30' unun hem sofralık hem de şaraplık çeşitleri yetiştirdiği; aynı zamanda bağlarda Alphonse Lavallee (%25) ve Cardinal (%22) çeşitlerinin yüksek oranda yetiştirildiği belirlenmiştir. Sofralık 1500 kg ve şaraplık üzüm veriminin dekara ortalama 1000 kg olduğu belirlenmiştir. Şarköy bağcılığı alan olarak Tekirdağ ilinin bağ alanlarının ve üzüm üretiminin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bağcılara verilecek eğitim ile beklentilerin ve bağdaki sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlayacağı anlaşılmaktadır.
Horoztepe’den Günümüze 6000 Yılda Tokat, 2022
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.