Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2024
…
17 pages
1 file
Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da 1950’li yıllarda, Türkiye’de ise 2000’li yıllarla çalışmalara konu olan mutenalaştırma, sürece dâhil olan aktörlerin ve süreçten etkilenen sosyal sınıfların değişimlerine neden olmuştur. Buna göre, ilk defa Londra’da dar gelirli ücretli çalışan kesimlerin mahallelerinden sürülmesiyle tartışılmaya açılan mutenalaştırma, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de zamanla etkilendikleri bir süreç haline gelmiştir. Literatürde yer alan akademik çalışmalara göre mutenalaştırma süreci, genellikle konut alanları ya da eski sanayi bölgelerinin fayda temelli işlev değişikliğiyle canlandırılması ve dönüştürülmesi şeklinde açıklanmaktadır. Diğer yandan kamusal geniş alanlar olan kent parkları ile çeşitli açık alanların dönüşümü ya da canlandırılmasına yönelik çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada mutenalaştırma sürecinin değişen doğası, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kentin sahil kesiminde bulunan Mersin Kültür Park aracılığıyla gerçekleştirmiş olduğu geliştirme çabaları üzerinde durulmaktadır. Bu maksatla kentteki mutenalaştırma çabalarının en önemli sonuçlarından biri olan sosyal sınıfların değişimi, Mersin’de yaşayan ve parkı kullanan yurttaşlarla yapılan anket ile değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışma neticesinde kent merkezlerine yakın konumlarıyla geniş birer kamusal alan olarak öne çıkan kent parklarının dönüşüm süreci sonunda geçmişteki kullanım pratiklerinin değiştiği ve dolayısıyla belediyenin mutenalaştırma sürecinde önemli bir rol üstlendiği sonucuna varılmaktadır.
2017
Kamusal alanlar; kent dokusunda yer alan, insanlarin bir araya gelip ozgurce hareket ettikleri, gunluk faaliyetlerini gerceklestirdikleri, sosyallestikleri mekanlardir. Kamusal alanlar, kentle ilgili fiziksel veriler sunduklari gibi toplumun sosyal dokusu hakkinda da bilgi vermektedir. Kamusal alandaki fiziksel ozellikler toplumun yasam kalitesinde etkilidir ve kamusal alanlarda mekanda kalite kavrami on plana cikmaktadir. Bu calismada, mekan kalitesinin olculmesi icin Istanbul’un ilk yerlesim yerlerinden olan, hem morfolojik, hem tarihsel hem de mimari olarak zengin bir gecmise sahip Tarihi Yarimada Eminonu bolgesindeki Mercan mahallesi incelenmistir. Calismada; kamusal alanlardaki mekansal kalite belirli veriler ve anket calismalari ile arastirilmistir. Mercan mahallesinin tarihcesi, konumu, onemli yapilari, fiziksel ve islevsel ozellikleri arastirilmis, elde edilen veriler yapilan anket sonuclari ile birlestirilerek bolgenin mekan kalitesi incelenmistir.
Beylikdüzü Belediyesi, 2016
Bu çalışma kapsamında kamusal alan kavramı, açılımı, kentlerimizde kamusal alanların yeri ve niteliği kavramsal ve fiziksel yapılanma olarak ele alınmış ve belirlenen kriterler doğrultusunda örnekleme alanı olarak öngörülen İstanbul Beylikdüzü yerleşimi kentsel kamusal alan kurgusu bağlamında incelenmiştir.
Yirmi birinci yüzyılda “mekân”ın değişen kullanım biçimleri, taşıdığı anlamlar kümesini de büyük ölçüde değiştirmiştir. Öyle ki bugün mekân, günümüz toplumlarının anlaşılması açısından temel öneme sahip bir alan olarak görülmektedir. Mekâna ilişkin kavramsallaştırmalar üzerinden bir kenti ve toplumu anlama çabasında, mekâna bakış açısı kadar “hangi mekân”a bakıldığı da önem kazanmaktadır. Dolayısıyla çalışma kapsamında yapılmaya çalışılan mekân kavramsallaştırmasında, çalışmanın esas aldığı kent ve seçilen mekânın içinde bulunduğu bağlam belirleyici olmuştur. Çalışma alanı olarak belirlenen Mersin kenti, Doğu Akdeniz’de on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı modernleşmesi ile gelişmiş bir kenttir. Bu çerçevede, kentin sosyal ve mekânsal gelişiminde, liman ve ticaret işlevinin olduğu kadar söz konusu modernleşme sürecinin de belirleyici olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, yapılacak bir mekân kavramsallaştırması denemesinde, bu iki değişkenin dikkate alınarak liman kentlerinde modernleşmenin yarattığı değişim ve dönüşümün izlerinin belki de en somut biçimde gözlendiği alan olarak kentin iki kamusal mekânı seçilmiştir. Çalışmada, temel olarak Habermas’ın kamusal alan kavramı ve dönüşümüne ilişkin yaklaşımları ve Harvey’in, kentin fiziksel mekânına ilişkin geliştirdiği kavramsallaştırmalar çerçevesinde, çalışma alanı olarak belirlenen Mersin’ de, Gümrük Meydanı ve Cumhuriyet Meydanı karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada ayrıca mekânsal planlama paradigmaları ile söz konusu mekân kavramsallaştırmaları arasındaki ilişki çerçevesinde mekânı ele alış biçimleri tartışılarak, Mersin’de seçilen iki kamusal mekânın bu ilişkiden nasıl etkilendiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Yapı Dergisi, 2019
Vie ing To er ommel, Belçika'nın ommel kentinde bulunuyor. 0 metre yüksekliğindeki bu gözlem kulesi kum tepeleri ve çam ağaçlarıyla çevrili, gölün hemen yanında bulunan, yürüyüş yapmak ve dinlenmek için sık tercih edilen bir doğa rezervi olan ommelse Sahara'da yer alıyor. Kum tepeleri üzerinde oluşan çizgilerden ilham alınarak, üç buçuk kilometreden fazla, oldukça sert ve bir o kadar da esnek bir halatla sarılan kulenin üzerinde dalgalı çizgiler yaratılmış. Ziyaretçilere ipler arasından görebilecekleri farklı manzaralar sunan gözetleme kulesi, üç platformdan oluşuyor. Kulenin bir rampayla erişebilen en alttaki platformu göle DOSYA
2021
Öz Kamusal alanlar tarih boyunca kentlerin en önemli parçası olarak, gündelik yaşamın birlikte geçebileceği, paylaşım alanları olmuştur. Günümüzde ortaya çıkan küresel salgınla birlikte, kamusal açık alanların ve yeşil alanların önemi artmaktadır. Kentlerde, belirli mesafelerin korunarak ortak yaşamın geçtiği kamusal açık alanlardaki yeşil alanların düşünülmesi sağlıklı yaşam için önem taşımaktadır. Bu noktada, çalışmanın temel amacı, kamusal alan olgusunu kavramak, kentlerin gelişimiyle ortaya çıkan değişimini anlamak ve tartışmak, bu tartışma sonucu geleceğin kamusal açık alanlarının nasıl olması gerektiğine dair yeni veriler oluşturulmasıdır. Bu bağlamda, kentlerin gelişim süreçleri ele alınarak, kamusal alan ve kamusal yaşam olguları araştırılmakta, bu kavramlara yönelik tanımlar incelenmektedir. Yaklaşımlar değerlendirildikten sonra, kamusal alan kavramının kentsel mekânla olan ilişkisi, teorisyen ve mimarların tanımlarıyla ele alınmaktadır. Literatürden ortaya çıkan tanımlardan, kamusal alan kavramının kavramsal ve fiziksel genel tanımlaması yapılmaktadır. Bu tanım üzerinden, tarihsel süreçte kentlerin gelişmesiyle, kamusal alan kavramındaki değişimler ortaya çıkartılmaktadır. Kamusal alanın değişimi üzerine, hem yurtiçi hem de yurtdışı örneklerin değerlendirmeleri yapılmaktadır. Çalışmada vurgulanan kamusal alan olgusunun öneminin ve kamusal açık alanlara olan gereksinimin, salgınla birlikte daha da artacağı düşünülerek, gelecekte tasarlanacak kamusal açık alanlara yönelik öneriler ölçütler belirlenerek, çalışma tamamlanmaktadır.
Kentten metropol kente evrilen, gelecekte “ecumenopolise” dönüşeceği var sayılan yerleşkeler, insanın sosyal hayatında hangi evrimleri beraberinde getirdi? Veya bu evrilmenin sebebi, var olan sosyal yaşamın değişimi mimiydi? Bu devinimi sağlayan ve bu devinimle değişen insan metropol yaşamın getirdiği bireysellik ve yalnızlık duygusunu ne ile aşabilir? Birey var olan veya metropol şehirle değişen sosyal yaşamını nasıl sürekli kılar? Metropol kentlerde var olan yapılaşma ve bu yapılaşmanın içine sıkışmış insanın bir araya gelişindeki zaman problemi kentin içinde var olan kamusal alanlarla çözülebilir. Kamusal alanların var olması gerektiği tüm yerel ve merkezi yönetimlerce kabul görmüş fakat bu oluşumun planlaması hep tartışma konusu olmuştur. Bu araştırma kendi bireysel deneyimlerimizden gelen, kendimizi hiçbir zaman kamusal bir mekanda hissetmediğimiz İstanbul şehrine çözüm getirmeyi hedefleyen bir çalışmadır. Ve bu çalışma bu problemi yine kendi deneyimlerimizle (ve görülen o ki tüm yaşayanların deneyimleri ile) başarılı olduğunu gördüğümüz, hissettiğimiz bir mekanı ele alarak yapılacaktır. Çalışmanın temeli Manhattan’ın merkezinde yer alan Bryant Park’ın planlama ilkesini ele alarak kamusal alanların gerçekten kamusala dönüşümü nasıl elde ediliri yorumlamaktır. New York şehrinde bunu elde edilme yöntemi, yine bir metropol olan İstanbul’da nasıl sağlanırı biraz hicveder, biraz gerçekçi verilerle kolaj tekniği kullanılarak, İstanbul’daki kamusal alanlar yorumlanmaya çalışılacaktır.
Adnan menderes üniversitesi ziraat fakültesi dergisi, 2020
Parklar barındırdıkları bitki örtüsü ile kent ekosistemine, sundukları rekreasyonel olanaklarla da kentlilerin fiziksel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamaktadır. Kent parkları ise kentlerin doğal ve kültürel özelliklerini yansıtan, aktif ve pasif rekreasyon olanaklarına sahip alanlardır. Araştırmada Aydın ili, Efeler ilçesinde bulunan Tataristan Bugulma Parkı için kullanıcı görüşleri alınmış, değerlendirilmiş ve elde edilen bulgulara göre park için öneriler getirilmiştir. Bu amaçla, araştırma konusu ile ilgili literatür, alanda çekilen fotoğraflar, gözlem ve anket formları ile bilgisayar yazılımı kullanılmıştır. Tataristan Bugulma Parkı farklı yaş gruplarının kullanımına uygunluğu, zamana ve mevsime bağlı kullanılabilirlik durumu, kullanım amacı, aktivitelerin, tesislerin ve donatı elemanlarının yeterliliği, engellilerin kullanımı, bitkilendirme, bakım, güvenlik, erişilebilirlik ve kullanıcı memnuniyeti yönlerinden incelenmiştir. Anket sonuçlarına ve gözlemlere göre, Tataristan Bugulma Parkına erişimin kolay olduğu, parkın kullanıcıların toplanabilmelerine ve sosyalleşmelerine imkân tanıdığı ve genel olarak kullanıcılar tarafından beğenildiği ortaya çıkmıştır. Parkta engelli kullanıcılara yönelik düzenlemelerin bulunmadığı ve parkın güvenli olmadığı tespit edilmiştir. Dinlenme alanları ve donatı elemanları yeterlidir ancak aktiviteler ve tesisler yeterli değildir. Kent merkezinde yer alan ve yoğun olarak kullanılan Tataristan Bugulma Parkında farklı gruplardan kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan aktiviteler ve tesisler oluşturulmalı ve park tasarımlarında engelli kullanıcılara yönelik önerilere de yer verilmelidir. Ayrıca, kullanımlarını artırmak için mevcut parkların bakımı daha sık yapılmalıdır.
NWSA Academic Journals, 2016
Özet Kamusal alan teorik olarak yurttaşların/insanların özgürce kamusal meseleleri tartıştıkları ve kamuoyunu şekillendirdikleri alandır. Kamuoyunun içinde oluştuğu alan olarak kamusal alan, tarihsel olarak farklı doktrinlerden ve toplumsal şartlardan etkilenmiştir. Türkiye'de kamusal alan ana hatlarıyla iki şekilde gelişmiştir. Bir yanda genellikle ve daha ziyade resmi düzeyde " devlete ait alan " olarak tarif edilen bireysel ve grupsal tercihlerin ve yaşam tercihlerinden izole edilmeye çalışıldığı bir kamusal alan, diğer tarafta evrensel anlamıyla ve özgürlüklerin genişletilmesi bağlamında tarif edilen bir kamusal alan mevcuttur. Çalışma Türkiye'deki " kamusal alan " tartışmalarının evrensel-felsefi tanımlamalarından farklı bir seyir izlediği tespitinden hareket etmekte olup, kamusal alanla ilgili doktrindeki yaklaşımlara bakarak ülkemiz açısından kamusal alanın daha anlaşılır hale getirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca kamusal alanın geçirdiği dönüşümlerin, birey-toplum-devlet eksenlerinde ele alınması, Türkiye'de kavramın şekillenmesinde etkili parametrelerin açıklanması açısından da önem taşımaktadır. Abstract As a theoretically public shpere is a shpere in which people argue public matters and shape public opinio. Public shpere taking shape in public opinion was affected from different doctrins and public conditions as a historically. Public shpere progresses in two main lines in Turkey. On one hand. there is a public shpere which is usually and at offical level do fined as belonging to state and which is tried to isolated from individual and group preferences and life preferences. On the a Doktora Öğrencisi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. b Doktora Öğrencisi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Kent Akademisi, 2019
It is observed that cities are transformed into consumption-oriented presentation objects. Apart from the discourse of vanishing public space different practices which is aim to create new publicities have been developed by architects and urbanists. With acceptence of the space as a social product, to create the structural action space which is penetrated to a daily routine in order to social sustainability makes people free in public space. Being visible is added to the action-based approaches, and it reflects to architectural space as parasitic structures. With its articulated structure, it spatialized, dynamizes the place we look at every day but not see, and transform the spectator into an emancipated active agent. As a stage of the gazing action, the place transformed into agency space. And this urban space practice herald to get back to city. In this study, articulation of the agency space to urban space which is transformed into consumption and theatrical thing, it is presented as a method that will make the people interact with others. It is aimed to discuss the situation arising from the products of the experimental studio which aims to design the parasite structure on the E5 journey route, which constitutes the backbone of Istanbul. The studio's products emerge as a challenge to the normalization of existing static and defined space. The concept of agency-visibilityspectator will be reexamined through the architectural designs.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Pearson Journal Social Sciences&Humanities
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2020
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2021
Kültürel / Kamusal Bir Deneyim Mekânı, Gündelik Hayat ve Boş Zaman Etkinliği Olarak Park: Gaziantep Kenti Örneği, 2021
Journal of Forestry , 2019
JENAS Journal of Environmental and Natural Studies, 2020
Kamusal Alan Toplumsal Katılımın Bir Imkanı
The Journal of Academic Social Science Studies
The Journal of Academic Social Sciences
Süleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Sciences, 2022
Gaziosmanpasa Universitesi Sosyal Bilimler Arastirmalari Dergisi, 2007
Tasarım Kuram, 2020