Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
7 pages
1 file
Dünyada bir milyardan fazla, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i kadar engelli insan bulunmaktadır(1). Engelli insanların da yüzde 80'i yoksul ülkelerde yaşamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde çalışma çağındaki engellilerin yüzde 80-90'ı işsizdir ve sanayileşmiş ülkelerde bu oranın yüzde 50-70 arasında olduğu tahmin edilmektedir(2).
2021
Ar-Ge faaliyetleri hukumetler tarafindan, firmalarin rekabet gucunu artirmak, bolgesel gelismislik farkliliklarini azaltmak, tasarruflari katma degeri yuksek yatirimlara yonlendirmek, uretim ve istihdami artirmak, yeni urunlerin gelistirilmesine yardimci olmak, yeni kurulmus veya gelismekte olan endustrileri korumak, yatirimlari belli bolgelere kaydirmak, sektorel kumelenmeyi desteklemek ve benzeri bircok amaci gerceklestirmek icin cesitli tesvik araclari ile farkli oran ve tutarlarda tesvik edilmektedir. Devletler tarafindan Ar-Ge faaliyetlerine yonelik saglanan tesvikler ise iki farkli sekilde sunulmaktadir. Bunlardan birincisi dogrudan hibe veya fon uygulamasi seklindedir. Ikincisi ise dolayli tesviki ifade eden vergisel tesviklerdir. Bu calismada ise secilmis ulkelerde (Cin, Rusya, Kanada, Fransa ve Ingiltere) Ar-Ge faaliyetlerine saglanan vergi tesvik araclari ele alinmistir. Ar-ge faaliyetlerinin tesvik edilmesinde secilmis ulkelerde genellikle birbirine benzer tesvik yontemle...
Ankara Barosu Dergisi
Vergi teşvik tedbirlerinin düzenlenmesinde, yasa koyucunun geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Fakat, bu yetkinin sınırsız olduğunu söylenemez. Hukuk devletlerinde bu yetki anayasal kural ve ilkelerle sınırlıdır. Vergi teşvik tedbirleri açısından yasa koyucuyu sınırlayan ilk anayasal ilke hukuki güvenlik ilkesidir. Hukuki güvenlik ilkesinin altında yasallık ilkesi ve güvenin korunması ilkesi yer alır. Yasallık ilkesi gereği teşvik kuralının temel unsurları, yasa ile düzenlenmelidir. İkinci anayasal koşul ise, güvenin korunması ilkesidir. Bu ilke gereği, yasalara ve idari uygulamalara dayanarak teşvikten yararlananların ve üçüncü kişilerin duyduğu güven korunmalıdır. Vergi teşvikleri açısından temel anayasal sorun eşitlik ilkesinden kaynaklanmaktadır. Teşvik kuralları, mali gücü eşit mükelleflerinin farklı vergilendirilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle teşvik kuralları eşitlik ilkesine aykırılık taşımaktadırlar. Sosyal devlet ilkesinden kaynaklanan vergi teşviklerinin hukuk sis...
YaklaĢım / Kasım 2014 / Sayı: 263 I-GĠRĠġ 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun(1) "Tanımlar" baĢlıklı 3. maddesinin (f) bendinde iĢ güvenliği uzmanı: ĠĢ sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiĢ, iĢ güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik elemanı ifade etmektedir. 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 6. maddesine göre; mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalıĢmaları da kapsayacak iĢ sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için iĢveren; çalıĢanları arasından iĢ güvenliği uzmanı, iĢyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir. ÇalıĢanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını "ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden" hizmet alarak yerine getirebilir. Ortak sağlık ve güvenlik birimi, aynı Kanun'un 1. maddesinin (m) bendinde, kamu kurum ve kuruluĢları, organize sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret Kanunu'na göre faaliyet gösteren Ģirketler tarafından, iĢyerlerine iĢ sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birim olarak ifade edilmektedir.
U.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Günümüz ekonomilerinde, teknolojik yenilikler ülkelerin gelişmesi için önemli unsurlardan biridir. Ülkeler teknolojik yeniliklere sahip olabilmek için araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine yatırım yapmalıdır. Piyasa başarısızlığı nedeniyle, Ar-Ge yatırımlarını teşvik etmek amacıyla ülkeler bazı teşvik araçları kullanırlar. Bu araçlardan birisi de vergi teşvikleridir. Türkiye 2000’li yıllarda Ar-Ge faaliyetlerine yönelik önemli vergisel teşvikler sağlanmıştır. Bu teşvikler genellikle Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirimi ve istisnası şeklindedir. Bu çalışmada söz konusu teşvik politikaları ve bu politikaların etkinliği kapsamlı olarak incelenecektir
Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Sosyal getirisi özel getirisinden daha fazla gerçekleşen Ar-Ge yatırımları konusunda firmalar çekimser kalmaktadırlar. Firmaların çekingen davranmasının önüne geçmek için ise ülkeler çeşitli teşvik araçlarına başvurmaktadırlar. Ar-Ge yatırımları büyük sermaye ve uzun bir süreç gerektirdiği için birçok firma tarafından bu alana yatırım yapılmak istenmemekte olup Ar-Ge teşviklerinin önemi burada devreye girmektedir. Bu çalışmada, Türkiye ve seçilmiş ülkelerde Ar-Ge faaliyetlerine yönelik sağlanan vergi teşviklerini çeşitlilik, kapsam ve oran yönünden karşılaştırılması amaçlanmış olup Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerine yönelik uygulanan vergi teşviklerinin, seçilmiş ülkelerde uygulanan Ar-Ge vergi teşviklerine göre daha az çeşitlilikte ve daha düşük oranda uygulandığı sonucuna varılmıştır.
Dokuz Eylül Üniversitesi , 2015
One of the methods for employing process of disabled people, one of the important topics of social policy, is protected workplace system which is applied in Turkey. Not only disabled people are rehabilitated, but also they find the employment and education and training opportunities through protected workplace system. In Turkey, the protected workplace system did not arise enough interest as well as the quota system, which is accepted as one of the methods applied in the process of disabled people. In addition to this, it was determined that the application of any system for employing disabled people did not gain any success. There may be emergence of serious problems in the case that disabled people who are going to be employed in protected work places are mentally disabled. It can be claimed that the system of protected work place is not a convenient method to be applied on its own. This study focuses on the methods detailed analysis were carried about protected work place system and characteristics of disabled people employed here, which was started to be implemented in Turkey.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Dünya'da kamu sosyal güvenlik sistemlerinde son yıllarda başlayan krizler, çeşitli reformlar ve düzenlemelerle engellenmeye çalışılmıştır. Dünyada baş gösteren krizlere benzer şekilde ülkemizde de sosyal güvenlik sistemi finansman ve işlev anlamında bir darboğazla karşılaşmış ve bir reform ihtiyacı doğmuştur. Türkiye'de sosyal güvenlik alanındaki reformun bir parçası olan Bireysel Emeklilik Sistemi, gönüllülük esasına dayanmakta olup, katılımcılar tarafından yapılan ödemeler emeklilik şirketlerince yatırıma dönüştürülmektedir. Bu sayede sistemin etkileri açığa çıkmakta, tasarruf artışı ile makroekonomik istikrar ve finansal piyasalarda gelişme amaçlanmaktadır. Türkiye'nin özellikle ihtiyacı olan tasarruf konusu ise bireysel emeklilik sistemi ile bir miktar da olsa çözülebilecektir. Bu amaçla 6327 sayılı Kanun ile çeşitli vergisel düzenlemeler yanında devlet katkısı uygulaması getirilmiştir. Söz konusu Kanun'un uygulanmaya başlamasıyla gerek katılımcı sayısında gerekse de tasarruf miktarında bir artış gözlenmektedir. Bu nedenle çalışmada düzenlemelerin devam etmesi önerilmektedir.
ÖZET Ülkemizde istihdamın artırılması amacını taşıyan, işveren ve çalışanların yararlanabildiği farklı teşvik uygulamaları Bulunmaktadır. Bu çalışmada gelir vergisi tevkifatı yoluyla işverenlere sağlanan “destek”, “teşvik” ve “istisna” nitelikli mali düzenlemeler; hukuki nitelikleri, uygulama şekilleri, yöntemleri, ekonomik avantajları bakımından incelenmiş ve temel özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda ücret tabanlı istihdam teşviklerinin; geçim indiriminden düşük oranda yararlanacak personel istihdamına öncelik verilmesine ve istihdam politikalarında ayırımcılık yapılmasına neden olabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca teşvik aracı olarak kullanılan müesseselerin hukuki nitelikleri farklı olmasına rağmen, uygulama yönteminin aynı olduğu görülmüştür. Karmaşa ve ihtilafa neden olan bu uygulamaların ilgili mevzuatta hukuki birliğin sağlanması amacıyla “destek” müessesesi olarak düzenlenmesi önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: İstihdam Teşvikleri, İstihdam Destekleri, Gelir Vergisi Tevkifatı, Ücret İstisnası.
Maliye Çalışmaları Dergisi / Journal of Public Finance Studies
Mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini, vergi kanun ve düzenlemelerine uygun olarak tam ve zamanında yerine getirmeleri vergi uyumu olarak adlandırılmaktadır. Vergi uyumu konusunda gerçekleştirilen çalışmalarda daha çok nicel yöntemler arasında yer alan anket ve deney yöntemlerinden yararlanıldığı görülmektedir. Araştırmacılar açısından anket yöntemi oldukça yaygın ve bilinen bir yöntemdir. Deney yöntemi ise nispeten daha az bilinen bir yöntemdir. Özellikle ülkemizde gerçekleştirilen vergi uyumu araştırmalarında daha çok anket yönteminden yararlanıldığı dikkat çekmektedir. Uluslararası literatürde ise hem anket hem de deney yönteminden yararlanan birçok çalışmaya rastlamak mümkündür. Deneylerde bireylerin davranışları doğrudan gözlemlenebildiğinden son yıllarda deneysel çalışmaların sayısı artmıştır. Vergi uyumu konusunda, ülkemizde ve yurtdışında kapsamlı bir literatür bulunmasına rağmen laboratuvar deneyi anlamında ülkemizde nadir çalışmaların olduğu söylenebilir. Vergi uyumu konusunda ülkemizde gerçekleştirilen deneysel çalışmaların hem niceliğinin hem de niteliğinin arttırılabilmesi amacıyla bu çalışmada, deneysel çalışmalar hakkında bilgi vermek ve Türkçe literatüre bir katkı sunabilmek amaçlanmıştır. Deneylerde toplumun tüm kesiminden bireyler yer alabildiği gibi öğrencilere de yer verildiği görülmektedir. Bu çalışmada ise sadece öğrencilerin denek olarak yer aldığı deneysel çalışmaların literatür taraması yapılmıştır. Bulgular; vergi oranlarının artışının vergi uyumunu azalttığını, denetim oranlarının artışının vergi uyumunu artırdığını ve mükellefin vergi idaresine güven düzeyinin artışının vergi uyumunu artırdığını ortaya koymaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DergiPark (Istanbul University), 2022
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, 2021
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi, 1999
DergiPark (Istanbul University), 2019
5. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi (11 – 14 Temmuz 2019 / Bandırma) (UBAK)At: BANDIRMA, 2019
Lebib yalkın Mevzuat Dergisi, 2024
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2016
6. Örgütsel Davranış Kongresi Bildiriler Kitabı 2-3 Kasım 2018/ Isparta, 2018
International Journal of Social, Political and Economic Research
Mali Çözüm Dergisi, 2024
Sosyal Güvenlik Dergisi, 2018
Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2021
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Muhasebe Enstitüsü Dergisi / Journal of Accounting Institute
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2016