Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Suçun Coğrafyasını Gazeteden ‘Okumak’
…
18 pages
1 file
Bu araştırma İstanbul'un suç coğrafyasının mekânsal analizini yapmayı amaçlamaktadır. Araştırmanın veri kaynağını 2008-2019 yılları arasında Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan adam/insan öldürme suç türünün haberleri oluşturmaktadır. Çalışma ilçe, mahalle ve sokak düzeyinden oluşan üç ayrı ölçek birimi ile analiz edilmektedir. Veri tabanından elde edilen bilgiler söz konusu ölçek birimlerine göre değerlendirilerek yorumlanmaktadır. İstanbul, verilerin kapsadığı zaman aralığına göre olay sayısı, olay yeri, suçlu ve mağdur sayıları, tarafların nitelik bilgileri (cinsiyet, yaş, uyruk gibi), suç aleti, suç saati ve yakınlık dereceleri gibi kategoriler üzerinden haritalandırılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuca göre kentin tarihi çekirdeğinden kırsallığın ağırlıkta olduğu ilçelere doğru gidildikçe olay sayısı düşmektedir. Olay sayısının fazla olduğu ilçelerin genellikle hareketliliğin ve toplumsal gerilimlerin yoğun yaşandığı yerler olduğu göze çarpmaktadır. Olay sayısıyla ilçelerdeki nüfusun kimi yerlerde örtüştüğü kimi yerlerde de zayıf kaldığı görülmektedir. Sonuç olarak İstanbul'daki adam/insan öldürme olay sayısının alansal dağılışı incelendiğinde bazı mekâna gömülü ilişkiselliklerin izlenebildiği tespit edilmiştir.
2017
Bu calismada, suc ve cografya arasindaki baglanti arastirilarak cografi sartlarin suc ve suc turlerinin olusmasinda ne gibi etkilerinin olduguna, suc cografyasi hususunda ozellikle polisleri ilgilendiren noktalar belli basliklar hâlinde anlatilarak suc cografyasi kavraminin Emniyet Teskilati personelinin egitimi acisindan onemine deginilmistir. Bu baglamda bu calisma, polis kuvvetlerinin yetistirilmesinde suc cografyasi egitiminin verilmesinin polislerin basarisinin artmasinda ve mesleklerinde profesyonellesmesindeki etkilerini incelemek amaciyla yapilmistir. Calisma, gorusme ve dokuman analizi veri toplama yontemlerinin kullanildigi, algilarin ve olaylarin dogal ortamda gercekci ve butuncul bir bicimde ortaya konmasina yonelik nitel surecin izlendigi bir arastirmadir. Konuyla ilgili kaynak taramasi yapilip eldeki verilerle cikarimlarda bunulmustur. Daha sonra bir gorusme hazirlanarak polislerden olusan on kisilik bir grupla gorusulmustur. Gorusmede polislerin suc cografyasi kavrami...
2017
Bu çalışmada, suç ve coğrafya arasındaki bağlantı araştırılarak coğrafi şartların suç ve suç türlerinin oluşmasında ne gibi etkilerinin olduğuna, suç coğrafyası hususunda özellikle polisleri ilgilendiren noktalar belli başlıklar hâlinde anlatılarak suç coğrafyası kavramının Emniyet Teşkilatı personelinin eğitimi açısından önemine değinilmiştir. Bu bağlamda bu çalışma, polis kuvvetlerinin yetiştirilmesinde suç coğrafyası eğitiminin verilmesinin polislerin başarısının artmasında ve mesleklerinde profesyonelleşmesindeki etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma, görüşme ve doküman analizi veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel sürecin izlendiği bir araştırmadır. Konuyla ilgili kaynak taraması yapılıp eldeki verilerle çıkarımlarda bunulmuştur. Daha sonra bir görüşme hazırlanarak polislerden oluşan on kişilik bir grupla görüşülmüştür. Görüşmede polislerin suç coğrafyası kavramından ne anladıkları, polis okulunda veya meslek içi eğitim kurslarında suç coğrafyası ile ilgili herhangi bir eğitim alıp almadıkları incelenmiştir. Görüşmeye katılan polislerden suçla coğrafi bağlantı kurmaları istenip suçcoğrafya mantığını kurup kurmadıkları öğrenilmeye çalışılmıştır. Polislerin suç ve suçun coğrafyayla ilişkisini kurabilmeleri yönünden ne durumda oldukları saptanarak suç coğrafyası eğitiminin kolluk kuvvetleri eğitiminde gerekli bir ders olduğu hususunun ispatlanmaya çalışılmıştır.
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Literatür değerlendirmeleri bilimsel araştırmaların temel yapıtaşlarından olup, ele alınacak konuyla ilgili daha önce ortaya konmuş görüşlere bir çerçeve sunmaktadırlar. Bunlar, araştırmalarda genellikle bölüm bazında bulunabildiği gibi başlı başına bir yayın niteliği de taşıyabilmektedirler. Çalışmada, Türkiye'de suç coğrafyası alanında yapılmış yayınlar ayrıntılı şekilde incelenerek coğrafya literatüründe herhangi bir değerlendirmenin mevcut olmadığı alt dallardan bir tanesine yönelik yazınsal boşluğun daha doldurulması amaçlanmıştır. Ayrıca suç coğrafyası alanında yapılmış yayınların hangi konu alanlarına eğildiğinin belirlenmesi ve hangi suç tiplerine daha fazla yoğunlaşıldığının tespiti de hedeflenmiştir. Çalışmalara yönelik belli başlı sayısal ve niteliksel veriler tablo ve grafikler kullanılarak sunulmuş, bilhassa Türkiye'de suçun mekânsal analizine ilişkin araştırmalara konu olan iller harita üzerinde gösterilmiştir. Literatürün incelenmesi sonucunda, dikkat çeken boşluklar ve başta spesifik vakalar olmak üzere üzerinde daha çok çalışılması gereken suç tiplerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur. / Literature reviews are one of the basic cut stones of scientific researches, and they provide a framework for the previously put forward views on the subject to be discussed. These can generally be found on a departmental basis in research, or they can also be a publication in their own right. In the study, it is aimed to fill the literary gap for one of the sub-branches in which there is no evaluation in the geography literature by examining the publications in the field of crime geography in detail. In addition, it is aimed to determine which subject areas the publications in the field of crime geography focus on and to determine which crime types are more concentrated. The main numerical and qualitative data for the studies are presented using tables and graphics, especially the provinces in Turkey that are the subject of research on the spatial analysis of crime are shown on the map. As a result of the review of the literature, suggestions were made regarding the types of crimes that should be studied more, especially the specific cases.
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2024
Bu çalışmada, mikro tarih araştırmalarından hareketle XVIII. ve XIX. yüzyılda Urfa’ya gelmiş veya bu güzergahtan geçmiş İngiliz ve Alman seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu dönemin seçilmesinin temel nedeni söz konusu yüzyıllarda Anadolu’ya seyahatin ve ilginin artmış olmasının yanı sıra sömürgecilik faaliyetlerinin de bu dönemde yoğunlaşmaya başlamasıdır. Bu dönemde misyonerlikten, istihbarata, bilimsel araştırmalardan dini görevlerin yerine getirilmesine kadar farklı nedenlerle seyahatlerin sayısında ciddi bir artışın olduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu dönem seyyahlarının seyahatleri esnasında kullandıkları güzergâhların da benzer olmasının bu dönemin seçiminde etkisi olmuştur. Çalışmanın kapsamında, Batılı seyyahların Osmanlı kentlerine geliş nedenleri, kaleme aldıkları seyahatnameler ve bu eserlerin tarihten günümüze dünyada Türk imajının oluşumu ile Türkiye ile ilişkilerin şekillenmesinde ne tür etkileri olduğuna odaklanılmıştır. Bu çerçevede eserlerin tasnifinde özellikle Urfa’ya dair bölümlerin yer aldığı ve ağırlıklı olarak armchair traveler olmayan seyyahların eserleri incelenmiştir. Bu eserlerde seyyahların Urfa’nın tarihi ve stratejik önemini nasıl ele aldıkları, bölgedeki demografik yapı, etnik ve dini grupların seyyahlarla olan ilişkileri ve kentin sosyo-kültürel özelliklerine odaklanılmıştır. Ayrıca bölgeye dair raporlar hazırlayan Batılı seyyahların söz konusu eserlerinin ne kadar objektif olduğu da oryantalizm perspektifinden ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede mikro tarih araştırmalarıyla batılı yabancı seyyahların büyük tarihî dönemleri ve olayları seyahatnamelerinde nasıl tasvir ettiğine bakılarak bölgedeki toplumsal ve kültürel değişimin izleri ortaya konmuş ve incelenmiştir. Çalışmada özellikle Anadolu’dan geçerken Urfa’da bulunmuş İngiliz seyyah ve gezginlerden ağırlıklı olarak Richard Pococke, Edward Lewes Cutts, Ely Bannister Soane, George Percy Badger, James Silk Buckingham, Henry Charles Barkley (1837-1903), Warington Wilkinson Smyth (1817-1890), Verney Lovett Cameron (1844-1894), William Ainger Wigram (1872 -1953), Francis Rawdon Chesney (1789- 1872) ve Lord Warkworth’un(1871-1909) eserleri incelenmiştir. Söz konusu Batılı seyyahların seyahatnamelerinde Urfa, Türkler, Müslümanlar ve şehrin demografik durumuna dair sunulan veriler incelenmiştir. Seyahatnamelerin ele aldıkları konular itibariyle bazen objektif olmayan tarihsel bilgiler sunabilecekleri de unutulmamalıdır. Kuşkusuz seyahatnameyi kaleme alan seyyahın düşünce dünyası, diplomatik veya bürokratik görevi veya misyonerlik amacı gibi durumlar söz konusu olabileceği için seyyahların eserlerinde bazen ortak birtakım önyargı veya izlenimler de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle bu eserlerin incelenmesinde oldukça hassas olunmalıdır. Araştırmacılara göre insanoğlu kimi zaman yeni yerler keşfetmek kimi zamanda yeni bilgiler edinmek amacıyla seyahat etmek istemiştir. Antik dönemlerden günümüze gezilerin yapılış şekli ve amaçları değişmiş olsa da gezginlerin seyahatlerinin sürekli olarak devam ettiği söylenebilir. Seyahatnamelerde yer alan gravür, harita, fotoğraf vb. görseller kentlerin tarihi süreç içerisindeki, fiziki, ekonomik, sosyal vb değişimini yansıtması açısından son derece önemlidir. Ayrıca seyahatnameler; tarih, coğrafya, jeoloji, sosyoloji, folklor ve mimarlık gibi disiplinler tarafından başvurulan önemli kaynaklar olduğunu da belirtmekte yarar vardır.
Journal of Turkish Studies, 2021
With the developing technology, today's century requires the individual, who is under the bombardment of information from all sides, to have some literacy skills in order to reach the correct information. It is essential to be a media literate in order to be aware of the social, cultural and political messages that lie behind the abstract, concrete, sound and movement messages from the media, which are often primary source of information. On the other hand, although the ability to read the media can be sufficient at the point of analyzing traditional and new media messages, understanding the implicit language of the movies whose domain is expanding today and having the ability to criticize the film is called film literacy. Film literacy, which aims to create an audience that has the qualities of understanding and evaluating cinematic products rather than watching films passively, reaches the layers of meaning lying in the depths of the film and considers the film as a product of culture and art rather than seeing it as a tool to spend time watching. Sociological analysis, which is one of the methods of film reading, reads films as a social art and cultural product. In other words, this method sees movies as a cultural product that reflects the values and ideals of society. On the basis of reading films with a sociological understanding, it is aimed to determine society's value judgments, social memory, lifestyle and social roles within the framework of nation, class, race and gender. In this type of reading, films refer to the social data of the period in which they were produced or the period they deal with. In this study Three Sisters (Emin Alper, 2019) will be analyzed from a sociological perspective in the context of class, gender, act, role and potency. When the film is analyzed with sociological reading, it is concluded that it contains data in the context of class struggle, gender, roles and power.
Strata, 2021
Bu makale belirli bazı paradigmatik yaklaşımların belirli dönemlerde etnografik araştırmaların epistemik kurgu ve inşa pratiklerini belirgin biçimde etkilediği görüşünden hareket ediyor. Böylece makale entelektüel sahada belirli dönemlerde vektörel buraya bi açıklama, tanımlama iyi olurdu hale gelen araştırma yürütme tarz(lar)ının, Amerikan suç etnografilerinin soyut‐teorik ile somut‐ampirik arasındaki ilişkiyi düşünme ve kurma şeklini belirlediğini tartışıyor. Buna göre birinci kuşak (1920–1950) Chicago Sosyoloji Bölümü araştırmacıları sosyolojik pozitivist bir kavrayışla Chicago kentinde suç ve sapma sorunlarını gençlik çeteleri dolayımıyla incelediler; çeteler sahada bulunan, nesnel ve duyumsanabilir kolektiviteler formunda suç sorununu temsil etti. İlgili dönemde Chicago Okulu çetelerin yapı ve işlevlerine odaklaştı ve kentin farklı bölgelerinde ekolojik süreçlerin doğal–normal bir sonucu olarak çocuk suçluluğu ve sapma sorununu açıklamaya yöneldi. Öte yandan, 1970 sonrasında ise suç etnografilerinin sorunsallaştırma nesnesi değişmezken,ilgili dönemde yorumsayıcı paradigma ve sembolik etkileşimci kavrayışın etkisi altında araştırmacılar etnik‐ırksal açıdan farklılaşan Latin çetelerin kültürel kodlarını, norm ve değerlerini anlamaya yöneldiler. Erken Chicago Okulu döneminde beliren ekolojik indirgemecilik ve açıklama kaygısına karşın, 1970–1990 döneminde yürütülen suç etnografilerinde kültürü anlama kaygısının bir kültürel özcülüğe dönüştüğü görülebilir. Makale, açıklama ve anlama ikileminde salınmasına karşın, etnografik araştırmanın teoriden yoksun olmadığını; tersine, sorunsallaştırma ve nesneleştirme tarzına her daim yön veren vektörel bir epistemik belirlenimin mevcut olduğunu ileri sürüyor.
Coğrafya Mahkumları Kitap Analizi, 2018
Tim Marshall’ın 9 Temmuz 2015 yılında ilk kez yayınladığı, orijinal adı Prisoners of Geography olan ve Türkçe’ye Coğrafya Mahkumları olarak çevrilen eser 1 Önsöz, 1 Giriş, 10 Bölüm ve 1 Sonuç’tan oluşmaktadır. Kitabın formatı gereği bölümlerin en başında ilgili coğrafyanın hem siyasi hem fiziki çizgilerini gösteren haritalar bulunmaktadır. İbn-i Haldun yüzyıllar önce coğrafyanın kader olduğunu savunmuştur ve Tim Marshall da aynı çizgide ilerleyerek coğrafyanın ülkeler için bir kader olduğunu, yöneticilerin gelip geçtiğini fakat doğal setler olan dağların ya da bazen avantaj bazen dezavantaj olan çöllerin hep orada olduklarını açıklayarak coğrafyanın devletlerin siyasetlerinde önemli bir etken olduğunu söyler. Örneğin Büyük Petro’nun Rusya’sındaki coğrafya ile Putin’in Rusya’sındaki coğrafyanın hiçbir farkı yoktur.
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimlerde Güncel Tartışmalar 3, Edt. Sinan Sönmez ve Özgür Işık, Duvar Yayınları, İzmir, 2022.
Bilig, 2017
Bu calisma Turkiye’deki basarisiz 15 Temmuz Darbe Girisimi ve sonrasinda yasananlarin Bati’da nasil temsil edildigi ile ilgilidir. Carpitilmis bir temsilin Bati medyasina egemen oldugu goz onune alinirsa, bu calisma temelde neden Sag ve Sol 15 Temmuz darbe girisimi hakkinda ayni resmi sundu sorusunu sormaktadir. Bu soruyu cevaplamak icin bu calisma “iyi Musluman Kutu Musluman’a karsi” ve “direnis sevdasi” gibi iki kavrami kullanmaktadir. Ilkine gore, Sag darbe girisimi hakkinda boylesine carpik bir resim sundu cunku “iyi Musluman Kutu Musluman’a karsi” uzerine temellenen mantalitesi darbe yapmasina ragmen Gulen’in masum, Erdogan’i kotuluklerin kaynagi olarak okumaya endeksli. Sol’a gelince Erdogan’i mutlak lider ve diger geri kalani ise muhalif hareketler olarak gordu. Bu varsayimdan kaynaklanan 'ya Erdogan darbeyi daha buyuk bir iktidar icin kullanirsa' korkusu Sol’un bakisini zehirledi.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Review of the "Suraiya Faroqhi's" on the Ottoman historiography.
INTERNATIONAL JOURNAL of DISCIPLINES ECONOMICS & ADMINISTRATIVE SCIENCES STUDIES, 2018
Sosyal, İnsan ve İdari Bilimlerde Güncel Yaklaşımlar , 2023
IV. BASKENT INTERNATIONAL CONFERENCE ON MULTIDISCIPLINARY STUDIES, 2023
Intermedia International E-journal, 2024
Doğu Coğrafya Dergisi, 2021
Bildiriler Kitabı, 2019
IV. Anadolu Psikiyatri Günleri, 1 - 3 Haziran 1995, Konya. APG Program ve Bildiri Özetleri Kitabı, 1995
Gönül Yakınlıkları Sergisi Bağlamında Monografik Bir okuma, 2020
BÜYÜK TAARRUZ 100’ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNDE TÜRK’ÜN ZAFERE YÜRÜYÜŞÜ, 2022
TOKÜAD Uluslararası Toplum ve Kültür Araştırmaları Sempozyumu, 2019
KRİMİNALİSTİK VE KRİMİNOLOJİ ÇALIŞMALARI, 2024
ABD - ÇİN REKABETİ Küresel Güç Mücadelesinin Dirilişi, 2022
The Journal of Academic Social Resources, 2022