Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, ULUSAL TEZ MERKEZİ
…
22 pages
1 file
Erol ESEN'in danışmanlığı altında doktora tezi olarak yürütülen çalışmada "Tarihsel Kurumsalcılık" yöntemiyle "Yeni İşlevselcilik" kuramı üzerinden AB-Ukrayna ilişkileri ve Polonya faktörü ele alınmıştır.
Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları Dergisi, 2022
Öz 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekat başlatması, Batı Dünyası'nın geleneksel öteki şeklinde değerlendirdiği "Rus tehdidi" algısını canlandırmıştır. Bu kapsamda Rus yayılmacılığı tehlikesi başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere Batı Dünyası'nda yoğun bir biçimde konuşulmaya başlanmış ve Avrupa güvenlik mimarisi en sık tartışılan meselelerden biri haline gelmiştir. Kuşkusuz bu durum, son yıllarda Avrupa'yla ilişkilerinde birtakım problemler yaşayan Polonya'nın jeopolitik öneminin artması sonucunu doğurmuştur. Bu makalede de "Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Polonya'nın jeopolitik önemine etkisi nedir?" sorusu tartışılmakta ve Varşova'nın Avrupa güvenlik mimarisinin ön cephesi haline geldiği hipotezi savunulmaktadır.
2022
Avrupa Konseyi, Ukrayna ve Moldova'ya aday statüsü vererek, Doğu'ya yönelik ikinci büyük ölçekli genişlemenin kapısını aralamıştır. Balkanlar ülkeleri ve Gürcistan’ı ekleyerek, Brüksel'deki 27 AB ülkesi, AB-36 için işaretleri belirlemiştir. Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin kıtadaki ortaklarıyla ilişkileri hakkında stratejik bir tartışma düzenlemiş ve bir Avrupa siyasi topluluğu kurma önerisini tartışmıştır. Tartışmanın amacı kıtadaki Avrupa ülkeleri için siyasi koordinasyon ve istikrarın sağlandığı bir platform olmuştur. Bu platformdan, başta genişleme olmak üzere mevcut AB politikalarının ve araçlarının yerini almayacak ve AB’nin karar alma özerkliğine tamamen saygı göstermesi beklenmiştir. Bu bağlamda AB, Avrupa Komşuluk Politikası, Serbest Ticaret Anlaşması ve adaylık statüsü vererek Ukrayna ve Moldova ile ilişkilerini geliştirmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan bu ülkelerin AB’ye entegrasyonu ve üyeliği tartışmalı bir konu olmuştur. Bu çalışmada; Ukrayna ve Moldova’nın AB ilişkileri ve üyelik süreci, üyelik başvurusu, aday ülke statüsünün verilmesi, üyelik başvurusunun başarıya ulaşma ihtimali dahilinde tartışılacak ve dergi, makale ve raporlar gibi ikincil kaynaklardan ışığında analiz edilecektir.
Marmara Avrupa Araştırmaları Dergisi/Marmara Journal of European Studies , 2020
Öz 1989 yılı Polonya'da komünizmin sonlandığı ve demokrasiye geçişin başladığı bir dönüm noktasıdır. Bundan sonraki süreçte ülkede liberal demokrasi ve serbest piyasa ekonomisine adaptasyon ve yeni sosyal kimlik yapılanması öne çıkmıştır. Avrupa'ya geri dönüş her ne kadar sancısız gerçekleştirilmeye çalışılsa da bu pek mümkün olamamıştır. AB'ye üyelik süreci tartışmalı olduğu gibi, üyelik sonrasında da tartışmalar devam etmiştir. Polonya ve AB arasında karşılıklı şüphecilik varlık göstermiştir. Bu şüphecilik Polonya'nın sadece seçili ortak politikalara sıcak bakması sonucunu doğurmuş, bu sayede de Avrupa bütünleşmesindeki farklılaştırmayı besleyen aktör konumuna gelmeye başlamıştır. Bu ülkenin liberal demokrasiye uymayan tercih ve uygulamaları da AB tarafında Polonya'nın izlemeye alınmasına yol açmıştır. Bu makalede Polonya ile AB ilişkilerinin Avrupa'da farklılaştırılmış bütünleşmeye doğru niçin kaydığı kuramsal referanslarla açıklanmaktadır. Makalenin ana argümanı, AB ile Polonya arasında yüksek düzeyli bir bağımlılık ve yüksek düzeyli bir siyasallaştırma olduğu için bütünleşmenin farklılaştırılmasının kaçınılmaz hale geldiğidir.
NORMATİF GÜÇ ÇERÇEVESİNDE AVRUPA BİRLİĞİ'NİN UKRAYNA İLE İLİŞKİLERİNE AVRUPA PARLAMENTOSU'NUN ETKİSİ, 2021
Avrupa Birliği (AB) için dış politika önemli ölçüde tartışmalı bir alandır. Uzun yıllar boyunca, AB bu alanda etkili bir dış politika oluşturmaya çalışmıştır. AB, çabalarının sonucunda, tartışmalı da olsa bir dış ve güvenlik politikası oluşturmuştur. Bu bağlamda, bu politika alanına AB vatandaşları tarafından seçilen Avrupa Parlamentosu (AP) üyelerinin etkisi sorulması gereken sorulardan biridir. AB'nin resmi dokümanlarına göre, AP'nin, AB dış politikasını etkilemek için çok az resmi yetkisi vardır. AP, AB'nin dış politikasını biçimlendirmek için daha fazla yetki almaya uğraşmaktadır. AB, etkin bir dış politikaya sahip olmamasına rağmen, AP, AB'nin dış politika mekanizmaları aracılığıyla dış politika meselelerine etki etmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, odak noktası AP'nin dış politika meselelerine yönelik eğilimidir. Bu makale, normatif güç Avrupa yaklaşımını ve Ukrayna örnek olayını, dış politika konularına dair AB ve AP'nin tutum ve eylemlerini analiz etmek için kullanacaktır. Bu makale normatif güç yaklaşımıyla AB'nin Ukrayna ile ilişkilerinde AP'nin rolünü açıklamaya çalışacaktır. ABSTRACT Foreign policy is highly controversial area for the European Union (EU). For many years, the EU has tried to form an effective common policy in this area. The EU has created a foreign and security policy, albeit controversial, as a result of its efforts. In this context, the influence of the European Parliament (EP) members selected by EU citizens in this policy area is one of the questions to be asked. According to the EU's formal documents, the EP has few formal powers to influence the EU's foreign policy. The EP has tried to get more powers to shape the EU's foreign policy. In spite of the fact that EU has not an operative foreign policy, the EP has engaged in influence foreign policy issues by way of EU's foreign policy mechanisms. In this framework, the focus point is the EP's inclination towards foreign policy issues. The article will use normative power Europe (NPE) approach and Ukraine case to analyse attitudes and actions of the EU and the EP in relation to foreign policy topics. This article will try to explain role of the EP in the EU's relations with Ukraine through normative power approach.
AVRUPA BİRLİĞİ UYUM SÜRECİNDE POLONYA KAMU YÖNETİMİ: AVRUPALILAŞMANIN ETKİSİ, 2017
Polonya, uzunca bir dönem katı otoriter ve bürokratik bir rejimin hakim olduğu Sovyet sistemi ile idare edilmiştir. Buna karşın, Polonya özellikle 1990’lı yıllardan sonra komünist sistemden çıkması ile yönünü ve temel değerlerini Avrupa’ya çevirmiştir. Bu ise Avrupa Birliği’ne uyum sürecine dair en önemli olgu ve kavramlardan biri Avrupalılaşma sürecini ortaya çıkarmıştır. Siyasal, sosyal ve kültürel boyutlarına bağlı olarak Avrupalılaşma süreci yönetim düzeyinde Polonya kamu yönetimi sistemini de etkilemektedir. Bu çalışmada Avrupalılaşma teori ve kavramsal tartışmalarından destek alınarak, Polonya kamu yönetimini dönüştüren süreçler ve mekanizmalar analiz edilmek istenmektedir. Bu bakımdan söz konusu analizi gerçekleştirebilmek için Polonya siyasi-toplumsal ve yönetim tarihinde süreci yönlendiren temel dinamiklerin de çalışmada değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Sonuç olarak bu çalışmada temel amaç, katı otoriter rejimden katılımcı demokratik bir aşamaya geçen Polonya’da Avrupalılaşma kavramı üzerinden Polonya kamu yönetimi sistemini Avrupa değerlerine hazırlayan ya da engelleyen gelişmeleri ortaya koymaktır. Çalışmada yöntem olarak Avrupalılaşma literatürü üzerinden 1990’lı yıllardan sonra Polonya kamu yönetimi sistemindeki değişimin Avrupa Birliği uyum sürecinde gerçekleşen etki bağlamında bir değerlendirmesinin yapılması tercih edilmiştir.
Avrupa Birliği′nin esasını, Lizbon Antlaşması madde 2′de düzenlenmiş olan ″temel değerler″ oluşturmaktadır. Son yıllarda birlik içerisinde tartışmalara neden olan ″hukukun üstünlüğü″ ilkesi ise diğer değerlere nazaran özel bir yere sahiptir. Çalışmamızda Avrupa Birliği hukukunun dayandığı temel değerlerin gelişimi, önemi, hukuksal niteliği, bu değerlerin ihlali durumunda uygulanacak denetim mekanizması, hukukun üstünlüğü ilkesi ve Avrupa Komisyonu′nun getirdiği hukukun üstünlüğünü koruma prosedürü güncel bir olay olan Polonya örneği ile bağdaştırılarak anlatılmaya çalışılacaktır.
İmgelem, 2019
ÖZ Bu çalışmada Avrupa Birliği'nin (AB) yumuşak gücünün Ukrayna krizi üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Öncelikle Ukrayna'yı AB ve Rusya'nın karşı karşıya geldiği bir krizin nesnesi haline getiren nedenler detaylı bir şekilde incelenmiş ve AB'nin izlediği Avrupa Komşuluk Politikasının (AKP) Ukrayna krizindeki rolü analiz edilmiştir. Bu bağlamda çalışma şu sorulara yanıt vermeyi amaçlamıştır: Ukrayna'yı, AB ve Rusya'nın karşı karşıya geldiği bir krizin nesnesi haline getiren nedenler nelerdir? Ve AB'nin yumuşak güç politikası Ukrayna krizinde nasıl bir role oynamıştır? Çalışmada AB'nin yumuşak güç politikasının Ukrayna krizine etkisi rasyonel secim kuramından faydalanarak analiz atılmıştır. Bu bağlamda 'fayda/maliyet hesaplaması', 'fayda maksimizasyonu' ve 'yeni aktörlerin Güçlendirilmesi' Ukrayna krizinin nedenleri ve aktörlerin davranışlarının altında yatan sebeplerin analizi ve AB'nin Ukrayna krizinin derinleşmesi karşısında aldığı yaptırım kararlarının başarısının/başarısızlığının analizinde faydalanılan ana kavramlardır. Anahtar Kelimeler: Turuncu Devrim, yumuşak güç, AB yaptırımlar, Avrupa Komşuluk Politikası, Akılcı seçim kurumsalcılığı SOFT POWER CRISIS IN THE EUROPEAN UNION COMMON SECURITY AND DEFANCE POLICY: THE CASE OF UKRAINE Abstract The aim of the study is to exime the impact of the EU's soft power on the Ukrainian crisis. The reasons that make Ukraine an object of a crisis confronted by the EU and Russia, have been explained in detail and then the objective of the European neighborhood Policy has been explained and analyzed. In this regard, the study tried to respond the following questions: What are the reasons that make Ukraine an object of the EU and Russia crisis? Whether, if so, how and to what extend did the EU's soft power make an impact on the Ukrainian crisis? Rational choice institutionalism new institutionalism was employed as a theoretical framework. The concepts of 'cost/benefit calculation, 'Utility maximization' and 'empowerment of new actors', therefore, were benefited in analyzing the reasons and causes of the Ukrainian crisis, behavior of actors and the sanctions implemented by the EU towards the deepening of the Ukrainian crisis.
Journal of Regional Studies, 2022
Öz Enerji politikalarının uygulanması ve çeşitliliği, ülkelerin enerjiyi alan ya da satan ülke konumunda olmasına göre şekillenmektedir. Bu bağlamda Avrupa Birliği (AB) ve Rusya örneklemleri incelendiğinde arz-talep ilişkisine bağlı bir birliktelikten söz edilebilmektedir. Çalışmanın amacı, AB'nin enerji bağımlılığı meselesinde Rusya'nın önemli bir rolde olduğunu ve buna bağlı olarak AB'nin enerji politikalarının şekillenmesini ne derece etkilediğini göstermektir. Araştırma boyunca birincil ve ikincil verilerden yola çıkılarak varılan sonuca göre; AB'nin Rusya'ya olan bağımlılığının küçümsenemeyecek kadar fazla olduğu görülmüştür. Ayrıca çözüm olarak tasarlanan projelerin yetersiz kaldığına da değinilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
THE EFFECT OF EUROPEAN UNION ON POLAND AND HUNGARIAN ECONOMIES, 2014
Avrupa Birliği’nin Doğu Avrupa ve Batı Balkanlar Genişlemesi: AB36 Mümkün Mü? , 2015
TARİHİN PEŞİNDE ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐, 2018
MARMARA AVRUPA ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2023
History Sstudies, 2010
Avrupa Birliği'nin Uluslararası İlişkileri ve Türkiye - Orion Kitabevi - Ankara- Editör: İlhan Sağsen, Mehmet Dalar - ss: 33-59, 2018
Karadeniz Araştırmaları / Journal of the Black Sea Studies, 2016
http://www.sosyalbilimlervakfi.org/tr/2021/12/ukrayna-krizi-ve-olasi-durumlar/
TÜRK İLLERİNDE BİR POLONYALI: BRONISŁAW GRĄBCZEWSKI , 2019
Tesam Akademi Dergisi, 2015
Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 2016
Gece Kitaplığı , 2020
UKRAYNA SAVAŞI'NIN RUSYA-İRAN İLİŞKİLERİNE ETKİLERİ, 2023
MCES-2020 Debating Europe: Past, Present and Future, 2020
ULUSLARASI POLİTİKADA DİJİTAL DİPLOMASİNİN YERİ: UKRAYNA- RUSYA SAVAŞI ÖRNEĞİ, 2022