Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
9 pages
1 file
Çelebi Dergisi (Tarih, Kültür ve Düşünce Dergisi), Türk Mûsikîsi Dosya Konusu, Yıl:3, Sayı:8- Ağustos 2022, 2022
Üstadımız Ayıntablı Hamdi Baba “Gönül esrarını cana gönül kadrin bilene aç” buyurmuş. Bu hikmetli söze kulak vererek bahr-ı muhabbete daldığımız, hâlet-i rûhiyyemizi, tefekkür dünyamızı paylaştığımız siz değerli okurlarımızla tekrardan buluşmanın derin bahtiyarlığı içerisindeyiz. Hür tefekkürün kalesi olan Çelebi her geçen gün cümle muhibbanımızın gönlünde taht kurmaya devam ediyor. Okuyan, değerlendiren, satın alan, hediye eden, düşünen, selam eden, dua eden herkesten Allah razı olsun. Sözü fazla uzatmadan sohbet-i irfana geçelim: Her milletin kendisini tanımlayan nitelikleri vardır. Başlıkları her millette aynı olsa da, bu nitelikler, ince nüanslar gösterir. İşte milletleri millet yapan hususlar da bu nüanslarda gizlidir. Mûsikî de bu niteliklerin başında gelmektedir. Şüphesiz ki insanlığın ilk zamanlarından itibaren mûsikî var olmuştur. Günümüzde belli ilke ve kurallara uygun halini gördüğümüz mûsikî bu şekline birçok aşamaları kat ederek gelmiştir. Konuşmaya başlamadan önce ritmi keşfetmiş ve bu şekilde iletişimini sağlamıştır. İletişimini daha sonra sese taşıyarak, zaman içerisinde bu sesi estetik unsurlarla bezenmiştir. Kendi mûsikî sistemlerini oluşturan Türkler, 13. yüzyıl gibi erken tarihlerden itibaren bu alanda eserler vermeye başlamıştır. Bu minvalde, büyük üstadlar yetişmiş ve sürekli olarak gelişerek Türk’ün cihana bakışındaki inceliği oluşturmuşlardır. Mûsıkîmizin üstadlarının yüzyıllardır sazlarından damıttıkları birikim ve derinliğin farkında olarak Çelebi ile oluşturmaya çalıştığımız Türk külliyatı içerisinde Türk Mûsıkîsi dosya konulu sayıyı ele almaya gayret ettik. Bu sayımızda küreselleşen dünyada direnmeye çalışan klasik Türk mûsıkîsinin serencamı ve güncel sorunları temel teşkil etti. Umarız, faydalı olur. Bu sayıda bizi yalnız bırakmayan Ali Çalık’a, Prof. Dr. Banu Mustan Dönmez’e, Dr. Öğr. Üyesi Fatma Adile Başer’e, Gökçe Güneygül’e, Dr. Halil Atılgan’a, Halil Bedii’ye, Hüseyin Asker’e, Hüseyin Kıyak’a, Prof. Dr. İlgar İmamverdiyev’e, İrfan Gürdal’a, İsmail Bingöl’e, Doç. Dr. M. Akif Korkmaz’a, M. Burak Çetintaş’a, Araş. Gör. Merve Örenç’e, Doç. Dr. Recep Uslu’ya, Prof. Dr. Salahaddin Bekki’ye, Prof. Dr. Türker Eroğlu’na, Prof. Dr. Yalçın Çetinkaya’ya, Zafer Saraç’a katkılarından ötürü teşekkür ederiz. Gayret bizden, tevfik Allah’tan..
DOGU BATI, 2000
Fuad Koprulu can be considered as the first Turcologist in modern sense in Turkey. He is a distinctive scholar of Turkish history and literature. This article evaluate the approach of Koprulu to social sciences, history, and nationalism. The paper also try to clarify his history and literature subjects according to his publications. The research is concluded with his his life in politics.
Türkiye'de Ulus İnşası, 2021
Ulus-Devlet; sosyal, siyasal, demografik, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin sonucu ve bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Benzer bir şekilde ulus-inşası da bu zorunluluğun ürettiği başka bir zorunlu durumdur. Her süreç ve olgunun olumlu ve olumsuz yönleri ve örnekleri mevcuttur. Bununla birlikte bu çalışmada ulus-inşası olumlu veya olumsuz olarak değil, daha çok harici şartların ürettiği bir gereklilik olarak bütün yönleriyle ele alınmıştır. Ulus-inşası, günümüz ulus-devletlerinde yaşayan ve vatandaşlık bağıyla bu devletlere bağlı bulunan toplumların ayrı alt kültür ve mikro milliyet durumlarına bakılmaksızın ve yereldeki bu farklılıkları mahsurlu görülmeksizin bütün bu yerel ve sınıfsal farkların üzerinde oluşturulmaya çalışılan sosyo-politik bir üst kimlik, ulus-devletin sınırlarıyla örtüşen geniş kapsamlı bir grup aidiyeti ve yüksek kültürdür. Kitaptaki on yedi bölümün başlıklarına bakıldığında kitabın ana teması ve geniş kapsamı daha iyi anlaşılabilecektir; Teoride ve Pratikte Ulusçuluk ve Ulus-İnşası Türkiye’de Milli Tarih Yazımı ve Ulus-İnşası Türk Halkının Kolektif Belleğinde Çanakkale Savaşı ve Ulus-İnşası Erken Cumhuriyet Döneminde Halkevleri ve Ulus-İnşası Yöntemlerin Yerinde(n)liği İle İlmin Evrenselliğini Buluşturmak: Türkiye’nin Köy Enstitüleri Türk Ocakları ve Ulus-İnşası Cumhuriyet’in Vatanseverlik Merkezli Din Anlayışı ve Ulus-İnşası Türkiye’de Ulus-İnşasında Eğitim Politikalarına Örnek Olarak Köy Enstitüleri Türkiye’de Siyasal Kültür, Kimlik ve Ulus-İnşası, Tanıtım Filmlerinde ve Kamu Spotlarında Ulus-İnşası Erken Cumhuriyet Döneminde Ulus Yaratımı ve Beyaz Perde Üzerindeki Refleksler (1919-1938) Türk Ulus-İnşasında Batılılaşma Üzerine Çelişkili Düşünceler: Devlet Tiyatrosu Repertuarı Üzerinden Bir Değerlendirme. Türk Romanında Ulus-İnşası ve Kadın İmgesi Osmanlı’dan Cumhuriyete Türk Müzik Kültürü ve Türkiye’de Ulus-İnşasına Katkıları Türkiye’de Modern Mimarinin İdeolojik İşlevleri ve Ulus-İnşası Ulus-İnşasının Posta Pullarına Yansıması Ulusal Bayram Örnekleri Türkiye’de Milli Folklor Çalışmaları ve Ulus-İnşası
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 2019-2020 Bahar Dönemi Ödev Defteri
ÖZET: 1923 sonrası Türk hikâyesine bakıldığında, Yunan/Rum karakterlerin hem Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın taze hâtıralarından dolayı olumsuz, hem de yüzlerce yıllık mekân birlikteliğinin sonucu olarak olumlu bir şekilde yer aldıkları görülür. 1923 ile 1950 yılları arasındaki dönemi kapsayan çalışmada altı yazarın yedi hikâye kitabından toplam on beş hikâye incelendi. Ele aldığımız on beş hikâye, Rumları doğrudan konu edinen hikâyelerdir. Bu hikâyeler içinde, Rumları " milliyetçi " perspektifle " öteki " olarak gören hikâyeler olduğu gibi, onları " insancıl " bakış açısıyla ele alan hikâyelere de rastlandı. Kimi yazarlarımızın hikâyelerinde Yunan/Rum karakterler genellikle arkadaş ya da dost konumundadır. Arkadaş ya da dost olmayan Yunanlılar/Rumlar ise, okuyucuya mağdur ve mazlum bir pozisyonda sunulur. Yunanlıları/Rumları " insancıl " bir yaklaşımla ele alan hikâyecilerimizin ortak özellikleri şöyledir: Yunanlıların/Rumların yoğun oldukları yerlerde yaşamaları, büyümeleri ve yurtdışına çıkmış olmaları. Yunanlıları/Rumları olumsuz karakterler olarak sunan yazarlarımızın hikâyelerinde ise, Yunanlılara/Rumlara ait sıfatlar genellikle şu şekildedir: Zalim, zorba, kâfir, hain, işbirlikçi. Çalışmada hikâyelerdeki Yunan/Rum algısı tahlil edilirken yazarların kendi hayatlarından da yararlanıldı. Rum/Yunan karakterlerin hikâyelerde neden " insancıl " ya da " milliyetçi " bir perspektifte değerlendirildiği sorusunun cevabı aranırken tarihî ve sosyolojik verilerin yanı sıra yazarların biyografik verileri üzerinde de duruldu. ABSTRACT: When the Turkish story after 1923, Greek / Greek character of both the First World War and the War of Independence negative because of fresh memorabilia, as well as unity is seen as the result of hundreds of years of space they take place in a positive way. Study covering the period between 1923 and 1950, six of the seven story writer's story has been viewed a total of fifteen books. We have dealt with fifteen stories, stories that are acquired directly from the Greek issue. In this story, Greeks are "nationalist" perspective "other" as well as stories as you see them "humanitarian" addressing the story from the point of view were accepted. Some authors in our story Greek / Greek characters are usually friends or friendly position. Friends or unfriendly Greeks / The Greeks, the victims and the oppressed presented to the reader in one position. Greeks / Greek for "humane" is as follows storyteller with an approach to address our common characteristics: the Greeks / Greek Cypriots living in places where they are concentrated, growth, and they are out abroad. The Greeks / Greek writer in the story of our offering as negative characters, Greeks / Greek adjective on generally as follows: oppressors, tyrants, infidels, traitors, collaborators. In the study of Greek history / Greek perception of the assay while the author was utilized in their own lives. Greek / Greek cause of the characters in the story "humane" or "nationalist" while searching for the answer also focused on historical and biographical data as well as the author of the question of sociological data in an evaluation perspective.
2008
Ağız ve nefes kokusunun tanım terminolojisi, sınıflaması, çeşitleri, klinikte hasta muayenesi, ve basit tedaviler
GÜNÜMÜZ ŞİİRİNİN TÜRKÇESİ, 2022
d üşün c e d ergis i 2 0 2 2/16 10 günümüz şiirinin türkçesi baki asiltürk "Türkçem benim ses bayrağım" Dağlarca "Türkçeden bir kıl kopar, içinde güneşler, dünyalar, ırmaklar vardır. Ama Türkçeden koparacaksın. " Cemal Süreya
“Bir faaliyeti ya da bir kurumu, hukuki veya ahlaki bir kuralı anlamak için mümkün olduğunca ilk kaynaklara gitmek gerekir; zira, şimdi olanla geçmişte olan arasında sıkı bir dayanışma vardır. Kuşkusuz, yol üzerinde dönüşüm yaşanırken o faaliyetin, kurumun yahut kuralın kâğıt üzerinde bağlı olduğu sebeplerde değişir; fakat bu dönüşümler nihayet başlangıç noktasına bağlıdır” (Durkheim, s:5). Durkheim, Ensest Tabusunun Kökenleri kitabının kısa giriş yazısında başlangıçların önemini vurgulamış, anlamak ve anlamlandırmak için başa dönmeye ihtiyaç duyduğumuzu aktarmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DOĞAÜSTÜ VARLIKLAR VE ANLATILAR ÜZERİNE İNCELEMELER, 2018
The Journal of Social Sciences, 2020
ISGUC The Journal of Industrial Relations and Human Resources, 2014
Turk dili, 2017
AVRASYA BOLGESI VE TURKIYE ACISINDAN ONEMI, 2021