Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Tarih incelemeleri dergisi
…
26 pages
1 file
Öz Osmanlı İmparatorluğu'nun, 19.yüzyıldaki hikâyesinin Avrupa'nın eşliğinde kayda geçirildiği söylenebilir. 18.yüzyılın sonunda ordunun modernleşmesi ile perdeleri açılan Osmanlı reform macerası, zamanla hayatın hemen her tarafına doğru genişlemek zorunda kalmıştır. Reform ya da Avrupa ile aradaki mesafeyi kapatma çabası, doğal olarak maddi alanda yapılan yeniliklerin yanı sıra gündelik yaşamı tarif eden değerler dünyasını da Avrupa terminolojisinin etkilerine açık hale getirmiştir. Yeni bir tanıma kavuşan onur anlayışı, Avrupa kültürünün soyut konuları da kapsayacak biçimde Osmanlı birikimini dönüştürdüğünü gösteren ilginç başlıklardan biridir. Avrupa'dan ithal edilen kırılgan onur anlayışı, incinen gururun veya onurun tamiri için hukuk dışı bir metot olarak yine Avrupa'ya ait bir cezalandırma biçimi olan düelloyu da imparatorluk coğrafyasına tanıtmıştır. Yeni bir içerik ve anlam çözümlemesine tabi tutulan onur anlayışının bir sonucu olarak Osmanlı sınırları içinde yaşayanlar tarafından da düello sık olmasa da hatırlanan bir uygulama olmuştur. Aynı şekilde kendi hukukunu coğrafyasında yaşayanlara kabul ettirme iddiasında olan Osmanlı yöneticileri de düello girişimlerine karşı en baştan itibaren yasaklayıcı ve engelleyici davranmaya özen göstermiştir.
History Studies, 2024
Osmanlı Devleti’nin sınırları kurulduğu günden itibaren sürekli olarak değişmiştir. Zamanla güçlenen devletin başarılı fetihleri ile birlikte sınır çizgisi de farklılaşmıştır. Bu noktada sınırların en fazla değişkenlik gösterdiği yer, devletin Batı tarafı olmuştur. Özellikle İstanbul’un fethi ile birlikte Balkanlarda gerek Adriyatik yönünde gerekse Viyana’ya doğru fetihler artacak ve iki komşu Venedik ve Avusturya ile sınır sorunları baş gösterecektir. Zaman içinde bir üçüncü ülke Rusya’da sınır sorunları hususunda Osmanlı Devleti ile türlü ihtilaflara ve türlü diplomatik temaslara girecektir. İşte bu makale hem Osmanlı Devleti’nin sınırlarının tespiti hususuna kısmen odaklanmakta hem de asıl önemlisi bu sınırları kimlerin çizdiği konusunda verileri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. Her iki girişimin de diplomasi tarihi ve askeri tarih hususunda yeni birtakım görüşleri/iddiaları ortaya çıkarması amaçlanmaktadır. The borders of the Ottoman Empire have constantly changed since its establishment. In time, with successful conquests, the borderlines have evolved. The area where borders have been most variable was mainly on the western side of the empire. Especially after the conquest of Istanbul, conquests in the Balkans towards the Adriatic and towards Vienna increased, leading to border issues with neighboring Venice and Austria. Later period, a third country, Russia, also engaged in various disputes and diplomatic contacts with the Ottoman Empire regarding border issues. This article focuses on determining the Ottoman Empire's borders and, more importantly, uncovering the data on who drew these borders. The goal is for both initiatives to bring forth new perspectives/claims in the history of diplomacy and the history of military.
Osmanlı Tarihinde Köprülüler Dönemi (1656-1710) Yeni Kaynaklar, Yeni Yaklaşımlar, 2024
Bu çalışma, 17. yüzyılın ikinci yarısında etkili olan Köprülü ailesi ile onların yetiştirmesi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın kuzey siyaseti üzerindeki etkisini ve bu bağlamda sınır ötesi himaye politikalarını ele almaktadır.
Mimarist, 2017
Marjinallik, zaman-mekana göre değişkenlik gösteren ve bundan bağımsız olmamak koşuluyla bir merkez-çevre ilişkisini içeren dinamik bir kavramdır. Kentsel marjinalite ise, marjinallik kavramında olduğu gibi farklı ölçek, zaman, mekan arasında değişkenlik gösterebilmektedir. Kentsel mekanda özellikli bir sokak veya bir bölge yerleşimler içerisinde marjinal olabilmektedir. Bu makalede kavramsal yaklaşımlar ışığı altında,gerek sosyal gerekse fiziki çevrede olan, sınırda kalan, farklı coğrafya ve farklı zaman dilimlerinde var olmuş yerleşim örnekleri üzerinden merkez-çevre paradigması incelenecektir.
OSMANLI DEVLETİ’NDE GÖNÜLLÜ ASKERLERDEN GARİP YİĞİTLER (XVI. YÜZYIL), 2023
Giriş ve üç bölümden oluşan bu çalışmada XVI. yüzyılın ortasından itibaren hem paşa ve beylerin kapılarında hem de devletin sefer emirlerine cevaben gönüllü/paralı olarak seferlere ve muhtelif görevlere katılan garip yiğitlerin faaliyetleri ortaya koyulmaya çalışıldı. Girişte garip yiğitlerin Osmanlı askerî sisteminde yer almasını etkileyen âmiller ve devletin reayayı asker olarak istihdamı ele alındı. Birinci bölümde garip yiğitlerin kökenleri, nasıl toplandıkları ve organizasyonları, sayıları, dağıldıkları bölgeler alındı. İkinci bölümde muharip unsur olarak, geri hizmet kıtası olarak ve diğer hizmetler şeklinde ayırdığımız başlıklarda garip yiğitlerin kale muhasaraları, deniz seferleri, asi-aşkıya tenkili, serhad muhafazası, lojistik inşa ve tamir, mîrî mal tahsili, hazine teslimi, bayrakdarlık, çobanlık, güherçile hizmeti, tahrir görevlilerine hizmet, muhabere vb. gibi alanlardaki faaliyetleri ele alındı. Üçüncü bölümde ise garip yiğitlerin muhtelif faaliyetlerde gösterdiği yararlılık/yoldaşlık neticesinde elde ettikleri görevler ele alındı. Merkez ve taşra teşkilatına girişleri ve devlet hizmetine girme süreçleri incelenerek Osmanlı askerî değişimindeki rolleri üzerinde duruldu.
Iyi Tasarim 'Döngü', 2020
2011
Anahtar Kelimeler: Urartu, Demir Çağı, Arkeoloji, Tarih Van Gölü Havzası merkezli kurulan Urartu Krallığı, kuruluşundan itibaren değişik bölgelere seferler yapmıştır. Yapılan seferlerin büyük çoğunluğu ganimet elde etmek amacıyla yapılmış sefer yazıtlarıdır. Urartu Krallığı’nın sınırları araştırmacılar tarafından en uçlarda bulunan yazıtların bulunduğu alan olarak belirtilmesine rağmen uçlarda bulunan yazıtlar ganimet amacıyla yapılmış sefer yazıtlarıdır. Urartu Krallığı sefer yazıtları dışında yapılaşma faaliyetlerinin anlatıldığı inşa yazıtları da yazdırmıştır. İnşa yazıtlarının bulunduğu alanlar ile sefer yazıtlarının bulunduğu alan arasında önemli bir mesafe söz konusudur. Bundan hareketle Urartu Krallığı için sınır belirleme kriterleri oluşturulmuştur. İnşa yazıtları, kentler, çok odalı kaya mezarları, kaleler ve çanak çömlek gibi Urartu karakterinin net olarak tanımlanabildiği materyaller sayesinde Urartu denetim alanı ortaya çıkarılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda d...
Asos journal, 2024
Since the Tanzimat period, many new genres such as novels, stories and plays have entered Turkish literature and brought the themes that were unfamiliar to Turkish readers. One such theme is "the duel", which is a peculiar custom largely specific to the Franks. Although duel is frequently mentioned in the Western literature of the period, especially in fiction works, no study has been carried out on its presence in Turkish literature. In this study, the subject of "duel" in pre-Republican Turkish novels is examined. The study used qualitative research method and case study in its design and employed document analysis as the primary source of data collection. It concluded that the practice of duel has not been encountered in the Turkish tradition, except for a few isolated works. Two novelists of the Tanzimat period, Ahmet Midhat and Hüseyin Rahmi frequently included duels in their works constituting the major exceptions.
Merkez Bölge, bu sefer, insan eli değmemiş bir tepede, programlanmış bir makinenin yönlendirdiği, neredeyse tüm hareket olasılıklarını kullanan kameranın insan bilinci ve düşünmesine dönük saldırısını yönetiyor. Bu saldırı, felsefi düşünmeye dönük sibernetiğin gerçekleştirdiği denetleyici hamleyi temsil etmemekle birlikte, tam aksine bir eylemin ya da hareketin anlamını yalnızca onun ereksel nedeniyle (telosuyla) belirleyen bakışı boşa çıkarmaya dönük.
Analist Dergisi, Sayı 4 (Haziran 2011), pp. 28-33, 2011
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
The Journal of International Social Research, 2017
Devşirme Malzemenin (Spolia) Yeniden Doğuşu: Antikçağ'dan Osmanlı'ya Anadolu'da Objelerin, Materyallerin ve Mekânların Sonraki Yaşamları, ed. Ivana Jevtić ve Suzan Yalman (İstanbul: Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), 2018
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 32(2), ss. 769-782, 2022.
SINIRLAR, ZİRVELER VE DİRHELER: ŞIRNAK-ULUDERE YÜZEY ARAŞTIRMASI, 2024
History Studies, 16 (4), 555-569, 2024.
NASDDEVLE AHMED B. MERVAN DÖNEMİ DEVLET SINIRLARI, 2017
Süleyman Demirel Üniversitesi 15. Yıl Mühendislik Mimarlık Sempozyumu, 14-16 Kasım 2007, Isparta., 2007
Düşünen Şehir Dergisi, 2022
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Sosyoloji Dergisi, Sayı:40, ss. 239-263, 2019
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Cilt:10, Sayı:2, ss. 1231-1250, 2021.
Arredamento Mimarlık, 2017
DergiPark (Istanbul University), 2022
ANA HATLARI İLE ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI, 2019
Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, (23), 296-309, 2024.
Colloquium Anatolicum/CollAn 17, 2018