2023, ÇEVRE YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI
İnsanoğlunun, yerkürenin kendi tarihi düşünüldüğünde çok da uzun sayıl-mayacak dünya üzerindeki hikayesi, bugün kaynakları tüketme ve ekosistemin sınırlarını zorlama noktasına gelmiştir. Üstelik bu sonuca kısa hikâyenin çok daha kısa bir zaman diliminde ulaşılmış durumdadır. Sorunları fark etmeye ancak 20. yüzyılın ortasında başlayan insanlık, bugün artık bir yol ayrımının başında dur-maktadır. İklim değişikliği başta olmak üzere nüfus artışı, hava, toprak ve sudaki kirlenme, erozyon, orman kayıpları, bitki ve hayvan türlerinin yok olması, çarpık ve plansız kentleşme, sürekli artan atıklar gibi pek çok çevre sorunu, 21. Yüzyılın başında insanlığın varlığını tehdit eder boyuta gelmiştir. Çevre sorunlarına uzun süre yerel, bölgesel ya da ulusal sorun gözüyle ba-kılmış ve buna uygun çözüm yolları üretilmiştir. Ancak zamanla bu sorunların ulu-sal sınırları aşan boyutları fark edilmiş ve çözümün küresel boyutta olması gerektiği düşüncesi yerleşmiştir. Bu amaçla başta Birleşmiş Milletler olmak üzere pek çok uluslararası örgüt, çevre sorunlarını çalışma programlarına almış ve bu sorunlara yönelik çözüm politikalarına odaklanmıştır. Kitabın bu bölümünde sözü edilen çözüm politikaları incelenmeye çalışılmıştır. Uluslararası toplumun yarım yüzyılı aşkın bir zamandır çevre sorunlarına yönelik çabaları ve geliştirilen politikalar incelenirken iki yol izlenebilir. Bunlardan ilki ve yaygın olanı uluslararası toplantı, konferans, anlaşma ve sözleşmelerin tarihsel bir gelişim çizgisi üzerinde incelenmesidir. Ancak bu yaklaşım biçimi, özellik-le devamlılığı olan, tekrarlayan ya da geliştirilen uluslararası politikaların izini sür-meyi zorlaştırmaktadır. Örneğin, Habitat konferansları esas olarak nüfus ve yerleşme konusuna odaklanmakta ve her 20 yılda bir yapılmaktadır. Habitatların ilki olan 1976 tarihli toplantı ile 1996 yılındaki toplantılar arasında, çok sayıda başka temaya yönelik etkinlik gerçekleştirilmiştir. Kronolojik bir sırayla uluslararası politikalara yönelik çabalara odaklanmak, sürekli bir gel git yapılmasına neden olmak-tadır. Bu nedenle, bölüm içerisinde uluslararası çevre politikaları oluşturmaya yönelik çaba, temelde üç ana başlık altında toplanarak incelenecektir. Bunlardan ilki, genel ve kapsamlı politikalar diyebileceğimiz sürdürülebilir kalkınmadan denizlerin korunmasına, su sorunundan erozyona kadar geniş bir alana yayılmış konulara odaklanan çabalar olacaktır. İkinci olarak 1992 Rio Doruğu ile başlayan ve temelde iklim değişikliği konusuna odaklanmış uluslararası politikalara, tek başlık altında derli toplu olarak bakılacaktır. Habitat toplantıları ise üçüncü başlığı oluştu-racaktır. Tüm bu başlıklar Birleşmiş Milletler öncülüğünde/ev sahipliğinde yapılan toplantılar üzerinden incelenecektir. Ancak uluslararası çevre politikaları üzerine konuşurken pek çok uluslararası toplantı, zirve ya da konferansı incelemek, pek çok uluslararası anlaşma, sözleşme yanında bildiri ve raporlara odaklanmak gerekmektedir. Bu toplantı ve toplantı çıktılarının tamamı, başlı başına bir kitabın boyutunu bile aşabilecek genişliktedir. O yüzden bu bölüm, uluslararası politikanın önemli kilometre taşları olarak kabul edilen toplantı ve çıktılarla kendini sınırlayacaktır. Uluslararası çevre politikaları geliştiren bir başka örgüt ise Avrupa Birliği’dir. Birleşmiş Milletlerle karşılaştırıldığında yalnızca üye ülkeler çapında bile olsa Birlik tarafından geliştirilmiş politikalar, uluslararası çevre politikaları açısından ayrıca incelenmeye değerdir. Bu nedenle bölümün son kısmı Avrupa Birliği çevre politikalarına ayrılmıştır.