Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, IEEE Transactions on Reliability
Gelişen teknoloji ortamında bilgiye hızlı erişim önemlidir ve bu erişimi sağlayan araçlardan birisi sanal turlardır. Kentlerin tanıtılması için de kullanılan sanal turlar kentlere erişebilmek, algılayabilmek ve kentlerin kültür miraslarını tanımak açısından önemli bir araçtır. Çalışmanın amacı tanıtım amacıyla hazırlanan kent sanal turları ve bu sanal turlarda kültür miraslarına yer verme oranlarını tespit etmek ve değerlendirmektir. Çalışmada Yandex ve Google arama motorlarında sanal tur, kent sanal turu, 3d gezi ve 360 tur anahtar kelimelerine il adları eklenerek arama yapılmış ve 26 ile ait 28 adet sanal tura ulaşılmıştır. Bulunan sanal turlardaki verilerin düzeni, müzik ve video gibi eklentiler ve sanal turda yer verilen kültür mirasının sayısı analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda kent sanal turlarının genel olarak birbirinden farklı düzenlendiği, sanal turların herkes tarafından kullanılabilirliğini sağlayan ve bilgi veren eklentiler bakımından yetersiz olduğu ve kentlerin çok sayıda kültür mirası olmasına rağmen çok azına sanal turda yer verildiği görülmüştür ve geliştirilmesi için önerilerde bulunulmuştur.
Akademia Sosyal Bilimler Dergisi, 2017
Kentler insanoğlunun yerleşik hayata geçişiyle karşımıza çıkarlar. Bu yönüyle tarihsel süreçte insanlığın kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal gelişime ayna tutarlar. İnsanoğlunun topluluktan toplum olabilmesi, o toplumu düzenli bir sistem içinde yönetebilmesi, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda teknoloji keşfi ve geliştirmesi insanlık tarihi içinde önemli bir hafızadır. Ve bu hafıza kentlerde olup bu nedenle kültürel miras olarak korunması gerekmektedir. Kentlerin tarihi, kentlerin kimliğini oluşturması açısından önemlidir. Bu nedenle kentlerin tarihinin korunması ve sürdürülebilirliği, o kentin kimliğinin korunmasına ve gelişimine katkı sağlar. Çalışmada kültürel miras konusu kent temeli üzerinden ele alınarak, konunun önemi ve değeri üzerinden bir tartışma yapılacaktır.
Dünya Şehircilik Günü 47. Kolokyumu: “Yeni Yüzyılda Planlama”, 2023
Kentsel kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılmasında tarihi kentler önemli bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Özellikle Anadolu’da yer alan tarihi kentlerin korunması ve sürdürülebilirliği nesiller arasında etkileşim kurmak ve aidiyet hissini yaşatmak adına önemlidir. Dolayısıyla kentsel ölçekte belgeleme çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve dijital araçların sürece entegre edilmesi, mirasın korunmasına katkı sunacaktır. Bu çalışma, yenilikçi dijital belgeleme ve koruma araçlarının kentsel bağlamda literatürdeki kullanımlarını ortaya koyarak, tarihi kentlerin belgelenmesi ve gelecek nesillere aktarılması için etkin bir kullanım sunmaktadır. Çalışmanın yöntemini, sistematik literatür taraması ile birlikte fotogrametri ile belgeleme süreci oluşturmaktadır. Literatürde yer alan kentsel kültürel mirasın belgelenmesi ve korunmasında dijital araçların kullanıldığı çalışmaların taranması ve tablolaştırılmasının ardından Kars Ani Arkeolojik alanında saha çalışmaları gerçekleştirilmiş ve kentsel kültürel miras alanının fotogrametrik modeli oluşturulmuştur. Çalışma fotogrametrinin kentsel mirası koruma ve belgelemede zaman tasarrufu, uygun maliyet, daha az iş yükü gibi önemli katkılar sağlayacağını, bu alanda daha fazla araştırma ve uygulamanın teşvik edilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
ÖZ Bu çalışma, son zamanlarda büyük gelişme gösteren kültürel turizm çeşitlerinin, marka turizmi açısından önemini vurgulamak amacıyla yapılmıştır. Kültür marka turizmi ile ilgili örnek çalışma olarak Hatay konu alınmıştır. Günümüzde ekonomik ve sosyal getirileriyle turizm sektörü, büyük bir potansiyel haline gelmiştir. Ancak, bu süreçte kıyı yörelerin taşıma kapasitesinin aşırı yüklenmesi nedeniyle yeni eğilimler ortaya çıkmıştır. Değişen turistik ihtiyaçlar nedeniyle Türkiye, yeni turizm akımlarına uymak amacıyla, eldeki kaynakları kullanarak farklı turistik ürünler ve turizm hizmet çeşitlendirmesinin oluşturulması için bölgelerin kültürel potansiyellerinden faydalanma yoluna gitmiştir. Bu bağlamda, örnek olarak alınan Hatay, zengin tarihi ve dini geçmişi, çok kültürlü yapısı, doğal alanları ile kültürel turizm oluşumu için son derece uygundur. Hatay, sahip olduğu kültürel potansiyeli bir turizm bileşeni olarak kullanan ve " kültür marka kent " olarak sayılan iller arasında yer almaktadır. Çalışmada, Hatay ile ilgili olarak literatür taraması yapılarak ikincil veriler toplanmış ve gözlem yoluyla Hatay hakkında birincil veriler sağlanarak yazıya dökülmüştür. Anahtar Sözcükler: Turizm, kültürel turizm, marka, kent markalaşması ve Hatay GİRİŞ Ülkelerin ekonomisinde oldukça önemli bir konuma sahip olan turizmin boyutları giderek artmaktadır. Turizm sektöründe yapılan her türlü harcama, ülke ekonomilerini etkilemekte, ekonomide canlılık oluşturmaktadır. Turizmin ülke ekonomisine sağladığı etkilerin düzeyi, turizm sektörünün gelişme düzeyini de göstermektedir. Turizm bacasız sanayi diye bilinmektedir. Yükselen refah seviyesi, artan boş zaman, kullanılabilir gelir ve teknolojik gelişmelerin sağladığı kolay erişim ve konfor, turizm sanayisinin hızla gelişmesini sağlamış ve günümüzün en büyük sanayisi olması sonucunu doğurmuştur. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen uluslararası turizmde dikkat çeken bir nokta, bugüne kadar geçen sürede grup seyahatin bireysel seyahate oranla daha fazla gelişmesidir. Bunun yanında, deniz-güneş-kum ağırlıklı hizmet sunan dinlence turizmi merkezlerine olan ilgi hep yüksek düzeyde kalmıştır. Bugün adına kitle turizmi denen, deniz-güneş-kum varış yerlerine (destinasyonlarına) seyahatleri ifade eden bu tür turizmin, turisti kabul eden ülke veya bölgeye olan olumsuz etkileri turizm çevrelerinde 20. yüzyılın sonlarından itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Dünyadaki hızlı ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, turizm tüketim kalıplarında son yıllarda önemli bir değişim gözlenmekte; farklı yeni arayışlar gündeme gelmektedir. Turizme kaynak oluşturan doğal ve kültürel varlıkların yeryüzünde değişik yöre, bölge ve ülkelerde var oluşu kültür ve turizmi bir araya getirmekte, yeni turizm türlerinin gündeme gelmesinde önemini artırmakta, turizm için özellik arz etmektedir. Zamanla daha da belirginleşen yeni tip turistlerin beklentileri, deniz-güneş-kum üçgeninin hâkim olduğu alışılmış turizm merkezlerinden uzak, doğa ve kültürle iç içe, iyi hizmet ve bozulmamış ve
Uluslararası Turizm, Ekonomi ve İşletme Bilimleri Dergisi (IJTEBS) E-ISSN: 2602-4411, 2020
Hikayeler toplumların ortak bellek ve kimlik inşasında önemli işleve sahiptir. Kültürel miras yapıtları ile ilgili farklı toplumlar farklı hikayeler üretmiştir. Her bir halkın kendi ortak hikayeleri vardır. Bu anlamda mimari yapıtlar, sokaklar, dini mekanlar ortak belleğin oluşmasında önemli işleve sahiptir. Araştırmada bu mekanlar üzerinden inşa edilmiş ortak kültürün önemine değinilmiştir. Savaşlar sonrası kendi topraklarını terk etmek zorunda kalan insanlar kendi kültürel yapıtlarını da terk ederler. Bunun sonucu olarak bir halk için ortak kültür işlevi gören bu yapıtlar dağıtılır, yok edilir. Araştırmada savaşlar sonrası yok edilmiş ortak bellek anıtları için toplumların ürettiği alternatif anlatı biçimi olarak sanal rekonstrüksiyonun işlevselliği analiz edilmiştir. Araştırmada Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ savaşı sonrası yaşadığı topraklardan göçe mecbur kalan insanların terk ettikleri coğrafyadaki kültürel yapıtlar temel alınmıştır. Kültürel yapıtların 'Virtual Karabağ' sitesinde sanal tur videolarındaki sanal rekonstrüksiyonu analiz edilmektedir. Dijital anlatının kültürel miras yapıtları için inşa ettiği alternatif bir siber uzamın müzecilikte yeni bir alan açtığı düşüncesi savunulmaktadır. www.virtualkarabakh.com sitesinde yayınlanan 'Laçın:
1. Uluslararası Turizm ve Mimarlık Konferansı, 2018
İnsanoğlu var olduğu günden bugüne ticari, yeme-içme, farklı yerler görme ve keşfetme amaçlı seyahat etmiştir. Turizm olarak adlandırılan bu kavram; insanlarının sürekli ikamet ettikleri yerler dışında yapılan seyahatler olarak ifade edilebilir. İlk turizm hareketleri insanoğlunun doğasında var olan merak ihtiyacı ile gündeme gelmiştir. Günümüzde ise turizm seyahatlerine kongre, inanç, kültür, sağlık, spor gibi yeni nedenler eklenmiştir. Kentlerin sahip oldukları coğrafi, kültürel, tarihi özellikler ile mimari yapıları keşfetmek isteyen insanlar, kültür turizmini alternatif bir turizm anlayışı olarak benimsemişlerdir. Kültür turizminin gelişmesinin temel nedenlerinden birisi, farklı yörelerdeki insanların zaman içerisinde oluşturdukları fiziki, sosyal, kültürel ve mimari kimliklerini daha iyi tanımak istemelerinden kaynaklanmaktadır. Turizmden sosyal, ekonomik ve kültürel kazanımlar sağlamak amacıyla kentlerin potansiyelleri en etkin şekilde kullanılmalıdır. Konya İli’ne bağlı bir mahalle olan Sille yaklaşık 5700 yıllık tarihi geçmişe sahiptir. Sille tarihinde Hristiyan ve Müslüman nüfusun bir arada yaşadıkları bilinmektedir. Erken Hristiyanlık dönemine ait kaya oyma kiliselerinin de bulunduğu Sille, arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Geleneksel mimari dokuya sahip olan Sille’nin kültürel miras yapıları, günümüzde pek çok yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Bu çalışmada Konya kültür turizminde önemli çekim noktalarından biri olan Sille’de dini yapılar, geleneksel evleri, hamamlar, çeşme ve köprüler incelenerek turizm değeri ortaya konmuştur. Sille’ye ait yerel kimlik unsurları kültür turizmi ögeleri göz önünde bulundurularak, bir turizm güzergahı olan Sille’nin tanıtımı hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Turizm, Konya, Kültürel Miras, Kültür Turizmi, Sille.
Arkeoloji ve Sanat Tarihi Alanında Yenilikçi Araştırmalar, 2021
Özet: Bir kente özgü ana ve yan imgelerin etkin bir şekilde tanıtımı ve gösterimi konusunda uzun yıllar boyunca ön plana çıkan en önemli araç, şüphesiz ki geleneksel kitle iletişim medyasıydı. Fakat özellikle Web 2.0 tabanlı internet teknolojilerinin gelişimi ve kısa süre içerisinde küresel ağ şeması vasıtasıyla farklı kültürel girdi ve çıktılara erişiminin kolaylaşması ile birlikte imge gösterimi ve tanıtımı açısından siber alan (virtual field) yeni ve yaratıcı bir vitrine dönüşmüştür. Bu bağlamda kent gezginlerinin deneyimlerini aktardıkları bir araç olarak bloglar, kentsel imgelerin turistlerin zihninde ne kadar yer ettiği hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu düşünceden yola çıkılarak çalışmamızda, yabancı -gezi-blog anlatılarında Ankara'ya özgü kentsel-kültürel imgelerin gezginci tarafından nasıl algılandığı ve anlatıda ne şekilde sunulduğunun izleri sürülecektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada dünyanın farklı ülkelerinden gelerek Ankara'yı gezip görmüş turistlerin kişisel deneyimlerini paylaştıkları sanal seyahatnameler incelenecek ve Ankara'nın öne çıkan kent imgelerinin bu anlatılarda nasıl temsil edildiği ortaya konacaktır.
European Journal of Science and Technology, 2021
Öz Kültürel mTraslar nesTller boyunca uzanan toplumların kültür, değer ve geleneklerTdTr. Kültürel mTrasın korunması ve bu mTrasın gelecek nesTllere aktarılması, geçmTşten günümüze gelen ulusal ve uluslararası anlaşmalar, yasalar ve yönetmelTklerle dünya polTtTkası halTne gelmTştTr. Kentler toplumların kültürel, sosyal ve ekonomTk yapısının mekândakT TfadesT olarak tanımlanmakta ve kTmlTğTnT tarThT gelTşTmTnden almaktadır. ÖzellTkle bTrbTrTne benzeyen yapıların çoğunlukta olduğu bugünün kentlerTnde, kentlere kTmlTk kazandıran ve kentlTlerTn kendTlerTnT kentle özdeşleştTrebTleceğT en önemlT öğeler kültürel mTraslarıdır. Kültürel mTrasların korunması, yönetTlmesT ve sürdürülebTlTrlTğTnTn sağlanmasında en etkTn yollardan bTrTsT turTzmdTr. TurTzmTn etkTlerT TçTnde yerel halkın yaşam sevTyesTnTn yükseltTlmesT, yenT Tş olanaklarının yaratılması gTbT ekonomTk ve sosyo-kültürel gelTşmeler de yer almaktadır. Çankırı KentT tarThsel gelTşTm süreçlerT PrehTstorTk dönem, AntTk dönem, HTtTtler dönemT, Karanlık dönem, Makedonyalılar dönemT, Paflagonyalılar dönemT, Galatalar dönemT, Roma dönemT, BTzans dönemT, Selçuklu dönemT, Kurtuluş Savaşı dönemlerTnden oluşmaktadır. Bu dönemlere aTt çok sayıda somut ve somut olmayan kültürel mTras değerT bulunmaktadır. Bu araştırma kapsamda Çankırı kent merkezT ve yakın çevresTnde bulunan ve somut kültürel mTraslar kapsamına gTren Taş MescTt, Çankırı KalesT ve EmTr
4. Uluslararası Turizm ve Kültürel Miras Kongresi, 2022
Bildir Kitabında yer alan yazılar kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yazıların her türlü sorumluluğu yazarlara aittir. Dergiye yayınlanmak üzere gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilemez.
Günümüzde turizm ile kültürel miras arasındaki ilişki modernlik ve geleneksellik arasında yaşanan tartışmalarla paralellik göstermektedir Turistleri çeken önemli bir kaynak haline gelen “kültür mirası” son yıllarda turizmin odak noktalarından biri olarak yeniden değer kazanmaktadır. Kültür mirası kavramı Fransız Devrimi sırasında doğmuş ve bugüne farklı tanımlamalarla ulaşmıştır. Birçok araştırma kültürün ve kültürel mirasın, yerleşmelerin çekiciliğini artırdığına vurgu yapmakta “mirası”, nesilden nesle aktarılan “geçmişin çağdaş kullanımı” olarak tanımlamaktadır. Başka bir anlatımla miras sadece tarihsel kaynakları değil aynı zamanda doğal güzellikleri, sanatı, kültürü içine alan bir bütündür ve turizm bu bütünlükten yararlanmaktadır. Genel olarak miras doğal ve kültürel olarak ikiye ayrılır ve turizmin temelini oluşturur. Kültür mirası ise, kendi içinde “somut ve somut olmayan kültür mirası” şeklinde değerlendirilmektedir. Literatürde kültürel turizm ile ilgili çok sayıda çalışma olmakla beraber içeriği konusunda fikir birliği yoktur, farklı tanımlar, görüşler hatta tartışmalar söz konusudur. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın, kültürel turizm, en fazla tercih edilen ve pazarı giderek gelişen turizm türüdür. Ryan (2002), kültürel turizmi, yerel kültür ve değerlere saygılı; entelektüel ve nitelikli bir etkinlik biçimi olarak ele almaktadır. Yeni yaklaşımlarda kültürel turizm, doğal ve tarihsel kültür varlıklarını, kültürel etkinlikleri ve güncel sanat eserlerini ile bazı sosyo-ekonomik olguları turistik bir ürün biçiminde gezginlerin hizmetine sunan turizm anlayış olarak tanımlanmaktadır. Yalnızca tarihsel olanı değil, günceli kapsayan bir terimdir (Richard, 2001, 5-13). Dünyada kültürel turizmi anlamaya ve değerlendirmeye yönelik çalışmalarda öncelikle kültür mirası envanter çalışmaları, miras belirleme ve koruma stratejileri, kültür mirasının türü ve dağılışları (arza ilişkin değerlendirmeler) ile talebi tanımak için müze ve ören yeri ziyareti istatistikleri izlenir, ardından araştırmaya konu olan kültürel varlıklar ve değerlendirme biçimleri, ziyaretçi sayıları dünyadaki benzer özellikteki yerlerle kıyaslama yapılarak sorunlar belirlenir ve çözümler aranmaya çalışılır. Bu çalışmada konunun içeriğinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle öncelikle kültürel turizmin kavramsal çerçevesi oluşturulmaya çalışılarak Türkiye’nin kültürel turizmi ana hatlarıyla değerlendirilecektir.
Sosyolojinin merkezi ilgi alanlarının başında kent sosyolojisi gelmektedir. Kent çalışmaları sosyoloji sahasında kır sosyolojisi çalışmalarından sayıca daha fazladır. Mimarlık, sosyoloji, kamu yönetimi, tarih ve ekonomi bilimleri kent odaklı akademik çalışmalarda bulunmuşlardır. Alev Erkilet' in bu eserinin özelliği yazarın kent hakkında çeşitli dergi, kitap yazılarının toplamından oluşmasıdır. Kitap içerisinde yer alan yazılar Hece, Öneri, Din ve Hayat gibi dergilerde yayımlanmıştır. Bu kitap okuyucuya sunduğu zengin kaynakçası ile kent sosyolojisine, özellikle İstanbul'a dair yoğun bir içeriğe sahiptir. Kitabın sonunda sosyoloji literatüründe pek yer almayan, metinlerde geçen mekânların fotoğraflarına yer verilerek veri çeşitliliği sunulmuştur. Kitapta yer alan birincil veri kaynağı 2006-2012 yılları arasında BİMTAŞ'ta Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Kentsel Tasarım Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen, yazarın da yer aldığı bir nitel araştırmanın ürünüdür. Ayrıca telifli bir çalışma olduğu için verilerin tamamının kitapta yer almaması eser için bir sınırlılık oluşturmakta ve akademinin bu veri havuzunu kullanamaması başka bir handikap olarak değerlendirilebilir.
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Hızla küreselleşen dünyada, ulusal kalıtın tespiti ve kültürel değerlerin sürekliliğinin sağlanması için koruma değil, yayma politikaları uygulanmalıdır. Kültür ürünlerinin sürekliliği, ancak yerelden ulusala, ulusaldan küresele kazandırılarak sağlanabilir. Bu açıdan kentlerin imgeleri belirlenmeli ve var olan tarihî, coğrafî ve kültürel birikimleri tespit edilerek değerlendirilmelidir. Amasya ve Kütahya gibi "Şehzadeler şehri" olarak anılan kentlerden Manisa, tarihî olduğu kadar coğrafî ve kültürel yapısı bakımından da büyük bir zenginliğe sahiptir. Manisa; tarihî mekânları, coğrafî özellikleri, yetiştirdiği şahsiyetler, meşhur yemek ve yiyecekleri, yaşam biçimleri ve gelenek ve görenekleri ile kent kültürü oluşmuş ve imgelere sahip kentlerdendir. Dünya üzerinde parayı ilk olarak kullanan Lidyalıların başkenti Sardes, Philadelphia ve Aigai antik kentleri gibi tarihî bir mirasa ev sahipliği
Journal of Academic Tourism Studies
Özet Kültürel, doğal, sosyal ve teknolojik unsurlarla bütünleşmiş tarihi yapılar olan kentler değişim ve gelişimin bir parçası olmaya devam etmektedirler. Postmodern dönem ile birlikte imaj, sembol ve markalaşmanın önem kazanması günümüz kentlerinin kendilerini diğer kentlerden farklı kılan özelliklerini ön plana çıkarmaya itmektedir. Bu noktada sembollerin, imgelerin varlığı ve kent kimliği oldukça etkili bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye Turizm Stratejisi 2023 hedefleri arasında bulunan "Zengin kültürel ve doğal değerlere sahip kentlerimizin markalaştırılarak, turistler için bir çekim noktası haline getirilmesi" ifadesinde kentin markalaştırılarak bir kimliğe sahip olmasının önemi üzerinde durulmaktadır (K.T.B, 2007). Bu araştırmada zengin tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle dikkat çeken Çanakkale kentinin kent kimliği incelenmiştir. Kentin, kent kimliği konusundaki mevcut durumu tespit edilmiş ve bu konuda neler yapılması gerektiği hakkında öneriler sunulmuştur. Sosyal bilimlerin nitel araştırma yöntemleri için elverişli bir alan olarak kabul gördüğünden hareketle; bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden gözlem ve görüşme teknikleri ile birlikte ikincil veri toplama yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Dolayısıyla gözlem ve görüşme tekniklerinin birlikte kullanılmasıyla, araştırmada çoklu veri toplama tekniğine (triangulation) başvurulmuştur. Bu yaklaşım, alan araştırmasının bulgularının ve aynı zamanda çalışmanın güvenirlik ve geçerlilik kriterlerinin artırılmasına katkı sunmaktadır. Araştırma sonuçları, Çanakkale'nin önemli bir turizm kenti olarak sahip olduğu kültürel miras unsurlarının doğru, sürdürülebilir bir pespektifte ve bütüncül bir yaklaşımla tanıtımının yapılmasının, kentin turizm, kültür ve sanat merkezi haline gelmesini sağlayacağını göstermektedir.
European Journal of Science and Technology, 2021
Öz Tarihsel süreç içerisinde yeryüzünde farklı coğrafyalarda oluşan toplumsal birikimler, kültürel miras olarak tanımlanmaktadır. Toplumların kendine özgü gelenek, görenek, örf ve adetlerinin yanı sıra, saray, cami, medrese, köprü, han gibi mimari eserleri de toplumsal önem taşımaktadır. Ayrıca, çeşitli coğrafi özellikler sonucunda ortaya çıkan oluşumlar doğal miras olarak tanımlanmaktadır. Her toplumun aidiyet duygusunu gösteren, sahiplenme ve benimseme içgüdüsünü harekete geçiren bu değerler, tarihin hangi sürecinde ortaya çıkmış olursa olsun, geleceğe akarımı yapılmıştır. Anadolu coğrafyası da bu tür bir sorumluluk gerektiren bir potansiyele sahiptir. Önemli doğal zenginlikleri ile kültürel değerlerinin korunarak gelecek nesillere aktarması, dikkat çeken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Kültürel açıdan son derece zengin olan Karaman, bu özellikleriyle geçmişte ve günümüzde pek çok medeniyetin ilgi odağı haline gelmiş, çok yönlü ve köklü bir tarihe sahiptir. İlk toplumlardan, Büyük Selçuklulara, Anadolu Selçuklularından Osmanlılara kadar gelişimini sürekli devam ettiren bu medeniyet; mimarisi, geleneksel el sanatları, yöresel üretimleriyle üretilen pek çok eseri, tarih kayıtlarına yazdırmayı başarabilmiştir. Tüm bu sanat eserleri, yapıtlar ve el emeği ürünler, Karaman coğrafyası olarak bilinen topraklarda bölgeye adım adım damgasını vurmuştur. Bu çalışmada, Karaman'da; Bizans Dönemi, Anadolu Selçuklu Dönemi, Osmanlı Dönemi ve özeliklerde Beylikler Dönemine ait pek çok kültürel değere sahip, tarihsel değer taşıyan doğal ve kültürel miras öğelerini barındıran Taşkale Ören Yeri ele alınmıştır. Yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda elde edilen veriler, Taşkale Ören Yeri'nin zengin bir kültürel potansiyele sahip olduğu belirlenmiş, bu bölgenin yörenin kalkınmasına önemli katkılar verebileceği görülmüştür. Çalışmanın sonucunda, bazı önerilerde bulunulmuştur. Yapılan bu çalışmanın bir sonraki araştırmalara da kaynak teşkil etmesi umulmaktadır.
IV. Kentsel Morfoloji Sempozyumu, 2023
the Journal of Academic Social Sciences, 2018
Bir turizm bölgesi, birçok özelliği ile birlikte sahip olduğu kültürel değerler sayesinde turistleri kendine çekmektedir. Söz konusu kültürel değerler, kültür turizmi kapsamında ürünleştirilip, turist çekim noktasında fayda sağlamaktadır. Bu bakımdan turizm bölgelerinin sahip oldukları kültürel varlıklar, araştırılıp, analiz edilip sürdürülebilir turizm bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Antik kentler, tarihi yapılar ve günümüze kadar korunabilmiş değerler, kültür turizminin ana unsurları olarak dikkat çekmektedir. Türkiye söz konusu unsurlar açısından Akdeniz çanağındaki rakipleri arasında önemli bir avantaja sahiptir. Bu noktadan hareketle çalışmanın amacı, kültürel turizmde önemli bir yere sahip olan antik kentlerin, turizm bölgesi imajı perspektifinden incelenmesi olarak belirlenmiştir. Yapılan bu çalışma derleme bir araştırmadır. Bu çalışma sonucunda sürdürülebilir turizm açısından, antik kentler açısından ve kültürel turizm açısından önemli hususlara dikkat çekilmektedir.
Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2019
Kültürel mirasımız daha önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş evrensel değerlere sahip eserlerdir. Dünyada "miras" fikri toplulukları güçlendiren ve çevresel, kültürel ve ekonomik geleceğini başarıyla planlamalarına yardımcı olan birleştirici bir güçtür. Bu çalışmada, Anadolu coğrafyasında ilk çağlardan bu yana önemli ticaret yolları arasındaki İpek Yolu kültür izlerinin tarihi bir koridor oluşturabilirliği araştırılmıştır. Öneri çalışma alanı olarak seçilen Selçuklu kentleri Kayseri, Konya, Aksaray üçgeninde; doğal peyzajla ilişkili bir kültürel koridor nasıl geliştirilebilinir ve sürdürülebilir turizmle nasıl yaşatılabilir çerçevesi, Ülkemiz açısından irdelenmiştir. Tarihsel harita analizleri, görsel yöntemler, nitel veriler ve söylemlerle ilişkili olarak ayrıntılı analizler yapılmış ve bölgesel rota oluşturulmuştur. Turizm verileri kullanılarak işlevlendirmeler yapılmıştır. "Kültürel İz Koridoru" adını verdiğimiz bu rotalar, yerel yönetimlerin de katkılarıyla kent kimliğinin ve mirasının değer kazanmasına yönelik yeni yönetimsel önlemlere dayanan tarihi bir yol geliştirmeyi mümkün kılmaktadır. Sonuçta; mirasımızın özenle korunması, bu varlıkların ulusal ve uluslararası turizme açılarak sürdürlülebilir turizm açısından çekim alanına dönüştürülmesi ve bu yolla sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan da sürdürülebilir kalkınma sağlanmasına yönelik strateji ve öneriler geliştirilmiştir.
Turist Rehberliği Üzerine Güncel Araştırmalar, 2018
Bu çalışma 2018 yılında düzenlenen 1. Turizm Rehberliği Kongresinde Bildiri olarak sunulmuş ve kongre bildirilerinin yer aldığı Turist Rehberliği Üzerine Güncel Araştırmalar kitabında bölüm olarak yayınlanmıştır. ÖZET Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM), toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar olarak tanımlanmaktadır (UNESCO, 2003). Gelenekler, kıyafetler, el sanatları, mutfak kültürü, oyunlar gibi pek çok unsur SOKÜM tanımı kapsamında girmektedir. Turist rehberleri meslekleri gereği destinasyonda yaşanan kültürel değerleri turistlere aktarmakla sorumlu olan kişilerdir. Gerek kendi aktarımları ve gerekse destinasyonda yer alan olumlu veya olumsuz uygulamaların gözlemlenmesi ve değerlendirilmesi açısından turist rehberleri önemli bir meslek grubunu oluşturmaktadır. Bu çalışma SOKÜM unsurlarının aktarılması ve korunmasında yaşanan sorunların ve çözüm önerilerinin turist rehberleri tarafından değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden açık uçlu soru formu tekniğine başvurulmuş ve 18 turist rehberine oluşturulan soru formu gönderilmiştir. Araştırmada genel olarak; SOKÜM konusunda turist rehberliği eğitiminde daha çok yer verilmesi gerektiği, gastronominin en çok ilgi gören SOKÜM unsuru olduğu, SOKÜM unsurlarının aktarılmasında kültürün metalaşmasının en önemli problemlerden biri olduğu sonuçlarına varılmıştır.
Turkish Studies, 2023
Although there are many hypothetical studies and suggestions regarding the introduction of the site and the visitor experience, the number of practical examples on this subject is few. Agora of Smyrna, located within the borders of Konak District of Izmir Province, welcomes thousands of visitors every year with the effect of its convenient urban location, and this number continues to increase each year. Various projects are being prepared to increase the visitor experience in the Smyrna Agora, it is aimed to introduce the area and to provide information about the history and archeology of Smyrna/İzmir for visitors of all ages. Within the scope of the 'Heritage Alive' project carried out by the İzmir Association for the Protection and Development of Urban Values (Kentimiz İzmir) and completed in 2022, various practices were carried out to increase the visitor experience and to produce innovative promotional-interpretation tools in the focus of the Agora of Smyrna. In this study, national and international practices on the subject were examined, and the role of the vehicles produced within the scope of the 'Heritage Alive' project in the promotion of the Agora of Smyrna was emphasized. Within the scope of the project, the outputs related to the contribution of innovative heritage tools developed with international partners to the visitor experience and international recognition in the Smyrna Agora were evaluated. At this point, the steps followed in order to convey the connection between the physical visibility of cultural assets in archaeological sites and what they represent to the visitor in a simple way while preserving their integrity are introduced. In recent years, it has been defined how digital applications and program outputs, which are defined only through museums with different approaches, can be constructed at a site with a holistic perspective.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.