Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma ve Teori
Cemil Meriç'in düşünce dünyasındaki Osmanlıya dair yaklaşımları
Bu yazı Cemil Meriç'in modernleşme ve sömürgeleştirme üzerine düşüncelerini ele almaktadır...
Sataflan bir üslup, rahats›z eden, tedirgin eden; ama düflünmeye davet eden, hakikati aramaya ça¤›ran, önerilerini getiren ya da sizi öneri getirme sorumlulu¤uyla bafl bafla b›-rak›veren sars›c› bir yaz› tarz›, bir fikirleri sunufl yöntemi. 1 Devaml› araflt›ran, s›k s›k lügatlere, ansiklopedilere, kitaplara baflvuran, notlar alan, çeviriler yapan, özetler ç›karan, böylece biriken malzemeyi fiflleyen, dosyalayan, fazla titiz, fazla çal›flkan, fazla dürüst bir fikir iflçisi Cemil Meriç. Ö¤renen, ö¤rendiklerini, kafas›n›n ve gönlünün süzgecinden geçirerek, ö¤retmek için ç›rp›nan, her düflünceye aç›k, her düflünce adam›na karfl› sevgi ve sayg› dolu ba¤›ms›z bir fikir adam›. 2 Türk düflünce dünyas›nda mümtaz bir yere sahip olan Cemil Meriç üzerine yazmak, do¤rusu zevkli ama bir o kadar da çetin bir ifltir. Bu dev kalemi anlatmak için evvela onu iyi anlam›fl olmak gerekir. Meriç'i anlamak için de kuflkusuz onun kadar keskin bir zekâ ve iyi bir birikime sahip olmaya gerek oldu¤unu söylemek bile yersizdir. Bu sat›rlar›n yazar› olarak bu nitelikleri tafl›mad›¤›m yönündeki beyan›m ise, asl›nda bir tevazu de¤il, bir itiraft›r. Yine de, böyle bir yaz› yazmaktan murad›m onun eserlerinden ald›¤›m entelektüel g›dan›n üzerimde b›rakt›¤› borç için ödenmesi gereken bir kefaret oldu¤u bilinmelidir. Ölmek, unutulmakt›r. Hat›rland›kça yafl›yoruz (10.11.1978), (Jurnal II, s. 222).
Yerel Tefekkürden Evrensel Düşünceye: Cemil Meriç, 2021
Doğu Kitabevi, 2021
“Türkiye’nin Batılılaşma Tarihine İki Farklı Bakış: Niyazi Berkes/Cemil Meriç başlıklı bu çalışma da, Kemalist düşüncedeki Berkes ile muhafazakâr düşüncedeki Meriç’in Batılılaşma sürecine nasıl baktıkları, yaklaşımlarındaki çakışan ve çatışan yanların neler olduğu sorunsalından hareketle, Batılılaşma süreci ve buna ilişkin Türk düşünce hayatındaki başlıca tartışma konuları üzerine eğilmeyi amaçlamaktadır... Bu çalışmada Türkiye’nin Batılılaşma tarihine ilişkin olarak Berkes ve Meriç’in görüşleri üzerinden, Türk düşüncesinde Kemalist ve muhafazakâr bakış açılarından yapılan tartışmalar ile ele alınan konuların bir tablosu çizilmeye çalışılmıştır. Berkes ve Meriç gibi temelde Batılılaşma üzerine odaklanmış olsalar da, süreci başka başka yönlerden ele alan iki düşünürün seçilmesi bu tablonun çizilmesine olanak sağlamıştır... Netice itibarıyla Türkiye’nin Batılılaşma tarihini anlayabilmek ve sorgulamak için de, Niyazi Berkes’in, Cemil Meriç’in eserlerini okumanın yerinde ve öğretici bir tercih olacağı düşünülmektedir.”
ÖZET Zihni ve düşünme biçimiyle Batılı; gönlü ve ruhuyla da yerli olan Cemil Meriç'in düşüncesinde iki Osmanlı vardır. Birincisi Tanzimat dönemine kadar olan Osmanlı'dır. Muhteşem mazisiyle, toplumsal bir mucizeye tekabül eden bir iman ve fetih medeniyetidir. İkinci Osmanlı ise Tanzimat'la birlikte var olmaya başlayan, kendini inkar edip bir başkası olmaya çalışan, Batı taklitçisi, kimliksiz ve şahsiyetsiz bir Osmanlıdır. Doğal olarak birinci Osmanlı bütün iltifatları hak eden, kimliğin beslendiği temel referanstır. İkinci Osmanlı ise eleştirilmesi ve kendisiyle hesaplaşılması gereken, bugünkü yozlaşmanın ve yabancılaşmanın da beslendiği kötücül kaynaktır. Cemil Meriç'te Cumhuriyet dönemi ise çok açık bir biçimde ele alınmaz, en azından eleştirilmesi söz konusu olduğunda. Daha çok zımnen ele alınır. Bunun sebebi ise Cumhuriyet döneminin ikinci dönem Osmanlının bir devamı olarak görülmesidir. ABSTRACT There are two kind of Ottoman in Cemil Meric's mind who is western with his mind and thinking and native with his soul and heart. The first of them is Ottoman till Tanzimat period. It is faith and a civilization of conquest corresponding to a social miracle with magnificent past. The second one is another Ottoman which is becoming with Tanzimat, denying itself and trying to be someone else, western imitator, dishonourable and undignified. Naturally, the first Ottoman, deserves all compliments, is basic reference which takes its identity. The second Ottoman needs criticism and settles an account with itself is malicious source that feed corruption and alienation. The republican period is not looked into very clearly at least when it comes to criticism by Cemil Meriç. Implicitly more it is gone at. This is because; Republican period is seen as a continuation of second period of Ottoman.
The Journal Of Academic Social Science Studies, Vol. 2, Issue 2, Ankara, 2009, s., 27-32. Doi Number :http://dx.doi.org/10.9761/jasss_14
Cemil MERİÇ who has a great prying curiosity has read all but of books of the famous writers in his time. He named himself as a thougt worker and read before long what he found and gave up more than ten ten evidevces, like a machine which convert the unripe sustances to process sunstances. Cemil MERİÇ who had special interest recent time history, read Otoman Empire's and young republic Turkey's history nad historians and he dwelled upon as a subject. Ahmet Cevdet Pahsa is one of these historians that Cemil MERİÇ had dwelled on. This conservative reformist and historian Ahmet Cevdet Pasha who was the leadman of Ottoman Empire's reforms, took on very important missions in modern times. Owing to this missions he made Ottoman bureaucracy realize him in a very short time and rose so fastly in state grades. Öz Dünyanın çeşitli düşünce ummanlarında durmadan kürek sallayan Cemil MERİÇ her fikir limanına uğramış, kapısını çalmadık irfan bekçisi bırakmamıştır. Kendine bir fikir işçisi diyen MERİÇ, şiirden romana, psikolojiden tarihe neredeyse bulduğu her şeyi okumuş. Okuduklarından edindiği bilgi kendi akıl süzgecinden geçirip, kendi zihninde yeniden işleyerek adeta ham maddeyi mamul madde haline getiren bir makine gibi ardında her biri bir abide sayılabilecek ondan fazla eser bırakmıştır. Yakın Tarihimize ayrı bir ilgi duyan Cemil MERİÇ, Osmanlı devletinin ve genç cumhuriyetin Tarihçilerini ve eserlerini eserlerinde sık sık konu edinmiş, bu tarihçiler ve eserleri hakkında çeşitli yorumlarda bulunmuştur. Osmanlı Devletinin son vakanüvislerinden Ahmet Cevdet Paşa da Cemil MERİÇ külliyatında hatırı sayılır derecede ele alınan tarihçilerinden biridir. Osmanlı Devletinin son dönemlerinde keskin zekâsı ve tükenmeyen çalışma azmiyle kendisini çok çabuk fark ettiren ve devlet bürokrasisi içinde baş döndürücü bir hızla yükselen tarihçi, müellif ve muhafazakâr-reformist devlet adamı, Cemil MERİÇ'in eserlerinde birçok yerde ele alınmış ve çoğunlukla övgüye mazhar olmasına karşın bazen de tenkitlere maruz kalmıştır.
Journal of International Social Research, 2015
Genel anlamıyla dil, özel anlamıyla Türkçe Cemil Meriç'in dü ünce dünyasının ve ele tiri felsefesinin temel dinamiklerinden birisidir. Türkçe bir üslûp ustası olarak, hem kendi dü üncesini dile getirirken hem de eser, yazar, tarihî olgu vb. konuları de erlendirirken Meriç'in Türkçe hassasiyeti öne çıkar. Bir Türkçe savunucusu olarak Cemil Meriç, çe itli eserlerinde ve kendisiyle yapılan söyle i ile sohbetlerde dil konusundaki özgün dü üncelerini dile getirir. Kendini toplumun her alanında kullanılan dilden sorumlu hisseden yazar; aydınların dilin do al savunucuları olması gerekti i, Dil nkılâbı'nın dü ünce hayatımızdaki süreklili i zedeledi i ve Osmanlıcanın halis Türkçe oldu u hakkındaki dü üncelerini ortaya koyar.
Journal of Turkish Studies, 2019
Cemil Meriç, Cumhuriyet dönemi düşünce adamlarımızın önemli şahsiyetlerinden biridir. Osmanlı Devleti'nin Rumeli topraklarında dünyaya gelmiş, Balkan harbi münasebetiyle ailesiyle birlikte Hatay'a göç etmek zorunda kalmıştır. İçinde bulunduğu ortam gereği yalnız ve dostsuzdur. Görme kabiliyetini erken yaşta kaybetmesine rağmen, çalışkanlığından asla taviz vermeyen tecessüs sahibi bir birey, kendi deyimiyle, hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisidir. * Bu çalışma 5. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sunulan bildirinin genişletilmiş halidir.
Hüseyin Cemil Meriç, felsefe, sosyoloji, tarih konuları dâhil sosyal bilimlerin birçok alanında araştırmalar yapmış, yazılar kaleme almış bir düşünce adamı ise de 13 eseri, çevirileri, dile ve edebiyata dair deneme yazılarıyla Türk edebiyatının önemli şahsiyetlerindendir. Oksidentalizm, oryantalist değerlendirmelere, özellikle İslam dünyası ve nispeten diğer Asya ülkelerinden Hristiyan Avrupa'ya karşı yapılan sistematik, bilimsel yorumlamaların ve tespitlerin tümü için kullanılmaya başlanmış yeni bir terimdir. Batılılaşma, en çok çağdaşlık, modernizm kavramları ile teknoloji ve bilim olguları üzerinden tartışılmıştır. Osmanlı devleti kurulduğu günden itibaren (Yavuz Sultan Selim Dönemi istisna) genellikle coğrafyasının batısına doğru ilerleyip gelişmiştir. Viyana seferinden arzulanan netice elde edilemeyince psikolojik üstünlük Avrupa devletlerine geçmiş, Osmanlı'nın görkemli gücü zamanla zayıflamaya başlamıştır. Bu durum zamanla Askeri ve teknolojik üstünlüğe, akabinde kültürel üstünlüğe dönüşmüştür. Osmanlı aydınları gerilemeyi durdurmak için kendilerince çözümlemeler ve önerilerde bulunmuşlardır. Batılılaşma, çağdaşlaşma ve modernleşme ile aynı şey olarak algılanmıştır. Batılılaşma ve çağdaşlaşma ile ilgili her bir uygulama gerçekleştiği andan itibaren dönemin aydınlarınca tartışılmış ve oldukça etki yaratmıştır. Yaklaşık 200 yıl boyunca hemen hemen her aydın lehte veya aleyhte değerlendirmelerde bulunmuştur. Üzerine düşünülmüş, popüler mevzulardan biri hâline gelmiştir. Bu çalışmada oksidentalizmin en önemli kavramları olan Batı, Batılılaşma, çağdaşlaşma, Doğu ve Batının karşılaştırılması ve aydınların tutumunu odağına alarak Cemil Meriç'in özgün düşünceleri tespit edilmiştir.
Cemil Meriç çok yönlü bir kişiliğe sahiptir: Şair, fikir adamı, edebiyat eleştirmeni, sosyolog ve çevirmen. Biz burada onun kişiliğinin ve katkılarının farklı boyutlarını kısmen yansıtmakla beraber, Cemil Meriç'i bir toplumbilimci olarak tanıtmaya çalışacağız. Bu tanıtma esnasında, önceliği onun henüz derinlemesine tahlil edilmemiş olan sosyoloji hakkındaki eleştirel kanaatlerine vereceğiz. Bizce Cemil Meriç'in Türk sosyologlar arasındaki en ayırt edici özelliği, edebiyat alanında benimsediği eleştirel yaklaşımını sosyolojiye de uygulamasıdır. Batı'dan tercüme edilen sosyolojik kuram, yöntem ve kavramların eleştiriden muaf bir dogma gibi görüldüğü o dönemde. Cemil Meriç'in tenkitçi sosyoloji yaklaşımı son derece önemli bir katkı sağlamıştır.
Cemil Meriç'in düşünce üzerine söylediklerinden yapılan alıntılar...
Doğumunun 100.Yılında Cemil Meriç Sempozyumu Kitabı, Gümüşhane Üniversitesi Yayınları No:36, Gümüşhane, 2016,Syf.36-52., 2016
Prof. Kurtuluş Kayalı Düşüncenin Coğrafyası kitabındaki bir yazısını bitirirken “Türkiye’nin dünkü ve bugünkü durumunu Doğu-Batı ilişkisi dışında anlamlandırmak mümkün müdür?” Diye sorar. Prof. Kayalı’nın sorusu önemli bir gerçekliğe işaret etmektedir; çünkü çağdaş Türk düşüncesine dair hangi sorgulamayı yaparsak yapalım, Doğu-Batı meselesi bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu belki de Tanzimat’tan bu yana düşüncemizin şekillenişi ve düşünürlerimizin ilgisine sirayet eden ve üzerinde henüz net bir uzlaşının olmadığı bir dilemma, son yüzyıldır belli başlı isimlerin içerisine düştüğü düşünsel bir yarıktır. Benim Cemil Meriç okumam da Kayalı’nın sorusu paralelinde Doğu-Batı ilişkisinin dışına kaçamadığım bir okuma olmuştur. Belki de bunun sebebi Cemil Meriç’in kendisinin de bu ilişkinin dışına kaçamayışı, kaçmayışı ve belki tam da bu ilişkinin içerisinden konuşmasıdır. Yazımın temel problemi Cemil Meriç’in Doğu-Batı karşıtlığı ve oryantalizme ilişkin düşünceleri olacaktır. Doğu-Batı ilişkisine dair Türkiye’de en sağlıklı değerlendirmeleri yapan isimlerden biri Cemil Meriç’tir. Öyle ki biz Doğu-Batı ilişkisine, Batı’ya, oryantalizme dair en önemli kritikleri ve bu kritiklerin ötesine geçebilme yolu ve tekliflerini onda bulabiliriz.
Milat, 2018
2013 yılında başlayan Babam Cemil Meriç kitabının yeniden yazılma süreci başlı başına dikkate değer bir düşünce serüvenidir. Defalarca, belki 15, belki 20 kez kitabın bütün çıktısı alınarak noktadan kelimelere, kelimelerden cümlelere, cümlelerden paragraflara, paragraflardan kitaba metin içinde yapılan yolculuk oldukça çetin geçmiştir. Babam Cemil Meriç kitabını, 2016 yılında, Cemil Meriç'in doğumunun 100. yılına yetiştirmek istese de Ümit Meriç, kitabın doğal oluşum süreci buna engel olmuştur. Her bir taşının oturması beklenen Süleymaniye Camii'nin temeli gibi, kitabın da kelimeleri, cümleleri, paragrafları, bölümleri, ifadeleri, yorumları ve saptamaları oturmalı, sıkı bir örgü içerisinde mümkün olduğunca hakikate yaklaşmalıydı. Hayaller de sürekli gözden geçirilmeli, her bir sahne yeniden ve yinelenerek iç projektörle gönül ve ruh duvarında sahnelenmeli ve bir babanın, bir ailenin, bir ülkenin, bir dünyanın ve bir dönemin tarihi, yanlışsız ve mümkün olduğunca eksiksiz, o sahneleri izleyen kızının ve entelektüel bir kişinin kaleminden doğru bir şekilde kağıda dökülmeliydi. Yayın Tarihi: 17-19 Şubat 2018
YEREL TEFEKKÜRDEN EVRENSEL DÜŞÜNCEYE: CEMİL MERİÇ, 2021
2020
Cagdas Turk dusuncesinde tarihten sosyolojiye, teolojiden felsefeye, uluslar arasi iliskilerden kultur arastirmalari ve sanat tarihine kadar pek cok alanda medeniyet ve kultur eksenli, pek cok arastirma, yazi ve teori ortaya atilmis ve tartisilmistir. Turk dusunce tarihinde her kesimden aydinin kaleme sarilip bir seyler soyledigi bu kavramlar uzerine bir seyler soyleme ihtiyaci duyan dusunurlerden biri de Cemil Meric'tir. Meric, sadece kultur ve medeniyet kavramlariyla degil Bati'nin zihnimize zerk ettigi butun kavramlarla problemlidir. Bati'nin zihnimizi felce ugrattigi bu kavramlar dunyasiyla hesaplasmadan atilacak her adimin kesintiye ugrayacagini dusunen Meric, kultur ve uygarlik kavramlari yerine Dogu'nun "umran" ve "irfan"inda karar kilar ve adeta bu olu kavramlari yeniden diriltir. Bu makalede Meric'in eserlerinde ele aldigi, medeniyet-umran, kultur-irfan kavram ciftleri uzerinde durulacak, bu kavramlara yukledigi ozel anlamlar saptanma...
Teori Dergisi, 2020
Osmanlı'nın gerilemesi üzerine tartışmalar ve Tanzimat süreci...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.