Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017
…
16 pages
1 file
Bu calisma, sanat eserinin kokenine iliskin tartismadan hareketle, sanatin nasil bir deneyim oldugunu incelemeyi amaclamaktadir. Buna iki acidan yaklasan, bu calisma, ilk olarak, sanatcinin yaratma deneyimiyle sinirlandiginda, sanat deneyiminin nasil gorundugune odaklanmaktadir. Bu bakimdan Heidegger’in sanatin ozune iliskin tartismasina gonderimlerde bulunmaktadir. Ikinci olarak alimlama deneyiminin, sanatsal bir deneyim olup olmadigi sorusuna yanit aranmaktadir. Bu bolumde de Dewey ve agirlikli olarak Adorno’ya referansla, bu soruya olumlu yanit verilmektedir. Bu calisma, Hegel’in sanatin kokeni konusunda, onun oz-bilinci yukselten ve baskasinin oz-bilinciyle ortaklastiran iki farkli boyuta sahip oldugu iddiasina dayanmaktadir. Buradan hareketle, sanatin bu kokeninin, yaratma deneyiminde, oz-bilinci yukselten bir islevle; alimlama deneyimindeyse oz-bilincleri ortaklastiran bir islevle ortaya ciktigi gosterilmektedir. Sanat deneyiminin bu ikili islevinin dayandigi koken, duragan bi...
İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, 2019
Rice grain is an openwork decor method which is made by making porcelain-like, translucent appearance after firing of small holes cut into desired pattern in the size of rice grain by glazing with transparent glaze. Since the voids characterizing the pattern are similar in shape and size to a rice grain, it is known that the method is called rice grain. The earliest ceramic samples of the method, which is generally seen in the Far East ceramics, were found in the Seljuk period ceramics in Iran in the 10th century. Examples of the Seljuk period are called "Seljuk Whites", 'Gambroon Ware Saf made in Iran during the Safavi period, and" Rice Grain Ware veren which gives the name of the productions made in China. In this research, the earliest samples were found in the Seljuks in the 10-12th century, in the 16th-19th centuries in Iran and in the 16th-19th centuries in China.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Zamanın ölçümü, hesaplanması, anlamı ve dolayısıyla zamanın deneyimi tarihsel açıdan farklı dönemlere göre değişiklik göstermektedir. Deneyimin cisimleştiği beden ise her daim zamanla yakın ilişki içinde olmuştur. Beden ve zaman arasındaki bu ilişki, bedensel pratiklerin zaman üzerinden düzenlenip kontrol edilişinden; zamanın benlik inşasındaki kritik önemine ve teknolojik gelişmelerin beden-zaman-mekân bağını dönüşüme uğratmasına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu makale, beden ve zaman arasındaki ilişkiye yönelik olarak, zamanın bedensel deneyimler üzerindeki etkisini tartışmaktadır. Geç modern toplumsal formasyon içinde, iletişim ve enformasyon teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte, beden ve zaman arasındaki bu karşılıklı ilişkinin değişiminin izleklerine yönelik kavramsal ve ampirik bir çerçeve sunmak, söz konusu makalenin amacını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda makale, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve sosyal medya araçlarını, sürekli olarak dönüşen zaman-mekân-beden arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için kendine bir zemin olarak almaktadır.
2011
Yapay kişilerin en büyüğü, siyaset bakımından ifade eder sek, devlettir. Devlet ve resmi başkanına (titular head) resmi ola rak ne ölçüde yapay kişi gibi davranüdığı veya böyle olup olma dığı her ulusun (commonwealth) hukuki kurumları ve teamülle rine bağlıdır. İngiltere'de biz şu anda Tahtın bir tüzel kişi oldu ğunu söylüyoruz: Kral ölünce sağladığı barışın da kendisiyle bir likte öldüğü ve "gücü yeten herkesin bir başkasını soyduğu" dö nemlerde ise bu, tabii ki böyle değildi 1 / ## Bu makale Law Quarterly Review 17 (1901), ss. 131-146*da yayınlanmıştır. Frederic William Maitland (28 Mayıs 1850-19 Aralık 1906) bir İngiliz hukukçu ve tarihçidir. John Gorham Maitlarıd'ın oğlu olan Frederic William Maitland Eton ve Trinity College, Cambridge'de eğitim almıştır. 1872'de ahlak bilimleri (Cambridge Üniversitesi) şeref payesi sınavlarında başkan olarak dikkati çekti, ve bir uluslar arası hukuk Whewell bursunu kazanda. 1876'da baroya (Lincoln's Inn) davet edildi ve alanında usta bir avukat oldu. Fakat en son olarak kendini karşılaştırmalı hukuk bilimine ve özellikle İngiliz hukuk tarihine adadı. 1884'te Cambridge Üniversi tesine İngiliz hukuku doçenti olarak atandı ve 1888'de İngiltere hukukları Downing profesörü oldu. Sağlığından dolayı sorunlar yaşasa da, entelek tüel kavrayışı, engin bilgisi ve araştırmacılığı onu bir hukukçu ve tarihçi olarak yavaş yavaş ünlü yaptı. Oxford Üniversitesi Tarih Fakültesi Kütüphanesi'nde Maitland Odası bulunmaktadır. Temel eserlerinden şunlar sa yılabilir:
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2017
Laughter and humor along with politics are born from the same historical root and cultural characteristics, in the fertile garden of the same social mindset. Laughter and humor, although scientifically corresponding to a serious field of study, do not evoke the dignified tone of politics by nature. Despite this opposition, the historical course of laughter, humor, and politics in a particular society, and the generally accepted conclusion reached as a result, are common to society, and this partnership will remain the same for developments and differentiations that will emerge under changing conditions. In other words, laughter, humor and politics as a social phenomenon occur, evolve, thrive and change by feeding on the historical continuity of societies. Humor in this respect is also a topic of social history. Every kind of event that affects society is the material of humor. The social history used as a humorous material in data-robustness to carry out a particular cultural
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2018
Bu çalışma açısından belirleyici olan literatür taraması, on yedinci yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla dek geçen sürede, kamusal mekânlardaki okuyucunun gazete içeriklerini dönüştürme becerisini, özellikle Britanya'dan verilen örneklerle betimlemektedir. Bu bağlamda okurluk kavramı, erken dönem gazeteciliğe ilişkin alan yazınını Jürgen Habermas'ın kamusal alan kavramsallaştırmasıyla biraraya getirmenin anahtarı kabul edilmiştir. Medya okuryazarlığının burjuva kamusallığı içindeki tarihsel arkaplanını günümüz toplumlarının sorunları açısından anlamlı kılan ise, Habermas'ın daha geç dönemli bir çalışması olan İletişimsel Eylem Kuramıdır. Burjuva medya okuryazarlığının aydınlanma sürecindeki yükselişi ve sanayi kapitalizmi sonrasındaki düşüşü, yaşam-dünyası ve sistem ikiliği ekseninde açıklanabilir. Avrupa kentlerinde yaşayan tacir-zanaatkâr sınıfın dünya algısının bir formu olarak Batılı modernliğin doğuşu ve ideallerinden uzaklaşması da aynı eksende deneyimlenmiştir. Nitel yöntemler ve betimleyici sosyal bilim anlayışı bağlamında, bu çalışma toplumsal bir olgunun tarihsel örnekler üzerinden anlaşılması ve günümüzdeki varoluş koşullarının irdelenmesi amacına dönüktür. Literatür temelinde sunulan değerlendirme ise, medya okuryazarlığını dönemsel yaklaşımlar yerine farklı zamanlarda ve farklı coğrafyalarda geçerli olacak genel bir kuramsal çerçeveye oturtmanın mümkün olduğunu savunmaktadır. Böylece, burjuva medya okuryazarlığı, önceden verili eğitim programları olmaksızın kamusal alanda kendiliğinden doğan eleştirel medya okuryazarlığı yetkinliklerinin ifadesidir. Medya okuryazarlığının ve bağlı kavramların söz konusu yetkinlikler temelinde tanımlanması kuramsal çerçevenin ve genel geçerli eğitim programlarının geliştirilmesine yardımcı kabul edilebilir. Eğitim ortamında uygulanmanın ötesinde, bireylerin günlük iletişim pratiklerine taşıyacağı yetkinlikler ise modernleşmenin yeniden yapılandırılması yönünde potansiyel taşımaktadır.
Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, 2021
Türk milletinin kültürünü oluşturan unsurlardan biri de halk edebiyatı anlatma esasına bağlı metin türlerinden olan halk hikâyeleridir. Anadolu sahasında asırlardan beri anlatılan ve ilgiyle dinlenen bu tür metinler insan topluluklarını milletleştiren somut olmayan kültür miraslarındandır. Sınırlı bir mekân içinde hayatını sürdüren Anadolu insanı halk hikâyelerinde insanlığa mal olmuş aşklarla tanışmış, mutluluk ve acı veren vakalarla karşılaşmış, bu duygularla hayallerini zenginleştirmiştir. Bu çalışmada konusunu "muayyen bir mekânda geçen yürekler acısı gerçek bir vakadan alınmış yani yaşanmış bir vakanın hikâye şeklinde tasnif edilmesi sonucu meydana gelmiş halk hikâyelerinden" olan Kısmetsiz Ahmet hikâyesi üzerine bir tahlil denemesi yapılmıştır. Çalışma; "giriş, halk hikâyesinin tanımı-tasnifi, anlatma esasına bağlı edebî metinlerin tahlil yöntemleri ilgili görüşler, Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin incelenmesi ve sonuç" olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Kaynakçadan sonra söz konusu hikâyenin tam metnine yer verilmiştir. Çalışmada literatür tarama ve anlatma esasına bağlı metinleri inceleme yöntemi kullanılmıştır. Türk halk edebiyatı ve halk bilimi alanlarında çalışma yapan birçok bilim insanının halk hikâyesinin tanımı ve tasnifi hakkındaki görüşlerine yer verilmiş ve ele alınan hikâyenin bu tasnifler içindeki konumu tespit edilmiştir. Anlatma esasına bağlı metinlerin tahlil yöntemleri hakkında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir. Kısmetsiz Ahmet hikâyesinin konusu Âşık Kul Nuri'nin memleketi olan Gümüşhane ilinin, Kelkit ilçesinde geçen gerçek bir olaydan meydana gelmiştir. Hikâyeyi Âşık Kul Nuri düzenlemiştir. Söz konusu hikâye tahlil edilirken "1. Zihniyet/2. Yapı (A. Vaka ve Vaka Örgüsü/B. Kişiler/C. Zaman/D. Mekân)/3. Tema/4. Dil ve Anlatım" gibi metin unsurları esas alınmıştır. Bu unsurların yaşanmış hayattan alınan halk hikâyelerinde de önem arz ettiği görülmüştür.
2018
Munzur Baba, Dersim Alevileri icin kutsal bir sahsiyettir. Bu sahsa ait efsane yuzyillardir nesilden nesile aktarilarak gunumuze kadar gelmeyi basarmistir. Ele alinan bu makalede Munzur Baba ve onun kerametiyle ortaya cikan Munzur Nehri, cesitli donemlere ait yazili kaynaklar isiginda aydinlatilmaya calisilmistir.
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 2012
Bu çalışmanın amacı, tarih eğitimi ve dil ilişkisini, tarih eğitiminde kullanılan tarihsel dilin niteliklerini öğretmenlerin kullandığı tarihsel dil boyutuyla inceleyerek tarih derslerinde öğretmenlerin kullandığı tarihsel dilin niteliklerini farklı yönleriyle ortaya koyabilmektir. Bir başka deyişle, tarihsel dil tarihin öğreniminde, öğretiminde ki yeri ve önemini belirlemektir. Tarihsel dil içerisinde kelimeler kullanıldıkları bağlama ve duruma göre değişik göndermelere sahip olabilirler ve " hem dinleyicinin hem de konuşmacının bu kelimelerle karşılaştıkları durumlara göre değişebilir. Dahası, iletişim sadece bireysel sembollerin (kelimelerin) kullanımını içermez, ayrıca sembolik örüntülerin (kelime grubu, cümleler) tüm yapısını içerirler. Bu daha büyük gruplar, ayrı ayrı kelimelerin kendilerinin olduğu gibi aynı detaylı ilişkilere (gönderme alanları ile ilgili) sahiptir. İletişimin genel probleminin bir bölümü şu gerçekten doğmaktadır. Kelimeler, kelime grupları, cümlecikler, cümleler konuşmacı için belirli gönderme veya gönderme alanlarına sahip sembollerdir, fakat gönderme veya gönderme alanlarının dinleyiciye aktarılacağının garantisi yoktur. Bütün bunların yanı sıra aynı zamanda öğretmenlerin kullanmakta oldukları tarihsel dilin nasıl incelenmesi gerektiği veya incelenebileceği hususunda tarih eğitimi alanında özgün bir model ortaya çıkartabilmektir. Bu çalışmada tarih öğretmenlerinin tarihsel dil kullanımlarının incelenmesi betimsel araştırma modelinde yapılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında literatür taraması, gözlem çalışması ve görüşme teknikleri uygulanmıştır. Bu veri toplama teknikleri neticesinde elde edilen veriler nicel ve nitel veriler olmak üzere tasnif edilmiştir. Nicel verilerin analizinde SPSS 16.0 programı kullanılırken, nitel veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmanın tarih öğretmenlerinin tarihsel dil kullanımlarını tespit edebilmek için dört farklı okul ve bu okulda görev yapan dokuz farklı öğretmen örneklem olarak alınmıştır. Çankırı Anadolu Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Anadolu Ticaret Meslek Lisesi ve Anadolu Teknik Lisesinde görev yapmakta olan dokuz tarih öğretmeni ile gözlem çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma hem gözlem formları hem de ses kayıt cihazları yardımı ile kayıt altına alınmıştır. Öğretmenlerin sınıf içerisinde tarihsel dil kullanımlarına ait veriler bu gözlem çalışmasının sonucunda elde edilmiştir. Ayrıca öğretmenlerle görüşmeler yapılmış ve bu görüşmelerde kayıt altına alınmıştır. Tarih öğretmenlerinin tarihsel dil kullanımını belirleyen unsurların neler olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonunda tarih öğretmenlerinin tarihsel dil kullanımında mesleki tecrübe,
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Hikâye, bir edebi tür olarak insanla ilgili gerçek ve gerçeklikleri ele alan bir anlatıdır. Türk hikâyeciliğinde belli duraklardan biri olan Nursel Duruel, modern Türk hikâyeciliğinin 1980 sonrası temsilcilerindendir. Yazar, hikâyelerinde insanın iç dünyasını rüya, zaman ve ses gibi unsurlar aracılığıyla anlatır. Olay hikâyesi formunda yazılan Yazılı Kaya kitabındaki Ses Maketi ise konu, kurgu ve dil olarak Duruel'in en ilginç metinlerinden biridir. Ses Maketi hikâyesi on üç sayfadan oluşan bir hikâyedir. Tek vaka halkasından oluşan hikâyede olaydan çok, bir insanın ruh durumu öne çıkarılır. Hikâyede şiirsel dil dikkat çeker. Duruel, ilk hikâyelerinden itibaren dikkati çeken ses motifini bu hikâyesinde ana motif olarak kullanır. Arka planda insanın kimlik arayışını, hayata tutunma çabasını, onun iç dünyası aracılığıyla işleyen hikâye, sembolik bir anlatıma sahiptir. Sembollerin ve şiirsel dilin kullanımı, metnin kapalılığının başlıca nedenidir. Bu çalışmanın amacı, yazarın hikâyeci kimliğini büyük ölçüde karakterize eden Ses Maketi adlı hikâyesini; yapı, muhteva, dil ve üslûp başlıkları altında inceleyerek Duruel'in Türk öykücülüğündeki yerine ayna tutmaktır.
Journal of Turkish Studies, 2020
In the modern period, art expression does not have a single form, it has become interdisciplinary. In this context, new experiences shaped by the unity of art and design fields and the contribution of science increase. With the rise of contemporary art, space plays an important role in these new forms of production and expression, offering different experiences to the viewer. The aim of this study is to convey the works of James Turrell, one of the artists working on the subjects of color-light-space, as well as expressions of contemporary art. As a methodology, descriptive research was used in this study, the literatüre was reviewed and the data were evaluated by using qualitative analysis method. As a result of the researches, Turrell's works, especially with the effect of both art, design and science, were examined and important examples created by the use of space, light and color were emphasized. Turrell creates new spaces by emphasizing the interaction of nature with art in his works and offers the audience new experiences of the space with the effects he creates with light and color in these spaces. His work becomes an art that is not only watched but also lived. Thus, new experiences of space are offered in the interaction of art and design. Space has ceased to be an element of art and shows a different form of expression as art itself. This approach, which is one of the examples of interdisciplinary interaction, reveals the art of James Turrell as one of the expressions of art. With this research, it is aimed to guide new studies to be created in an interdisciplinary understanding of art.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2013
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2016
Art-e Sanat Dergisi, 2017
Felsefe dünyası, 2004
Asosjournal, 2022
Sanat ve Tasarım Dergisi
Erciyes İletişim Dergisi, 2013
Journal of History School, 2021
ULUSLARARASI TÜRK LEHÇE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (TÜRKLAD), 2017
Journal of History School
History of Education Journal, 2016
Journal Of History School, 2014
Journal of Turkish Studies, 2018
Kuram ve Uygulamada Sosyal Bilimler Dergisi, 2021