Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
303 pages
1 file
© copyright Bu kitabın yayın hakkı Yason Yayıncılık' a aittir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, izin almadan hiçbir yolla çoğaltılamaz. GECE KİTAPLIĞI, Yason Yayınevi Yan Kuruluşudur.
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2017
Klâsik Türk şiirinin üstatları arasında yer alan Necâtî Bey, kafiye ve rediflerinde Türkçe kelimeleri tercih etmesi, deyim, atasözü ve yerli unsurları sıkça kullanması ile tezkirecilerin dikkatini çekmiş ve döneminde melikü’ş-şuarâ olarak kabul edilmiştir. Necâtî’nin gazelleri belâgat unsurları açısından ele alındığında şairin edebî sanatları ve özellikle hüsn-i ta’lîli başarıyla kullandığı görülmektedir. Bu sanatın esasını, bir olayın gerçek sebebini inkâr ederek, bu gerçek sebep yerine hayalî ve şairane bir sebep yaratmak teşkil etmektedir. Hüsn-i ta’lîl, şairin hayal gücünü ve şiir kabiliyetini ortaya koyarken aynı zamanda sanatçının inşa ettiği şiirin dünya hayatından kopuk olmadığını da gözler önüne sermekte; alımlayıcıyı etkileyerek estetik bir haz uyandırmaktadır. Estetik haz, hüsn-i ta’lîl sanatıyla ortaya konulan ibdâ’ ve i’câz ile meydana gelmektedir. Necâtî, bu sanatı kurarken mecazlaştırma, soyutlama ya da somutlama gibi tekniklerle memdûhu yücelterek, anlamı yerlileştirerek, alımlayıcıyı şaşırtarak veya güldürerek orijinal söyleyişler ve ince hayaller yaratmıştır. Bu çalışmada, Necâtî’nin gazellerinde hüsn-i ta’lîlin kullanıldığı beyitler tespit edilecek, şairin bu sanatı işleyiş şekli, bu sanatın işlevi; okuyucuyu nasıl etkilediği ve şiire kazandırdığı anlam boyutu değerlendirilecektir.
Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2023
Klasik Türk edebiyatı klasik formuna XVI. yüzyılda erişir. Bu yüzyılda Bâkî, Fuzûlî, Zâtî ve Taşlıcalı Yahyâ gibi birçok büyük şair yetişmiştir. Bu gibi isimlerin yanında Hayâlî de, XVI. yüzyılın en güçlü şairlerinden biridir. Gazelleriyle öne çıkan Hayâlî, görkemini çağdaşı tezkirelerde de gösterir. XVI. yüzyılda kaleme alınan tezkirelerde Hayâlî hep büyük bir şair olarak gösterilir. Hatta birçok tezkirede madde başlıkları Hayâlî mahlaslı başka şairlerle karıştırılmaması için Hayâlî-i Mâ’rûf olarak yazılmıştır. Hayatının özellikle İstanbul’a gelişinden sonrasına dair pek çok malumat vardır. Hayatının ilk döneminde Kalenderî ve Haydarî olduğu konusunda tezkireler hemfikirdir. Özellikle Âşık Çelebi, onun hayatı hakkında ayrıntılı bilgi verir. Bunun sebebi Hayâlî ile olan arkadaşlığıdır. Tezkirecilerin hemfikir olduğu başka bir konu da Hayâlî’nin özellikle de Balkan coğrafyasının en büyük şairi olduğudur. O, daha küçük yaşlarda güzel şiirler söylemiş ve bu sayede devrin büyüklerince dikkat çekmiştir. Vardar Yenicesi’nden payitahta olan yolculuğu ve yeteneği sayesindeki yükselişi devrin tezkirelerinde canlı tasvirlerle ifade edilmiştir. Gelibolulu Mustafa Alî ve Âşık Çelebi, kendi şiirlerini Hayâlî’ye göstererek beğenisini kazandıklarını aktarırlar. Hatta Âşık Çelebi onun bazı beyitlerini tenkit ettiğini ve Hayâlî’nin de bu tenkitler neticesinde beyitlerini tekrar ele aldığını söyler. Yahyâ ve Zatî gibi çağdaşları Hayâlî ’ye karşı olumsuz bir tavır içindedir. Bu gibi örneklerin sebebi Hayâlî’nin şair olarak gücü ve devletin en üst mertebesinden gördüğü lütuftur. Bizzat Kanuni Sultan Süleyman’ın meclisine giren Hayâlî, İbrahim Paşa devrinde oldukça büyük himaye görmüştür. İbrahim Paşa’nın katli ile sadrazam olan Rüstem Paşa’nın devrinde gözden düşse de ekonomik bir zorlukla karşılaşmaz. Bu makalede XVI. yüzyıl tezkirelerinde Hayâlî’nin; hayatı, şairliği, edebî gücü ve etkisi gibi konu başlıkları incelenecektir.
2004
ÖZET Yayla Gölü'nün bentik faunasının saptanması amacıyla Haziran 2000-Şubat 2002 tarihleri arasında mevsimsel örneklemeler yapılmıştır. Gölde seçilen üç istasyondan Ekman-Birge grab ile çamur örneği alınmıştır. Bu örnekler 0, 5 mm elekten geçirilmiş ve elde edilen bentik örnekler% 4'lük formalin solusyonu ile tespit edilmiştir. Ayrıca, kıyıdan 180 µm ve 500 µm göz açıklığındaki el kepçeleriyle de bentik örnekler toplanmıştır.
Özet Bu çalışma 17. yüzyıl Osmanlı âlimlerinden Bostanzâde Yahyâ Efendi’nin hayatı, eserleri, kişiliği ve Gül-i Sad-Berg adlı eserinin incelenmesinden oluşmaktadır. Bostanzâde Yahyâ, çağına ve çevresine duyarlı bir Osmanlı aydınıdır. Bu duyarlılığını devlet adamlarının ahlaklı olması gerektiği yönünde yazdığı Mir’atü’l-Ahlâk; yaşadığı zamana kadar tarih sahnesinde yer almış İslam devletleriyle hükümdarlarını anlattığı Tuhfetü’l-Ahbâb ve önemli bir tarihî olay olan Sultan II. Osman’ın tahttan indirilerek öldürülüşünü birinci dereceden tanıklığıyla anlatıp objektif tespit ve değerlendirmeler ışığında kaleme aldığı Fî Beyâni Vak’a-i Sultan Osman adlı eserlerinde ortaya koymuştur. Gül-i Sad-Berg adlı eseri de Hz. Muhammed’in yüz mucizesini anlattığı, Osmanlı estetik nesrinin özelliklerini taşıyan ve yazarın edebî yönünü ortaya koyan bir metindir. Anahtar Sözcükler Bostanzâde Yahyâ, Gül-i Sad-Berg, mucize, estetik nesir, sec’ Abstract This study is composed of one of 17th century Ottoman scholars, Bostanzade Yahya Efendi’s life, works, personality, and the examination of his work, Gül-i Sad-Berg. Bostanzâde Yahyâ is an intelluctual person, sensitive to Ottoman era and environment. His sensitivity was identified in his different works as followings; - Mir’atü’l-Ahlâk, written to put on emphasis the necessity of statesmen’s being moral - Tuhfetü’l-Ahbâb, related to Islamic states and their rulers in the stage of history up to his time - Fî Beyâni Vak’a-i Sultan Osman, written about an important historical event, Sultan Osman II ‘s being deposed and killed, witnessing in the first degree and in the light of objective determination and evaluation Gül-i Sad-Berg is a prose which is related to Hz. Muhammed’s a hundred miracles, has the characteristics of the Ottoman aesthetic prose and put forth the literary side of the writer. Key Words Bostanzâde Yahyâ, Gül-i Sad-Berg, miracle, aesthetic prose, rhyme
International Journal of Language Academy, 2024
Artificial intelligence (AI) has been identified as one of the most significant inventions of the past five decades, a topic of considerable interest and debate in contemporary discourse. This invention has had a profound impact on human life in numerous domains, with this impact continuing to grow with each passing day. In a multitude of fields, including health, transportation, entertainment, the economy, and education, this invention is employed or utilized as an auxiliary element. The objectiveof this discussion is to examine the potential integration of artificial intelligence and education. The application of artificial intelligence in the field of education has become increasingly multifaceted. Artificial intelligence can be employed as a writer, a teacher, and a controller when tasked with a given objective, and is utilized in a multitude of domains. The objective of this study is to examine the writing abilities of artificial intelligence in the context of coherence and cohesion. In the study, texts were dictated to an artificial intelligence system regarding the predetermined writing topics, and these texts were subsequently analyzed. In order to determine the writing topics, the studies on writing in the literature were examined, and the writing activities based on the topics presented to the students were dictated to the artificial intelligence tool. Document analysis was employed as a data collection tool in the study. The texts created by the AI were subjected to content analysis. The data obtained are exemplified and explained in the findings section. The research findings revealed that contextual and referential elements were the most prevalent in the texts generated by artificial intelligence. Furthermore, it was established that the generated texts exhibited a coherent structural organization. It was concluded that the artificial intelligence tool was successful in writing in certain subjects.
METİN EKİCİ ARMAĞANI, 2022
Türk halk kültürü ve edebiyatına dair oldukça zengin çeşitlilikte yazılı örneklere ulaşabildiğimiz cönkler arasında California Üniversitesi Özel Koleksiyonunda kayıtlı cönkler dikkate değerdir. Söz konusu koleksiyonun 24 numaralı cöngünde Taş Bebek hikâyeli türküsünün bir çeşitlemesi kayıtlıdır. Bu çeşitlemenin en eski Taş Bebek hikâyeli türkü kaydı olduğunu söylemek mümkündür. California Üniversitesi Türkçe Cönkleri bölümündeki cönk, rik’a yazı çeşidiyle yazılmış olup 160x70 mm. ölçülerindedir. 117 varaktan oluşan cönk 19. yüzyılın ikinci yarısına aittir. Cönkte kayıtlı olan Taş Bebek hikâyeli türküsünün başındaki kısa izah, hikâyeli türkünün ayırt edici bir özelliği olarak türün geleneksel hususiyetlerini göstermesi bakımından önemlidir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Uluslararası Bitlis Tarihi ve İdris-İ Bitlisi Sempozyumu, 2018
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2014
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
Anadolu / Anatolia, 2017
Hasan Kaplan-Necmiye Özbek Arslan-Fazile Eren Kaya (2024). Bir Taşlıcalı Yahyâ Meselesi, İstanbul: DBY Yayınları.
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2011