Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017, DergiPark (Istanbul University)
…
22 pages
1 file
hukuk anlayışı "kuralların olaylara hakim olduğu" şeklindedir (norms prevail on facts). Bu bağlamda kuralın öngörmediği bir şey yoktur (norms predict all facts). Olağan da olağanüstü de hukuk tarafından öngörülerek tedbir alınmaktadır. Ancak kurallara istisna yetkisi demek olan olağanüstü hukuk konu ve süre ile sınırlı olarak kullanılabilir.
Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2020
Hukuk devleti ilkelerini benimsemiş olan ülkelerde, olağan dönemlerde olduğu gibi, insan hakları rejiminin olağanüstü dönemlerde de kurallara bağlanması gerekmektedir. Çalışmamızda amaç, temel hak ve hürriyetlerin olağanüstü dönemlerde durdurulmasının sınırsız olmadığını göstermektir. Böylece, olağanüstü dönemlerde maruz kalınabilecek keyfi uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır. Çalışmamızda literatür taraması sonucu tarihsel karşılaştırma yöntemi de kullanılarak tarama/değerlendirme metodu kullanılmıştır. Literatür taraması sonucunda daha önce bizim çalışmamızda yer alan kavramları bir araya getiren hiçbir çalışma yapılmadığı ve böyle bir çalışma yapılması gerekliliği görülmüştür. Çalışmamızın henüz başında konu ile ilgili önemli kavramlar olan anayasa, insan hakları, temel haklar ve olağanüstü hal gibi kavramlar detaylı olarak ele alınmış, tarihsel süreç içerisinde bu kavramların durumu da anlatılmıştır. Temel haklar konusunda sınırlanma ve durdurulma kavramları arasında yaşanan kavram karmaşasının da önüne geçilmesi amacıyla bu iki kavram da incelenmiştir. Temel hakların kullanılmasının durdurulmasının hem günümüz anayasasında, hem de geçmiş anayasal metinlerde ne şekilde ele alındığı incelenmiş, Anayasa Mahkemesi'nin konu ile ilgili kararları da ortaya konulmuştur. Böylelikle, Türkiye Cumhuriyeti'nde Temel Hakların kullanılmasının durdurulması kavramının Hukuk Devleti ilkeleri ile bağdaşır bir şekilde Anayasal Metinlerde yer bulduğu görülmüştür.
2017
AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 6� madde açıkça belirtilmese de duruşmalı yargılanma 6/1 maddede yer alan temel ilkelerden biridir�[1]Duruşma hakkı, yargı yönetiminin demokratik denetimine, yargı ve ilgililerin yargılamaya iştirakine, yargılamaya söz, jest ve mimiklerle etkin ve verimli olarak katılmalarına imkan veren çok işlevli buluştur� Kişinin yazgısını belirleyen bir hükmün oluşturulma sürecine katılma, kendisi için çok önemli olan bir davayı izlemekte açık menfaatinin kabulü gerekir[2]� Bireyin duruşma hakkı, kaynağını AİHS’in 6/3(d), (e) maddelerinden alır[3]� Hakkaniyete uygun yargılamanın ima yoluyla ürettiği bu hak, saydamlığa katkı vermekten başka AİHS 6/3 deki sayılan güvencelerin gerçekleşmesini temine odaklanır�
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022
2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyum sağlama amacıyla 4709 sayılı Yasa ile gerçekleştirilen anayasa değişikliklerine kadar genel bir sınırlandırma sebebi olan, bu değişikliklerden itibaren ise özel bir sınırlandırma sebebi haline gelen milli güvenlik kavramı, Anayasa Mahkemesi kararlarında pek çok kez ifade edilmiştir. Anayasa'da özel bir sınırlandırma sebebi haline gelmesiyle, her hak bakımından söz konusu olmayan, sadece ilgili haklara ilişkin ükümlerde düzenlenen milli güvenlik olgusu, bu çalışmada, anayasal düzenlemelerle birlikte Anayasa Mahkemesi kararları ışığında ele alınmaktadır. Çalışma kapsamında Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru ve norm denetimine ilişkin kararları taranmış, özellikle 1982 Anayasası hükümleri gereğince verdiği kararlardan milli güvenlik olgusunu ele alanları çalışmaya dâhil edilmiştir. 2001 yılı değişikliği öncesindeki anayasal düzenlemeler ile sonrasındaki hükümler Anayasa Mahkemesi kararlarına yansımaları doğrultusunda değerlendirilerek, bir sınırlandırma sebebi olarak milli güvenliğin temel hak ve hürriyetlerin korunması ve gerçekleşmesi bakımından devletin yükümlülüklerini nasıl etkilediği, özgürlük-güvenlik dengesi de gözetilerek analiz edilmiştir. Bununla birlikte; Genel Kamu Hukuku ve İnsan Hakları alanında literatüre katkı sağlaması ve kaynak yaratması amaçlanmıştır.
Türk Anayasa Metinlerinde Temel Hak ve Özgürlükler, 2019
Temel hak ve özgürlüklerin yazılı bir anayasa ile teminat altına alınması ve kanuni düzenlemelerde bunlara yer verilmesi o ülkede yaĢayan insanlara verilen önemi yansıtması açısından önemli bir göstergedir. Bu alanla ilgili ilk somut yansıma Batıda Amerika'da Haziran 1776 tarihli Virginia Haklar Bildirisi"nde insanların eĢit, özgür ve bağımsız olduğunu belirten metinde görülmüĢtür. Aynı yıl Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nde temel hak ve özgürlüklere değinen ifadeler yer almıĢ, 1789 yılındaki Fransız Ġhtilali ile birlikte insanların tabii haklara sahip olduğunu ilan eden Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi düzenlenmiĢtir 1. Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde ise bu haklar Ġslam hukuku çerçevesinde yürütülmüĢse de değiĢen zaman ve Batı'da yaĢanan söz konusu geliĢmelerle birlikte bu durum etkisini yitirmeye baĢlamıĢ, devletin hukuki açıdan dönüĢümünü zorunlu kılmıĢtır. Bu kapsamda idarenin kontrolüne yönelik ilk teĢebbüs olan 1808'de Sened-i İttifak sözleĢmesiyle yönetim süreci farklı bir yöne evirilmeye baĢlamıĢtır. Sonraki dönemde ise 1839'da Tanzimat Fermanı ilan edilerek halkın can ve mal güvenliğinden bahseden bir program açıklanmıĢ ve modern anlamda hukuki bir belge ortaya çıkmıĢtır. Ancak bu tarihteki çalıĢmalar tek taraflı olarak PadiĢah tarafından ilan edildiği için tam anlamıyla bir anayasa niteliği kazanamamıĢtır 2. 19.yy'da Osmanlı Devleti'nin attığı bu adımlar 1876 yılına gelindiğinde Kanun-i Esasi'nin ilanıyla birlikte anayasal bir zemine oturmuştur. Bu tarihten itibaren yaşanan siyasi ve askeri olaylar bu hukuki süreci kesintiye uğratsa da anayasa çalışmalarının gelişerek devam etmesine mani olmamıştır. Birinci Dünya Savaşı sonunda İmparatorluğun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, değişen rejim ve koşullar yeni anayasa metinlerini ortaya çıkarmış, sonraki dönemde geçmişin birikimi ve Avrupa örneğinin etkisiyle hukuki düzenlemeler değişip dönüşmeye devam etmiştir.
2000
In this study, the purpose, preparation process, content and legal binding of the Charter of Fundamental Rights of the European Union are dealt with. in this regard, some questions whether the European Union needs a catalogue of fundamental nghts, and whether the Charter constitutes . the basis of the European Union Constitution will be mentioned. For more appropnate understanding of
Uluslararası İlişkiler Dergisi, 2019
Avrupa Birliği’nin (AB) hedefli yaptırımları, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası çerçevesinde benimsenen kısıtlayıcı tedbirlerin/yaptırımların bir parçasını oluşturur. AB’nin hedefli yaptırımları, benimsenme tarzı ve içeriği dikkate alındığında, temel haklar ile çatışma potansiyeli yüksek tedbirler arasında yer almaktadır. AB’nin hedefli yaptırımları, temel haklar temelinde denetlenebilir midir; eğer öyleyse savunma hakkı gibi usuli temel haklar veya mülkiyet hakkı gibi maddi temel haklar ışığında nasıl ve ne ölçüde denetlenmelidir? Bu çalışma, Avrupa Birliği Adalet Divanı içtihat hukukunu temel alarak, AB’nin hedefli yaptırımları ile temel hakların korunması arasındaki ilişkiyi, bu bakımdan AB’nin hedefli yaptırımlarının temel haklar ışığında denetiminin standardını ve yoğunluğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır.
DergiPark (Istanbul University), 2023
ÖZET Doğal hukuk anlayışına göre insan hakları, kişilerin salt insan olması gerekçesiyle doğuştan sahip olduğu hak ve özgürlüklerdir. Bu nedenle haklı olarak kişinin insan haklarına bölünmez ve bütünsel olarak sahip olduğu ileri sürülür; nitekim insan hak ve özgürlükleri insanın insanca yaşaması için en temel hak ve özgürlükleri barındırmaktadır. Ancak günlük hayatta bu hak ve özgürlükler kimi zaman toplumda yaşayan diğer kişilerin veya grupların hak ve özgürlükleri ile çatışabilmektedir. Bu çatışmaları önlemek amacıyla hukuk normları günlük hayatta karşılaşılan hak ve özgürlüklerin çatışmasını çözmeyi amaçlasa bile, hukuk normlarının da birbirleri ile çatışması, ilgili hak ve özgürlüklerin norm alanlarından kaynaklanabilmektedir. Yargıç kişi ve gruplar arasında günlük hayatta karşılaşılan hak ve özgürlüklere ilişkin çatışmaları mahkemede dava ile karşısına geldiği zaman; Anayasa ve diğer normlar arasındaki ilişki ile kurulan normlar hiyerarşisi piramidi, pratik uyuşum ilkesi, üst kural ilkesi-lex superior ilkesi-, sonraki kural ilkesi-lex posterior ilkesi-, özel kural ilkesi-lex specialis ilkesi-, effet utile-yararlı etki/etkililik-ilkesi, anayasanın bütünlüğü ilkesi, dinamik yorum, sistematik yorum, teleolojik yorum gibi ilke ve yorum yöntemleri aracılığı ile çözümlemeye çalışacaktır. Bu çalışmada hak ve özgürlüklere ilişkin çatışma sorunu ele alınırken, hak ve özgürlüklere ilişkin çatışma sorunlarının nasıl çözümlenebileceğine ilişkin teoriler ve doktrinsel çalışmalar ele alınacaktır.
DergiPark (Istanbul University), 2002
Bu bildiri, 4709 sayılı Kanunla değiştirilen Anayasa'nın 13.maddesinin yeni formülasyonunu irdelemeyi hedeflemektedir. Anayasadaki belki de en radikal değişiklik 13.maddede gerçekleşti. Kimi yazarlar bunu "çığır açıcı" bir değişiklik olarak değerlendirmektedir. 1 13.maddeyle ilgili bu yargıyı, daha çok maddenin "genel sınırlama" hükmü olmaktan çıkartılması ve "öz güvencesi"ni içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi temellendirmektedir. Ancak biraz yakından bakıldığında yeni 13.maddenin kimi çelişkileri de beraberinde getirdiğini görmek mümkün. Burada, özellikle "hakların özüne dokunma" yasağı ile "demokratik toplum düzeninin gerekleri" ölçütünün birarada uygulanmasının doğurabileceği sorunlara değinilecektir.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 3, S.2 (2012), 187-228
ÖZET Sığınma olgusu, sığınma ihtiyacı içerisinde olan bireyin temel haklarını ikame etmektedir ve doğası gereği insan hakları ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Bu ilişkiye rağmen uluslararası hukukta sığınma hakkı, devletin egemenlik hakkının bir uzantısı olarak kabul edilmektedir. Bu hâliyle, birey açısından sığınma arama ve sığınmadan faydalanma hakkı olarak anlaşılan sığınma hakkı, devletlere sığınmacıyı ülkeye kabul etme ve sığınma sağlama sorumluluğunu yüklememiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Ulusal hakemli uyuşmazlık mahkemesi dergisi, 2019
ANTİK ve MODERN DÖNEMDE YASALAR ve YASA YAPIMI PANELİ
Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi, 1990
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 2021
KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİNDE SORUMLULUK , 2017
Türkiye Adalet Akademisi Yargı Kararlarında Gerekçelendirme Çalışması Bildiriler Kitabı, 2022
Mültecilerin Temel Hak ve Özgürlüklerinin Korunması: Türk ve Etiyopya Mülteci Hukuku Bakımdan Karşılaştırmalı Bir Analiz, 2020
Ankara Barosu XII. Uluslararası Hukuk Kurultayı, 2022
İnsan Hakları Dergisi, 2021
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2005
Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, 2020