Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
1995
…
7 pages
1 file
Masonluktaki Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin bu derecesinin, ritüelik içeriği bakımından diğer dereceler ile hiçbir ilgisi ya da bağlantısı yoktur. Hatta bu derecenin, içerdiği konular bakımından ritin tüm derecelerinden apayrı olduğu, hiçbiriyle bütünlük oluşturmadığı bile söylenebilir. Derecenin ritüelindeki alegorik öykülerin bir bakıma baştan sona Hıristiyan efsaneleri ile dolu oluşuna karşın, bu derecenin en önemli simgesi olan Yedi Mühürlü Kitap ne İncil ne de Tevrat’ın karşılığıdır. Bu derecede ayrıca, Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde Batı Anadolu’da kurulmuş olan antik kiliseler üzerinde özenle durulur.
Bu derecenin kapsamını anlayabilmek için, önce birtakım tarihsel olaylara göz atmak gerekiyor. MÖ 586 yılında Babil Kralı Nabukadnezar Kudüs’ü işgal etmiş ve kenti yıkıp yaktıktan sonra, İsrailoğulları’nın ileri gelenlerini tutsaklayarak Babil’e götürmüştür. Bu tutsaklar orada uzun süre yaşar. MÖ 539 yılında Babil’i işgal eden Pers İmparatoru Kurus (Keyhüsrev) bu tutsakların kendi ülkelerine dönmelerine izin verir. Zorobabel önderliğindeki bir grup, maceralı bir yolculuktan sonra Kudüs’e varır. Derecenin anlatımı bundan sonrasını, Kudüs’te Süleyman Mabedi’nden sonra ikinci mabedin yapımını konu alır. Zorobabel’in Babil’den çocukluk arkadaşı, yeni Pers İmparatoru Darius, MÖ 522 yılı sonrasında ona destek verir ve böylece ikinci mabedin yapımı MÖ 516 yılında tamamlanır.
Bu çalışma sadece “Tabernakl” konusunun üzerinde duran iki dereceyi kapsamaktadır. Tabernakl, çok direkli bir otağ ya da çadırdır. Masonlukta ise, özellikle, İsrailoğullarının göçebelik dönemlerinde “Ahit Sandığı”nın korunması için yapılmış olan çadırı nitelemek üzere kullanılmıştır. Masonluktaki Tabernakl derecelerinde, ritüelik çalışmanın yapıldığı yerin İsrailoğullarının Mısır’dan Kudüs’e göç ederken çölde kurdukları kamplardan birini simgelediği benimsenir. Bu derecelerin ilkinde “Tanrı’nın kaynağı nedir?” diye bir sorunun yanıtı araştırılır. İkincisinde ise Antik Çağın “Eski Misterler” olarak anılan gizemci ekol ve kurumları üzerinde durulur.
2020
İskoç Riti’nin Kutsal Kitap ve 12 sayısıyla bağlantıları… Londra’daki İskoç Üstat Locaları… Şövalye Ramsay ve Söylevi... İrlanda’daki Yüksek Dereceler… Baron von Hund’un sistemi... Rozkrua ilişkisi... İskoç Masonluğu’nun Gelişimi ve Etienne Morin…
2022
Masonlukta geçen özgür ve hür kavramları... Eski denilerek ne denilmek isteniyor? Kabul Edilmiş teriminin anlamı ve kökeni nedir? Hür ve Kaübul Edilmiş ile Eski ve Kabul Edilmiş kavramlarının farkı nedir?
Yazının aslına Ur-Daemon blog sayfamdan ulaşabilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri, yalnızca siyasi ve ekonomik dönüşümlere değil, aynı zamanda mistik ve okült hareketlerin dikkat çekici bir şekilde yükselişine de tanıklık etmiştir. Sultan II. Abdülhamid'in masonluk gibi çevrelerin olumsuz etkisi altında kaldığına dair birçok iddia ortaya atılmıştır. Ancak araştırmalar, bu iddiaları desteklememektedir. Yazı için Krumm-Heller ile ilişkili arşiv desteğini sağlayan sevgili Peter R. König'a çok teşekkür ederim.
Masonca, 2016
Günümüzde kısaca Masonluk olarak da anılan Çağdaş ya da Spekülatif Masonluk, 18. yüzyıl öncesindeki geleneksel bina inşaatı mesleği ve zanaatı olan Operatif Masonluk’tan bir örgütsel kılıf ile birçok simge almış, bunlar Masonluğun kendine özgü dili olan “masonca”nın temelini oluşturmuştur. Ancak Türkiye’de masonların kendilerine özgü olarak benimsedikleri bir dil ve kullandıkları terimler de vardır. Bunlar, Türk dili kurallarına tam uygun olmayabilir ve birçoğu Türkçe sözlüklerde bulunmayabilir. Çünkü bunlar masoncadır. Aralarında en önemlileri, birer sıfat olarak, “hür” ya da “özgür” ile “kabul edilmiş” deyişleridir. Bütün bunlar, Masonluğun bir yandan dünyadaki genel diğer yandan Türkiye’deki özel tarihçesiyle de bağlantılıdır. Bunun yanı sıra masonca terimi, bir masona yakışan, Masonluğun töresine uygun olan bir tutum ve davranış tutamını da yansıtır. Bu bağlamda en önemli kavram ise “tolerans” olarak nitelendirilebilir.
Osmanlı'da Mason Locaları, 2019
Türkiye’de Mason Tarikatı, Masonluk, Masonlar üzerine yazmanın ve okura ulaştırmanın büyük zorlukları var. Herşeyden önce mason aklar yazarlar ile karşıtları mason düşmanı yazarlar; mason tarikatını toplumsal, siyasal ve dinsel açılardan anlamadıkları için, körlerin fili tarif eder gibi yazıyorlar. Bir Mason Tarikatını bilmedikleri gibi, toplumsal, siyasal ve tarih bilgileri de son derece kıt. Ya körü körüne masonluğu savunuyorlar, aklamaya çalışıyorlar ya da gene bir başka körlük içinde, masonluğa sapkın inanç temelinde saldırıyorlar… Hiçbirinde bilimsel yöntem kullanmak ve belge, kanıtlara dayalı yazmak yok. Masonların kendi yazdıkları kitaplarda böyle. Büyük kısmı sanat, toplum bilim, siyaset, tarih konularında cahildirler. Mason oluncaya kadar okudukları kitap sayılıdır. Bir de mason tarikatı içinde unvanlar alırsa; bilim, sanat ve feslefe ile oolmayan ilişkisi ebediyen gömülür. Masonluğu da bilmezler. Haliyle yazdıkları, bir birinden aşırıp, ‘kopya-yapıştır’. Gerçekten okuyan birkaç kişisi de, sorgulama yetenekleri, ya masonik öğreti ile iğdiş edildiğinden ya da genel kültür, tarih, toplum bilim altyapıları yetersiz olduğu için gerçeği yazdıkları niteliksiz ve çarpıtma içindedir. Mason Tarikatı üzerine yazanların önemli bir kısmı da, masonluğun dinsel sapkın bir oluşum olduğunu kanıtlamak için zırvalarlar ve düzeysiz hakaret doldur yazdıkları. Akademik kimlikle yazılanlar da, yukarıdaki gruplardan birinin içinde kalıyor, bilimselliği asla yakalayamıyor. Bu gerçeklik içinde okur masonluk üzerine yazılanlara kuşkulu ve uzak duruyor. Bütün bu mason yazıları, kitapları habitatında; öncelikle okura yaklaşımımın farklı olduğunu anlatmalıyım. Ne yazık ki, Türkiye’de mason locaları üzerine yazanlar arasında tek durumundayım. - Masonlar arasında, eriştirilmiş bir mason olarak 10 yıl geçirip; olabildiğince mason tarikatını içeriden öğrenmiş bilen; ayrılıp hür ve cesaretle masonluğu sorgulayan başkası var mı? - Masonluk, Mason Tarikatı sınıfsaldır, siyasidir. Masonluk, mason locaları üzerine yazılacak yazının; mason tarikatının yapısnı kapitalist sistemin, sınıfsal yapısı içinde değerlendirmek durumundadır. Mason localarının, 1700’ler de sanayi devrimi ile burjuvazinin tarih sahnesine çıkışı ile; tarihsel ve toplumsal olarak ilişkilendirip, sorgulayan başkası var mı? - Masonluk yoğun olarak, başka inanç ve kültürlerden aşırdığı kavramlar, söylence bilim (mitoloji) ve simgeler kullanmakta. Tarih ve söylence bilim ile en az belirli bir birikim olmadan ve dinler tarihinin evrimini; din ve mezheplerin siyasal yapılarla iç içe geçen ilişkiler ağını ortaya koyarak yazan başkası var mı? - Araştırma, sorgulama ve yazma sürecinde; bilimsel yöntem ile ve gereği belgelere dayanarak yazan başkası var mı? - Türkiye ‘de mason tarikatının işlevini ve görevlerini; emperysalizm karşıtı bilinç ile ortaya koyan başkası var mı? - Türkiye’yi, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkçüler önderliğinde, Türk ulusu kurdu. Mason Tarikatını, örgütsel yapılarını, localarını, öğretisini; Türk Devrimleri ve Kemalist kimlik ile sorgulayan başkası var mı? Ankara, Haziran 2019 Hürol Tasdelen
1988
Masonlukta “Landmarklar” olarak anılan sorun ile bağlantılı olarak öteden beri çok şey dinlemiş, çok şey okumuştum. Kitap ve dergilerde bu konuda yayınlanmış hayli yazı gördüm. Ele geçirebildiğim kadarını inceledim, notlar çıkardım. Hepsinin örtüştüğü noktaların yanı sıra, bazılarının arasında yer yer büyük çelişkiler de vardı. Bu işi açıklığa kavuşturabilmek amacıyla kendi çapımda bir araştırmaya giriştim. Bu konunun “dipsiz kuyu” gibi bir şey olduğu kanısına vardım. Bulgularımı özetleyerek toparladım; bu bile hatırı sayılır uzunlukta oldu. Elimden geldiğince kısalttım.
2003
Gelenek, öteden beri benimsenerek uygulanmış ve uygulanması sürdürülmekte olan, saygın tutulması nedeniyle kuşaktan kuşağa aktarılarak korunan bilinçli ve toplu alışkanlıktır. Çağdaş Masonluk gibi, ezoterik bir sistem çerçevesinde çalışan her kurumun kendine özgü gelenekleri vardır. Kimilerine göre; gelenekler değiştirilemez, terk edilemez, yenilenemez ve yerine başkası getirilemez. Kimilerine göre ise, gelenekler, birtakım deneyimler sonucunda en uygun ve en elverişli olanın seçilip benimsenmesiyle doğduğu için, çağdaş koşullar ve gereksinmeler göz önünde tutularak, yeni deneyimlerle, farklı koşulların doğması nedeniyle değişimlere uğratılabilir. Çağdaş Masonluktaki gelenekleri genel olarak ikiye ayırabiliriz: 1- Yazılı olan gelenekler: Bunlar, mason kuruluşlarının tüzüklerinde, üzerinde çalışılmakta olan ritüellerde bulunan, ayrıca masonik yazarların kaleme aldıkları kitaplarda yer alır. Okuyarak öğrenebilir. 2- Yazılı olmayan gelenekler: Bunlar, masonların zamanla, kendilerinden önceki masonların aktarımıyla ve loca çalışmalarında uygulama sırasında öğrendikleri geleneklerdir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türkiye'de Mason Tarikatı, 1923 - 1935, 2019
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I , 2019
Mason Tarikatı ve Emperyalizm I / Böl 2, 2019
YÖK Yüksek Lisans Tezlerinde Mason Locaları ve Masonluk - 2. Basım, 2019
The Journal of Mesopotamian Studies, 2017
Regius, Cooke ve Leland Elyazmaları, 2012
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018
Doğu ve Batı Tasavvuruna Dair Betimsel Bir Analiz, 2024
Mason Dergisi No. 126, 2003
Masonpedia | ResearchGate, 2024
Aydos Kalesi ve İstanbul’un Fethi Sempozyum Bildirileri, 2011