Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2024, Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
https://doi.org/10.54600/igdirsosbilder.1388687…
17 pages
1 file
İslâmî fetihler başladığı sırada İran coğrafyasındaki birçok bölge Sâsânî hâkimiyeti altında idi. Bu bölgelerdeki insanların etnik kimlikleri üzerindeki ilk değişim Arapların gelişi ile gerçekleşmiştir. Etnik nüfusu etkileyen ikinci ve en önemli hadise ise Selçuklu Oğuzlarının Horâsân'a gelişiyle cereyan etmiştir. Fakat, bazı yerel hânedanlıkların etnik kimliklerini korumuş oldukları görülmektedir. Bu hânedanlıklar, etnik bir kimlikten ziyade yaşadıkları coğrafya veya kurucularının adı ile anılmışlardır. Bunlardan biri de Cibâl bölgesinde yaşayan hânedanlıklardır. Cibâl, Kürd nüfusun yoğun olduğu ve Deylemî hânedanlıklar tarafından da idare edilen bir bölgedir. Ayrıca bölgede Arap, Acem, Hürremî, Eşgânî gibi etnik unsurlar da vardır. Tuğrul Bey'in bölgeye gelişinin öncesinde ve sonrasında burada Oğuz Türkmenlerin varlığı görülmektedir. Melikşâh devrinde başlayan Bâtınî harekâtı ile bölge, Bâtınîlerin eline geçmiş, Bâtınîler ile yaşanan mücadelelerin ardından bölgeye Türkmen akınları gerçekleşmiştir. Bu çalışmada bölgede bulunan Kürd aşiretleri ve Selçuklulara tabi olan Kâkûyî ve Annâzî hânedanlığının etnik menşei ve Selçuklular ile siyasî ilişkileri hakkında ayrıntılı bilgiler vermeye çalıştık.
selçuklularda muvakkithaneler, 2021
İslam tarihi boyunca vaktin tayini ve namaz sürelerinin daha iyi bilinmesi adına kurulan muvakkithaneler, çeşitli devletlerde farklı isimler alarak varlığını uzun süre sürdürmüştür. Özellikle Selçuklularda bu yapıda hizmet eden muvakkitler müneccimbaşı olarak görev almaktaydı. Vaktin tayinini yanı sıra bu yapıda bilimsel çalışmaların da yapıldığı görülmektedir. Zaman kavramını daha iyi belirleme adına yapılan bu yapılarda farklı aletler de kullanılmıştır. Bu da bilimsel çalışmaların yapılmasını daha da hızlandırmıştır. Selçuklularda Nizamülmülk, Ömer Hayyam gibi isimler bu yapının gelişmesinde önemli rol almışlardır. Günümüzde az da olsa halen varlığını devam ettiren bu yapılar özellikle camilerin yanına kurulmuşlardır. Daha çok Osmanlı Devleti zamanında var olan bu yapılar tarihi yapılar için önem teşkil etmektedir.
Türkiye Selçukluları devrinde faaliyette bulunan serbest meslek sahiple rinin unvanlarının tespiti açısından çeşitli vasıfta kaynaklardan faydalanıl mağa çalışılmışür. Bu kaynak taraması sırasında içinde vekayinâmelerin yanısıra edebî eserler, mektublar, menakıbnâmeler, inşaya ait kitablar, fütüvvetnâme, vakfiyeler, seyahaüıâmeler ve coğrafî eserler önemli yer tutmuştur. Vekayinâmeler: M uhammed b. Ali b. Süleyman er-Râvendî (öl.603/1206-1207'den sonra) eserini I. Gıyâseddîn Keyhusrev (1192-1197/1204-1211)'e takdim et mesine rağmen Türkiye Selçukluları hakkında fazla bir bilgi vermiyor. Eseri Râlıat üs-Sudûr ve Ayet üs-Sıirûr' 'dan kendisinin hattadığının yanısıra avcı lık, ticaret ve silâh yapımcılarıyla ilgili kısıdı bilgilerden yararlanılmışür. Bir Bizanslı tarihçi Niketas Khoniates'in eseri Historia çalışmamız için at yetiştiriciliği ve eğlence hayatı bakımından faydalı olmuştur. Niketas saray memuriyetlerinde ve İdarî görevlerde bulundu ve 1213'de İznik'de öldü. Türk tarihi açısından Niketas'ın eseri Türkiye Selçuklu sultanı I. Mes ud (1116-1155) devriyle, Sultan II. Kılıç Arslan (1155-1192) hakkında verdiği bilgiler bakımından birinci derecede kaynakur10. Büyük İslâm tarihçilerinden biri olan İbn el Esir (öl. 1233)'in eseri el-Kâmil fi'l-Tâıih'nde ise kürk ticaretiyle ilgili bilgi bulunmaktadır.
2023
Result of the Turks placement in Anatolia as of 1071, various principalities established political dominance first, subsequently Anatolian Seljuks took their place on the historical stage in 1078.The development of medical science in Anatolia formed as a result of a synthesis of Turkish-Islamic civilization. Sultans and attendants of this period had been instrumental in the establishment of hospitals and educational institutions in many cities of the country. The greatest developments in the history of Turkish medicine occurred during the period of the Anatolian Seljuks and Principalities. The first samples of the faculties of medicine had seen in Anatolia, at the same time, Turkish publications began to be written in this field. It is seen that the development of medicine has been continued despite the internal conflicts, wars and epidemic diseases experienced in the duration of approximately three centuries.
Malazgirt meydan savaşı gibi Türk tarihinin en önemli savaşlarından birini yapan Selçuklular, bu savaşları nasıl ve ne şekilde zafere çevirdiler? Bu savaşlarda ne gibi taktik ve stratejiler uyguladılar. Onlar atalarından kalan bu savaş taktiklerinin yanı sıra hangi uygulamaları kullandılar? İşte bu başlık altında Selçukluların, Türklerin çok erken dönemlerinden itibaren keşfettikleri bu savaş taktiklerini, uygulamalarını, savaş stratejilerini, psikolojik baskı ve yanıltma taktiklerini müstakil başlıklar altında göreceğiz. Bu makalede Selçukluların karşılarında ne kadar devasa ordular olursa olsun veya sayıca kendileri ne kadar az olurlarsa olsunlar insan zihninin sınırlarını zorlayacak derecede pek çok hamleler yaptıklarını ve bu hamlelerin adımlarını uygularken ustaca ve sanki üzerinde defalarca çalışılmış ve tatbikat yapmış gibi taktiğin tüm safhalarını harfiyen yerine getirdiklerini göreceğiz. Selçuklular bir yandan çok zekice yapılan taktik ve stratejileri ortaya koyarken diğer yandan gayri Müslime bile adaletli ve dini hükümlerinin dışına çıkmayan bir Müslüman-Türk ordusu portresi ortaya koyuyor.
Amasya üniversitesi, Sosyal Bilimler Arastirmalari II , 2024
Dünya tarihinde toplumlar arasında farklı görüşler ve bu görüşler çerçevesinde siyasi, sosyal ve birçok farklı amaçlarla insanlar birleşerek ve ayrışarak mücadelelere girişmişlerdir. Bu durum Türkler ve İslam dünyasında da görülmüştür. İslâm dünyasındaki siyasî ve itikadî ihtilaflara bağlı olarak ortaya çıkan Bâtınîler, özellikle Hasan Sabbâh'ın ortaya koyduğu "yeni davet, yeni propaganda" adı verilen yeni dinî ve siyasî metoduyla birlikte uzun yıllar boyunca Büyük Selçuklu İmparatorluğu'ndaki kurulu düzeni sarsan, yıkıcı faaliyetlerde bulunmuşlar, değerli pek çok devlet adamına suikast'ler tertip ederek etrafa dehşet saçmışlar ve Selçuklu toplumunda büyük huzursuzluğa neden olmuşlardır. Bu çalışma, İran, Irak, Horasan ve Suriye coğrafyasında, Büyük Selçuklular ile Bâtınîler arasında yaşanan mücadeleyi, Selçuklular tarafından düzenlenen seferleri, Bâtınîlerce öldürülen tanınmış şahsiyetleri ve Selçukların yapmış oldukları mücadeleleri ve politikaları kronolojik sıraya uygun olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır.
The Citadel of Aleppo During the Seljuk Period in Historical Process The city of Aleppo is located in a very strategic location in the north of Syria, where the transit roads cross from north to south and east to west. Aleppo is a city that preserved its importance in every period of history with this feature. In 1086, The Seljukids started to rule over the city during the reign of the Great Seljuk's ruler Melikshah. The short-term Seljukid domination indwelled the Turkish-Islamic civilization in every aspects in Aleppo. The citadel of Aleppo is the most spectacular building in Aleppo, which has a ancient history. The castle which dates back BC. 3000, it is one of the most remarkable and ancient works of military architecture in the Middle East, even in the world. It rises stately from the center of the old city. It has long been regarded as one of the wonders of the Islamic world. The citadel of Aleppo is situated on a natural oval-shaped mound with an artificially formed slope.It does not have a regular plan. Since its terrain is flat, the city is equipped with a triple defense system in the form of moat, outer and inner walls. During the Seljuk period, the city walls were rebuilt and the fortifications were repaired many times. Nuraddin Zangi has a privileged place in the castle history at the point of repair of the fortress, the construction of new administrative and social structures and defenses. The citadel of Aleppo, a Seljukid fortress, and its defense structures will be tried to evaluated in light of historical data in our article. Keywords Aleppo, The citadel of Aleppo, Seljuks, Imadaddin Zangi, Nûraddin Zangi.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Turkish Studies Social Sciences, 2019
I. ULUSLARARASI ARDAHAN ANADOLU SERAMİKLERİ SEMPOZYUMU KİTABI, 2023
acikarsiv.ankara.edu.tr
Dijital Çağda Sivil Toplum: İmkânlar ve Kısıtlılıklar, 2021
Konya Kitabı XIX Türkiye Selçukluları ve Konya -Mimari, 2023
Ortaçağ’dan Günümüze Suruç, 2024
Anadolu Selçuklu Mimarisi - Mimari Yapıları