Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2011, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi
…
14 pages
1 file
Frig Kralı Midas, onu inanılmaz ölçüde zengin, açgözlü ve biraz da aptalca bir doğulu monark imajında sunan Yunan mitolojisi aracılığıyla modern bilince girmiştir. Apollo'nun ona verdiği cezadan dolayı eşekkulaklı olması yanı sıra 1 öncelikle "altın dokunuşu"u 2 ile hatırlanmaktadır. Bununla birlikte, Kral II. Sargon'un Asurca belgeleri keşfedildiğinden beri, Yunan edebi kaynaklarındaki Midas'la, Muşki'li Kral Mita'nın özdeşliği kabul görmektedir (Winckler 1898). Hala bunu kabul etmeyen uzmanlar olduğu halde (örn. Laminger-Pascher 1989, 24), Friglerle Muşkilerin özdeşliği böylelikle sağlanmıştır. Kral Midas'ın tarihsel gerçekliği, Eski Frigçe yazıtlarda adı bulunduğunda çok daha güçlü hale gelmiştir (Brixhe ve Lejeune 1984, M-01a). Özelde Frigya, genelde Anadolu arkeolojisi çalışmalarındaki gelişme, Frig krallığının politik gücünü ve hem doğu Yunan dünyasındaki hem de Anadolulu komşuları üzerindeki etkisini doğrulamaktadır. Tarihsel Midas'ın Yunan edebi metinlerinde nasıl efsanevi ve mitolojik bir karaktere dönüştüğü ve Yunan metinlerinin Frig gerçeğini ne kadar yansıttığı tam olarak cevaplandırılamamış sorulardır.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2004
The sayyids that mean Prophet Muhammed's family had dispersed at different times to all Islamic regions. The southeast of Anatolia is one of the important regions which contain sayyid population, too. At present we can see four sayyid groups in this region. The Becirman's sayyids, the sheiks families, the tribes that consisted of sayyids and the Nakib's family settling in Diyarbak r city center. We can see many influences of sayyids in the society of this region. "Zew" activity, moral brotherhood established between them and people, to swear by their names and to name children the famous sayyid's names can be indicated as examples for this influence. As a result of charters (For example sayyid's immunity from taxes and military service etc.) given to sayyids during the Islamic states history, many muteseyyids (people show them as sayyid simulatingly) have emerged. With the abolishment of niqabet foundation which had been established to protect sayyid's rights and to prevent mutasayyids, the number of mutasayyids have been increased in Turkish Republic period. The urbanization and modernity constitute the very preventive factors against tasayyud phenemenon in this region.
MASROP E-Dergi, 2017
Editörden 2007-2013 yıllarında kesintisiz yayınlanan ve Kurucu Yayın Kurulu Başkanımız Oktay Ekinci'nin vefatıyla ara verilen MASROP E-Dergi, geçtiğimiz yıl yeniden yayına hayatına geri dönmüş ve 2007-2013 arasında taranmakta olduğu ULAKBİM ve EBSCO gibi veri tabanlarındaki süreçler de yenilenmiştir. Her sayıda Yayın Kurulu yenilenerek genişlemesinden büyük mutluluk duymaktayız. Dergimiz konu kapsamındaki konulardan antropoloji, paleoantropoloji, biyoarkeoloji, paleontoloji ve adlî antropoloji konularından derlenecek biz sayı uzun süredir aklımızdaydı. Dergimizin kuruluş ve emekleme aşamasında dahi desteklerini bizden esirgemeyen Değerli Hocamız Prof. Dr. Ayla Sevim Erol ve muhabir üyemiz Alper Yener Yavuz bu sayının çıkmasında büyük yük üstlendiler. Her ikisine de içtenlikle teşekkürlerimi sunmak isterim.
In the study titled "South-eastern Anatolta . Question, /I Sociology Association President Professor Birsen Gokr;e draws a sociological profile of the region and lists the necessary approaches for the solution of the problem. A review of the policies implemented for the whole country since the foundation a/the Republic would illustrate the rising imbalances between the regions, Gokr;e points out. The physical, economic and social data for south-eastern Turkey as well as the "us and them /I approach have laid the ground for the process we live out today. The objective utilisation of the findings of scientific research by the governments in a way that would promote unity will help a settlement.
Erdem Dergisi, 2023
MÖ 6. yüzyılın ilk yarısında Pers (Akhaimenid) İmparatorluğu’nun tahtına II. Kyros geçmiştir. II. Kyros (Büyük Kyros) (MÖ 559-530/29) döneminde bir dizi yenilik gerçekleştirilmiş ve Persler (Akhaimenidler) yükselen bir ivme kazanmıştır. Persler, doğuda Hindistan, batıda Egenin mavilikleri ve güneyde Mısır’a kadar geniş bir coğrafyaya hükmetmiştir. Bu coğrafyayı Satraplık adı verdikleri idari bir sistemle yönetmişlerdir. Söz konusu bu coğrafyadaki gelişmelerden haberdar olabilmek ve aynı zamanda bu coğrafyaya ulaşabilmek için var olan yolları kullanılmışlardır. İlk başlarda bu yollar askeri amaçlara hizmet etmiş olsa da, daha sonra idari, ekonomik ve haberleşme gibi birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Literatürde Kral Yolu olarak bilinen yolda bu amaçla kullanılmıştır. Perslerden önce Anadolu’da (Türkiye) ikamet eden devletler/imparatorluklar tarafından inşa edilerek kullanılan bu yollar, Pers dönemi Anadolu’sunda da bir takım iyileştirmelerden geçerek kullanım görmeye devam etmiştir. Özellikle de Pers Kralı I. Darius’un tahta çıkmasıyla, idari sistem ile vergilendirme de revizyonlar gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında daha geniş imparatorluk sınırları için gerçekleştirilen askeri seferler de bu yolların kullanımını arttırmıştır. Bu durum yollar da bakım çalışmalarını gerektirmiştir. Kral Yolu, antik metin yazarı Herodotos’un Historiai adlı eserinde (V. 52-54) anlatılmaktadır. Bu anlatıya göre; Kral Yolu ülkemizin birçok bölgesinden ilerleyerek sınırlarımız dışına çıkmıştır. Yol, günümüz İran’ın Huzistan eyaleti sınırları içerisinde kalan Sousa şehrinde sonlanmaktadır. Ephesos’dan (Selçuk) başlayan yolun, şekillenmesinde topoğrafik faktörlerin etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca yolun Sardeis’den (Sart) sonraki güzergâhı üzerine birçok farklı görüşün bulunması, Lydia ve Phrygia Bölgeleri’nde Kral Yolu’nun ilerleyişi ile ilgili tartışmalı rotaların oluşmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, idari, ekonomik, askeri ve haberleşme gibi birçok alanda kullanılan Kral Yolu’nun, Anadolu sınırları içerisinde ilerleyen bölümü çivi yazılı belgeler, arkeolojik veriler ve antik metin kayıtları ışığında ele alınmıştır. Bu yolun geçmiş olduğu farklı güzergâhlara yer verilmiş ve Anadolu’nun kuzey ve güneyinde iki farklı rotanın kullanılmış olduğu saptanmıştır. Bu duruma bağlı olarak da Kral Yolu’nun geçmiş olduğu önemli merkezlere ve güzergâha eklenmesi gereken yerleşim yerlerine de bu çalışma vasıtasıyla ulaşılmıştır. Akhaimenidler için jeostratejik manada önem arz eden Daskyleion (Hisartepe) ve yolların kavşak noktasında bulunduğu için önemli olan Oluz Höyük (Kritalla?) yerleşimlerinin Kral Yolu’na dâhil edilmesi gerektiği nedenleriyle ifade edilmiştir. Ayrıca imparatorluğun doğu ve batısı arasında yaşanan kültürel etkileşim de Kral Yolu’nun rolü saptanmış ve bu yolun önemi bir kez daha görülmüştür.
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 2018
Mahremiyet olgusu insanın temel gereksinmelerinden biri olup günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanların içinde bulundukları durum, gerçekleştirilen eylem türü ve ilişki içinde olunan kişilerin kimler olduğuna bağlı olarak değişen mahremiyetin; kişisel, bireysel, toplumsal ve kamusal olmak üzere dört farklı düzeyinden söz edilmektedir. Toplumsal yaşamda insan ilişkilerini düzenleyen bir mekanizma olarak mahremiyet, yaşam biçimi ve fiziksel çevrenin düzenlenmesinde etkilidir. Konutlar mahremiyetin mekansal biçimlenmesini yansıtan özel mekanlardır. Bu bağlamda konut planlamalarında mahremiyetin çeşitli düzeylerine ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Mahremiyet olgusunun Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesi üzerindeki etkilerini irdelemenin amaçlandığı makale kapsamında Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutları ele alınmakta ve konutlar yerleşim dokuları, plan şemaları, mekân türleri ve cephe karakteristikleri bağlamında analiz edilmektedir. Makale 3 adım üzerine kurgulanmıştır. İlk adımda kavramsal alt yapı oluşturulmuştur. İkinci adımda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konut tipolojisini ve karakteristiğini yansıtacak örnekler belirlenerek literatürden bu örneklere ilişkin görsel dokümanlar temin edilmiştir. Çalışmanın son adımında ise; yerleşim karakteri, mekan çeşitliliği ve mekan sentaksı (dizilimi) ile cephe kurgusu bağlamında ele alınan geleneksel konutlarda mahremiyet olgusunun etkileri irdelenmiştir. Mekan çeşitliliği ve sentaktik analizler erişim grafikleri üzerinden yapılmıştır. Bölge konutları yerleşim karakterinde; bitişik, içe dönük ve avlulu şekilde düzenlenmiştir. Konutların plan şemaları merkezi bir avlu etrafında dizili açık, yarı açık ve kapalı mekanlardan oluşmaktadırlar. Konutlarda sokağa bakan cepheler sağır olup mekanlar avluya yönelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesinde iklim ve topografya gibi unsurların yanı sıra sosyo-kültürel bir faktör olarak mahremiyet olgusu da etkili olmuştur. Mahremiyet olgusunun konut biçimlenmesindeki yansımalarını yerleşim dokusu ölçeğinde, mekan örgütlenmesinde, cephe karakteristiğinde, mekan çeşitliliği ve kullanımında görmek mümkündür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
10. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 2012
Dördüncü Uluslararası Sakarya Meydan Muharebesi ve Haymana Sempozyumu , 2021
ArkeoGezi Dergisi, 2013
Colloquium Anatolicum , 2019
Anadolu Türk Efsanelerinde Cimrilik, 2021
Tarih Araştırmaları Dergisi 39. s.27-48, 2006
Folklor/Edebiyat, 2014
Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021