Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, YKY Yayınları
…
4 pages
1 file
Bu yazı, Sanat Dünyamız Dergisi'nin Ocak-Şubat sayısında "Kesişimsellik ve Sanat" dosyası altında yayınlanmıştır. Metin kapsamında Ercan Akın'ın Bozlu Art Project'te sergilenen "Umutsuz Bekleyiş" adlı sergisine odaklanmaktadır
Ayrım, 2024
Oğuz Atay, tüm yazın yaşamı boyunca "Türkiye'nin ruhu"nu aradı. Bu ruhun içinde tarih de vardı, siyaset de; ama en çok ve belki de en yoğun haliyle duygu vardı. Atay'a göre Türkiye, neresine bakılırsa hemen karşımıza çıkıveren duygularla dolu bir ülkeydi. Duygulardan, hele hele içli, sulu, yapışkan duygulardan ölesiye nefret etmesine rağmen edebiyatımızın en duygulu yazarlarından biri olmasının, yani bilinci ile varlığı arasındaki çelişkiyi yazınında da cisimleştirmesinin nedeni de tam olarak buralı olması, tıka basa duygu dolu olan bu topraklara ait olmasıdır belki de. Günlük'ünde önerdiği bakış açısı da bu duygululuğu işaret eder: "IJ nsanımıza, geri kalmış ya da az gelişmiş değil; fakir düşmüş, yani gücünü kaybetmiş bir varlık olarak bakmak." 1 Yani, onu salt iktisadi ölçeklerle, sosyolojik kategorilerle veyahut bilimsel terimlerle anlamanın ötesine geçmek; ondaki kaybın, horlanmanın, yenilmişliğin, incinmişliğin, alay edilmişliğin duygusunu da anlamak.
Gülşah GÜLEÇ (2016). Her Şey Zaten Tasarlandı (mı?), XXI, Mimarlık, Tasarım, Mekan Dergisi, Sayı 153, Puna Yayın, İstanbul, Ekim 2016, ss. 40-42.
Edebiyatta geçmişle hesaplaşma: O Geri Döndü, 2023
9 30 / Rum eliDE Journ al of Lan gua ge an d Liter at ur e Studies 2 0 2 3 .34 (June) The overcoming of history in the literature: Look Who's Back / Güven, E. B.
Heybe, Sosyal Hizmetler ve Sosyal Politika Dergisi, 2022
Kelimelerin yapısı, anlamı, kavramsal ilişkileri bildiğimiz gibi insana, topluma ve tarihe dair pek çok iz taşıyor. Biz, ana dili konuşucusu olarak bu izlerin bilincinde değiliz. Bazı izler açık, aşina olabiliyor, bazıları ise gizli ya da girift. İşte bu izlerin peşinde kimi zaman tarih, kimi zaman sosyoloji, kimi zaman psikoloji, kimi zaman da dile dair sorular elde etmeye çalışıyorum. Alanım ölçüsünde bazı soruların cevaplarını verebilsem de çoğunlukla işim kendime soru üretmek. Sosyal Hizmetler Dergisi Heybe'de, her kapak konusu için bir kelimenin derinlerine iniyorum. Bu seferki kelimemiz "dönüşüm". Doğal olarak "dön-" kökü ile başlayıp "dönüş-" eylemi ile devam edip "dönüşüm" kelimesi ile sonlandırdım.
Sanat Kritik, Ocak, 2021
Hilal Polat ile Mixer’de açılan Arzu Kadar Kadim isimli ilk kişisel sergisini konuştuk. 2010 yılından bu yana çok sayıda tiyatro oyununa kostüm, dekor, maske ve kukla tasarımı yapan sanatçı, gerçek ve mit, hayal ve hakikat arasında bir dünya kuruyor. Ses ve ışık kullanımıyla yarattığı varlıkların yuvasında bizim hikayemizi bize anlatıyor. 6 Şubat’a kadar sürecek sergide minyatür, heykel, nakış gibi farklı formlarda üretilmiş yapıtlarla karşılaşmaya hazırlıklı olun.
Birikim Dergisi, 2019
Suriye'nin ve Bölgenin geleceğini konuşmak Yakın zamanda, 12-14 Mart 2019, tarihinde Brüksel'de Suriye ve bölgenin geleceğini desteklemek başlığıyla bir konferans toplandı. Bu başlık altında yapılan üçüncü konferanstı ve Suriye, Mısır, Ürdün, Irak, Lübnan, Türkiye başta olmak üzere Avrupa ülkelerimden üç yüzü aşkın sivil toplum kurumu ve konuyla ilgili aktörler çağrıldı. Farklı başlıklarda, üç gün süren toplantılarda Suriye ve Bölgenin geleceği ve mülteciler konusunda tartışmalar yapıldı, görüşler dile getirildi. Toplantı boyunca temel başlıklardan birisi "Suriyelilerin geriye dönüşleri" konusuna odaklanıyordu. Üç günlük konferansta toplantı başlıkları farklı olsa da tartışmalar "geriye dönüşler" konusunu sıklıkla içinde barındırıyordu. Özellikle BM ve AB sözcüleri, gelecekte Suriyeli mültecilere verilen desteklerin bu eksende olacağı kanısını yarattılar. Suriye'ye geri dönüşlerin teşvik edilmeyeceği ama insanların bu karara varmaları için destekleneceğini sık sık dile getirdiler. Peki bu mümkün mü? Suriyeli mülteciler bir gün ülkelerine dönebilecekler mi? Brüksel'de, toplantıların olduğu tarihte, bir akşam, Suriyeli bir arkadaşımla bu konuyu konuşurken şöyle dedi; "Ayaklanmanın ilk yıllarında, biz, diğer ülkelere sığınan Suriyelilerin tek hayali, özgürlüklerin olduğu bir Suriye'ye, bir gün, döneceğimizdi, bu umudu içimizde hep diri tutmaya çalıştık ama zamanla o umut sönüp gitti. Şimdi bu birkaç gündür, katıldığım toplantılardan bir zamanlar, helalimiz olan "geriye dönüş" bunlar sanırım zorla bize yaptıracaklar. Sanırım, bu dünyada, hiç kimse bizi kendi ülkesinde istemiyor." "Geriye dönüş" bir manipülasyon mu? Biz göç alanında çalışanlar, son dönemde katıldığımız toplantılarda, sık sık "geriye dönüş" başlığı altında açılan toplantı davetlerine katılıyoruz. Bu konu her dile geldiğinde, konuşulanın, temenninin ötesinde, bir gelecek planın, projeksiyonunun bir parçası olduğunu, kamuoyunu hazırlamaya dönük bir çaba olduğu düşüncesi hasıl oluyor. Bu toplantılarda geriye dönüşlerle ilgili verileri ve bu verilerin kaynağını öğrenmek istediğimizde elimize tutuşturulan, bilgi kırıntılarının ne denli sağlıklı olduğu konusunda, verileri verenlerde dahil olmak üzere, kimse pek tatmin olmuyor. Geriye dönüşlerin karakteri konusunda elimizde bir bilgi yok sadece sayılar üzerinden konuşuluyor. Konuşulan, "şu tarihler arasında, şu kadar kişi sınırı geçip Suriye'ye döndü." Peki gidenler içeresinde ne kadarı geri döndü, bilmiyoruz… Yani, sınırın diğer yanında ki ailesini yada akrabalarını ziyaret edip dönen insanlar var mı? Bayram için gidenler! Pasaport almak için gidip dönenler? Bu sorular çoğaltılabilir… Çünkü son bir yılda bu ve buna benzer sebeplerle Suriye'ye gidip geri dönen sayısız insan var…
Hiçbir Şey Yerinde Değil-Çatışma Sonrası Süreçte Adalet ve Geçmişle Yüzleşme Talepleri, 2015
2014 yılında Diyarbakır Siyasal ve Kültürel Araştırmalar Enstitüsü bünyesinde yapılmış ve İletişim Yayınları tarafından yayımlanmış bir çalışma. "Muş, Bitlis, Van, Hakkâri, Mardin, Batman, Diyarbakır ve İstanbul hattında yaptığımız elli altı görüşme boyunca en sık duyduğumuz kelime, “Neden?” oluyor. Bu soruya verilecek anlamlı bir cevap yok. Hiçbir kelime, bu sorunun aradığı anlama gelmiyor. Yine de söylenecek çok söz var, hiçbir zaman sözün bittiği yerde değiliz; söz hiç bitmeyecek, çünkü asla yetmeyecek. Bu çalışma da, söylenen onca söze eklenecek. Mukaddes Hanım’ın ve bize kapısını açan diğer kişilerin söylediklerini, dünyanın diğer yerlerinde, benzer acıları yaşayanların söyledikleriyle, benzer durumlar için söylenmiş, adalete, bağışlamaya, hınca dair felsefi, siyasi sözlerle birleştirecek. Sömürgeleştirilmiş, fakirleştirilmiş, susturulmuş, yerinden edilmiş, yakınları “yok edilmiş” insanların inatla yaşattıkları, mücadeleyle ürettikleri değerleri, kelimeleri, siyasetleri, bu zulümleri görmemiş, duymamış insanlara, hayatlara, bilimlere, “geçmişleriyle yüzleşmeleri” için armağan etmelerine tanıklık edecek. Zulmün tanıklığını aktarmak mümkün değil, belki tanık olduğumuz “zulmün anlatısını” aktarabiliriz."
İsyan ediyorum. İşte bu nedenle kollara ayrılıyor, dallanıp budaklanıyorum."
Türk Kütüphaneciliği, 2017
This study is the translation of the section "What, so what, now what" in the book titled "Evidence-based Librarianship: case studies and active learning exercises”. The translation of the section titled "Evidence-based librarianship Down Under: improving a nation's resource-sharing" in the same book was previously made again for the Journal of Turkish Librarianship. The authors of this section, Carla Brooks et al., previously worked for some administrative and technical departments of the Mardigian Library at the University of Michigan-Dearborn in the USA. With a teamwork and consultancy support launched in 2003, it was aimed to investigate the service quality of the Mardigian Library. The data obtained from students and faculty members related to the library have led to suggestions regarding the current state of the library (what), assessment of the consequences and problems (so what) and what needs to be done (now what). At the end of the research, th...
Moment, 2020
Asya’da Popüler Kültür ve Medya adlı kitap üzerine.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ÖZDEMİR, İ., & ACAR, S. (2022). Post-Corona: "Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak" Mı?. Eğitim Bilim Toplum, 20(79), 83-117., 2022
BÜYÜK BUNALIMDAN BÜYÜK RESETE: COVID-19 SONRASI DEVLETİN, EMEĞİN VE SERMAYENİN RESTORASYONU, 2024
Cogito, sa: 14, Bahar 1998, slr: 234-252. , 1998
Heybe, Sosyal Hizmetler ve Sosyal Politika Dergisi, 2023 Ocak, 2023
Dünya Yeniden Şekillenirken - 2, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2019
Praksis 9, 2003, s. 93-116., 2003