Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2013
…
22 pages
1 file
Canakkale ilk caglardan bu yana konum itibari ile stratejik oneme sahip bir sehir olup, adini I.Dunya Savasi sirasinda tarihe yazdirmistir. 1 Eylul 1939 yilinda Almanya’nin Polonya’yi isgal etmesiyle baslayan ve 1945 yili sonlarina kadar devam eden II.Dunya Savasi boyunca askeri uslerin konuslandigi yer olmustur. Savas sadece sehrin nufus yapisini degil yasam kosullarini da degistirmistir. Savas boyunca her an savasa girecekmis gibi tedbirlerin alinmasi Canakkale’nin tarim, ticaret ve sanayisini olumsuz yonde etkiledigi gibi, ulasim, saglik ve egitim alanindaki gelismeleri de durma noktasina getirmistir. Bu duruma ilk tepki savas sonrasinda cok partili hayata gecilmesiyle beraber halkin CHP’ye oy vermemesiyle kendini gostermistir. Ozellikle CHP’nin hile yaptigi dusunulen 1946 yili secimleri, Canakkale’de DP lehine sonuclanmistir. DP’nin Canakkale’deki basarisi 1960 yilina kadar kesintisiz devam etmistir. I.Dunya Savasi’nin donum noktasi olan bu yerde 1946 secimleri de dâhil olmak uz...
OSMANLIDAN GUNUMUZE DIYARBAKIR, 2018
Modern dönemlerde göz ardı edilen İslâm şehrinin farklılıklar şehri olma özelliği, İslâm şehir teorilerinin merkezinde yer alması gereken bir özelliktir. Burada altı çizilmesi gereken ana mesele İslâm şehrinin salt bir Müslüman şehri olmadığıdır. Diyarbakır/Amid örneğinde olduğu gibi şehir, hem Hristiyan hem de Müslüman şehridir. Etnik olarak ise hem Süryani hem Ermeni hem de Kürt ve Türk şehridir. Bir İslâm şehri olarak Diyarbakır'da bütün bu dinî ve etnik unsurların kendine ait bir şeyler bulduğu ve şehri sahiplendiği bir geleneksel anlayış hâkimdir. Unutulmamalıdır ki bütün bunları bir araya getiren temel unsur, bütün çoklukları ve farklılıkları Allah'ın birliğinin veya tevhid düşüncesinin bir tezâhürü olarak gören anlayıştır. Bu aynı zamanda kesrette vahdeti bulan anlayışın sonucudur. Burada asıl olan farktır. Farklılığa müdahale etmek tanrısal bir rol üstlenme teşebbüsüdür. Bu yaklaşım çerçevesinde farklılıkların bir arada yaşaması İslâm şehrinin en belirgin özelliğidir.
Türkiye demokratik standartlar açısından bazı eksiklerine rağmen (açık oy-gizli tasnif ve yargı güvencesinin eksikliği vb.) 1946 seçimleri ile tek dereceli seçim sistemine geçmiştir. Bu durum toplumun siyasi bir aktör olarak siyaset sahnesinde yer almasına yol açacaktır. Aynı zamanda bölgesel veya şehir ölçeğinde seçmen eğilimlerinden hareketle siyasal davranışlar hakkında bize bilgi sunacaktır. Bununla birlikte DP'nin 1946'da yeni bir siyasi parti olarak ortaya çıkışı ve askeri bir müdahale sonrası 1960'ta kapatılması bu dönemin bir bütünlük içinde ele alınabilme olanağı sağlamaktadır. Bu dönem içerisinde yapılan Genel Milletvekili Seçimlerinden hareketle Tekirdağ şehrindeki katılım oranları, partilerin listeleri ve seçim sonuçlarının Türkiye geneli ile karşılaştırılması Tekirdağ'daki seçmenler ile seçim arasındaki ilişkiyi sistematik olarak ele almak bu şehirdeki siyasal davranışlar hakkında bize bilgi vermektedir. Çalışmanın sonuçlarına göre DP'nin 1950'de iktidara gelmesinden kapandığı tarihe kadar Tekirdağ seçmeni hem seçimlere katılım açısında Türkiye genelinin üzerinde bir katılım göstermiş hem de DP'nin Türkiye genelinde aldığı oy oranının üzerinde DP lehine oy kullanarak DP'nin iktidara gelmesine katkı sunmuştur. A n ah ta r kelimeler: Demokrat Parti, milletvekili seçimleri, açık oy-gizli tasnif, aday listeleri.
benjaminisakhan.com
Kuleler yıkıldı. Birinci yıkım, post-komünist dünyada demokrasiye geçiş tartışmalarını alevlendirirken; ikinci yıkım İslam ve demokrasi arasındaki ilişkinin yeniden irdelenmesini beraberinde getirmiştir. Bu çalışma, iki yıkımın külleri üzerine tek bir demokrasi tartışması bina edilmesine rağmen, iki dünyadaki demokrasi tartışmalarının mahiyetinde bir çifte standart olduğunu ileri sürecektir. Bu bağlamda, İkiz Kuleler'in yıkılması sonrasında İslam dünyasında radikal akımların bir panzehiri olarak demokrasi yeniden irdelenmiş, ancak tartışmalar "medeniyetler çatışması" retoriğine paralel bir şekilde genel olarak oldukça yüzeysel, önyargılı, suçlayıcı, dini ve kültürel yapıya yönelik felsefik ve teolojik bir mahiyette seyretmiştir. Buna mukabil, Berlin Duvarı'nın yıkılması sonrasında post-komünist ülkelerde yeni dönemde muhtemel bir yönetim şekli olarak demokrasi ile ilgili oldukça kapsamlı, objektif, ciddi, yapıcı, kurumlara ve yeniden yapılanmaya yönelik bilimsel ve ampirik tartışmalar yapılmıştır. Çalışmada, komünizme dayalı totaliter rejimlerin yıkılmasının ardından 1990'lı yıllarda ortaya çıkan "demokrasiye geçiş" tartışmaları ayrıntılı bir şekilde irdelenecektir. Bu çalışmanın, iki farklı dünyadaki demokrasi tartışmalarının mahiyeti ile ilgili daha sonra yapılabilecek ayrıntılı karşılaştırmalı analizlere zemin hazırlaması umulmaktadır.
akademiktarih.com
Öz II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Türkiye'de çok partili siyasi hayat başlamış, Demokrat Parti kurularak tek parti yönetimi yerini çoğulcu bir yapıya bırakmıştır. Ancak gerek CHP gerekse DP, Siirt'te geç bir tarihte teşkilatlandığı için şehirde siyasi hareketlilik ülke genelinin aksine yavaş ilerlemiş ve bunun sıkıntıları ilerleyen yıllarda da görülmüştür. 1950 tarihinde yapılan genel seçimler Türkiye Cumhuriyeti açısından bir dönüm noktasıdır. Bu seçimler neticesinde 27 yıl boyunca ülkeyi tek başına yöneten CHP, muhalefet konumuna gelmiştir. Bu dönemde sosyal ve ekonomik alanlarda ilerlemeler kaydedilmiş, Siirt de bundan üzerine düşeni almıştır. Bunun sonucunda DP, Siirt'te 1950 ve ardından gelen iki genel seçimi kazanmıştır. 1954 Seçimlerine kadar Siirt'e yatırımlarını arttıran DP, seçimlerde buradaki oy potansiyelini arttırmıştır. DP'nin bu potansiyeli attırmasında yatırımların yanı sıra halkın iktidara karşı olan sempatisi ve şehirdeki din adamları etkili olmuştur. CHP, 1957 Seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte, Siirt'te düzenlediği açık hava toplantılarında takip ettiği politikayla son yıllarda çizdiği görüntüden ayrılmış, seçmene somut vaatler vermiştir. Sonuçta 1957 Seçimleri, oy kaybetmesine rağmen DP'nin zaferiyle sonuçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Seçimler, Siyaset. Abstract In Turkey, together with the end of World War II multiparty political life has begun, establishing Democrat Party one-party rule is replaced by a pluralist structure. However, both the Republican People's Party and the Democrat Party, for the organization at a later date in Siirt, political activity in the city proceed slowly and the difficulties it has been seen in contrast to the whole country in the coming years. 1950 General Election is a turning point for the Republic of Turkey. As a result of these elections, govern the country alone for 27 years, Republican People's Party, has become opposition position. During this period, in social and economic areas progress has been achieved, Siirt also received share of it. As a result, the Democrat Party has won 1950 and subsequent two general elections in Siirt. Until 1954 Elections, Democrat Party increased investment in Siirt, where in elections has increased its vote potential. The hopping of the Democrat Party this potential, sympathy of the people against the goverment as well as investments and religious leaders in the city have been effective. Republican People's Party, with the approach of the 1957 Elections, followed by the open-air meeting in Siirt separated from the image it portrays politics in recent years, was given concrete promises to voters. As a result of the 1957 Elections, despite losing votes it resulted the victory of the Democrat Party.
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2023
While the Democratic Party (DP) was still in opposition, religious rhetoric and promises, whose influence was newly discovered and used by many political parties, have become one of the effective tools on the way to power. The Democratic Party, which did not have sharp religious promises before reaching power, but made the people feel that they would do it on religious issues, emerged victorious from the 1950 elections with the support of the people. The fact that the first act of its government was to lift the ban on the Arabic Adhan was the first step that showed that the Democratic Party would actively use religion in politics. This step was followed by steps such as the opening of Imam Hatip Schools, the teaching of religious lessons in primary schools, and the teaching of the Qur'an on the radio, which were welcomed with joy by the public. The Democratic Party's policies in the context of religious-political relations have been seen as effective in reactionary actions, and the party has taken strict measures to prevent these discourses, even if it firmly rejects them. In this article, the policies of the Democratic Party in the context of religious-political relations have been evaluated through official sources and various press organs of the period.
(Yüksek Lisans Tezi)
7 Ocak 1946 tarihinde kurulan Demokrat Parti, Türkiye’de demokratik devlet düzeninin kurulmasında oldukça önemli bir paya sahiptir. Demokrat Parti kurulduktan yaklaşık 6 ay sonra Türkiye’de 1946 Milletvekili Genel Seçimi yapılmıştır. Böylece Türkiye, birden fazla siyasi parti arasında seçim iradesini belirleme hakkına erişmiştir. Demokrat Parti 1950 yılına kadar geçen süre boyunca Türkiye genelinde etkili bir teşkilatlanma yoluna gitmiştir. Teşkilatlanmadaki bu başarısı ve halkın iradesi 1950’de Demokrat Partiyi iktidara taşımıştır. 1950’de gerçekleşen seçim sonucuna göre, Maraş’ta da Demokrat Parti tam liste halinde kazanmıştır. Seçimin başarılı atmosferinde gerçekleşen 1950 Yerel Seçimleri de ülke genelinde ve Maraş’ta Demokrat Parti lehine tecelli etmiştir. Demokrat Parti iktidarında ilk dönemini başarılarla geçirmiş, bilhassa kırsal kesimden büyük ilgi görmüştür. Başarılı geçen bu ilk dönemin sonunda Demokrat Parti, Maraş’ta girdiği 1954 Milletvekili Genel Seçimi ve 1954 Muhtar ve İhtiyar Heyeti Üyeleri seçimini muhalefet karşı ezici bir üstünlükle kazanmıştır. Ancak 1955 yılından itibaren Türkiye’de yaşanan sıkıntılar, ülke genelinde olduğu gibi Maraş’ta da Demokrat Parti’nin büyük oy kaybetmesine neden olmuştur. Maraş’ta ilk kez 1955 Yerel Seçimlerinden mağlubiyetle çıkan Demokrat Parti, 1957 Milletvekili Genel Seçiminde büyük oy kaybına uğramış ve Cumhuriyet Halk Partisi Maraş’ta tam liste halinde kazanmıştır. Bu çalışmada, Demokrat Parti Döneminde Maraş’a dair genel ve yerel seçimler incelenmiştir. Maraş ili örneğinden hareketle, Demokrat Parti Döneminde yapılan seçimlerin yereldeki yansımaları değerlendirilmiş, siyasi hayata ışık tutması hedeflenmiştir. Maraş özelinde böyle bir çalışmanın daha önce yapılmamış olması bu tez konusunun seçilmesinde belirleyici unsur olmuştur. Çalışmanın hazırlanması noktasında faydalanılan kaynaklar; arşiv belgeleri, resmi yayınlar, yerel ve ulusal gazeteler ve tetkik eserlerden oluşmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
I. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2022
Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2013
TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE BİR MİHENK TAŞI: BASINDA 1950 SEÇİMLERİ, 2018
Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi
TARİH ARAŞTIRMALARI I, 2022
DİCLE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2015
International Young Researchers Student Congress, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2022
Journal of Life Economics, 2021
Türklük Araştırmaları Dergisi, 2024
İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi, 2019