Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Etkinliği ve verimliliği aynı anda arttırmak için süreç iyileştirme yaklaşımı olan Altı Sigma ülkemizde daha çok büyük firmalarda uygulanmaktadır. Bu çalışma ana sanayi ile her yıl fiyat düşüşü konusunda anlaşma yapan bu nedenle faaliyetlerine devam edebilmek için her yıl önemli miktarda maliyet azaltması gereken yan sanayide uygulanmıştır. Maliyeti düşürerek karlılığı arttırmak ve bu şekilde büyümesini ve pazar payını arttırmasını sağlamak için sistematik bir yaklaşım olan Altı Sigma seçilmiştir.
Etkinliği ve verimliliği aynı anda arttırmak için süreç iyileştirme yaklaşımı olan Altı Sigma ülkemizde daha çok büyük firmalarda uygulanmaktadır. Bu çalışma ana sanayi ile her yıl fiyat düşüşü konusunda anlaşma yapan bu nedenle faaliyetlerine devam edebilmek için her yıl önemli miktarda maliyet azaltması gereken yan sanayide uygulanmıştır. Maliyeti düşürerek karlılığı arttırmak ve bu şekilde büyümesini ve pazar payını arttırmasını sağlamak için sistematik bir yaklaşım olan Altı Sigma seçilmiştir.
2014
Dunyada ekonomik anlamda meydana gelen kuresellesme ve yasanan yogun rekabet ortaminda isletmelerin verimlilik ve musteri icin farkli degerler uretebilme uzerine odaklanmalarina sebep olmustur. Girdileri azaltarak ciktilari cogaltmak anlamina gelen verimliligin arttirilmasi, isletmeler icin daha fazla kazanc anlamina gelmektedir. Verimliligin dusmesi ise, isletmeler icin, satislarin, pazar payinin ve kârliligin azalmasi anlamina gelmektedir. Toplam kalite yonetiminin pek cok aracini sistematik bicimde kullanan ve her buyuklukteki isletmede uygulanabilen Alti Sigma; proses iyilestirilmelerinde, operasyonel zayifliklarin azaltilmasinda, firsatlarin degerlendirilmesinde, problemlerin cozumunde faydali olabilmektedir. Bir prosesteki hatali urun oranini sadece milyonda 3.4 olarak hedefleyen alti Sigma cok iddali bir hedefe sahiptir. Bu amaca ulasmak icin bunyesinde son yirmi yilin kalite felsefesini en modern yonetim ve istatistik araclari ile birlestirmektedir. Bu calismada amaclanan; t...
Nowadays as the internal rate of return in Automotive sales and Aftersales Services is dwindling down, customer expectations constantly change and increase. In order that firms increase the levels of customer satisfaction and their profitability, they employ different methods. Some of them are Customer Relationship Management (C R M), Kaizen and Six Sigma. In this facility, an example study has been handled on applicability of six sigma for automotive sector. At the same time recent methods in Turkey have been examined because of preventing wastages with the help of methods goal directed the increase of customer satisfaction in departments of automotive aftersales services. Keywords: Automotive Aftersales Services, Six Sigma, Lean Management, Customer Relationship Management (CRM), Kaizen
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2015
Bu çalışmada, çok ölçütlü karar verme yöntemlerinden Analitik Hiyerarşi Süreci ve TOPSIS'in (Technique for Order of Preference by Similarity to Ideal Solution) personel seçimi sürecindeki etkililiğinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir üretim işletmesinde personel seçimi çalışması yapılmıştır. İşletmede son bir yıl içinde işe başlayan altı mühendis Analitik Hiyerarşi Süreci ve TOPSIS yöntemlerine göre değerlendirilmiş, elde edilen sıralama sonuçları bu çalışanların performans puanlarıyla karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmaya göre en az sapmayı gösteren yöntemin Analitik Hiyerarşi Süreci olarak belirlenmiş olmasından dolayı, işletme için bu ölçütler ve alternatifler altında Analitik Hiyerarşi Süreci yönteminin daha etkili olacağı görüşü savunulmuştur.
Dokuz Eylul Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi
Bu çalışmada ülkemizde faaliyet gösteren ve aynı zamanda BİST'de (Borsa İstanbul) işlem gören otomotiv sektöründe faaliyette bulunan firmaların performanslarının çok kriterli karar verme yöntemleri ile değerlendirilmesine çalışılmıştır. Türkiye'de faaliyet gösteren en önemli otomotiv şirketlerinin verileri; Sermaye, Hisse Senedi, Piyasa Değeri, Satış Geliri, Personel Sayısı, Net Kar Marjı, Cari Oran, net kar/sermaye, net kar/satışlar ve net satışlar/personel kriterleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Performans ölçümünde kullanılan kriterler ise firmaların 2014 faaliyet raporlarından elde edilmiştir. Öncelikle Entropi yöntemi ile kriterlerin ağırlıkları belirlenmiştir. Elde edilen kriter ağırlıkları önce MAUT (Multi-Attribute Utility Theory) yönteminde daha sonra SAW (Simple Additive Weighting) yönteminde kullanılarak firmaların performansları değerlendirilerek sıralama yapılmıştır. Değerlendirme sonucunda her iki yöntemde de ilk üç sırada aynı firmalar yer almaktadır.
2021
A COMPARATIVE ANALYSIS OF THE CURRENT FINANCE MODELS OF INFRASTRUCTURE INVESTMENTS AND THE SUKUK FINANCE MODEL Erhan BAHTIYAR Today, highways, airports, bridges, ports, subways, railways, hospitals, social buildings, schools, drinking water lines and power plants, etc. many investments are evaluated within the scope of infrastructure investments. For this reason, infrastructure investments have a critical importance in the economic and social development of states. The fact that large amounts and long-term infrastructure investments are met with limited funding sources poses a significant problem for countries. In this direction, many financing models have been developed in order to finance infrastructure investments in developed or developing countries. In the first part of this study, 30 different interest and/or interest-free financing models used in infrastructure investments are examined in detail in order to determine the current situation and problems in the world and in our country. In the second part of the study, the current situation and the laws in force on the use of Sukuk, which is our focus among interest-free financing models, for the financing of public infrastructure projects in Turkey were examined. In the light of these data, the problems encountered in the application of Sukuk in our country in accordance with İslamîc principles have been determined. As a result of the comparative analysis method followed in our study and than in-depth interviews that followed, how the sukuk financing models that can be realized in our country by the public are emphasized. At this point, the focus was on the Turkey Wealth Fund (TWF) and it was concluded that the proposed sukuk financing models could be used by TWF for the financing of public infrastructure projects.
European Journal of Science and Technology
Son yıllarda; otomotiv sektöründeki firmalar, taşıtlarda yakıt tüketimini azaltacak ve enerji verimliliğini arttıracak yeni çalışmalara yönelmişlerdir. Araçların yakıt tüketimini ve buna bağlı olarakta emisyon oranlarını azaltmada en etkili çözümlerden biri taşıt ağırlığında azaltılma yapılmasıdır. Tasarımı yapılan taşıt parçalarında malzeme dağılımının en iyi şekilde sağlanması için optimizasyon yöntemleri kullanılmaktadır. Yapısal optimizasyon ile tasarlanan taşıt parçalarının; boyut, şekil ve topoloji olarak en iyi hale getirilmesi amaçlanır. Yapısal optimizasyonun hedefleri; ağırlığı azaltmak, rijitliği arttırmak, stresi azaltmak, üretilebilirliği sağlamak, üretim maliyetlerini düşürmek olarak sıralanabilir. Topoloji optimizasyonu, uygulamalı matematik alanında geliştirilen bir yapısal optimizasyon yöntemidir. Topoloji optimizasyonu; makine, imalat, otomotiv, inşaat ve havacılık gibi birçok disiplinde uygulama alanı bulmaktadır. Bu makale, otomotiv endüstrisinde topoloji optimizasyonu ile ağırlık azaltma çalışmalarına genel bir bakış sunmaktadır. Standart optimizasyon yaklaşımlarına alternatif olarak topoloji optimizasyon yöntemi, verilen performans hedefleri açısından araç ağırlığını azaltmayı ve en uygun malzeme dağılımını bulmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Sonuç olarak, topoloji optimizasyon yöntemi kullanılarak parça tasarımında gerçek çalışma şartlarında karşılaşılan yükler ve zorlanmalar karşısında sınır şartları belirlenerek en ekonomik ve optimum ürünler geliştirilebilmektedir.
2013
Her gecen gun daha globallesen dunya ekonomisinde, verimlilik ulkelerin ekonomik kalkinmalarini surdurebilmeleri acisindan buyuk onem tasimaktadir. Son 10 yildir dunyadaki bircok lider kurulusun uygulamakta oldugu Alti Sigma, uretimden personel yonetimine, finanstan pazarlamaya, sirketlerin her turlu surecini daha verimli hale getirerek karliliklarini arttirmalarina ve buyumelerine yardimci olmustur. Ancak Alti Sigma, hizdan cok kaliteye odaklanmaktadir. Surece hiz kazandirmadaki bu eksikligi, Yalin Yonetim gidermektedir. Yalin Yonetim kaliteyi iyilestirmekten cok, surec akisini ve hizini iyilestirme alaninda daha iyidir. Bu nedenle, Yalin Yonetim ve Alti Sigma teknikleri birlikte ve birbirlerini destekleyecek sekilde kullanildiklarinda en iyi sonuca ulasilir. Yapilan calismada, Yalin Alti Sigma metodolojisi uzerine bir literatur arastirmasi yapilmistir. Literaturde yeralan calismalar cesitli faktorlere gore siniflandirilmistir ve bu calismalar hakkinda kisaca bilgiler verilmistir.
SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2015
Tasarım için önerilen istatistiksel deneyler(İD), ürün parametrelerinin ve parametre değişkenlerinin artmasına paralel faktöriyel artmakta; bu da maliyet ve zaman açısından pratikte uygulanabilirliğini yitirmektedir. Ancak Taguchi Yöntemi(TY) daha az denemeli ve klasik yöntem kadar iyi sonuçlar veren ortogonal diziler(OD) geliştirmiştir. OD, faktör seviyelerini birer birer değiştirmek yerine eşzamanlı olarak değiştirmeye olanak verir. Taguchi, kaliteyi sağlamak için yapılan çalışmaları çevrim içi (on-line) ve çevrim dışı (off-line) olmak üzere ikiye ayırmaktadır. İD tasarımı Taguchi'nin kalite sisteminde çevrim dışı kalite kontrol içinde yer almaktadır. Çalışmada, kalite problemlerine neden olan değişkenlik kaynakları belirlenerek, kalite karakteristiklerinin eniyilemesine olanak veren TY, çok yanıtlı problemlerin eniyilemesinde kullanılarak, endüstriyel bir uygulamadaki iyileştirmeleri ve yöntemin etkinliğini ortaya koymak amaçlanmıştır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Hata Türü ve Etkileri Analizi (HTEA),riskin olduğu pek çok işletmede bir ürün, hizmet veya süreçte olabilecek hataları tanımlama, değerlendirme, hatanın meydana getireceği etkiyi en aza indirme ve tüm bu faaliyetleri raporlama işlemlerinden oluşan en güvenilir analiz tekniklerinden biridir. HTEA ile tespit edilen hatalar, hatanın oluşma olasılığı (P), hatanın şiddeti (S) ve hatanın keşfedilmesindeki zorluk (D) gibi risk faktörlerinin birbirleri ile çarpılmasından oluşan Risk Öncelik Sayısı (RÖS) ile değerlendirilmekte ve sıralanmaktadır. Fakat geleneksel RÖS değeri hesabı, risk faktörlerinin göreceli ağrılıklarının belirsizliğinden, hata türlerinin çeşitliliğinden ve karar vericilerin öznel değerlendirmelerinden dolayı sürekli olarak eleştirilmektedir. Bu çalışmada, eleştirilerin üstesinden gelebilmek, risk değerlendirme sürecinin etkinliğini artırabilmek ve hata türlerini önceliklerine göre etkili ve hassas bir şekilde sıralayabilmek için bulanık küme teorisinden yararlanılmıştır. Çalışmanın amacı, hata türü ve etkileri analizinde bulanık AHP ve bulanık VIKOR yöntemlerinikullanarak otomotiv sektöründe bulunan bir yardımcı sanayide risk değerlendirmesi yapmaktır.Çalışmada öncelikle bulanık AHP yöntemi ile risk faktörlerine ilişkin önem ağrılıkları belirlenmiş ardından hata türlerinin risk önceliği bulanık VIKOR yöntemi kullanılarak sıralanmıştır. Son olarak modelde yer alan parametrelerin hata türleriüzerindeki etkisini test etmek, önerilen HTEA çözüm yaklaşımının avantajlarını göstermek ve çözümü kontrol altına alabilmek için duyarlılık analizi yapılmıştır.
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi
Günümüzün yoğun rekabet ortamında, marka itibarının koruması işletmelerin gündemindeki en önemli konulardan biridir. Özellikle kriz dönemlerinde marka itibarıdaha fazla önem kazanmaktadır. İşletmelerin kriz dönemlerinde geleneksel medyanın yanı sıra onlinemedyayı da etkin bir şekilde kullanmaları gerekmektedir, çünkü internette paylaşılan bilgiler hızlı bir şekilde geniş kitlelere ulaşabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, markaların yaşadığı krizlerin online medyada nasıl yayıldığı, markaların bu krizleri nasıl yönettiği ve bu durumun markaları nasıl etkilediğinin irdelenmesidir. Volkswagen emisyon vakasının Türkiye'deki yansımalarının analiz edildiği çalışmada, krizle ilgili paylaşımların önemli bir kısmının sosyal medyada yer aldığı, kurumun sadece Facebook sayfasında krizle ilgili iki paylaşım yaptığı, ancakdiğer sayfalarda krize değinmediği ve sosyal medyada krize yönelik en fazla paylaşımın Twitter'da yer aldığı görülmüştür. Kriz yönetim süreci değerlendirildiğinde, kurumun krize hızlı bir şekilde tepki vererek hatasını kabul ettiği, krizi denetim altına almak ve sosyal paydaşların güvenini yeniden kazanmak için yönetimi değiştirme, araçları geri çağırma ve düzeltici önlemler alma gibi önemli adımlar attığı görülmüştür. Yaşanan kriz Türkiye'de binek otomobil pazarındaki satışların ve pazar payının düşmesine neden olmuştur. ABD ve Avrupa'da da araç satışları düşüş göstermiştir. Çalışmada krizin marka üzerindeki farklı etkilerine de değinilmiştir.
Endüstri Mühendisliği, 2020
Günümüz işletmeleri ayakta kalabilmek, küresel rekabet ortamında mücadele edebilmek ve operasyonel performanslarını artırabilmek için sürekli iyileşebilen, dönüşebilen ve yeni teknoloji ve uygulamalara adapte olabilen sistem ihtiyacı ve arayışı içindedirler. Yalın üretim temeline dayandırılan dünya klasında üretim (World Class Manufacturing-WCM); sürekli iyileşme temelinde üretim performansını arttırabilmek için en iyi uygulamaları arayan, operasyonel mükemmelliği ve rekabetçiliği hedefleyen bir üretim yaklaşımıdır. 2000'li yıllarda klasik yaklaşımdan modern yaklaşıma evrilen dünya klasında üretim, esnek ve çevik olmaya odaklanmıştır. Modern dünya klasında üretim modeli 10 operasyonel ve 10 yönetsel sütunun eşgüdüm içerisinde çalışmasını sağlayan sistematik bir yapıdan oluşur. Bu çalışmada, operasyonel sütunlardan işyeri organizasyonu sütunu (Workplace Organization-WO) hedef alınarak bir otomotiv yan sanayi tedarikçisinin sistem performansının yükseltilmesi amaçlanmıştır. Çalışm...
International Journal of 3D Printing Technologies and Digital Industry, 2021
Bu çalışmada piyasada mevcut olan market arabaları; ürünlerin tasnif edilerek yerleştirilememesi sonucu ürünlerde hasar (cam ürünlerin kırılması, poşetli ürünlerin ezilmesi, yumurtaların kırılması vb.) meydana gelmesi, market arabalarının depolama alanında kapladığı alanın fazla olması ve bazılarında ise kullanımın yeterince ergonomik olmaması sorunlarından dolayı yeni bir market arabasının kavramsal tasarımı yapılmıştır. Kavramsal tasarım; sorunun belirlenmesi, soruna karşılık ihtiyaçların listelenmesi, fonksiyon şeması oluşturma, seçenekler oluşturma ve değerlendirme sonucu seçim yapma aşamalarından oluşmaktadır. Kavramsal tasarım sonucu ortaya çıkan tasarım ile kullanıcılar ürün çeşitlerine göre ürünlerini market arabasına yerleştirebilecek ve bu sayede kullanıcı hem ürünleri kolayca paketleyebilecek hem de kasa işlemlerini daha çabuk bitirebilecektir.
Akademik Hassasiyetler, 2019
Otomotiv sektörü bir çok sektörle birlikte hareket eden bir sektör olup ekonomi için oldukça önemli düzeyde katma değer yaratan bir sektördür. Gerek üretim hacmi gerek yarattığı istihdam ve teknolojik gelişmeyle de desteklendiğinde ilerleyen dönemlerde önemi daha da artacak olan sektörlerden biri otomotivdir. Bu sebeple otomotiv sektöründeki talebin canlı tutulması için tüketici davranışlarının analiz edilmesi ve yapılması gereken işletme bazında mikro politikaların planlanması gerekmektedir. Çalışmanın ilk bölümünde otomotiv sektörünün doğuşu ve gelişiminden yola çıkılmış, takiben sektörün hem dünya hem de ülkemiz ekonomisi içindeki rolü ve önemi açıklanmıştır. İkinci bölümde, sektörün sürdürülebilirliğinin devam edebilmesi için yegane unsur olan tüketici ve tüketici davranışları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde sektör ile tüketici davranışlarının bağımlılığı anket yöntemiyle açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışma dahilinde hazırlanan anket, ülke genelinde 18 yaş üzerindeki bireyler hedef alınarak oluşturulmuş ve dağıtılmıştır. Anket sonuçlarına göre, otomotiv sektöründeki satın alma süreçlerinde tüketici davranışlarına etki eden faktörler sıralanmıştır. Araştırmada Türkiye'de 26-35 yaş arasındaki tüketicilerin, otomobil satın alırken ürünü satan yerler ve buralardaki satış danışmanlarından bilgi almayı tercih edip etmedikleri sorusuna yanıt aranmıştır. Elde edilen veriler ışığında, sorumuzda tanımlanan tüketici profilinin, otomobil satın alırken ürünü satan yerler ve buralardaki satış danışmanlarından bilgi almayı tercih etmedikleri görülmüştür.
Business & Management Studies: An International Journal
Ürün çeşitliliğinin artması, küreselleşme, verimlilik artışı konusundaki baskılar ve tedarikçi bağımlılığının artması gibi nedenlerden dolayı işletmelerin risklere karşı hassasiyetleri artmaktadır. Bu nedenle risk yönetimi uygulamalarına gittikçe daha fazla oranda ilgi göstermektedirler. Özellikle otomotiv tedarik zincirinin büyük ve karmaşık olması bu sektördeki risk azaltma stratejileri uygulamalarını daha da önemli kılmaktadır. Ancak bu çalışma için yapılan bir literatür taraması otomotiv sektöründe yeterli sayıda çalışma olmadığını ortaya koymaktadır. Bu çalışmayla, literatürdeki bu boşluk giderilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda 14 işletmeden toplamda 20 tedarik zinciri yöneticisiyle yarı yapılandırılmış derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmanın birkaç önemli bulgusu bulunmaktadır. Birincisi, otomotiv sektöründe en yaygın görülen risklerin ve bu riskleri azaltma stratejilerinin belirlenmiş olmasıdır. İkincisi, risk azaltma stratejilerinin uygulanması nedeni...
Sosyal Ve Ekonomik Arastırmalar Dergisi, 2009
Kalite kontrol grafikleri süreç kontrolü ve iyileştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. İşletmelerdeki ürünlerin kalite düzeylerinin araştırılması ve kalite değişimlerinin belirlenmesi için istatistiksel kalite kontrol (İKK) tekniklerinden yararlanılmaktadır. İKK tekniklerinden en etkili ve en yaygın olanlarından biri kontrol grafikleridir. Bu çalışmanın amacı İKK tekniklerinden kontrol grafiklerini tanıtmak ve Muğla ilinde bulunan zeytinyağı fabrikası üzerine uygulamasını yapmaktır. Bu amaca yönelik olarak kalite kontrol grafiklerinin temelini oluşturan Shewhart kontrol grafikleri kullanılmıştır. Zeytinyağı işletmesinde üretilen zeytinyağında kalite göstergesi olarak kabul edilen asit başına fire oranındaki (ABFO) değişim incelenmiş ve kontrol altında olup olmadığı Shewhart türü X s − kontrol grafiği ile araştırılmıştır.
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2013
Bu çalışma kapsamında, ürün geri çağırma stratejilerinin marka imajına ve tüketicilerin satın alma niyetine etkisi üzerinde durulmaktadır. Ürün krizleri ile karşı karşıya kalan firmaların ürün geri çağırma olasılığı karşısında tercih edebilecekleri çeşitli stratejiler bulunmaktadır. Bunlar arasında inkar stratejisi, gönüllü geri çağırma stratejisi, gönülsüz geri çağırma stratejisi ve olağanüstü çaba stratejileri sayılabilir. Bu stratejiler öncelikle marka imajını, daha sonra ise marka imajı aracılığı ile tüketicilerin satın alma niyetini etkilemektedir. Araştırma kısmında ise İstanbul ilindeki araç sürücülerine uygulanan anketler aracılığı ile öncelikle otomotiv sektöründeki ürün geri çağırma kampanyalarına karşı olan tutumlar belirlenmeye çalışılmış, daha sonra ise bu tutumların marka imajı ve satın alma niyeti üzerindeki etkileri incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre gönüllü geri çağırma ve olağanüstü çaba stratejilerinin marka imajı üzerinde pozitif etkileri vardır. İnkar stratejisi ise marka imajını olumsuz olarak etkilemektedir. Ürün geri çağırmanın marka imajını olumlu olarak etkilediği durumlarda tüketicilerin satın alma niyetleri de olumlu olarak etkilenmektedir. Eğer bu etki negatifse, satın alma niyeti de olumsuz olarak etkilenmektedir. Anahtar kelimeler: Ürün krizleri, ürün geri çağırma, ürün geri çağırma stratejileri, marka imajı, satın alma niyeti THE EFFECT OF PRODUCT RECALL STRATEGIES ON BRAND IMAGE AND
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Motosiklet kullanımı çeşitli nedenlerden dolayı son yıllarda oldukça popüler hale gelmiştir. Ancak motosiklet, diğer araçların taşıdığı donanıma ve koruma fonksiyonuna sahip olmaması nedeniyle daha riskli bir ulaşım aracı olarak kabul edilmektedir. Çalışmanın amacı, Motosiklet Kullanımında Risk Alma Davranışları Ölçeğinin (MKRAD) Türkçe geçerlik ve güvenirliğini test etmektedir. Çalışmada ayrıca motosiklet kullanıcılarının risk alma davranışlarını ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Çalışmanın örneklemini rekreatif amaçlı seyahat eden 18-40 yaş aralığındaki gençler oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri çevrimiçi anket yöntemi ile toplanmış ve 387 adet kullanılabilir anket elde edilmiştir. Ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini test etmek için Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA), motosiklet ile rekreatif amaçlı seyahat eden gençlerin risk alma davranışlarını ölçmek için ise frekans analizi yapılmıştır. Analizler sonucunda MKRAD ölçeği 13 ifadeli iki faktör olarak ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte rekreatif amaçlı seyahat eden gençlerin motosiklet kullanırken riskli davranışlardan kaçındıkları ve trafik kurallarına uymaya özen gösterdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Motosiklet kullanıcılarının yalnızca sollama yaparken veya şehir içinde ve dışında hız yaparak risk aldıkları belirlenmiştir.
Journal of International Social Research, 2017
Bu çalışmada Sakarya'da faaliyet gösteren otomotiv yan sanayi firmalarında insan kaynakları planlaması araç ve yöntemleri araştırılmıştır. İlk olarak, anket çalışmasına bir temel oluşturabilmek için literatür çalışması yapılmıştır. Literatür ve uygulama arasındaki boşluk çalışma alanını oluşturmuştur. Çalışmanın amacı, otomotiv yan sanayi firmalarının insan kaynakları planlama araç, yöntemlerini incelemek ve çeşitli değişkenler arasındaki istatistiksel ilişkiyi analiz etmektir. Veriler Nisan 2017, Sakarya Otomotiv Yan Sanayi'nde yer alan 46 KOBİ(Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler)'ye yüz yüze anket uygulanarak elde edilmiştir. SPSS veri analiz programında tanımlayıcı istatistiksel analizlerden, frekans tablolarından, çapraz tablolardan ve Ki Kare testinden yararlanılmıştır. Testlerin sonucunda, kullanılan İnsan Kaynakları Planlama (İKP) yazılım türü KOBİ'nin büyüklüğüne göre anlamlı bir farklılık gösterdiği ve personel sayısı ile Stratejik İnsan Kaynakları Planlama (SİKP) için eğitim/ destek alınması arasında anlamlı bir istatistiksel ilişki olduğuna ulaşılmıştır. Buna ek olarak, Personel Devir Oranı, İş Analizi ve Verimlilik Oranı araçları işletmelerin en çok kullandıkları planlama araçları olarak karşımıza çıkmıştır, KOBİ ve Sakarya otomotiv yan sanayi işgücü piyasasından da kısaca bahsedilmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.