Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020
Kadina yonelik siddet, sadece kadinlari olumsuz olarak etkilemekle kalmaz ayni zamanda da toplumun butununu de etkilemektedir. Insan hakki ihlali ve cinsiyet ayrimciligi, sinir tanimaksizin, dunyada gecmisten ve gunumuze surmektedir. Bu calismada; kadinlarin yakinlarindan gordukleri siddetin kotu sonuclarinin is performanslarini nasil etkilediginin ortaya cikarilmasi amaclanmistir. Kadinlarin yasadiklari siddet olayinda hem kendileri hem de isletmeler olumsuz olarak etkilenmektedir. Ailede siddet goren kadinlar, calisma hayatinda yeteri kadar performans gosterememek ve aktif olmasi gereken donemlerde engellerle karsilasmak suretiyle kariyerlerinde yukselememektedirler. Yasadiklari siddet sonucunda, depresyon, sosyal hayattan uzaklasma, intihar egilimi gibi sorunlari ortaya cikmaktadir. Dunyada ve Turkiye’de kadinlarin yasadiklari en buyuk sorunlardan birinin siddet oldugu gozlemlenmistir. Birlesmis Milletler Istatistik Birimi tarafindan her uc kadindan birinin hayatlarinin bir donem...
2021, INTE 2021, ISTEC 2021, IETC 2021, ITICAM 2021, IWSC 2021 KONFERANSI BİLDİRİLERİ, 2021
Yüzyıllar boyunca kadınlar, üretimin her aşamasında yer almışlardır. Ülkenin ekonomik kalkınmasında önemli katkıları olan kadınlar, işgücü piyasasında günümüzdeki pozisyonlarını çetin uğraşlar sonucu elde etmişlerdir. Yapılan araştırmalar neticesinde, dereceleri aynı çıkmasa da kadınlar işgücü piyasasında, çeşitli problemlerle karşılaşmaktadırlar. Bu problemlerin başında mesleklerin “kadın işi” ve “erkek işi” şeklinde ikiye ayrılarak, ayrımcılık yapılması gelmektedir. Cinsiyete yönelik ayrımcılık ve sosyo-kültürel değer yargıları, kadının iş hayatındaki konumunu etkileyen durumlardan birkaçıdır. Piyasanın etkinleştirilmesi, kadına yönelik istihdam politikaları ve gelişimi ile ilişkilidir. Kadının iş hayatındaki pozisyonunun iyileşmesi, ülkelerin ekonomik kalkınma sürecine olumlu olarak yansır ve kadının toplum içindeki önemini daha da arttırır. Bu araştırmada, Türkiye’de kadınların iş hayatındaki konumu, göz ardı edilenler, cinsiyet eşitsizliği ile ilgili karşılaştıkları problemler belirlenmekte, sebepleri araştırılmakta ve sorunların çözümü kadınların bakış açısıyla irdelenmektedir. Araştırmanın amacı, ülkemizde çalışan kadınların iş hayatındaki konumlarını düzelterek, onları geliştirecek istihdam politikalarına yön vermektir. Giriş bölümünde çalışan kadının konumu, amacı ve kavramsal çerçeve ele alınmaktadır. İkinci bölümde, kadının toplumsal yaşama ve çalışma yaşamına katılımı konusu anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, Türkiye’deki uygulamalara ilişkin bazı araştırmalar ile ilgili ülkemizin cinsiyet ayrımcılığında bulunduğu nokta ve sorunların nedenleri açıklanmaktadır. Dördüncü bölümde, çalışan kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunlar analiz edilmektedir. Beşinci bölümde, kadınların çalışma hakkı ele alınıp, altıncı bölümde girişimciliğe değinilmektedir. Yedinci bölümde, toplumsal cinsiyet ve cinsiyet eşitliği üzerinde bilgi verilmektedir. Sekizinci bölümde, işgücü kavramının tanımı yapılıp, işsizlik ve kadın işsizliği üzerinde durulmaktadır. Dokuzuncu bölümde, istihdam çeşitleri ve kadın işgücünün alanlarına; onuncu bölümde, kadın istihdamını teşvik eden uygulamalara değinilmektedir. Son bölümde ise, değerlendirme ve önerilere yer verilmektedir. Anahtar Kelimeler: Türkiye’de Kadın, Kültürel ve Geleneksel Direnç, İşgücü Piyasası, Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Kadınlara Yönelik İstihdam Politikaları
2017
Son otuz yildir, kadinlarin is dunyasindaki hâkimiyetinde artislar yasanmistir. Sosyo-ekonomik sartlarin agirlasmasi ile kadinin gunumuzde yonetim ve liderlik pozisyonlarinda daha etkin oldugu ve gorece olarak sayilarinin fazlalastigi gorulmektedir. Ornegin, ABD’de 2014 yili rakamlari ile kadin yoneticiler, tum yoneticilerin %49’unu olusturmaktadir ( https://www.bls.gov/bls/newsrels.htm#OEP ). Bu rakam Turkiye’de ise %27 civarindadir ( http://www.tuik.gov.tr/PreTabloArama.do ). Liderlik ve kadinlar ile ilgili pek cok calisma yapilmistir. Bunlarin basinda gelen konulardan biri “cam tavan” (Glass Ceiling) sendromudur. Bu sendrom, is dunyasinda yonetici pozisyonunda calisan kadinlarin, belirli bir asamadan sonra sektorlerinde yukselmelerini engelleyen faktorlerin toplami olarak ifade edilmektedir. Bir digeri de liderlik tarzlarinin farkliliklari uzerine yapilmis calismalardir. Bu calismalarin ozu, kadinlar ile erkeklerin; ayni zamanda kadinlar arasindaki liderlik tarzlarinin kars...
2015
Bu arastirmanin amaci kadinlara yonelik olumsuz tutumlarin sarkilar uzerinden incelenmesidir. Calisma nitel arastirma desenine gore dizayn edilmistir. Ornekleme yontemi icin amacli ornekleme yonteminden olcut ornekleme ve maksimum cesitlilik ornekleme yontemi izlenmistir. Ayrica verilerin toplanmasinda basit rastlantisal ornekleme yontemi de kullanilmistir. Televizyon muzik kanallari ve sarki sozleri sitelerinden elde edilen, anlaminda ve iceriginde kadina yonelik olumsuz yargi bulunan 300 sarki 17.04.2015 – 27.04.2015 tarihleri arasinda dort arastirmaci tarafindan nitel arastirma desenine uygun olarak analize tabi tutulmus ve sarkilar sozlerine uygun cikarimlar yapilarak 4 ana tema altinda toplanmistir. Kadina yonelik olumsuz yargilari iceren 300 sarkiya iliskin temalar ve alt temalar su sekilde siralanmaktadir: (1) Toplumda Kadin (n: 53, %17), 2) Cinsellik (n: 128, %43), (3) Kadina Yonelik Uygunsuz Soylemler ve Davranislar (n: 96, %32), (4) Kadinin Dis Gorunusu (n:23, %8). Analize...
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2023
Journal of Yaşar University, 2011
Çalışmada, üniversitede görev yapan akademik ve idari personel ele alınmıştır. Üniversitede çalışan kadınların yaşadığı tükenmişlik düzeylerini saptamak ve bazı değişkenler ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek çalışmanın amaçlarındandır. Bu bağlamda çalışmada, "Kişisel Bilgi Formu","Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MBI)" ve Tükenmişlik-Aile-İş-Sosyal yaşama ilişkin soruların yer aldığı bir form kullanılmıştır. Toplanan veriler yardımıyla, tükenmişliğin sosyo-ekonomik değişkenlerle ilişkisine ve aile-iş-sosyal yaşam-tükenmişlik ilişkisine yönelik geliştirilen hipotezlerin testleri yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarında, sosyo-ekonomik özelliklerden yaş, çocuk sahibi olma, çocuk sayısı, idari görev alma ve bağımlı bakımı alma gibi özelliklerin tükenmişliğin herhangi bir boyutunda farklılık yaratmadığı saptanırken; medeni durum, meslekte geçirilen süre ve görev türü gibi özelliklerin tükenmişliğin herhangi bir boyutunda etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara ek olarak, aile-iş ve sosyal yaşama (AİYS) yönelik faktörlerin tükenmişliği etkileme gücünün, üstlenilen görev türüne göre değiştiği tespit edilmiştir. Bu faktörler açısından medeni durum çalışmada belirleyici rol üstlenmiş ve akademisyenler için "bekâr olmak", idari personel için "evli olmak" tükenmişlik yaşanmasında belirleyici bir etki oluşturmuştur.
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi
Bu çalışmada, Türkiye'de şirketlerin yönetim kurulunda yer alan kadın üye sayısının firmaların performansına etkisi incelenmektedir. Çalışma kapsamında 2008-2015 yılları arasında BIST-100 endeksinde yer alan firmaların yönetim kurulunda yer alan kadın sayısının firmaların Aktif Karlılığı, Özkaynak Karlılığı ve Tobin Q oranı ile ölçümlenen performanslarına etkisi incelenmiştir. Çalışmada yönetim kurulunda ve bağımsız üyeler arasında kadın üye oranı ile yönetim kurulun büyüklüğü gibi yönetim kurulunun yapısına ilişkin değişkenler incelenmiştir. Bunların dışında firma karlılığını etkileyebileceğini düşündüğümüz firmanın büyüklüğü ve borç oranı gibi değişkenlerde modele katılmıştır. Sektörel farklılıkların da ele alındığı çalışmada her bir sektör için kukla değişken kullanılarak panel regresyon yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar yönetim kurullarındaki kadın üye oranındaki artışın aktif karlılığı ve özsermaye karlılığını azalttığı ve Tobin Q değerini ise arttırdığını göstermektedir. Bunun yanında bağımsız kadın üye oranındaki artışın ise Tobin Q değerini azalttığı gözlemlenmiştir.
2016
Amac: Toplumumuzdaki kadin-erkek esitliginin ve kadina yonelik siddettin icsellestirilmesinde onemli bir yeri oldugu dusunulen atasozleri ve deyimlerin nitel arastirma deseni cercevesinde analiz edilmesi ve yorumlanmasi bu calismanin amacini olusturmaktadir. Yontem: Calismada nitel arastirma deseni kullanilmistir. Turk Dil Kurumu sitesinden elde edilen ve anlaminda ve iceriginde “kadin” olan 74 atasozu ve deyim incelemeye alinmistir. “Kadin”a yonelik olarak ele alinan 74 atasozu ve deyim uc arastirmaci tarafindan nitel arastirma desenine uygun olarak analize tabi tutulmus ve atasozleri ve deyimler anlamlarina uygun cikarimlar yapilarak 3 ana tema altinda toplanmistir. Bulgular: “Kadin”a yonelik olarak ele alinan 74 atasozu ve deyime iliskin temalar ve alt temalar su sekilde siralanmaktadir: (1) Algida secicilik: Kadinin fiziksel ozellikleri (n=16, %22), (2) Toplum kadini nasil sekillendirdi? (n=34, %46) ve (3) Namus kimin icin? (n=23, %32) Sonuc: Analize tabi tutulan atasozleri ve d...
2016
OZET Kadinlar ve erkekler arasindaki derin sosyal ve ekonomik farkliliklarin, esitsizliklerin insani gelismeye ve tabiki gayrisafi yurtici hasila ile temsil edilen buyumeye negatif etkisini goz ardi etmek mumkun degildir. Toplumsal refahi etkileyen cinsiyet esitsizliginin giderilmesine dair ugraslar var olan istihdam sorunundan etkilenen kadin isgucunun, calisma hayatina dahil edilmesi, toplumsal kalkinmada onemli bir etkendir. Bu nedenle gunumuzde kadin isgucunun yapisi ve kadin istihdaminin onemi artmis bulunmaktadir. Bu calismada, oncelikle konu ile ilgili literatur taramasi yapilmistir. Daha sonra 2000 – 2013 yillari arasinda Turkiye’de kadinlarin egitim durumlarina gore isgucune katilimlarinin ekonomik buyume uzerindeki etkileri arastirilmis ve VAR modeli kullanilmistir. Ayrica Istatistiki veriler cercevesinde kadin istihdami butun yonleriyle irdelenerek, Turkiye’de kadinlarin isgucune katilimini etkileyen faktorler degerlendirilmeye alinmistir.
2020
Calisan ve calistiranlarin ortak ekonomik ve sosyal hak ve cikarlarini korumak ve gelistirmek amaciyla kurulan sendikalar erkek egemen olarak dogmus ve gunumuze kadar bu egemenligini surdurmustur. Turkiye’de yasal olarak sendikalar, 1947 yilinda “5018 sayili Isci ve Isveren Sendikalari ve Sendika Birlikleri Hakkinda Kanun” un yururluge girmesiyle kurulmustur. Calisma hayati icindeki kadinlarin sendika uyelikleri cok dusuk oranlarda olup sendikalarin zorunlu organlarinda ise yok denecek kadar az oldugu bilinmektedir. Kadinlarin sendikalarda aktif gorev almada karsilastiklari sorunlari arastirmak amaci ile yapilan calismada oncelikle literatur taramasi yapilmistir. Bu calismada CSGB ve TUIK verilerinden yararlanilmistir. Calisma sonucuna gore, kadinlarin oncelikli sorunu sendikal uyelik duzeyinin dusuk olmasidir. Kadinlarin sendika uyeliklerinin dusuk seviyelerde yer almasinin en onemli nedeni ise istihdamdaki kadinlarin neredeyse yarisinin kayit disi olmasidir. Egitim duzeyi dusuk ka...
İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri dergisi, 2021
Bu çalışmada içsel pazarlamanın iç müşteri olan kadın çalışanların iş tatmini ve dolayısıyla dış müşteri ve hizmet kalitesine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Kadın çalışanların iş tatmini ve cinsiyet değişkeni özelinde içsel pazarlama uygulamaları, iç müşteri, dış müşteri, iş tatmini ve müşteri memnuniyeti ve hizmet kalitesi değişkenlerini konu alan ampirik çalışmalar analiz edilmiştir. Nitel ve keşfedici araştırma yöntemi uygulanmıştır. Veri toplama aracı olarak sistematik literatür taraması tekniği kullanılmış ve veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Hedef anahtar kavramlar kullanılarak DergiPark, Ulusal Tez Merkezi, TR Dizin ve Google Scholar arama motorları üzerinde tarama işlemi yapılmıştır. Tarama kriterlerine uygun 14 ampirik yayın tespit edilerek detaylı incelenmiştir. Ulusal çalışmalardan sadece birisinin doğrudan cinsiyet ve kadın değişkenini birincil olarak diğerlerinin ise ikincil olarak incelediği görülmüştür. Uluslararası çalışmalarda ise iki yayının, kadın ve cinsiyet değişkenini birincil değişken olarak ölçtükleri tespit edilmiştir. Bütün çalışmalarda içsel pazarlama uygulamalarının, genelde çalışan iş doyumuna özelde ise kadın çalışanların iş tatminine olumlu ve anlamlı etkilediğini gösteren bulguların raporlandığı görülmüştür. İncelenen çalışmalarda, kadın çalışanların iş tatminin hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetine yaptığı katkının göz ardı edildiği, kadın ve cinsiyet değişkenin doğrudan çok az çalışıldığı gözlenmiştir.
Journal of International Social Research, 2019
Günümüzde kadınlar iş hayatının her alanında yer almakta, ancak yönetsel pozisyonlarda daha çok orta ve alt kademelerde temsil edilmektedir. Kadınların üst yönetim kademelerinde temsil oranlarının azlığı cam tavan ile açıklanmaktadır. Zira cam tavan kadınların üst yönetim kademelerine ulaşmalarını önleyen görünmez ve aşılması zor engelleri ifade eder. İş tatmini ise kısaca bireylerin yaptıkları işten duydukları memnuniyet düzeyidir. Son yıllarda işletmelerin odağındaki verimlilik çalışmaları, iş tatminine verilen önemi artırmıştır. Bu çalışmada kadınların iş yaşamında üst düzey yönetim kademelerine ilerlemelerini önleyen cam tavan engelleri açıklanarak, bu engellerin sağlık sektöründe çalışan kadınların içsel ve dışsal iş tatminleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, kadın sağlık çalışanlarının genel olarak işlerinden memnuniyet duymakta oldukları, ancak içsel iş tatmini düzeylerinin dışsal iş tatminine göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kadınların çalıştıkları örgüt tarafından yeterince desteklenmediklerine inandıkları ve bu açıdan cam tavan algısına sahip oldukları da bulgular arasındadır. Ayrıca araştırma sonuçları, kadınların toplumsal önyargılar ile mücadele edememe ve yöneticiliğin getireceği sorumluluklardan kaçınma gibi kişisel algı ve tercihlerinin iş tatminlerini negatif yönde etkilediği görülmüştür. Bunun yanı sıra, toplumun çalışan kadınlara yönelik negatif yargıları ile cinsiyete dayalı mesleki ayrım da kadınların içsel iş tatminlerini negatif yönde etkilemektedir.
Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, 2015
ANADOLU 12TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2023
Kadın liderlerin pazarlamadaki rolleri ve katkıları artmaktadır. Bu akademik çalışma, kadın pazarlama yöneticilerinin etkisini ve deneyimlerini pazar etkinliğinin karlılık üzerindeki etkisinde müşteri tatminin aracılık etkisinin incelenmesi yoluyla araştırmayı amaçlamaktadır. Kadın yöneticilerin pazarlama stratejileri, inovasyon süreçleri ve kurumsal başarı üzerindeki etkisi literatürde çok az ilgi görmüştür. Bu araştırma, kadın liderlerin pazarlamada sağlayabilecekleri farklılıkları ve faydaları anlamamıza yardımcı olabilir. Bu çalışma, nicel araştırma metodolojilerini kullanarak derinlemesine bir inceleme yapmayı amaçlamaktadır. Veri toplama sürecinde, alanda deneyimli 201 kadın pazarlama yöneticisi yapılan anketlerden elde edilen veriler ve istatistiksel analizler kullanılmıştır. Çalışmanın verilerinin istatistiksel analizi için SPSS 24.0 programı kullanılmıştır. Veriler, tanımlayıcı istatistiksel yöntemler olan ortalama, standart sapma, medyan, frekans, oran, minimum ve maksimum gibi ölçümlerle değerlendirilmiştir. Aracılık etkisini ölçmek için Hayes tarafından geliştirilen PROCESS makrosu kullanılmıştır. Elde edilen sonuçların anlamlılığı p<0.01 ve p<0.05 düzeylerinde değerlendirilmiştir. Bu anlamlılık düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmanın önemi, pazarlamada kadın liderlerin rolünü vurgulayarak kuruluşların toplumsal cinsiyet çeşitliliğini teşvik etmesi ve kadın liderlere eşit şanslar vermesi gerektiğini göstermesidir. Ayrıca, pazarlama stratejisi ile iş başarısı arasındaki bağlantıyı anlamamıza ve gelecekteki çalışmaları etkilememize yardımcı olabilir.
İstanbul Ticaret Üniversitesi dergisi, 2022
Bu araştırmanın temel amacı akademisyenlerin karanlık liderlik algılarının performans ve iş tatminlerine etkisini incelemektir. Ayrıca ortalamalar üzerinden akademisyenlerin karanlık liderlik algısı, işgören performansı ve iş tatmin düzeyleri değerlendirilmiştir. Yöntem: Araştırmada değişkenler arası ilişkiler ve etki düzeylerinin tespit edilmesi hedeflendiğinden nicel araştırma yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın anakütlesini Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi merkez kampüsünde görev yapan akademisyenler oluşturmaktadır. Örneklemi ise basit tesadüfi yöntemle araştırmaya dahil olan 259 kişi oluşturmaktadır. Araştırmaya anket tekniği ile veri toplanmıştır. Araştırmaya katılanlara yanıtlanmak üzere, karanlık liderlik, işgören performansı ve iş tatmini ölçekleri verilmiştir. Araştırmada elde edilen verilere ölçüm modeli ile DFA, korelasyon, regresyon ve frekans analizleri yapılmıştır. Analizlerin yapılmasında SPSS 25 ile IBM Amos 24 paket programlarından yararlanılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre akademisyenlerin karanlık liderlik, performans ve iş tatmini ortalamalarının 3'ün (kararsızım) altında olduğu bulunmuştur. Analiz sonuçlarına göre; karanlık liderlik algısının samimiyetsiz ve zorbaca davranışlar boyutları işgören performansını negatif yönde etkilemektedir. Öte yandan karanlık liderliğin samimiyetsiz, bezdiren ve zorbaca davranışlar boyutlarının da iş tatminini negatif yönlü etkiledeği görülmüştür. Bu sonuçlara göre çalışanların karanlık liderlik algıları arttıkça performans ve iş tatminleri azalmaktadır. Özgünlük: Literatürde son yılarda karanlık liderliğin türlerinden bir tanesi seçilerek yapılan çok sayıda araştırma görülmektedir. Bu çalışmayı diğer çalışmalardan ayıran yönü karanlık liderlik türlerini tamamını kapsayan salt karanlık liderliğin ele alınmış olmasıdır. Ayrıca bu değişkenleri yükseköğretim alanında inceleyen araştırmaların yeterli olmamasından dolayı da hem literatüre hem de uygulayıcılara katkı sağlanması beklenmektedir.
EFE ACADEMY, 2021
Kadın Çalışanlarda Meslek Hastalıkları Artan nüfus ve ihtiyaçlar gelişen teknoloji ve sanayi sektörü ile birlikte çalışan nüfusu tüm dünyada her geçen gün artmaktadır. Bu gelişime paralel olarak iş yeri güvenliği ve çalışanların haklarına ilişkin çalışmalar ve hukuki düzenlemeler yapılmaktadır. İşçi sağlığını korumaya ilişkin yapılan çalışmalara rağmen uluslararası verilere göre işe bağlı ölümlerde ciddi artış görülmektedir. Her yıl çok sayıda çalışan uygun düzenlemelerle engellenebilecek ve hukuki olarak da engellenmesi zorunlu olan iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu yaşamlarını yitirmekte ya da sakat kalmaktadırlar.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Toplumsal cinsiyet algısı bireylerin toplumdaki görev, sorumluluk ve kendilerinden olan beklentileri belirleyen cinsiyet normlarına dayanır. Toplumsal cinsiyet algısı kadınların yaşamın farklı alanlarındaki sorumluluklarını yerine getirmede kullandıkları referans olarak tanımlanmaktadır. İş yaşamı toplumsal cinsiyet algısının etkin olarak hissedildiği bir alan olarak kadınların yaşamında bir yer kapsamaktadır. Çalışanların adanmışlıklarının işletmenin performansını etkilediği göz önüne alındığında işgücünün büyük bir kısmını oluşturan kadın çalışanların adanmışlıklarının toplumsal cinsiyet algısı tarafından etkilenebileceği düşünülmüştür. Yayılım kuramı (Spillover Theory) çerçevesinde kurulan modelin araştırılması için Sinop il ve ilçelerinde kamu ve özel sektörde ücretli çalışan kadınlardan oluşan örneklem kullanılmıştır. Örneklemden toplanan veriler bir istatistik programı ile analiz edilmiştir. Regresyon sonuçlarına göre toplumsal cinsiyet algısının adanmışlığı etkilediği görülmüştür.
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı, sürdürülebilir kalite algısının iş performansı üzerindeki etkisini belirlemek ve çalışmaya tutkunluğun bu etkideki aracı rolünü ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın örneklemini İstanbul’da toplumsal ve kişisel hizmet sektöründe çalışan 202 kişi oluşturmuştur. Veriler çevrimiçi anket yöntemi ile 2017 yılı içerisinde toplanmıştır. Verilerin analizinde yapısal eşitlik analizi kullanılmıştır. Öncelikle ölçeklerin Doğrulayıcı Faktör Analizi ile geçerliliği test edilmiştir. Ardından araştırma modeli yapısal eşitlik programı olan AMOS23 ile test edilmiştir. Analiz sonucuna göre sürdürülebilir kalite algısı iş performansını hem doğrudan hem de çalışmaya tutkunluk aracılığı ile dolaylı olarak etkilemektedir. Sürdürülebilir kalite algısı ile işgörenlerin çalışmaya tutkunluk düzeyi ve iş performansı düzeyi yakından ilişkilidir.
2020
KADIN ÇALIŞANLARIN YÖNETİME KATILMASI VE İŞ TATMİNİ İLİŞKİSİ: BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ ÖRNEĞİ
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2021
İşitme engeli olan bireyler konuşulanları anlama ve düşündüklerini ifade edebilme becerilerinden belirli ölçüde yoksun kaldığı için temel erişilebilirlik sorunlarına sahiptir. Araştırma, özel gereksinimi ve toplumsal cinsiyet etkileri nedeniyle sosyal uyum sorunları yaşayan işitme engeli olan kadınlarla yapılmıştır. Araştırma nicel ve nitel araştırma yönteminin birlikte kullanıldığı karma model ile tasarlanmıştır. Araştırmaya 30 işitme engeli olan kadın katılmış, 15 kadın ile ayrıca derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında Craig Engellilik Değerlendirme ve Bildirme Tekniği Kısa Formu ve araştırmacı tarafından hazırlanan anket veri toplama aracı olarak kullanılmış, nitel görüşmelerde ise yarı yapılandırılmış sorular kullanılmıştır. Kadınlarla iletişim kurmak için işaret dili kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; ölçekten alınan puanların katılımcıların yaşı, medeni durumu, özel eğitim alma durumu ve kültürel etkinliklere katılım sıklığına göre farklılaşmadığı, öğrenim düzeyi, sosyal etkinliklerine katılım sıklığı, işitme derecesi, bir kulübe üye olma durumlarının ölçeğin alt boyutlarına göre farklılık gösterdiği bulunmuştur. Nitel bulgularda ise iletişim, eğitim, istihdam ve sağlıkta yaşanan sosyal uyumu etkileyen güçlükler belirlenmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.