Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
21 pages
1 file
Eskiçağ'da Çatalhöyük
Journal of International Social Research, 2019
Öz Neolitik dönem yerleşimlerinin başında gelen Çatalhöyük, İç Anadolu Bölgesi'nin güneyinde Konya ili'nin Çumra ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Çatalhöyük, insanoğlunun avcılık ve toplayıcılığa dayalı göçebe yaşamdan, yerleşik hayata ve tarım toplumuna geçiş yaptığı önemli bir bölgedir. 1958 yılında James Melleart, David French ve arkadaşları tarafından arkeoloji dünyasına kazandırılmıştır. Sahada yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde ortaya çıkarılan kalıntıların boyutu, yaşayan insan sayısının fazlalığı, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekleri ile olağanüstü evrensel değerler taşıyan Çatalhöyük, arkeo-turizm açısından değerlendirilmesi gereken önemli bir bölgedir. Çatalhöyük, arkeo-turizm potansiyeli açısından önemine baktığımızda hem bölgenin geçmişte sahip olduğu kültüre ait birçok fiziksel belgeyi sergileyerek başlı başına bir turistik ürün olarak değerlendirilmekte hem de her yıl kültür amaçlı seyahat eden turistlerin ziyareti ile elde edilen gelirler sektöre katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada, Çatalhöyük Neolitik Kenti'nin arkeo-turizm potansiyeli ile bu potansiyelin coğrafi perspektiften değerlendirilmesi amaçlanmış ve bölgenin arkeolojik miras olarak önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda çalışma sahasıyla ilgili geniş bir literatür taraması yapılmış ve arazi çalışmaları sonucunda elde edilen veriler ışığında, arkeo-turizm alanında yapılması planlanan yatırımlara ve mevcut potansiyelin değerlendirilmesine katkı sağlaması amacıyla SWOT analizi yapılmıştır.
Antik Çağ’dan XXI. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi, c. 1 (2015), 402-409.
Türkçesinin sözvarlığının ilginç parçalarından biridir. Aynı zamanda Anadolu tarihinin yazılı kaynaklarda adı geçmeyen yerleri, yöreleri için tek tarihsel veri yeradı olabilir; bu veriler bir dilin, bir boyun izini saklayabileceği gibi, o yörenin direyinden biteyine (fauna, flora) doğal kaynaklarından , nüfus yoğunluğuna kadar çok çeşitli malumatlar verebilir. Ancak Anadolu sözkonusu olduğunda alışılageldiği üzere işler bir kaç kat çapraşıklaşmaktadır, çünkü Anadolu'da bir zamanlar konuşulmuş ya da halâ konuşulmakta olan altı düzine kadar dil sayılabilir. Eskiçağlarda Anadolu'da varlığı bilinen yirmi kadar dilin çoğunluğundan çok çok az dil malzemesi korunabilmiştir, bu dillerin en eskileri arasında Hint-Avrupa dil ailesinin en eski üyelerinden diller de bulunur. Anadolu'nun yazıya geçmiş en eski dilleri olan Hattice, Hurrice ise birbirleriyle de herhangi bir dil ailesiyle de bağlantılı değildir. Eskiçağdan gelen yeradlarının eski tanıklıklarının bir kesimi Hititçe, geri kalanların neredeyse tümü Yunanca aracılığıyla korunmuştur. Belli bir dilden, ağızdan ötekine geçerken adların uğradığı ses değişikliklerini belirli kurallara bağlama olanağından çoğu kez yoksunuz. Araştırmaları olanaklı kılabilecek olabildiğince çok yazılı kaynaktan yeradının izini çağlar boyunca süren tek tek yapılmış çalışmalar pek azdır; öte yandan belirli bir bölgeyi, yöreyi yeradları bakımından irdeleyen araştırmalar son zamanlarda Almanca yayımlanmaya başlamıştır ; yeradları sözlükleri ise pek az sayıdadır. Anadolu Türkçesinin sözvarlığına çevre dillerin, yurtbir komşu dillerin katkılarını A. Tietze, Ch. Tzitzilis, R. Dankoff, U. Blasing, B. Brendemoen inceledi, incelemekte; A. Ata Eski Türkçenin Anadolu Türkçesinin sözvarlığındaki payını inceledi. Türk Dil Kurumunun Derleme Sözlüğü bu çalışmaların dayandığı asal kaynağı oluşturuyor. Ne var ki halk ağzında kullanılan yazı diline girmemiş bu kelimelerden eskiçağ dilleriyle bağlantılı olanları var mı diye herhangi bir araştırma bu güne kadar yapılmamıştır. Benzeri bir başka olası çalışma konusu da, sözlü kültürlerin düşünüşünü, duyuşunu belirleyen özlü söz, deyim gibi kalıp deyişlerin hangilerinin eskiçağ dilleriyle paylaşıldığını araştırmak olabilir. Ne var ki Derleme Sözlüğü kalıp deyişlere yer vermediği gibi, belirli kelime öbeklerinin coğrafya dağılımı konusunda bilgi veren ağız ya da lehçe atlası denilen çalışma aracıyla tamamlanmadığı için Türkolog olmayan araştırmacıların her zaman kolaylıkla başvurabileceği bir kaynak değildir, ancak bu eksikliği telafi edecek başka yayınlar yok değildir. John A. C. Greppin klasik Ermenicenin sözvarlığının yarısının Hint-Avrupa köklerinden, yapıbilgisi kurallarından oluşmadığını, bu öğelerin olsa olsa Ermenicenin Anadolu'nun yerli dilleriyle temasları sonucunda ortaya çıktığını önesürerek Hititçeden Ermeniceye dolaylı olarak geçmiş yirmi kadar kelimeyi, kimi biçimbirim özelliklerini anar 1. Ayrıca bölge dillerinde bugüne kadar korunagelmiş eski Anadolu, Mezopotamya
Alpaslan CEYLAN - İbrahim ÜNGÖR, Eskiçağ’da Erzincan Kaleleri, Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 1222, Erzurum, 2018.
Karadeniz Arastirmalari Merkezi, 2016
Amaç Kadınlarda serviks kanseri önemli bir sağlık sorunudur. Serviks kanseri tarama yöntemleri invazif kanser insidansını ve mortalitesini azalttığı düşünülen az sayıdaki tarama yönteminden biridir. Sağlık Bakanlığı son dört yıldır 30-65 yaş kadınlarda HPV numune alma veya pap-smear ile tarama başlatmıştır.
Anadolu’da Bir Çınar: Prof. Dr. Erol M. Altınsapan 60. Yaş Armağanı, 2022
Anadolu Araştırmaları / Anatolian Research
Eskiçağ'da bir tanrı ya da tanrıçaya adanmayla ortaya çıkan kutsal köle statüsü, beraberinde birtakım ayrıcalık ve aynı zamanda yükümlülükler getirmiştir. Adanılan tanrı ve tanrıçaya göre tapınak hizmeti değişebildiği gibi farklı coğrafyalarda farklı şekillerde gerçekleşen adanma biçimleri de kutsal kölelerin hem sosyal ve hukuki statülerinin hem de görevlerinin değişmesine neden olmuştur. Genel literatüre göre, kutsal köleler bazen kültsel ritüellerde rahip ve rahibelere eşlik etmiş, kurban törenlerini yönetmiş, bazen büyük tapınak arazilerinin işletilmesi, tapınakların inşa ve bakımı gibi birtakım görevlerde rol almış, bazen de tapınağın bulunduğu kentin sosyo-ekonomik durumuna bağlı olarak fahişelik yapmış ve tapınağa gelir sağlamıştır. Bu makalede, bütün bu durumların hangi koşul ve kriterlere bağlı olarak ortaya çıktığı, kutsal köle anlamında kullanılan hierodoulos ve hetaira statüleri üzerinden ele alınarak eski edebi, epigrafik ve papirolojik kaynaklar ışığında değerlendirilecektir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
1. Uluslararası Kurşunlu Tarihi Kongresi, 2021
Tarihi ve Kültürel Boyutlarıyla FATSA, 2024
https://www.sabap.net/eskicagda-kapadokya-bolgesi/, 2021
Ayvalık Tarihi Üzerine Akademik Çalışmalar Seçkisi. Ayvalık Belediyesi Kültür Yayınları 2, 2022
Journal Of History School, 2022
Arkeoloji ve Sanat Dergisi (174), 2023
Eski Çağ Tarihi ve Uygarlıkları
Belleten Turk Tarih Kurumu, 2003
JOURNAL OF SOCIAL, HUMANITIES AND ADMINISTRATIVE SCIENCES, 2022
Tarih Araştırmaları Dergisi, 2021