Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Türk Yurdu Ankara Cumhuriyetin 100.Yılına Armağan I
…
24 pages
1 file
Türk Dünyası Yolunda Bir Ömür: Prof. Dr. Mehmet Şahingöz'e Armağan, 2022
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2013
Aleviliğin temel kurumlarının başında dedelik ve dede aileleri olan ocak örgütlenmeleri gelmektedir. Geleneksel olarak her Alevinin mensubu olduğu bir ocak bulunur. Dinî, sosyal ve kültürel alanlarda birçok fonksiyonu olan ocak sistemini anlamadan geleneksel Aleviliği tam olarak anlamak mümkün değildir. Geleneksel anlamda Alevi inanç sisteminin işleyişinin yanı sıra Alevi cemaatinin sosyal ve hukuki yapılanmasının da merkezinde ocaklar bulunmaktadır. Alevilikte ocakzade dedeler, sosyal hiyerarşinin en üst noktasında bulunmuşlar ve geleneğin ve inancın nesilden nesile aktarılmasını sağlayan en önemli aktörler olmuşlardır. Bu makalede Ardahan yöresinde yaşayan Türkmen Alevilerinin büyük bir kısmının bağlı olduğu Gözükızıl Ocağı ele alınmıştır. Yöredeki Alevi dedeleri ile yapılan derinlemesine mülakatlara ve dedelerden elde edilen tarihî belgelere dayanılarak Gözükızıl Ocağı'nın on iki imamlara dayanan şeceresi, ocağın kurucusu olan Sultan Gözükızıl'a ait menkıbeler ve söz konusu ocağın tarihî gelişimi ve diğer birtakım hususiyetleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Son olarak, Gözükızıl Ocağına has bir ayin-i cem töreni olan Karapaça ceminin yapılışı ve fonksiyonları üzerinde durulmuştur.
İzmir Araştırmaları Dergisi, 2020
Yazılarda ileri sürülen görüşlerden yazarı / yazarları sorumludur.
Art-Sanat, 2021
Topkapı Sarayı dördüncü avluda yer alan Bağdat Köşkü, Sarayın en güzel manzarasını seyreder. IV. Murad tarafından (1612-1640) 1639 yılında ikinci Bağdat seferinin anısına yapılmıştır. Mimarı hassa baş mimarı Kasım Ağa olmalıdır. Yapının dış cephelerinde alt pencerelerin üstü çinilerle donatılmıştır. İçinde ise pandantifler, eyvan kemerleri, pencere araları ve dolap içleri çini kaplıdır. Mekânda ocağın iki yanında ve pencere aralarında yer alan kuş ve kilin figürlerinin de bulunduğu panolar saz üslubundadır. Bu panolar Topkapı Sarayı Sünnet Odası (1640) cephesinde yer alan 16. yüzyıl örneklerinin 17. yüzyılda yapılmış başarılı birer kopyasıdır. Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü'nde yer alan celi sülüs hatlı Ayetel Kürsi'yi, Tophaneli Enderuni Mahmud Çelebi'nin yazdığı bilinmektedir. Yapıdaki çiniler sır altı tekniğinde mavi-beyaz renklidir. Çini üretiminin çok yoğun yaşandığı 17. yüzyılda Kütahya ve İznik atölyeleri birlikte üretim yapmaya devam etmiştir. Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü dış cephe çinileri boyut ve desenleri anlamında Kütahya gibi durmaktadır. İç mekân çinilerinin ise aynı sebebe dayanarak İznik üretimi olduğu düşünülmektedir.
http://dagmedya.net/2015/04/02/canakkale-bogazinda-bir-antik-durak-maydoz-kilisetepe-hoyugu-aylin-badem/
EGE 12TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON APPLIED SCIENCES, 2024
Tarihi köprüler, inşa edildikleri dönemin mimari, mühendislik ve estetik anlayışını yansıtan önemli kültürel miras unsurlarıdır. Bu çalışmada, Bilecik’in Merkez İlçesi’ne bağlı Başköy’de yer alan Kemer Köprü’nün yapısal özellikleri incelenerek, köprü üzerinden tarihi köprülerin korunması değerlendirilmiştir. Kemer Köprü, mimari tasarımı ve kullanılan malzemeleriyle bölgenin karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır. Çalışmada köprünün mimari detayları, yapısal dayanıklılığı, malzeme özellikleri ve çevresel etkiler karşısındaki durumu detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Ayrıca köprünün karşı karşıya olduğu doğal faktörler ve insan kaynaklı tehditler değerlendirilmiş, bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir. Koruma çalışmalarında özgün tasarım ve yapısal bütünlüğün korunmasının yanı sıra, modern mühendislik yöntemleriyle sürdürülebilirlik ilkesinin bir arada gözetilmesi gerektiği vurgulanmış; koruma ile restorasyon süreçlerine dair öneriler geliştirilmiştir. Bu çalışma, Başköy Kemer Köprü’nün yalnızca bir mühendislik yapısı olmadığını, aynı zamanda bölgenin sosyal ve kültürel hafızasını yansıtan bir kimlik taşıdığını ortaya koymaktadır. Tarihi köprülerin korunması, geleceğe aktarılmaları açısından bir gereklilik olup; özgünlük, sürdürülebilirlik ve toplum bilincini temel alan yaklaşımların benimsenmesiyle mümkün olabileceği ifade edilmektedir.
Metin:Sevan Nişanyan - Resimler:Ali Nesin, Özcan Atalay Çoğaltırken kaynak gösterilmesini rica ederiz. Şirince, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı ve Selçuk'a 8 km. mesafede tarihi mimarisi korunmayı başarılmış turistik bir köydür.Özgün adı olan Kırkınca'nın (Κιρκιντζές) efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiştir.19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923'te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini'nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala'nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Köyün evvelce bağcılık, şarap üretimi ve zeytinciliğiğe dayalı olan ekonomisi, bir tütün bölgesinden gelen yeni sakinlerinin elinde bir süre sekteye uğramış, ancak son yıllarda artan turistik önemine paralel olarak, bu sektörler yeniden gelişmeye başlamıştır. Bağcılık ve zeytinciliğin yanısıra, şeftali, incir, elma, ceviz yetiştirilir. 1950'li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700'e kadar düşen köy nüfusu, 1990'lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte tekrar yükseliş eğilimi içine girmiştir. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir.Şirince'de imal edilen ve pazarlanan değişik şarap türleri Türkiye çapında ün kazanmıştır.Köy içinde harap durumda olan iki Rum kilisesi bulunmaktadır.
METU JOURNAL OF THE FACULTY OF ARCHITECTURE, 2012
GAZİ ORMAN ÇİFTLİĞİ'NDE İLK YAPILAŞMA VE ÇİFTLİK'TE ATATÜRK İÇİN KÖŞK "NİYETİ" Gazi Orman Çiftliği, tarımın, endüstrinin ve ticaretin yapıldığı, aynı zamanda halka açık eğlenme, dinlenme ve piknik alanlarının bulunduğu kamusal mekan yaratma isteğinin sonucu olarak 5 Mayıs 1925'te kurulmuştur. Kurulan birkaç çadırda başlayan ilk çalışmaların hemen ardından başlıca gereksinimleri karşılayacak az sayıdaki binanın 1925-26 yılları arasında hızla tamamlandığı bilinmektedir. Ankara İstasyonu'ndan başlayarak Çimento Fabrikası'na kadar, kentin batısına doğru 8 km uzanan ilk Çiftlik arazisinin merkezi belirlendikten sonra Alman Philip Holzmann Şirketi ile anlaşılarak yapıların inşasına başlanır (1). Yerleşkenin ve yapılaşmanın ana omurgasını, Gazi Tren İstasyonu'nun kesintiye uğrattığı, kuzey-güney ekseninde gelişen planlama oluşturur (Resim 1). İlk yapılar, giderek yükselen bu eksenin iki yanında konumlanarak kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda gelişen/genişleyen yerleşkeyi tanımlarlar (2).
İdealKent Dergisi, 2020
Yaşadığımız kentler zaman içerisinde fiziksel olarak bir takım değişimlere uğramaktadır. Değişimler gerçekleşirken oluşan yeni koşullar yalnızca fiziksel bağlamla sınırlı olmayıp, sosyal yapıda da çeşitli ölçekte değişikliklere sebep olmaktadır. Kentsel morfoloji çalışmaları bu bağlamda kent içerisinde meydana gelen farklı kapsamlardaki değişimi ele alarak, söz konusu değişim sürecini okumamıza yardımcı olmaktadır. Çalışmanın amacı Adana tarihi kent merkezinde bulunan Abidinpaşa Caddesi'nin 1938 ve 2018 yılları arasındaki fiziki for-munda meydana gelen değişimi morfoloji yaklaşımı bağlamında analiz etmek ve değişimin ardındaki çeşitli etkenlerin içeriğini ve etkilerini değerlendirmektir. Coğrafya ve tarih temelli morfoloji yaklaşımıyla analiz edilen çalışma alanı, kadastro haritaları, hâlihazır haritalar gibi kentin fiziki gelişim sürecinin takip edilebileceği materyaller yardımıyla dönemlere ayrılarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda Roma Dönemi'nden günümüze kadar varlığını sürdürdü-ğü tahmin edilen Abidinpaşa Caddesi'nde zaman içerisinde meydana gelen dönüşümün bina-lar, arazi kullanımı ve kat adedi bakımından esaslı şekilde gerçekleştiği, buna karşın sokak dokusunda ve parsellerdeki değişimin daha küçük ölçekli olduğu görülmüştür.
İDEALKENT, 2020
Yaşadığımız kentler zaman içerisinde fiziksel olarak bir takım değişimlere uğramaktadır. Değişimler gerçekleşirken oluşan yeni koşullar yalnızca fiziksel bağlamla sınırlı olmayıp, sosyal yapıda da çeşitli ölçekte değişikliklere sebep olmaktadır. Kentsel morfoloji çalışmaları bu bağlamda kent içerisinde meydana gelen farklı kapsamlardaki değişimi ele alarak, söz konusu değişim sürecini okumamıza yardımcı olmaktadır. Çalışmanın amacı Adana tarihi kent merkezinde bulunan Abidinpaşa Caddesi'nin 1938 ve 2018 yılları arasındaki fiziki formunda meydana gelen değişimi morfoloji yaklaşımı bağlamında analiz etmek ve değişimin ardındaki çeşitli etkenlerin içeriğini ve etkilerini değerlendirmektir. Coğrafya ve tarih temelli morfoloji yaklaşımıyla analiz edilen çalışma alanı, kadastro haritaları, hâlihazır haritalar gibi kentin fiziki gelişim sürecinin takip edilebileceği materyaller yardımıyla dönemlere ayrılarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda Roma Dönemi'nden günümüze kadar varlığını sürdürdüğü tahmin edilen Abidinpaşa Caddesi'nde zaman içerisinde meydana gelen dönüşümün binalar, arazi kullanımı ve kat adedi bakımından esaslı şekilde gerçekleştiği, buna karşın sokak dokusunda ve parsellerdeki değişimin daha küçük ölçekli olduğu görülmüştür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, III/2, (Aralık 2017), 2017
II. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2016
Osmanpazarı Kaynaklı Bir Cönk ve Topal Pâdişâh Destânı, 2024
Gedikpasa Tarihi Kent Dokusuna Yönelik Bir Araştırma, 2017
Kuramsal Yaklaşımlar Işığında Kent Folkloru. Kitap Bölümü. Çizgi Kitabevi, 2023
Ege Mimarlık , 2017
11. Uluslararası Türk Dünyası Kongresi Bildirileri , 2013
Ardahan Üniversitesi Uluslararası Mitoloji Sempozyumu, 2-5 Mayıs 2019-ARDAHAN, 2019
Siyasi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Türkiye ve Rusya 3, 2019