Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2008, Doğuş Üniversitesi Dergisi
Yazma süreci ve beynin algılama süreci arasında bir ilgileşim olduğu ve pek çok bilişsel stratejinin beynin algılayışı ile benzerlikler gösterdiği ortaya konmuştur .Bu stratejilerden biri olan kümeleme stratejisi ile beynin algılama süreci arasında ilgileşim olduğu saptanmıştır. Bir yazma stratejisi olan kümeleme ile beynin işleyişi arasındaki bu ilgileşim yazma süreçlerini de etkilemektedir. Bu çalışmada, kümeleme stratejisinin yazma ve beynin algılama süreçleri ile olan ilişkisi irdelenmiştir.
Journal of Turkish Studies, 2017
Okuduğunu anlama, bireyin sahip olması gereken önemli becerilerdendir. Bu beceri, bireyin hayatının ayrılmaz bir parçası, akademik başarısının önemli belirleyicisidir. Buna rağmen her seviyede okulda(ilkokuldan üniversiteye) öğrencilerin okuduğunu anlamada zorluklar yaşadığı görülmektedir.
Ankara Üniversitesi DTCF Türkoloji Dergisi, 2018
Reşat Nuri Güntekin’in Yeşil Gece (1928) adlı eseri, bir “polemik roman” olması nedeniyle yazıldığı dönemden günümüze kadar ilgi çekici bir inceleme metni olarak görülmüştür. Zaman içinde romanla ilgili, okur/eleştirmen ile metin arasında kurulan ve karşılıklı etkileşim ilkesine dayanan dinamik ilişki sonucunda, yer yer birbirine yaklaşan yer yer de birbirinden kutuplaşma derecesine varacak şekilde uzaklaşan muhtelif okuma/yorumlama biçimleri doğmuştur. Bilindiği üzere, yazarların kitapları hakkında verdikleri demeçler, yayıncı kuruluşların yayımladıkları eserlere ilişkin tanıtım yazıları ile okurun düşünsel arka planının besleyicisi/belirleyicisi konumundaki dönemin sosyo-kültürel, tarihsel ve ideolojik zemini, okur alımlamasını etkileyen temel unsurlar arasındadır. Bu çalışmada, alımlama sürecini şekillendiren bu etmenlere Yeşil Gece üzerinden değinilerek örneklem olarak seçilen çeşitli yazılar aracılığıyla romanın kronolojik alımlanma haritası çıkarılacaktır. Bu bağlamda Nahid Sırrı Örik’ten Mehmet Kaplan’a, Fethi Naci’den Cahit Kavcar’a uzanacak şekilde birbirinden farklı dünya görüşlerine sahip eleştirmenlerin romanı alımlama şekilleri ortaya konularak bir nevi “eleştirinin eleştirisi” yapılacaktır. Çalışmanın temel teorik dayanağını ise Hans Robert Jauss, Wolfgang Iser ve Stanley Fish’in öncülük ettiği Alımlama Kuramı oluşturacaktır.
Okuma, değişik yönleri dikkate alınarak birçok kimse tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlamaların farklılık göstermesinin sebebi, okuma eyleminin gözle görülmeyen zihinsel bir süreç olmasıdır. Kısaca okuma; yazılı simgeleri anlamlandırma, kavrama ve yorumlama eylemidir. Kuşkusuz, metinden anlam çıkarma ve düşünceleri anlayıp yorumlama, bu eylemi yapan kişinin zihinsel ve fiziksel özelliklerine göre oluşmaktadır. Okuma sürecinde, metin sadece bir uyarıcıdır. Çünkü asıl amaç alfabeler halinde kodlanarak iletilen mesajın okuyan insanın beyninde anlamlandırılmasıdır, metin sadece bir araçtır. Bu çalışmada, görme, algılama, anlama, kavrama, değerlendirme ve yorumlama aşamalarını kapsayan okuma sürecinin zihinsel ve fiziksel unsurları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Türkçe öğretimi,
Eğitim ve donanım düzeyi en yüksek bireylerin gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye göç etmesi 1960'larda yaygın olarak 'beyin göçü' olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Eğitim ve beceri düzeyi anlamında bu en donanımlı grup, ülkelerin iktisadi, siyasi ve sosyokültürel gelişiminde önemli rol oynamaktadırlar. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yurtdışındaki nitelikli işgücü, bilgi ve teknolojinin üretilmesinde ve transferinde etkili olmaktadır. Yaklaşık beş milyon Türkiyeli yurtdışında yaşamaktadır. Bunların üç milyondan fazlası AB ülkelerinde, 2 milyondan fazlası ise Almanya'da yaşamaktadır. ABD, Fransa, Hollanda ve Avusturya Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadığı diğer ülkelerdir. Bunların arasında ABD (ve Kanada) Türkiyeli yüksek vasıflı göçmenlerin en çok tercih ettiği ülkelerdir. Türkiye en kalabalık iki ülke olan Çin ve Hindistan ile birlikte uzun yıllardır ABD'ye en çok lisans üstü (yüksek lisans ve doktora) öğrenci yollayan ilk on ülke arasında bulunmaktadır. 2015-2016 1 Bu yazıda, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından desteklenen "Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Türk Doktora Öğrencilerinin Yurda Dönme Eğilimleri: İktisadi Kalkınma Bağlamında Sorunlar, Fırsatlar ve Politika Önerileri" başlıklı çalışmada toplanan veriler kullanılmıştır.
Journal of Turkish Studies, 2017
Writing strategies are processes that are used for solving the problems that are encountered during production of written works and during writing, and they may be both cognitive and metacognitive. Metacognition, especially in the context of writing skill, can be used as a quite practical and efficient mechanism in all the phases of planning and writing of the text that is going to be produced and evaluation of what has been written, as of basic functions of examination/inspecting/auditing and guiding/managing that occur almost simultaneously. On the other hand, evaluating writing skills is one of the most difficult subjects. Especially in the process of producing text, evaluating by taking many variables into consideration is significant problem. The purpose of this study is to develop Metacognitional Writing Strategies Awareness Scale which aims to evaluate the awareness of secondary school students for metacognitional writing strategies. In order to determine the structural validity of the developed scale, Exploratory Factor Analysis (EFA) was carried out with the data acquired from one group first, then Confirmatory Factor Analysis (CFA) was carried out with the data acquired from another group. The reliability of the points acquired by implementing the scale in two different groups was determined by calculating the Cronbach's alpha internal consistency coefficients. Once the reliability evidences and the validity evidences acquired from the analyses are evaluated together, the Metacognitional Writing Strategies Awareness Scale that has been developed is proven to be valid and reliable enough in order to be used in the following studies.
Fırat Üniversitesi Doğu Araştırmaları Dergisi, 2007
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2004
Demirci, A. (2014). Akademik araştırmalarda yazım aşaması (Writing stage in academic researches). Y. Arı ve İ. Kaya (Ed.), Coğrafya araştırma yöntemleri içinde (s. 107-152). Balıkesir: Coğrafyacılar Derneği Yayınları., 2014
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
Bu araştırmada, hafif düzeyde zihin yetersizliği olan öğrencilere oku-duğunu anlama becerisi kazandırmada KWL Strateji Öğretimi’nin etkisi incelenmiştir. Aynı zamanda, öğrencilerin bu becerileri farklı ortamlara ve kişilere genelleyebilme düzeyleri ile öğretimden bir, üç ve dört hafta sonra-sındaki beceri sürdürülebilirlikleri de değerlendirilmiştir. Araştırmaya, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan ikisi kız, biri erkek olmak üzere üç öğrenci katılmıştır. Araştırmada tek denekli desenlerden "Denekler Arası Çoklu Yok-lama Modeli" kullanılmıştır. KWL Stratejilerinin etkisini ölçmek amacıyla, öğretim öncesi ve sonrasında öğrencilere okuma parçalarına ilişkin doğru cevap sayıları değerlendirilmiştir. Araştırma, başlama düzeyi, öğretim süre-ci, öğretim sonu değerlendirme, izleme ve genelleme aşamalarından oluş-maktadır. Araştırma sürecinde elde edilen veriler, veri kayıt formlarına kaydedilerek grafiksel analiz yoluyla analiz edilmiştir. Bulgular, KWL Stra-tejisinin hafif düzeyde zihin yetersizliği olan üç öğrencide de etkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca, öğretim sonrası yapılan genelleme oturumları ile bir, üç ve dört hafta sonraki izleme oturumlarında kazanılan becerilerin sürdürüldüğü görülmüştür.
ÖZET Yazılı dili üretme ve yazma sırasında karşılaşılan sorunları çözme süreçleri olan yazma stratejileri hem bilişsel hem de üstbilişsel düzeyde olabilir. Özellikle yazma becerisi bağlamında üstbiliş, oluşturulacak olan metnin planlanması, yazıya dökülmesi ve bu yazılanların değerlendirilmesi süreçlerinin tamamında ve neredeyse aynı anda gerçekleşen, denetleme ve yönetme temel fonksiyonları itibariyle son derece pratik ve etkili bir mekanizma olarak kullanılabilir. Öte yandan yazma becerilerinin ölçülmesi, en çok güçlük çekilen noktalardan birini oluşturur. Özellikle metin oluşturma sürecinde birçok değişkeni göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmak önemli bir sorundur. Bu çalışmada ise ortaokul öğrencilerinin üstbilişsel yazma stratejilerine yönelik farkındalıklarını ölçmeyi amaçlayan Üstbilişsel Yazma Stratejileri Farkındalık Ölçeği'nin (ÜYSFÖ) geliştirilmesi amaçlanmıştır. Geliştirilen ölçeğin yapı geçerliğini belirlemek amacıyla öncelikle bir gruptan elde edilen veriler ile Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA), ardından farklı bir gruptan elde edilen verilerle Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Ölçeğin iki farklı grupta uygulanmasından elde edilen puanların güvenirliği Cronbach alfa iç tutarlılık katsayıları hesaplanarak belirlenmiştir. Analizler sonucu elde edilen güvenirlik kanıtları ve geçerlik kanıtları birlikte değerlendirildiğinde geliştirilen Üstbilişsel Yazma Stratejileri Farkındalık Ölçeği'nin (ÜYSFÖ) sonraki çalışmalarda kullanılabilecek, geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu görülmektedir.
YAZMA KAYGISI VE YAZMA KAYGISININ ÖLÇÜLMESİ ÖZET Bu çalışmanın amacı bireylerin yazılı anlatımlarını olumsuz etkileyen bir durum olan yazma kaygısı hakkında bilgi vermektir. Çalışmada; yazma kaygısının ne olduğu, yazma kaygısının sebepleri, düşük ve yüksek düzeyde yazma kaygısı olan bireylerin özellikleri ifade edilmeye çalışılmış ve yazma kaygısını ölçmek amacıyla geliştirilmiş olan ölçekler (Daly ve Millerwhich are used to measure the degree of writing apprehension/anxiety introduced in this study briefly.
Sınırsız Eğitim ve Araştırma Dergisi, 2016
Okuduğunu anlama, okunan metinden anlamın çıkarılması ve zihinde yapılandırılmasıdır. Okuduğunu anlama becerilerinin geliştirilmesinde, okuma sürecinde kullanılan stratejiler önemli bir yere sahiptir. Ön bilgilerin harekete geçirilmesi, okuma amacının belirlenmesi, tahmin yürütme, not alma, sesli/sessiz okuma, özet çıkarma, konu/ana fikir ayrımını yapma, sorgulama, çıkarım yapma vb. gibi stratejiler iyi bir okurun okuma sürecinde kullandığı stratejilerden bazılarıdır. Bunlardan biri de "tahmin etme" stratejisidir. Tahmin etme, bazı delil ve verilere dayanarak ileride olabilecek bir durumla ilgili kestirimde bulunmaktır. Tahmin yapabilmek, okumak için bir sebep verir; neyin doğru olup olmadığını bulmaya yarar. Tahminler metin içinde yol gösterici rehber noktalar gibi hizmet verir. Öğrenciler tahminde bulunduklarında okumak için bir amaç ortaya koyarlar ve ne okuyacakları ile ilgili beklentiler ortaya çıkar. Okuma öncesinde yapılan tahminler öğrenciye kendisi için bir okuma planı geliştirme ve konu hakkında tartışabilme fırsatı vermektedir. Öğretmenlerin okuma çalışmalarına başlamadan önce gerek soru-cevap yoluyla, gerek resim inceleme ve anahtar kelimeler aracılığıyla öğrencinin metinle ilgili tahminlerini sınıfla paylaşması, yazması, anlatmasına imkân vermesi gerekmektedir.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2008
Bu çalışmada, beynin yapısı ve fonksiyonları hakkında bilgi verilerek, beyin ve öğrenme ile ilgili yapılan araştırmalar eğitim açısından tartışılmıştır. Çalışmada birçok veri tabanı, internet üzerinde arama motorları taranarak konu ile ilgili belirlenen kitap, makale, tez ve bildiriler incelenmiştir. "Öğrenmenin merkezi olan beyinle ilgili bildiklerimizi, derslerimizde kullandığımız yöntem ve tekniklerle nasıl ilişkilendirebilir ve bu bilgileri eğitim ve öğretim sürecinde nasıl uygulayabiliriz?" sorusu kapsamında sağ yarı küre, sol yarı küre ve bütünsel beyin kullanımına yönelik öğretim stratejileri sunulmuştur.
Ankara Universitesi Egitim Bilimleri Fakultesi Ozel Egitim Dergisi, 2012
Bu makalede, alanyazında okuma gelişimini belirleyen üstdil farkındalığı, sesbilgisel beceriler ile bellek işlevlerine yer veren araştırmalar incelenmiştir. Bu bilişsel süreçler, karmaşık bir süreç olan okuma gelişimini farklı şekilde etkilemektedir. Bu makalede ele alınan araştırmalarda, başarılı bir okuma performansı için üstdil farkındalığının gerekli olduğu sonucuna ulaşılırken; üstdil farkındalığı becerilerinden sesbilgisel farkındalığın okumanın en güçlü yordayıcısı olduğu konusunda fikirbirliği sağlanmıştır. Okuma gelişimi ile kısa-süreli bellek ve çalışma belleği ilişkisini inceleyen araştırmalar ise, çalışma belleğinin kısa-süreli belleğe göre okumada daha etkili olduğu yönünde bulgular elde etmişlerdir. Diğer yandan, okuma gelişimi konusunda çalışmalarını yürüten bazı araştırmacılar, okumanın çok yönlü ve çoklu-etkenli olması nedeniyle okuma gelişimini belirleyecek tek ve en güçlü bilişsel etmenin bulunamayacağını ifade etmişlerdir.
Turk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2003
Fen bilimlerinin ö retiminde bilimsel dü ünebilme yetene inin geli tirilmesi temel hedeflerden biridir. Bu hedefe ula mada seçilecek ö retim yöntemleri farklı olabilir; ancak bireylere sezgi gücünü kullanarak problemleri görebilme, problemin çözümüne yönelik yaratıcı dü ünebilme, olaylar arasında ba lantı kurabilme becerilerinin kazandırılmı olması önemlidir. Ya adı ımız bilgi ça ında, yeni bilgilere nasıl ula aca ını bilen, bu bilgiler arasında do ru seçimler yapabilen, yaratıcı, üretken bireylere gereksinim duyulmaktadır. Ö retim sistemimizdeki eksik uygulamalar zaman, insan gücü ve kaynak israfının yanı sıra, ülke ihtiyaçlarına cevap veremeyen, bilimsel anlayı ile zıtla an bir sisteminin yaratıcısı olmu tur. Bu nedenle ö retim stratejilerinin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Sunulan makalede, kuramdan uygulamaya Fen Bilimlerinde Beyin Fırtınası yönteminin yeri açıklanmı ve bir uygulama modülü sunulmu tur. Bu tür yöntemlerin bilimsel platformlarda tartı ılması, do ru ve yeni çözümlerin üretilmesini sa layacaktır.
Öz Televizyonun büyülü dünyası bireylerin ilgisini çekerek onları yönlendirmektedir. Televizyon programları arasında dizilerin çok önemli bir izlenme potansiyeli bulunmaktadır. Bu dizilerden bir tanesi de eleştirildiği halde izlenme rekoru kıran Aşk-ı Memnu dizisidir. Toplum tarafından kabul görmeyen, yasak aşkı konu alması nedeniyle eleştirilmesine rağmen, Aşk-ı Memnu dizisinin neden bu kadar yoğunlukta izlendiği bu çalışmanın ana sorunsalıdır. Çalışmada, izleyicilerin Aşk-ı Memnu dizisini nasıl okudukları ve alımladıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Alımlama analizi yönteminin kullanıldığı bu çalışma, eşit sosyo-demografik özelliklere sahip 12 katılımcıyla gerçekleştirilmiştir. Dizinin bazı bölümleri-özellikle de final bölümü-katılımcılarla birlikte izlenmiş ve ardından programın katılımcılar üzerindeki bilişsel-psikolojik etkilerini belirlemek için her katılımcıyla derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Daha sonra, televizyonun ideolojik boyutu da göz önünde bulundurularak katılımcıların verdikleri cevapların yorumları yapılmıştır. Yapılan çalışmanın sonucunda alımlama analizinin savunduğu gibi izleyicilerin aktif oldukları bulunmuştur. Abstract Magical world of TV attracted the interest of individuals conduct them. Among all television programmes, tv series have an important watching potential. Ask-ı Memnu is one of these tv series which beats the watching records although mostly criticized. While the series of Aşk-ı Memnu is not gained admission by public and is criticized to be about forbidden love why the series is so popularly watched is main problematic of this study. The study is aimed to determine how audience have recepted and read the series of Aşk-ı Memnu. This study, which used the method of reception analysis was carried out with twelve participants having equal socio-demographic features. Some episodes of the series including especially final one were watched with the participants, and then interviews with each participant were conducted to determine cognitive psychological impact of the series on the program's participants in-depth. Later, comments on answers of the participants have been made by considering the ideological dimension of the television. It is concluded that audiences are active as reception analysis predicts.
Istanbul University - DergiPark, 2022
Okuma ve anlama yalnızca öğrenim hayatında değil yaşamlada bütünleşen temel becerilerdir. Bu becerinin nitelikli olarak geliştirilmesi ve zihinsel süreçlerde etkin olarak kullanılabilmesi için erken yaşlardan itibaren okuma ve okuduğunu anlama becerilerini geliştirecek stratejilere ve yöntemlere yönelik uygulamalı eğitimlere ihtiyaç vardır. Okuma yöntemleri ve okuma stratejilerine yönelik eğitimler; öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmelerine, anlamalarına, kavramalarına ve metni ilgiyle okumalarına yardımcı olur. Bu araştırmada; ulusal ve uluslararası alanyazında yer alan, okuma stratejileri ve yöntemleri incelenerek, uygulama süreçlerine ilişkin bilgilere yer verilmiştir.
Journal of Turkish Studies, 2015
Bu araştırmada Türkçe okuma becerisi kapsamında, cümle yöntemi ve ses temelli cümle yöntemine ilişkin sınıf öğretmenlerinin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yaklaşımı benimsenerek gerçekleştirilen araştırmanın katılımcıları, meslek yaşamlarında okuma yazma öğretimi kapsamında cümle yöntemi ve ses temelli cümle yöntemini uygulamış olan sınıf öğretmenleridir. 2010-2011 öğretim yılında Eskişehir il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan 20 sınıf öğretmeninin katılımıyla gerçekleşen araştırmada veriler, yarı yapılandırılmış görüşme sorularıyla toplanmış ve elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular Okuma Becerisi, Cümle Yöntemi, Ses Temelli Cümle Yöntemi, Yöntem Tercihi ve Uygulamaya Yönelik Öneriler olmak üzere beş tema altında toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; sınıf öğretmenleri okuma becerisini çoğunlukla okuduğunu anlama olarak tanımlarken; kurallara uygun okumanın, okuma becerisi anlamına geldiğini ifade etmişlerdir. Sınıf öğretmenleri cümle yönteminin okumayı geliştirici, kurallara uygun dil öğrenimi sağlayıcı ve uygulamayı kolaylaştırıcı yönleriyle yararlı olduğunu; aynı zamanda okumayı ve uygulamayı güçleştirici yönleriyle de sınırlılıklarının bulunduğunu belirtmiştir. Buna karşın sınıf öğretmenleri, ses temelli cümle yöntemini okumaya geçiş süresini kısaltması bakımından yararlı bulmuş ve çoğunlukla ses temelli cümle yöntemini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca sınıf öğretmenleri uygulamaya yönelik öneriler arasında; okuma yazma öğretiminde karma yöntemin kullanılabileceği, okumanın düzenli ve sürekli bir alışkanlık haline gelmesi gerektiği ve bu konuda öğretmen ve ailelerin rolünün önemli olduğuna ilişkin görüşlerini de belirtmişlerdir.
İnönü Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2020
Amaç: Bu çalışmanın amacı yazma eğitiminde kullanılan stratejileri sistematik bir biçimde ortaya koymak ve Türkçe Öğretim Programı’nda (2019) yer alan yazma becerisi kazanımlarının yazma stratejileriyle olan ilişkisini sorgulamaktır. Bu amaç doğrultusunda yazmaya yönelik çalışmalar incelenerek yazmaya yönelik yaklaşımlar, sınıflamalar ve stratejiler ortaya konmaya çalışılacaktır.Yöntem: Yazma stratejilerin ilişkin temel ve kapsamlı bilgiler sunmayı amaçlayan bu çalışma bir derleme makalesidir. Bu tür çalışmalarda ilgili alan yazında bulunan bilgiler araştırılır, sınıflandırılır, analiz edilir ve karşılaştırılır. Bu çalışmada veri kaynağı olarak Dergipark ve YÖK tez veri tabanında bulunan ulusal ya da uluslararası makaleler, lisansüstü tezler ve basılı kitaplar ve yurt dışı indeksli veri tabanlarında yer alan çalışmalar kullanılmıştır. Dijital ortamlarda tarama yaparken ‘yazma stratejileri’ anahtar kelimesi kullanılarak tarama yapılmıştır. Çalışmanın güvenirlik kat sayısı .94 olarak ...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.