Academia.eduAcademia.edu

Gülşen-Âbâd’da Seyr ü Sülûk Alegorisi

2023, Gülşen-Âbâd’da Seyr ü Sülûk Alegorisi

https://doi.org/10.5281/zenodo.10262742

Abstract

Sûfîler, kelâm ve fıkıh gibi İslâmî disiplinlerden farklı olarak Muhammedî ahlâkı elde etmede akıl ve beş duyunun yanı sıra selîm kalbin ve akl-ı meâdın esas alındığı seyr ü sülûk denilen bir yöntemi usûl olarak benimsemişlerdir. Onlar, Hakk’ın tecellîlerini müşâhede etmek için çıkılan bu manevî yolculuğun esaslarını ve sınırlarını eserlerinde detaylı bir şekilde gündeme getirmişlerdir. Sûfîlerin bu nakillerinden onların, kalbin manevî kirlerden arındırılması, gönülde tecellîsi vesîlesiyle Hakk’ın âlemle olan münasebetini bütün yönleriyle müşâhede ederek fenâ ve bekâ gibi yüksek derecelere ulaşıp, Hakk’ın övdüğü Hz. Peygamber’in ahlâkî olgunluğu ile bezenmeyi şiâr edindikleri anlaşılmaktadır. XVI. yüzyılda yaşamış, Halvetiyye tarikatının Şemsiyye kolunun müessîsi, ilmî ve irfânî kişiliğiyle döneminde ve sonrasında etkili bir isim olan Şemseddîn-i Sivâsî de sûfîlerin seyr ü sülûk yöntemlerine dâir söylemlerini ve uygulamalarını eserlerinde yoğun olarak işleyen isimlerden biridir. Sivâsî, birçok eserinde nebevî ahlâkı elde etme yöntemi olarak seyr ü sülûk sürecinin çeşitli boyutlarını dile getirmiştir. O, Gülşen-âbâd adlı eserini ise hakîkat sırları, kâinattaki her şeyin Hakk’a işaret olması ve sâliklerin bu gerçeklere ancak seyr ü sülûk ile ulaşabilecekleri gibi konulara hasretmiştir. Seyr ü sülûk sürecinin taraflarını çiğdem, sümbül, zerrin, benefşe, lale, susam, zambak, nilüfer, nergis ve gül gibi on çeşit çiçekle remzederek izah eden Sivâsî, eserde vahdet-i vücûd düşüncesini konu edinmiştir. Eser, bu çiçeklerle müellifin konuşmaları, onlara sorulan sorular, alınan cevaplar ve bu süreçte seyr ü sülûkün esasları, tarafları ve sınırları gibi konuları içermektedir. Bu çalışmada, Şemseddîn-i Sivâsî’nin, usûl ve içerik olarak edebî ve ahlâkî mesnevîler içerisinde orijinal bir yeri olan Gülşen-âbâd adlı eseri bağlamında sûfîlerin nebevî ahlâkı elde etme yöntemi olarak benimsedikleri seyr ü sülûke dâir görüşleri dile getirilmiştir.

Key takeaways

  • Anlam arayışını "Muhabbet yolculuğu" olarak tarif eden Sivâsî, kendisinin de bu hakîkatlerden habersiz olduğunu, şiddetli bir şimşek sesi ile irkilip kendine gelerek bir anda bu hakîkatlerin kendisine açıldığını söyler.
  • Sivâsî, sümbülün hakîkat arayışındaki hâlinden (perişanlığından) etkilendiğini söyler ve sümbülden bu durumu kendisine açıklamasını ister.
  • Sivâsî, zambağın kendisine verdiği nasihatlerden de bahseder.
  • Sivâsî riyazetle benzi sararan nilüferin çok dikkatli bir şekilde Hakk'ın rızasını gözetlediğini söyler.
  • Sivâsî, eserinin son bölümünde hakîkat yolcusuna seslenir ve yüksek hakîkatlerin ne olduğunu anlayıp anlamadığına ona sorar.