Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü Dergisi
https://doi.org/10.26650/jtcd.1342205…
8 pages
1 file
TR // Bu çalışma, insan-sonrası [post-human] düşüncenin bir yansıması olarak, insan-oyuncunun tiyatro sahnesinden kaldırıldığı çağdaş deneysel teatral girişimlerin köklerini soruşturmayı amaçlar. İnsan-oyuncunun tiyatro sahnesinden geri çekilmesi fikri, tiyatronun ontik bileşenlerinden oyuncu ve seyirci çiftinin deformasyonuna sebep olduğundan, makalede karşı-teatral bir tutum olarak ele alınmıştır. Makalenin “Kökler” başlıklı birinci bölümünde, insansız tiyatro tahayyülünü farklı biçimlerde mesele edinen Heinrich Wilhelm von Kleist, Charles Lamb, Maurice Maeterlinck, Gordon Craig ve Vsevolod Meyerhold gibi öncü isimlerin görüşlerine yer verilmiştir. Makalenin “Bugün” başlıklı ikinci bölümündeyse, bu tahayyülün vardığı noktada, sahnede insan-oyuncunun yerini alan canlı ve cansız varlıkların yer aldığı gösterimlere —sırasıyla: Heiner Goebbels, Stifters Dinge [Stifter’in Şeyleri]; Romeo Castellucci, The Rite of Spring [Bahar Ayini]; Rimini Protokoll, Uncanny Valley [Tekinsiz Vadi]; Rimini Protokoll, Temple du Présent’a [Şimdinin Tapınağı]— değinilmiştir. EN // This study explores the roots of contemporary experimental theatrical productions in which the human-actor is removed from the stage as a reflection of post-human thought. The idea of withdrawing the human-actor from the theatre stage is seen in the article as an anti-theatrical position because it leads to a deformation of the ontic components of theatre, the actor, and the audience pair. The first part of the article, entitled “Roots,” presents the perspectives of influential figures including Heinrich Wilhelm von Kleist, Charles Lamb, Maurice Maeterlinck, Gordon Craig, and Vsevolod Meyerhold, who each approached the concept of human-free theatre in different ways. In the second part of the article, titled “Today,” we explore the current state of this vision and the performances involving animate and inanimate entities replacing the human-actor on the stage, respectively: Heiner Goebbels’ Stifters Dinge, Romeo Castellucci’s The Rite of Spring, Rimini Protokoll’s Uncanny Valley, and Rimini Protokoll’s Temple du Présent.
Dil, Edebiyat ve Çeviri Çalışmaları, 2022
Edebiyatta yer alan türlerden yapılan uyarlamalar sinemanın ve tiyatronun tarihi boyunca önemli bir yer tutmuştur. Bir tiyatro oyununun sahnelenmesi de tıpkı bir sinema filmi gibi yazınsal bir metnin uyarlanmasıyla gerçekleşmektedir. Uyarlama şekilleri konusunda değişik görüşler vardır. Bir uyarlama kaynak aldığı metne tamamıyla sadık kalabileceği gibi onu sadece bir başlangıç noktası olarak da görebilir. Genel anlamda “uyarlamak” sözcüğü iki veya daha fazla şeyi bir bakımdan birbirine uyar hâle getirmektir. Tiyatro, romandan çok farklı dilsel araçları kullanan bir türdür. Tiyatro türü de zamanla çeşitli değişiklikler göstermiştir. Salih Kalyon, eserin uyarlamasında çocuklarla etkileşimli bir sahne kurulmasını sağlayan açık biçim oyun anlayışından yararlanmıştır. Açık biçim, göstermeci tiyatronun, epik tiyatronun, yanılsamacı olmayan tiyatronun biçimi olarak tanımlanmaktadır (Akyüz 2019a: 379). Çalışmamızda uyarlama türü belirlenirken yazılı eserden tiyatroya yapılan bu uyarlamanın nasıl gerçekleştiği hem biçimsel hem de içerik olarak hangi değişikliklere uğradığının da tespiti yapılacaktır.
Bu çalışmada, Melih Cevdet Anday’ın İçerdekiler (1967), Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1975) ve Sen Gara Değilsin (1979), Memet Baydur’un Limon (1980), Cumhuriyet Kızı (1988) ve Kamyon (1990) ile Tuncer Cücenoğlu’nun Helikopter (1993) oyunlarındaki birey – iktidar ilişkisini, egemen ideolojinin yansıması üzerinden değerlendirilmiştir.
Gazete Duvar, 2018
Bilgisayarların ve bilgisayar destekli tasarımın hayatımıza girmesinden çok önce perspektife kafayı takıp sanat tarihinin en ilginç illüzyonlarını yaratan bir sanatçının çizimleri, çağdaş teknolojiyle buluşursa ne olur? Hayal etmesi bile heyecan verici. Melbourne Victoria Ulusal Galerisi'nde Aralık 2018'de açılacak "İki Dünya Arasında: Escher X Nendo" başlıklı sergide 1898'de doğan Escher'in 1919-1969 arasında ürettiği baskılar ve çizimler, özel bir ortamda sergilenecek. Endüstri 4.0 ile mekan oluşturma konusunda uzmanlaşan tasarım stüdyosu Nendo'nun Escher sergisi için oluşturacağı özel ortam, geometri, mekan ve algıyla oynayan bir tasarım içerecek. Nasıl bir mekan kurgulayacakları konusunda henüz bilgi yok ama Escher'in imkansız perspektiii iç mekan görüntülerini içinde dolaşılabilecek şaşırtmacalı bir tasarımla, belki bir VR gözlükleriyle gezilecek bir simülasyon olarak sunacaklarını tahmin edebiliriz. Dezeen'de yer alan habere göre Nendo'nun sergi için yaratacağı özel ortam, "ilüzyon üstadı" olarak bilinen Escher'in yapıtlarını bambaşka şekilde deneyimleme imkanı sunacak çünkü serginin amacı müzeye para kazandırmak, bunun için de mümkün olduğunca konuşulacak bir sergileme tasarımı üretilecek. Sergi için Gemeentemuseum'da bulunan, en tanınmış Escher yapıtları seçilmiş. Sergide, 1972'de ölen Escher'in 1969 yılındaki son resmine kadar tüm sanat hayatı temsil edilecek.
Sanat Dergisi
E.x.lstentialist Theatre, as one of the contemporaıytheatres, has been founded especially on the works of existentialist playwrtnghts as Sartre and Camus. Existentialist philosophy, having a prominent place in the modem process and including the criticism of modernity, present the individua! a preseription of being exis-tent and finding himself on the basis of a world with chaos and mam. As one of the sources of contempo-raıy philosophies and using theatre as a means of fulfilling its aims, it has not had a great popularity except theatre. Technical and thematlc features of existentialist theatre of which the source is existentialist philos-phY has been Focused on in the article.K ey Woıds: Existentialist Theatre, Sartre, Camus Varoluşçuluk insanın dünyadaki durumuna i duruşuna veya dünya ile ilişkisine bakışıyla; düşünce okulu, inanç sistemi veya kümelerini reddedişiyle; onların sığ, yap-maak ve yaşamdan yoksun yapılarına yönelttiği eleştirilerle modern zamanların en çarpıcı düşünce dizgelerinden biridir. Bunalım felsefesi olarak da adlandırılan varoluşçuluk, genelolarak 20. yüzyılın ilk yarısında etkinlik sahasını genişletmiş, insan varoluşunun anlamına ilişkin ileri sürdüğü tezlerle de tarihin önemli düşünce evrelerinden biri olagelmiştir. Varoluş felsefesinin ele aldığı sorunlar hiç şüphesiz ilk kez bu akımla birlikte irdelenmez. Onun merceğine ilişen sorunlar-insanın ve evrenin anlamı-antik zamanlardan beri bir çok düşünürün uğraşısı olmuştur. Sokrates'in, Augustinus ve Pascal'ın varoluşçu olduklan; Husserl'in ve Scheler'in görüngübilimi (Fenomenoloj!), Bergson'un ve Dilthey'in yaşama felsefeleri ile modern antropologların çalışmaları da benzer çizgide değerlendirilmiştir.i Modern 'varoluş'düşüncesini ilk ortaya atan Kierkegaard'dır. Jaspers, Varlık Aydınlan ması (Existenzerhellung) ve Varoluş felsefesi (Existenzphilosophie) ile bu akımın en önemli yapıtlarının altına imza atmıştır. Yine Heidegger'in Varlık. Ue Zaman (Sein und leit)'ı baş yapıt niteliğindedir. Sartre ise varoluşçu olduğunu kabul eden tek büyük yazar ve düşünürdür. 1 Sözü edilen bu yazar ve düşünürlerin akım içindeki yerleri ve düşünce motiflerine değinmeden önce, varoluşçuluğun ne olduğu, hangi problemleri temel edin-diği konularına değinmekteyarar var. Türkçe karşılığı Varoluşçuluk (Alın. ExistenzialismU5; fr. Existentia/jsme; Ing.
Feminizm üzerinden gerçekleşecek bir yaklaşım tiyatronun yitirmek üzere olduğu potansiyel direngen güçlerini yeniden değerlendirebilir ve direngen kanalın izlerini geleneksel kaynaklarda takip edip, çağdaş tiyatronun içinde yapısal olarak yeniden inşasına yardım edebilir. Anadolu’nun çeşitliliğini ve kültürel/karşı-kültürel akışkanlığını dikkate alan ve rotasını şenliğe çeviren bir tiyatro anlayışı “gelenekçi” tiyatroya karşı alternatif bir Anadolu tiyatrosu kanalını inşa edebilir. Bu inşa Cumhuriyetin monolitik/otantik/katı Anadolu söylemine karşı Anadolu’nun dişil/direngen karşı-kültürel potansiyelini harekete geçirmektir. Bununla birlikte alternatif yaklaşım yeni direniş modelleri oluşturup, tiyatro diline katkıda bulunabilir; tiyatroda cinsiyetçilik karşıtı politikaları tetikleyerek, cinsiyetçi-otoriter yapılanmaların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaya da yardımcı olabilir.
Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölüm Kitabı, Batı Kültür ve Edebiyatlarında 20. Yüzyıl (Ankara Üniversitesi Basım Evi, 2019) ss. 615-630
Hegelyen bir bakış açısına temellenen Peter Szondi'nin Theory of The Modern Drama (Modern Dram Teorisi, 1957) tiyatro ve dram çalışmalarının önde gelen teorilerden biridir. Bir oyunun estetik açıdan ikna edici olmasını eserin form ve içeriğinin özdeş olmasına bağlayan Szondi, geç on dokuzuncu yüzyıl civarında, süregiden Aristotelesçi dramatik formda bir kriz teşhis eder. İlk önce " mutlak dram " adını verdiği Aristotelesçi dramatik formu tanımlayan Szondi, sonra bu dram anlayışında neden ve nasıl bir kriz baş gösterdiğini açıklar. Bu makale, Szondi'nin Modern Dram Teorisi'ni teatrallik kavramıyla birlikte düşünerek inceleyecektir. Bunu yapabilmek için Diderot'nun teatrallik karşıtı olarak kullandığı " tablo " , Michael Fried'ın " içe kapanma ve teatrallik " , Richard Sennett'in teatrallik anlamında kullandığı " kamusallık " kavramlarıyla kuramsal bir çerçeve kurulacaktır. Makalenin amacı Szondi'nin mutlak dram ve dramın krizi tanımlamlamarının ürettiği " içe kapanma ve teatrallikler " i açığa çıkarabilmektir. Anahtar sözcükler: teatrallik, modern drama, içe kapanma, kamusallık, mutlak dram, dramın krizi Abstract Based on a neo-Hegelian point of view, Peter Szondi's influential work Theory of the Modern Drama (1957) is still one of leading theories in theatre and drama studies. For Szondi a play is aesthetically convincing when its content is identical to its form, he diagnoses a crisis Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tiyatro Anabilim Dalı, Doktora Öğrencisi, 2015.
Arkeoloji Dergisi, 2022
kent hakkında verilen bilgiler önemlidir. Günümüze kadar yerleşim gören alanda kentten geriye kalan en görkemli yapı tiyatrodur. Halk arasında "kırk basamaklar" olarak bilinen bu yapıda 2013 yılından bu yana devam eden kazılar, yapının mimarisi ve kronolojisi ile ilgili değerli verileri gün yüzüne çıkarmıştır. Anadolu'da inşa edilmiş tiyatrolar arasında kendine has özellikleri ile ön plana çıkar. Üç bölümlü cavea (İma, media ve summa) ve her bir caveaya giriş sağlayan tonozlu galeriler, bu yapıyı Anadolu'daki diğer tiyatrolar içinde özgün bir konuma getirmektedir. Son kazılar sonucunda ortaya çıkarılan mimarisi ile görkemli bir geçmişi olduğu anlaşılan bu tiyatroda, makale konusu olan tonozlu galeriler, tiyatronun kullanım evrelerinin belirlenmesinde önemli unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kazılardan (2013-2020) elde edilen sonuçları kapsayan bu makale, yapının tonozlu galerini baz alarak tiyatronun mimarisine yönelik yeni verileri çağdaşı tiyatrolar ile kıyaslayıp, mimari detaylar ile tiyatronun inşa evrelerine yeni ve farklı bir bakışı getirmeyi amaçlamaktadır.
Başka bir yazara ait eseri ya da anonim bir metni yeni bir eser hâline dönüştürmek "yenidenyazma" olarak adlandırılmaktadır. Çalışma konumuzu oluşturan "öz-yenidenyazma" ise bir yazarın kendi eserini yeniden yazmasıdır. Bir yazar eski bir romanını, hikâyesini, şiirini ilerleyen yıllarda bazı değişiklikler ve yeni düzenlemelerle yeniden kaleme alabilir. Öz-yenidenyazma örneklerine gerek dünya edebiyatlarında gerekse Türk edebiyatında rastlanmaktadır. Çalışmamızda "öz-yenidenyazma" kavramı tiyatro türü bağlamında incelenecektir. Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü ve Aziz Nesin'in Toros Canavarı eserleri üzerinden öz-yenidenyazma sürecinin nasıl gerçekleştiğini irdeleyerek öz-yenidenyazma bağlamlı çalışmalar için bir model oluşturmaya çalışacağız.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2018
Bu makale hakem değerlendirmesinden geçmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Off-University, Reflection Series 1 "Off Hali / Off State", May 2020
Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi
Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2014
Kültür Araştırmaları Dergisi
Tiyatro Elestirmenligi Ve Dramaturji Bolum Dergisi, 2008
Bu makale İngilizce olarak konferans kitabında yayınlanmıştır: 10.th. International Research College of Theatre Arts For Children and Young People, 2019
International Journal of Language Academy, 2020
Dikmen Gürün'e Yazılar, Doğan Kitap, 2020
Journal of Turkish Studies, 2014
Tiyatro Ara, 2005