Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
Kahvehane TDK sözlüğünde "kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâ- ğıt vb. oynanan yer, kıraathane" olarak tanımlanır. Ancak kelimenin anlamı bu düz tanımın yanı sıra, zamana ve yere bağlı olarak farklı anlamlar yüklenerek zenginleşir, genişler. Bu makalede bu sözcüğün ve gösterileni olan mekanın ortaya çıktığı ve 20. yüzyıl başında, Kemeraltı çevresinde üstlendiği anlama dair bazı yorumlar aktarılacaktır.
Anadolu Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2014
Space, when considered regarding the way it is used, represents a style of a residential experience, which, from the local to the universal shared by human beings and communities. While on the one hand, social habits, which are the essence of civilization, overcome all the borders and make people together, on the other hand, they constitute a complex cultural system of relations faced within those spaces. Buildings such as shops, "arasta", "bedesten", mosque, "hamam" and "han, " which were the major units of the Ottoman towns and whose borders have become more indefinite in the contemporary cities while being identical with the market (bazaar), constitute the base of this system of cultural relations. Coffee Houses, one of the most important characteristics of this physical environment, are the spaces that from the Ottomans to the present day transferred socio-cultural relations to the public area, and primarily to the "mahalle" scale that shaped the social topography of the same places. Coffee Houses, symbolizing different poles of the public life that is controlled very firmly by any form of political and religious authority, appear most of the time as the place where social life is reshaped. While mediating for the reproduction of the social order, they assume the role of a productive center of a multi-faceted communication web in the daily life of the communities, as the places that consume and are consumed at the same time. In this paper, the spatial construction of the Coffee Houses from past to the present will be analyzed, and the process of change in the beyond-modern discussions will be scrutinized.
Türk Dünyasında Kahvehaneler Özet 16. yüzyıldan itibaren, Türk insanının yaşamına giren kahve ve kahvehane etrafında, çok geniş bir kültürel birikim oluşmuştur. Kahve ve kahvehane merkezli kültürel birikim ortamı, o kadar hızlı gelişmiş ve geniş bir alanda etkili olmuştur ki, belki de Türk insanının yaşamına bu derece etki eden –içecek ve mekân olarak– ikinci bir unsur gösterilemez. Bu yazıda, kahvehanenin Türk dünyasında, özellikle de Osmanlı’da, ortaya çıkması, yaygınlaşması ele alınmış ve kahvehaneyle bağlantılı olarak ortaya çıkan ve gelişen kültür unsurları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kahve, Kahvehane, Türk Dünyası. Coffeehouses in Turkish World Abstract A very broad cultural accumulation has emerged around coffee and coffeehouse which has been in the life of Turkish people since the 16th century. Cultural accumulation environment based upon Coffee and coffeehouse have developed so rapidly and been so effective in a broad area among Turkish population that it could be asserted that there is not a second factor which has affected Turkish people life style as drink and place. In this study, it has been dealt with the emergence and becoming widespread of Coffeehouse in the Turkish world and particularly in the Ottoman, and considered the elements of culture which have come up and improve relatedly with it. Key Words: Coffee, Coffeehouse, Turkish World.
DEDE KORKUT Uluslararasi Turk Dili ve Edebiyati Arastirmalari Dergisi, 2021
Düzce Üniversitesi Öz Reşat Nuri Güntekin, vatanın haritasını çıkaran yazarlarımızdan birisidir. Gidip görülmeyen yerin bizim olmayacağı düşüncesiyle memleketin her bölgesine gitmiş, buralarda gördüklerini hem Anadolu Notları'nda hem de kurmaca eserlerinde işlemiştir. Zaten kültür ve cemiyet, onun sanatını yapan esas unsurlardır. Eserlerinde yer verdiği kişiler, meseleler, mekânlar hep bir anlama çabasının ürünü olarak karşımıza çıkar. Bu merhametli bakışın tüm eserlerine sindiğini söylemek mümkündür. Anadolu Notları, yazarın kurmaca eserlerinde yarattığı evrenin temel unsurlarını bize verirken kimi açılardan da onları okumak için bir kılavuz işlevi görür. Anadolu insanının iç dünyası, eğlenceleri, öfkeleri, dertleri, mekân ile münasebetleri bu yazılarda derin bir gözlem gücünün sonuçları olarak kayda geçirilmiştir. Reşat Nuri Güntekin, eserleriyle edebiyatımızın mekân haritasını genişleten isimlerin başında gelir. Coğrafyayı ve mekânı tanımanın, insanımızı tanımak anlamına geleceğini bilen yazar, çıktığı yurt gezilerinde insan ve mekân arasındaki etkileşimi gözlemlemek için hiçbir fırsatı kaçırmaz. Çeşitli nitelikleri bünyesinde toplayan kahvehaneler, gittiği yerlerde ilk durağı olurken, bu kurumların ülkemiz ve insanımız için ne ifade ettiğini eserlerinde ortaya koymaya çalışır. Bunu yaparken kahvehaneleri de roman estetiğinin unsurlarından biri hâline getirir. Onun eserlerinde medenileştirme vazifesini çeşitli şekillerde deruhte eden bu kurumlar, düşkünler ve yalnızlar için birer sığınak iken aynı zamanda insanlara toplumsallaşma imkânı sunar. Yeni bir hayata adım buralarda atılır, düşünülüp önemli kararlar alınır. Toplumun nabzını tutmak için en elverişli yerler olan kahvehaneler, aynı zamanda kamusal ahlakın çeşitli yansımalarını görebildiğimiz mekânlardır.
20. Yüzyılın Başlarında Devrek Hapishanesi, 2019
İnsanoğlunun farklı nedenlerle özgürlüklerinin kısıtlanması çok eskilere dayanmaktadır. Modern anlamda ise hapishane sanayi devrimi ile beraber Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti’nde hapishane, Tanzimat Fermanı sonrası tüm alanlarda olduğu gibi Avrupalılaşmanın sonucu teşkilatlanmıştır. Osmanlı’da Tanzimat Dönemi öncesinde suçluların cezasının infazı öncesinde bekletildikleri mahbesler vardı. Tanzimat sonrasında bu yerler suçluların ıslah edildiği hapishanelere dönüştürülmüştür. 20. yüzyılın başlarında Devrek’te de bir hapishane vardır. Devrek’te Hükümet Konağı’nın yanında bulunan hapishanede erkek mahkûm ve tutuklular tutulmuştur. Kadınlar için ayrı bir bina kiralanarak nisa hapishanesi teşkil edilmiştir. İstatistiki bilgilere bakıldığı zaman Devrek hapishanesinde dönemin ortalamalarının altında hükümlü ve tutuklu sayısı olduğu dikkat çekmektedir. Bunun temel nedeni Devrek’te cinayet suçu işlemiş olanların doğrudan Bartın’a sevk edilmesi ve burada yargılanıp Bartın Hapishanesi’ne gönderilmeleridir. Devrek Hapishanesi, dönemin diğer hapishanelerine göre gayet iyi sıhhi koşullara sahiptir. Bunun temel nedeni ise hapishanenin mevcudunun hiçbir zaman çok fazla yükselmemesi ve hapishane binasının iyi durumda olmasıdır. Aşırı sayıda tutuklu ve hükümlü barındırmayan Devrek Hapishanesi’nde salgın hastalıklar da görülmemiştir. Bu çalışmada 20. yüzyılın başlarında Devrek Hapishanesi’nin fiziki ve sıhhi durumunun yanı sıra hapishane görevlileri ve mahkûmlar da ele alınmıştır. Çalışma ile 20. yüzyıl başlarında Anadolu hapishanelerinin genel durumunu anlatan çalışmalara küçük de olsa katkı sağlamak hedeflenmiştir. Çalışmanın hazırlanmasında arşiv belgeleri ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır
Bartın Üniversitesi Lisans Bitirme Tezi, 2018
Bu tez çalışmasında, kahve ve kahvehanelerin Osmanlı toplumsal yaşamı içerisinde üstlendiği fonksiyon ve işlevlerin yanı sıra bu mekanlar üzerinde devletin uyguladığı politikalar incelenmektedir. XVI. yüzyıldan itibaren kahvenin Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul’a gelmesiyle başlayan süreç ve daha sonrasında bu içeceğin tüketilmesi için açılan kahvehaneler önemli sosyalleşme mekanları olmuşlardır. İstanbul'da 1554'te ilk kahvehanenin açıldığı günden beri kahve, sanata, sosyal yaşama, ekonomiye ve kültüre önemli etkilerde bulunmuştur. Her meslekten, her sosyal sınıftan insanlar kahvehanelerde bir araya gelir; kitaplar okunur, sohbetler yapılırdı. Üstelik sadece İstanbul'da değil, dünyanın hemen hemen her yerinde kahvehaneler aydınların buluşma yeri, kahve ise en sevilen içecek olmuştur. Zamanla kahvehanelerin fonksiyonlarında değişmeler olmuş ve yeni bir takım fonksiyonlar üstlenmişlerdir. Bazı dönemler sapma hareketinin merkezleri gibi algılanmış olan kahvehaneler yönetimlerce yıktırılmış, bazı dönemlerde ise, üst düzeydeki devlet adamlarının ve entelektüellerin en gözde uğrak yeri olmuşlardır.
International Journal of Language Academy, 2020
Historical structures is important in the formation of urban identity. The existence of these structures until today is about protecting them. Today, Hamamönü, where historical Ankara houses are located, has been protected by restoration and reconstruction works. Hamamönü, where various crimes were once committed, has become a place that people of all ages can visit today. In this article, the general structure of Hamamönü and the concept of nostalgia are mentioned. Nostalgia is defined as a longing for the past. In the light of this definition, two cafes in Hamamönü were examined. In these cafes, old items and movie posters have been identified. These identified elements have been recently lost their function, and have gained a new function today. Manager use of these items is based on various reasons. This created other functions of the items. In this context, when the old items are evaluated in terms of both function and aesthetic value, they show us the connection between "human-object". People connect with past lives when they see these items. Old items are mediums revives the people who use them and the period in our minds. In this sense, historical Ankara houses and these old items are cultural vehicles that carry the past to the present. The study's aim to emphasize the importance of protecting our assets that we consider as historical and cultural heritage and to ensure the existence of cultural symbols. The cafes Yeşilçam Turkuaz Bahçe and Tahtakale Kahvecisi are evaluated from a nostalgic perspective.
Selcuk Universitesi Turkiyat Arastırmaları Dergisi, 2009
Hapis, ceza infaz sistemi olarak Osmanlı ceza hukukundaki yerini batılılaşma süreciyle birlikte aldığından, hapishaneler XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. Başlangıçta fiziki ve sıhhi bakımdan uygun mekânlarda açılmadıklarından 1856 yılından 1917 yılına kadar aralıklarla çıkarılan nizamname ve yasalarla ıslah edilmeye çalışılmışlardır. XX. yüzyılın başlarında Muğla merkeziyle Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, Milas ve Bodrum ilçelerinde yedi hapishane bulunuyordu. Bunların en büyüğü olan Bodrum Genel Hapishanesi, Bodrum Kalesi'nin 1895 yılında genel hapishaneye dönüştürülmesiyle hizmete açılmıştır. Kapasitesi büyük ve havadar olduğu için ülkenin diğer hapishanelerinden sürekli olarak hükümlü sevk edilmiştir. Hapishane ıslahatının Osmanlı Devleti'nin öncelikli gündemini oluşturmaması nedeniyle Muğla'daki hapishaneler için de yeterli ödenek ve personel ayrılmadığından XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlatılan ıslah çalışmaları istenen düzeyde başarılı olamamış, insan sağlığına uygun olmayan koşullar cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir.
Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, 2008
XIX. Yüzyılda küçük ve bakımsız kaza düzeyinde olan Eskişehir, ağırlıklı olarak tarım, hayvancılık ve kısmen de madencilik (Lületaşı) ile uğraşmaktaydı. Demiryolunun kente ulaşması ticarî hayatı canlandırmakla birlikte, kentin stratejik önemini de artırdı. XX.yüzyılın ilk çeyreğinde gerçekleşen I. Dünya Savaşı ve sonrasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile İngilizler bu öneminden dolayı Eskişehir istasyonunu işgal etti. Kentin Millî Mücadele'den yana tavır koyması ve Kuvâ-yı Milliye örgütlenmesinin tamamlanmasıyla verilen kesin uyarı (ültimatom) ile İngilizler geri çekilmek zorunda kaldı. Bunun üzerine kent Yunanlılar tarafından fiilen işgal edildi. 1yıl, 1ay, 14 gün süren yunan işgali Millî Mücadele'nin başarıya ulaşması ile sona erdi. Ancak Yunanlılar çekilirken bütün Batı Anadolu'da olduğu gibi Eskişehir'i de tam bir harabeye çevirmişlerdi. Mustafa Kemal Atatürk'ün de Millî Mücadele dönemindeki katkılarını övgüyle söz ettiği Eskişehir, TBMM ve Cumhuriyet Hükümetlerinin aldığı tedbirlerle eğitim, tarım, sanayi, ticaret ve bankacılık alanlarında küllerinden yeniden doğmayı başardı.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DR. Cezmi Karasu Armağanı, 2021
Journal of history and future, 2021
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 2020
İNALCIK VE OĞUZOĞLU ANISINA OSMANLI DEVLETİ'NİN KURULUŞUNDAN CUMHURİYET TÜRKİYE'SİNE YALAKOVA'DAN YALOVA'YA, 2024
2nd INTERNATIONAL CONFERENCE ON COFFEE AND COCOA, 2022
From the Coffeehouses in Istanbul. İstanbul: Kültür AŞ, , 2012
Kent Akademisi, 2023
10. ATATÜRK KONGRESİ (08-09 KASIM 2023), 2023
DergiPark (Istanbul University), 2021
The Coffee and Coffee Shop Culture in Istanbul and Algiers As Seen by European Travellers (17th -20th Centuries), 2019
Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Dergisi, 2021