Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Türklük bilimi araştırmaları
…
32 pages
1 file
ÖZ: 19. yüzyıl Türk edebiyatında ilk çeviri faaliyetleri genellikle toplumu aydınlatmak ve geli tirmek adına, Tanzimat edebiyatının felsefesine de uygun olarak, didaktik eserler üzerinde yo unla mı tır. Amaç fayda sa lamak olunca, çevirmenler de "açıklama", "uzun uzun betimleme" ya da anla ılmayacak olanı tamamen yok sayarak "özetleme" yoluna gitmi lerdir. Uygulanan çeviri yöntemi ne olursa olsun asıl metinde yer alan kültürel unsurlar söz konusu oldu unda, hemen her çeviride bunların dönü türülmeye çalı ıldı ı ya da tamamen yok sayılıp çevrilmedi i görülür. Ba ka bir ifadeyle, kültürel unsurların erek dile aktarımında, dönemin çevirmenlerinin benimsedikleri yöntemler yetersiz kalmı tır. Yukarıdaki tespitlerden hareketle bu çalı mada, Paul et Virginie adlı eserin farklı yöntemlerle olu turulan iki çevirisi kar ıla tırmalı olarak incelenecektir. Amaç bu dönemde tam ve ortak bir çeviri görü ünün varlı ından söz edilip edilemeyece ini örnekler üzerinden tespit etmek dahası, kullanılan çeviri yöntemlerinin asıl metnin sanatsal de erine olumlu-olumsuz etkilerini ortaya koymaya çalı maktır. Bu inceleme 19. yüzyıl çeviri anlayı ına dayandırılaca ı için, incelenecek olan eserin 1900'den sonraki çevirileri çalı ma dı ı bırakılmıtır. Öncelikle eserin yazıldı ı devir içinde yarattı ı etki Fransız ve Türk edebiyatı çerçevesinde de erlendirilecek, sonra ise çeviri metinler bir inceleme tablosunda yan yana getirilerek, sözcük, cümle ve anlam temelinde kar ıla tırılacaktır. Kar ıla tırılacak metin parçaları-çalı manın hacmini sınırlandırabilmek adına-eserin ba ından, ortasından ve sonundan seçilmi tir.
Econder I. Uluslararası İktisat, İşletme ve Sosyal Bilimler Kongresi Bildiri E-Kitabı, 2019
Vergi devletlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri açısından en önemli kaynak olma özelliği taşır. Bununla birlikte vergi konusu her dönemde devletlerin vatandaşları ile ilişkilerinde en önemli sorun olmuştur. Osmanlı Devleti’nde de vergi konusu önemini her dönemde korumuştur. Ancak askerî, siyasi ve ekonomik alanda yaşanan sorunlar vergi alanına da yansımıştır. Bu bakımdan vergi uygulamalarında ihtiyaca ve zamanın şartlarına bağlı olarak değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. Osmanlı Taşrası vergi gelirlerinin temin edildiği saha olması itibariyle yaşanan değişim ve dönüşümden etkilenmiştir. Bazı vergi memurlarının faaliyetleri veya bazı vergi uygulamaları taşra ahalisi tarafından tepkiyle karşılanmış ve bu durum taşra ve merkez arasında kimi zaman çok ciddi boyutlarda anlaşmazlıklara neden olmuştur. Çalışma XIX. yüzyıl Osmanlı taşrasında Bolu örneğinden hareketle vergi uygulamalarından kaynaklanan anlaşmazlıkların sebeplerini, ahalinin tepkilerini ve sorunun çözümü için Devletin ne gibi faaliyetlerde bulunduğunu ele almaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme modeli ile yürütülen çalışma, konu ile ilgili literatürün yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Arşivi belgeleri çalışmanın esas kaynağını teşkil etmektedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, vergi anlaşmazlığı, Bolu.
ÖZET XIX. yüzyıl'da Nasturi toplumunun geçiş törenleri, Ortadoğu özelliklerini taşımaktadır. Evlilikler erken yaşlarda gerçekleşmekle birlikte, evlilik ritüelleri arasında beşik kertmesi, nişan ve başlık parası gibi uygulamalar da bulunmaktaydı. Ayrıca evlilikler ancak ailelerinin onayıyla gerçekleşirdi. Bunda ailelerin sosyal tabakaları ve maddi varlıkları en önemli etkenlerdendi. Evliliklerde kızın erkekten büyük olması hoş karşılanmadığından kız çocukları erken yaşlarda evlendirilirdi.
2010
This study is about sophist poet Sirri Bidâri and his Diwan. He lived in Gaziantep in the XIX. century and no significant scientific research has been made about him so far. In the current study, in the first part his life and structural and stylistic properties of his Diwan are examined. Examples of his poems in which he expresses his feelings and thoughts are analyzed.
Uluslararası Balkan Tarihi ve Kültürü Sempozyumu 6-8 Ekim 2016, Çanakkale. Bildiriler, ed. Aşkın Koyuncu, vol. 1, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yayınları, 2017, 289-294.
Günümüzde Sırbistan sınırları içerisinde bulunan Pirot şehri Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra Şehirköy adıyla anılmaya başlanmış ve oryantal bir yerleşim özelliği göstermiştir. Oryantal yerleşime geçişin temelinde, İslam dinindeki yardımlaşma özelliğinden dolayı ortaya çıkan vakıflar bulunmaktadır. Vakıfların büyük bir kısmı çoğunlukla, hükümdar ve hükümdar aileleri, yönetici zümre ve şehrin ileri gelen tanınmış kişileri tarafından kurulmuştur. Şehirköy ismi şehrin bir derviş merkezi olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada Pirot'un Osmanlı egemenliğine geçtiği 1385 yılından başlayarak 16. yüzyılın sonuna kadar geçen zaman diliminde şehirde kurulmuş vakıfların genel analizi yapılmıştır.
ESOGÜ Tarih Dergisi, 2019
Özet Bu çalışmada, tarihten günümüze önemli ticaret ve ulaşım yolları üzerinde kurulmuş ve Eskişehir-Ankara arasında büyük yerleşim yeri olarak günümüze kadar varlığını sürdüren Sivrihisar'da (eski adıyla Seferihisar) XIX. yüzyıl ortalarındaki meslekleri ele alınmıştır. Günümüzde özellikle insanların sosyal yaşamı üzerine yapılan tarihi çalışmalarda ciddi bir artış olduğu görülmektedir. Toplum hayatını doğrudan etkileyen iktisadi durumu ortaya koymanın yollarından birisi insanların mesleklerini ve mesleki çeşitliliğini analiz etmekten geçmektedir. Özelde Sivrihisar ile ilgili olan bu çalışmanın genelde Osmanlı sosyal yaşamıyla doğrudan irtibatı bulunmaktadır. Dolayısıyla yaptığımız bu çalışma, Osmanlı sosyal yaşamına dair pek çok kantitatif veriler içermekle birlikte kalitatif bir değerlendirmeyle yapılan/yapılacak pek çok çalışmaya kaynaklık edecektir. Çalışmamızın esasını ortaya koyan veriler, Temettuat defterleri kataloğunda yayınlanan ve Sivrihisar'ın kaza merkezine ait 26 adet defterden elde edilmiştir. Yapılan bu araştırma ile kazada yaşayan hane reislerinin yaşamlarını idame ettirici meslekleri, bu mesleklerin gruplandırılarak birbiri ile irtibatları ortaya konulacak ve böylece XIX. yüzyıl Osmanlı sosyo-kültürel yaşamına ışık tutulacaktır. Abstract In this study, occupations in the mid-nineteenth century in Sivrihisar (formerly known Seferihisar), which has been established on the major trade and transportation routes since the 1 Bu çalışma Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünce 2003 yılında kabul edilen Sivrihisar'ın XIX. Yüzyılda Sosyo-Ekonomik Durumu (Temettuat Defterlerine Göre) adlı tarafımızca savunulan yüksek lisans tezinin meslekler ile ilgili bölümünün, ortaya çıkan yeni belgelerle geliştirilmesi sonucunda oluşturulmuştur. 2 Öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı,
Çeşitli kaynaklarda Türkistan'ın kalbi olarak isimlendirilen Fergana Vadisi, üzerinden geçen ticaret yollarının ve verimli tarım arazilerinin sayesinde yüzyıllarca bölgeyi kalkındırmıştır. Rusya'nın güneyde ulaştığı son nokta olan vadi, Çin ve İngiltere'nin de dikkatini celbeden bir vahadır. Tüccarların uğrak yeri olan vadi Doğu'da Kaşgar'a, Batı'da Semerkant ve Buhara'ya, Kuzeybatı'da ticaretin bir başka merkezi olan Taşkent'e bağlanmaktadır. Bu şehirlerden gelen yerli ve yabancı tüccarlar XIX. yüzyılda Fergana şehirlerine oldukça canlı bir görünüm kazandırmıştır. Vadinin yamaçlarında yaşayan göçebeler ile ovalarda yaşayan yerlilerin buluşma noktası da ticaretin merkezi olan pazarlar olmuştur. Ticaret dolayısıyla maddi alışverişin yanında kültürel alışveriş her daim canlı kalmıştır. Vadiyi sulayan birçok nehir ve kanalın yanında mikroklima iklimin olması, Türkistan coğrafyasının başka yerinde yetişmeyen çeşitli ürünlerin burada yetişmesine olanak sağlamıştır. XIX. yüzyılda vadi, rekoltenin yüksek olması dolayısıyla pamuk tarımına yönelmiştir.
MÜZİK KÜLTÜRÜNE DAİR ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER-IX, 2022
XX. yüzyılın Türk musikisine sosyo-ekonomik anlamda zaman zaman olumsuz etkileşimleri olmasına rağmen, değişim ve gelişim bakımından olumlu etkileri de olmuştur. Dönemin bestekârları tarafından günümüze kadar gelen birçok eser kaleme alınmış ve bu eserler halk ve sosyete tarafından çok sevilerek günümüze kadar taşınmıştır. Bu araştırma kapsamında, XX. yüzyılın başlarından itibaren şarkı türüne imzasını atan ve bu türde en çok eser üreten bestecilerden; Münir Nurettin Selçuk, Refik Fersan, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar ve Şerif İçli’ye ait olan toplam 682 şarkı incelenmiştir. Bu besteciler, değişik makam ve usullerde şarkı biçiminde beste yaparak şarkı türünün gelişimine büyük katkılar sağlamışlardır. Bu bestecilerin tüm eserleri makam sıklıklarına göre ayrı ayrı sıralanmış ve en yüksek kullanım sıklığına göre iki makamdaki ikişer eser üzerinde analizler yapılmıştır. Ayrıca bu çalışmada, XX. yüzyıl dâhilinde Geleneksel Türk sanat müziğinin önemli beş bestekârının eserleri karşılaştırılarak şarkı biçimin yapısı içerisinde, Türk müziği makamlarının kullanılış durumları incelenerek sonuçları sergilenmiştir.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl:2002(2) Sayı:12, 2002
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl:2002(2) Sayı:12 69 XIX. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATINDA VOLTAİRE VE ROUSSEAU ÇEVİRİLERİ Yard. Doç. Dr. Nurettin ÖZTÜRK * ÖZET XIX. yüzyıl başında Osmanlı aydınları Voltaire ve Rousseau hakkında reddiyeci düşüncelere sahiptiler. Ancak yüzyılın sonunda Voltaire ve Rousseau'nun pekçok yazısı ve eseri Türkçeye çevrildi. Böylece Osmanlı aydınlarının Voltaire ve Rousseau hakkındaki düşünceleri olumlu bir biçime dönüştü. Bu dönüşüm sayesinde dini nitelikli tavrın dünyevi hale geldiği gözlenmektedir. Çeviriler aracılığıyla gözlenen bu dönüşüm Osmanlı sekülarizasyonunun bir başarısıdır. Anahtar Sözcükler: Osmanlı aydınları, Voltaire ve Rousseau, sekülarizm ABSTRACT At the begining of the nineteenth century Ottoman intellectual persons have had rejective ideas about Voltaire and Rouseau. But at the end of nineteenth century most of writings and works of Voltaire and Rouseau have been translated to Turkish. In this way, Ottoman intellectual person's thoughts about Voltaire and Rouseau have turned to positive way. Thanks to this turn, it has been observed that the religious qualificated attitude has trasformed to wordly way. The thought that watched thanks to translation is a success of Ottoman Secularism.
ÖZET XIX. yüzyıl Ortadoğu'sunda yaşayan Hıristiyan bir topluluk Nasturilerde tarımsal faaliyetler bulundukları ülkelerin coğrafi yapısına göre yapılmıştır. Kuzey batı İran'da tarım, geniş ovalarda yapılırken; Hakkâri bölgesinde akarsuların aşındırdığı derin vadilerde oluşturulan teraslarda yapılmıştır. Buğday, ceviz, dut, mısır, darı, üzüm tütün, kavun başlıca yetiştirilen tarım ürünlerdir. Bu ürünlerden özellikle üzüm ve tütün, dışa satım konusunda diğer ürünlere göre daha fazla ön plandadır. Bölgenin iklimden dolayı, zaman zaman kuraklıklar meydana gelmiştir. Bu nedenle Nasturiler, kıtlık zamanlarında yağmur duasına çıkmışlardır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ÇAKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
XIX. YÜZYILA AİT BİR CÖNK ÖRNEĞİ , 2019
cibalikoyu.net
TÜRKLÜK BİLİMİ ARAŞTIRMALARI/JOURNAL OF TURKOLOGY RESEARCH, 2023
Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023
XV. YÜZYILDA VULÇITRIN NAHİYESİ, 2019
Doğu Coğrafya Dergisi
GOSOS, Gazi Osman Paşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2016