Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, DergiPark (Istanbul University)
…
10 pages
1 file
It is observed that cities are transformed into consumption-oriented presentation objects. Apart from the discourse of vanishing public space different practices which is aim to create new publicities have been developed by architects and urbanists. With acceptence of the space as a social product, to create the structural action space which is penetrated to a daily routine in order to social sustainability makes people free in public space. Being visible is added to the action-based approaches, and it reflects to architectural space as parasitic structures. With its articulated structure, it spatialized, dynamizes the place we look at every day but not see, and transform the spectator into an emancipated active agent. As a stage of the gazing action, the place transformed into agency space. And this urban space practice herald to get back to city. In this study, articulation of the agency space to urban space which is transformed into consumption and theatrical thing, it is presented as a method that will make the people interact with others. It is aimed to discuss the situation arising from the products of the experimental studio which aims to design the parasite structure on the E5 journey route, which constitutes the backbone of Istanbul. The studio's products emerge as a challenge to the normalization of existing static and defined space. The concept of agency-visibilityspectator will be reexamined through the architectural designs.
Dr. Kemal Daşcıoğlu’na Vefa Kitabı, 2020
Medeniyet üzerine çok yazıldıysa da medenîleşme hikâyemiz üzerinde az durulmuştur. Bu mesele hakkında ülkemizde çok az sayıda tarihçi, antropolog,sosyal psikolog ve sosyolog kalem oynattı. Bu durumun biraz bizimmeraksızlığımızdan biraz var olan verileri toplama, derlemedeki eksikliğimizden kaynaklandığını sanıyorum. Türklerin medenîleşmesi nasıl gerçekleşti? Medeniyet ve kültürümüzü Klasik Çağ için tasvir eden azımsanmayacak sayıda esere sahipsek de toplumun “medenîleşme sürecinin”nasıl şekillendiğini, gündelik hayatın bu süreçte nasıl değiştiğini, “medenî davranışın” nasıl oluştuğunu, farklı toplumsal tabakaların bu süreçteki etkileşimini, karşılıklı tesirlerini bir bütün içinde anlamaya dönük gayretler çok sınırlı kaldı. Açıkçası klasik dönemden modern döneme geçiş ve modern dönemin kendisi için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Bir başka deyişle bir arada yaşama düzenine dâir kurallar nasıl şekillendi, nasıl değişti, merkezden taşraya nasıl yayıldı? Eser, dünden bugüne Türkiye';nin karmaşık hikâyesine bir giriş niteliğindedir.
İnsan ve İnsan Dergisi, 2019
Bu çalışmanın amacı çağdaş sosyal teoride sıklıkla değinilen bir tema olan kamusal alanın kavramsal sınırlarını ortaya çıkarmaktır. Kamusal alanın fenomenolojik olarak ihtiva ettiği öğelerin ne olduğu, nasıl bir işlev sergilediği incelemenin temel sorunsalını teşkil etmektedir. Bu bağlamda, çalışmada öncelikle kamusal alana günümüz anlamını kazandıran teorik çabalara değinilmiştir. Hannah Arendt, Jürgen Habermas, Oskar Negt-Alexander Kluge, Richard Sennett ve Nancy Fraser’in kavramın politika teorisine dahil olmasında oynadıkları rol incelenmiştir. Takiben, kavramın günümüz ve önceki tarihler arasında ihtiva ettiği anlamda herhangi bir değişiklik olup olmadığı sorgulanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda kavramın semantik kökleri ve işlevsel nitelikleri araştırılmıştır. Daha sonra, kamusal alanın özel alandan farkları incelenerek aleniyet ve çoğulluğun kavramsal olarak kurucu nitelikler sergilediği tespit edilmiştir. Çalışmada, son olarak, kamusal alanın politika ve demokrasiyle ilişkisine değinilmiştir. Böylelikle, kavramın fenomenolojik bütünlüğü açısından aleniyet ve çoğulluğun yanı sıra politik bir telosa da gereksinim duyduğu anlaşılmıştır.
2021
Öz Kamusal alanlar tarih boyunca kentlerin en önemli parçası olarak, gündelik yaşamın birlikte geçebileceği, paylaşım alanları olmuştur. Günümüzde ortaya çıkan küresel salgınla birlikte, kamusal açık alanların ve yeşil alanların önemi artmaktadır. Kentlerde, belirli mesafelerin korunarak ortak yaşamın geçtiği kamusal açık alanlardaki yeşil alanların düşünülmesi sağlıklı yaşam için önem taşımaktadır. Bu noktada, çalışmanın temel amacı, kamusal alan olgusunu kavramak, kentlerin gelişimiyle ortaya çıkan değişimini anlamak ve tartışmak, bu tartışma sonucu geleceğin kamusal açık alanlarının nasıl olması gerektiğine dair yeni veriler oluşturulmasıdır. Bu bağlamda, kentlerin gelişim süreçleri ele alınarak, kamusal alan ve kamusal yaşam olguları araştırılmakta, bu kavramlara yönelik tanımlar incelenmektedir. Yaklaşımlar değerlendirildikten sonra, kamusal alan kavramının kentsel mekânla olan ilişkisi, teorisyen ve mimarların tanımlarıyla ele alınmaktadır. Literatürden ortaya çıkan tanımlardan, kamusal alan kavramının kavramsal ve fiziksel genel tanımlaması yapılmaktadır. Bu tanım üzerinden, tarihsel süreçte kentlerin gelişmesiyle, kamusal alan kavramındaki değişimler ortaya çıkartılmaktadır. Kamusal alanın değişimi üzerine, hem yurtiçi hem de yurtdışı örneklerin değerlendirmeleri yapılmaktadır. Çalışmada vurgulanan kamusal alan olgusunun öneminin ve kamusal açık alanlara olan gereksinimin, salgınla birlikte daha da artacağı düşünülerek, gelecekte tasarlanacak kamusal açık alanlara yönelik öneriler ölçütler belirlenerek, çalışma tamamlanmaktadır.
Eklektik Sosyal Bilimler Dergisi, 2023
Bu çalışma, devlet ve güvenlik merkezli siyaset teorisi çalışmaları yapan Mark Neocleous’un kamusal alana reddiyesini ve bu reddiyenin teorik temellerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Neocleous’un kamusal alana reddiyesi, onun şiddet, güvenlik, özgürlük ve devlet tahayyülü üzerine yaptığı çalışmalarla birlikte okunacak ve bu çalışmalarda yaptığı düşünülen “reddiye”lerin bir sonucu olarak, reddiyelerden doğan bir reddiye olarak değerlendirilecektir. Neocleous’un kamusal alanla doğrudan bağlantılı olan güvenlik-özgürlük dengesinde devleti görünür kılmaya yönelik reddiyesi, devletin sivil toplum üzerindeki kurucu, denetleyici ve düzenleyici etkisini görünür kılacak Marksist bir devlet kuramına yönelik yaklaşımının bir parçasıdır. Neocleous’a göre liberalizmin içinden konuşan kamusal alan-özel alan ayrımı, devletin bu dengedeki yerini görünmez kılmakta ve kamusal alanın kamusal bir özelliğinin olmadığını da gizlemektedir. Neocleous’un reddiyesi, devlet ve kapitalizm altında kamusal alanın, kamusallığı yalnızca adında olan bir (yok) kamusal alana dönüştüğüne işaret etmekte, bu yanıyla devleti göz ardı etmeyen karşıt kamusallıkları düşünmeye imkân sağlamaktadır.
Pearson Journal Social Sciences&Humanities
İnsanoğlu, geçmişten bugüne bulunduğu coğrafyaya bağlı olarak doğanın sunmuş olduğu farklı malzemeleri işleyerek ve kullanarak çeşitli binalar/hacimler uygulama becerisi göstermiştir. İlkel malzemelerle başlayan yapı üretme süreci, değişen ve gelişen zamanla farklı malzeme ve yeni yapım teknikleri üzerinden devam etmiştir. İçinde bulunulan dönemin şartlarına ve sunduğu olanaklara bağlı olarak ortaya konan her mimari yapı, beraberinde farklı mimari üslupların da ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlardan bir tanesi de brütalist üslup olarak tanımlanan mimari yaklaşım olmuştur. Üslubun temelinde, işlenmemiş ham beton malzemenin farklı amaçları yerine getirmek üzere kullanılması yatmaktadır. Farklı mimarlar tarafından brütalist üslupla tasarlanmış ve uygulanmış, bireysel ve kamusal alanlara hizmet eden pek çok yapıya/kent donatısına rastlanmak mümkündür. Çalışmanın örneklemini oluşturan ve 1962-1982 yıllarında İngiltere’nin Londra kentinde inşa edilen, farklı eylemlere ev sahipliği yap...
This article, aims to find out the dynamics of the public sphere before the emergence of the press in the Ottoman Empire. The main thesis of this article is that eventhough the press was not emerged in the Ottoman Empire, the dynamics of the public sphere, which can be understood by coffeehouses set up in the middle of the sixteenth century and aestetic-affectual expressions produced in these places, were available. However, in the west, the arguments of public sphere are based on euro an centric view and taken for granted that in non-western societes there is no public sphere. In the west, discussions between Habermas and those sharing his views, and those opposings to this view are based on an eurocentric stanpoint. These discussions, whose main pivotals are rationel-critical and aestetic-affectual, aare generated in western, and do not have a comparative perspective on the western and nonwestern societies. This article adopts a non-western view by showing evidence that in the Ottoman Empire there were dynamics of the public sphere even before emerging the press.
2018
Bu araştırma kamusal mekanın idealize edilmiş, kentte bireylerin karşılaşma, paylaşma ve dönüşme zemini olduğu tanımlamalarıyla birlikte, çeşitli aktörlerin kamusal mekanda kurdukları güç ilişkilerinin gündelik hayatta kendiliğinden oluşturduğu geçici örütüntüleri çözümlemeye odaklanmaktadır. Bu bağlamda sürekli olarak yeniden üretilen geçici örüntüleri anlayabilmek için aktörler, zamansallıkları ve güç ilişkileri bakımından farklılaşan durumları örnekleyecek semt pazarları seçilmiştir. Kamusal mekanda hakim aktörlerin kurduğu stratejilere karşı gündeliğin içinden örgütlenen müdahaleci eylemleri araştırmak için önerilen semt pazarları bu kapsamda; hem kendisi bir müdahaleci eylem olarak değerlendirilmiş, hem de kendi içerisinde yarattığı yeni ilişkilerle kentliyi müdahaleci aktörlere dönüştüren bütüncül bir mekanizma olarak görülmüştür. Araştırma İstanbul’da kurulan semt pazarları arasından Fatih Çarşamba Pazarı, Bolluca Semt Pazarı, Yeşilköy Sosyete Pazarı ve Dolapdere Bit Pazarı üzerinden yürütülmüştür. Seçilen pazarların her birinde var olan aktörler, aktörlerin güç ilişkileri, bunlara bağlı olarak kamusal mekanın tanımlanan kullanım biçimleri ve sınırları farklılaşmaktadır. Dolayısıyla bu karmaşık ve birbirine bağlı ilişkiler bütününe karşı kentliler tarafından örgütlenen müdahaleci eylemler de çeşitlenmektedir. Bu kapsamda müdahaleci eylemler; gündelik mekansal pratikler ve bu pratiklerle dönüşen toplumsal ilişkiler olarak aşamalı ve geçişli incelenerek zaman, mekan ve aktörler üzerinden çeşitlenen geçici kamusal mekan örüntüleri çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırma gündeliğin içinden yere ve zamana bağlı üretilen bilgiyi yakalamaya odaklanan yöntem kurgusuyla gözlem ve kısa görüşmelere ek olarak fotoğraflama, filtreleme ve soyutlama olmak üzere üç temel aşamadan oluşmaktadır. Pazarlarda fotoğraflarla kayıt altına alınan geçici müdahaleler; gözlemler ve yapılan literatür taraması ile birlikte yorumlanarak çizimlere dönüştürülmüş, çizim ile kurulan temsil dili çalışma içerisinde temsilin ötesine geçerek performatif bir düşünme, tartışma, bilgiyi üretme ve kaydetme aracına dönüştürülmüştür. Bu izlek ile çizim gündeliğin karmaşıklığının filtresi haline getirilmiş, filtrenin ayıkladıklarıyla ölçekler arası sürekli gidiş-gelişler üzerinden kentlinin örgütlediği geçici müdahaleci eylemlerin kamusal mekanı nasıl dönüştürdüğü ve bütünün ilişkisel hali anlaşılmaya çalışılmıştır.
Beylikdüzü Belediyesi, 2016
Bu çalışma kapsamında kamusal alan kavramı, açılımı, kentlerimizde kamusal alanların yeri ve niteliği kavramsal ve fiziksel yapılanma olarak ele alınmış ve belirlenen kriterler doğrultusunda örnekleme alanı olarak öngörülen İstanbul Beylikdüzü yerleşimi kentsel kamusal alan kurgusu bağlamında incelenmiştir.
2024
Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da 1950’li yıllarda, Türkiye’de ise 2000’li yıllarla çalışmalara konu olan mutenalaştırma, sürece dâhil olan aktörlerin ve süreçten etkilenen sosyal sınıfların değişimlerine neden olmuştur. Buna göre, ilk defa Londra’da dar gelirli ücretli çalışan kesimlerin mahallelerinden sürülmesiyle tartışılmaya açılan mutenalaştırma, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de zamanla etkilendikleri bir süreç haline gelmiştir. Literatürde yer alan akademik çalışmalara göre mutenalaştırma süreci, genellikle konut alanları ya da eski sanayi bölgelerinin fayda temelli işlev değişikliğiyle canlandırılması ve dönüştürülmesi şeklinde açıklanmaktadır. Diğer yandan kamusal geniş alanlar olan kent parkları ile çeşitli açık alanların dönüşümü ya da canlandırılmasına yönelik çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada mutenalaştırma sürecinin değişen doğası, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kentin sahil kesiminde bulunan Mersin Kültür Park aracılığıyla gerçekleştirmiş olduğu geliştirme çabaları üzerinde durulmaktadır. Bu maksatla kentteki mutenalaştırma çabalarının en önemli sonuçlarından biri olan sosyal sınıfların değişimi, Mersin’de yaşayan ve parkı kullanan yurttaşlarla yapılan anket ile değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışma neticesinde kent merkezlerine yakın konumlarıyla geniş birer kamusal alan olarak öne çıkan kent parklarının dönüşüm süreci sonunda geçmişteki kullanım pratiklerinin değiştiği ve dolayısıyla belediyenin mutenalaştırma sürecinde önemli bir rol üstlendiği sonucuna varılmaktadır.
2020
Asagida okuyacaginiz makale, arsiv mesleginin ve arsivcilerin kamu kurum ve kuruluslarinda eksik ve yanlis algilamalardan kaynakli karsilastiklari itibar kaybi ve muamelelerin ortaya konulmasi maksadiyla, bircok kurumda yerine getirilen gorevler ve verilen egitimlerden yola cikilarak elde edilen deneyimlere dayanilarak yazilmistir. Bu sebeple farkli makalelerden, bilimsel yazilardan alintilar icermemektedir. Arsivle ilgili bilgisi olan ama bu konuda bilinc duzeyine erisememis ve kamuda oldukca fazla sayida olan yoneticiler ve diger meslek gruplarinin bu yanlis algilamalarinin temel sebeplerinden bir tanesi olan, sosyal mesleki yapisalliklarinin gecirgen olmayan kati tutuculuguna vurgu yapilmaktadir. Rahatsizligi teshis etmeden tedavi etmek de mumkun olmayacaktir. Bu yazi da arsivlerle ilgili kamuda bulunan sagliksiz bakis acisinin altinda yatan nedenlerin bir kismini gostermeye, gun isigina cikartmaya yonelik olarak kaleme alinmistir
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kamusal Alan Toplumsal Katılımın Bir Imkanı
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2021
ULUSLARARASI KADIN, SÖYLEM, EYLEM KOLOKYUMU, 2024
Gazi Üniversitesi letişim Fakültesi Dergisi (21), 2005
Türkiye’de Geçiş Dönemi Adaleti: Dönüşen Özneler, Yöntemler ve Araçlar, 2021
E-journal of New World Sciences Academy
Fiscaoeconomia, 2023
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2009
IV. International Ankara Multidisciplinary Studies Congress 29-31 July 2022 Ankara Turkey, 2022
Arredamento Mimarlık, 2019
Türkiye Kentsel Morfoloji Ağı, IV. Kentsel Morfoloji Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2023
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2020
ATA Planlama ve Tasarım Dergisi, 2019