Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2015, Elektronik sosyal bilimler dergisi
…
15 pages
1 file
Günümüzde popüler müzik endsütrisi içerisinde yürütülen profesyonel müzik üretimi, bir kişinin tek başına tamamlayabileceğinden daha fazla detay içeren bir süreci işaret etmektedir. Bu sebeple günümüzde popüler müzik endsütrisindeki müzik üretimi geniş bir uzmanlık ağı içerisinde gerçekleştirilmektedir. Bunların en önemli olanlarından birisi de aranjörlük alanıdır. Aranjörlük işi, bir müzik prodüksiyonun içeriğinin, tarzının ve yapım tamamlana kadar geçen süreçteki tüm parametrelerinin belirlenmesi, kontrolü ve tamamlanması işlemlerinin tümünü içermektedir. Bu sebeple aranjörün müzik piyasasındaki rolü çok önemlidir. Aranjörlük işinin ülkemizde özellikle 1950-1980 yılları arasındaki periyoddaki işleyişine bakıldığında, bu işin içeriğinin ve gerektirdiği niteliklerin çok yönlü olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu dönemdeki aranjörlük işi herkesin kolayca yapabileceği bir iş değildir. Ancak özellikle 1983 yılında MIDI'nin keşfi ve ardından, teknolojik gelişmelerin ülkemize ithalinin kolaylaşması ile beraber ülkemizdeki aranjörlük işi önemli bir dönüşüm geçirmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak da özellikle 1990'lardan itibaren sadece bilgisayarın olanaklarıyla yürütülen bir aranjörlük pratiği gelişmeye başlamıştır. Bu çalışmada, gelişen bu yeni aranjörlük pratiği "midijörlük" olarak tanımlanmıştır. Ülkemizin önde gelen aranjörleri ile görüşmeler yapılarak da bu alanda yaşanan dönüşümler anlaşılmaya çalışılmıştır.
Öz Günümüzde popüler müzik endsütrisi içerisinde yürütülen profesyonel müzik üretimi, bir kişinin tek başına tamamlayabileceğinden daha fazla detay içeren bir süreci işaret etmektedir. Bu sebeple günümüzde popüler müzik endsütrisindeki müzik üretimi geniş bir uzmanlık ağı içerisinde gerçekleştirilmektedir. Bunların en önemli olanlarından birisi de aranjörlük alanıdır. Aranjörlük işi, bir müzik prodüksiyonun içeriğinin, tarzının ve yapım tamamlana kadar geçen süreçteki tüm parametrelerinin belirlenmesi, kontrolü ve tamamlanması işlemlerinin tümünü içermektedir. Bu sebeple aranjörün müzik piyasasındaki rolü çok önemlidir. Aranjörlük işinin ülkemizde özellikle 1950-1980 yılları arasındaki periyoddaki işleyişine bakıldığında, bu işin içeriğinin ve gerektirdiği niteliklerin çok yönlü olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu dönemdeki aranjörlük işi herkesin kolayca yapabileceği bir iş değildir. Ancak özellikle 1983 yılında MIDI'nin keşfi ve ardından, teknolojik gelişmelerin ülkemize ithalinin kolaylaşması ile beraber ülkemizdeki aranjörlük işi önemli bir dönüşüm geçirmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak da özellikle 1990'lardan itibaren sadece bilgisayarın olanaklarıyla yürütülen bir aranjörlük pratiği gelişmeye başlamıştır. Bu çalışmada, gelişen bu yeni aranjörlük pratiği " midijörlük " olarak tanımlanmıştır. Ülkemizin önde gelen aranjörleri ile görüşmeler yapılarak da bu alanda yaşanan dönüşümler anlaşılmaya çalışılmıştır. Abstract Nowadays, professional music production processes that being conducted in popular music industry, refer to a period which includes various details that one cannot overcome alone. Therefore music producion at recent years is being conducted with a wide proficiency network. The most important stakeholder of this network is arranger. The term arranging includes, fixing, conducting and controlling of context, style and all processes of a music production that finish with the completing the production. Because of that the arranger's role is so important. That can be said, arranging practises in Turkey between 1950 and 1980 period require various qualifications from musicians; being qualificied as a composer. Thereby being an arranger is very difficult credit that everybody couldn't gain it easily. However, especially with develop of MIDI in 1983 and then smoothing of importing technological advances into the Turkey, the arranging area in Turkey got into an important transformation. Therefore, an arranging practise rose in Turkey that carried mostly via computer and its options. In this paper, this new type of arranger defined as " Midi-ger ". Also many interwievs have been made with pionner arrangers of Turkey to understand transformation of arranging practices in Turkey.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu çalışma, popüler Türk müziğine, kültür endüstrisi bağlamında yoğunlaşmaktadır. Çalışmada sırasıyla kültür endüstrisi, popüler kültür, popüler müzik ve müzik sosyolojisi açıklanmakta ve popüler Türk müziği bunlarla ilişkili olarak irdelenmektedir. Müzik, yaşadığı toplumun sosyo-kültürel/ekonomik özelliklerinden etkilenmektedir. Bu durum müziğin sosyolojik bir zeminde incelenmesini gerekil kılmaktadır. Toplumsal yapının ve sosyal değişimin müzik üzerine etkisi aslında müziğin yapısını da belirlemektedir. Popüler Türk müziği, toplumsal boyutta yaşanan değişimlerden etkilenerek dönüşmekte ve giderek batının popüler müziğine benzer gelişim trendi göstermektedir. Cumhuriyetten günümüze kadar her dönemin kültürel ve ekonomik özellikleri popüler Türk müziğine de yansımıştır. Genel olarak popüler Türk müziğinin dönemsel özellikleri göz önüne alındığında dönemin toplumsal koşullarından etkilenerek değişmiştir.
Asosjournal, 2021
müziğin dönüşümünü ve tüketiciye ulaşımını incelemeyi amaçlamaktadır. Türkçeye uyarlanmış şarkı modellerinin üretiminin en yoğun olduğu dönemden seçilen 2 şarkı örneği ile araştırma içerisinde anket soruları bulundurulmuştur. Yapılan bu araştırmada yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum vb. unsurlar dolayısıyla heterojen bir yapıyı oluşturması sebebiyle Tabakalı Örnekleme Yöntemi kullanılmıştır. Uygulanacak bu ankette 216 katılımcının; kapalı uçlu sorulara cevap vermesi istenmiştir.
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Türklerin tarih sahnesine çıkmasıyla başlayan kendi müzik kültürü, yüzyıllar boyunca günümüze kadar üç farklı türe dönüşerek Türkiye Cumhuriyeti müzik kültürünü oluşturmaktadır. Bunlardan ilki, tarih boyunca çeşitli ülkelere göç ederek yerleşik hayatın getirdiği farklı kültürler etkileşimi ile harmanlanan halk müziğidir. İkincisi, Türklerin İslamiyet'i kabul etmesi ve akabinde Anadolu'ya yerleşmesiyle bu coğrafyanın müzik kültürünü kapsayan makamsal müziktir. Üçüncüsü ise, halk müziği ve makamsal müzikten aldığı ses dizisi, melodi ve ritmik öğeleri kullanarak veya onlardan esinlenerek, çok sesli tonal Evrensel müzik biçimine uyumlu ulusal Türk Müziği olan "Çağdaş Türk Müziği'dir. Bu çalışmada, Türk Halkoyunları ve müzik kültürünün önemli bir parçası olan Horon müziğinin, Çağdaş Türk Bestecileri tarafından Çağdaş Türk Müziği formunda çeşitli örneklerle derlenmesine ve bestelenmesine değinilmektedir.
Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Türkiye'de popüler müzik endüstrisinde yer alan müzisyenler, aranjörler, müzik prodüktörleri ve müzik yönetmenlerinin, bu işin üretim aşamasında çalışan kişiler oldukları düşüncesinden hareketle yapılan bu araştırmada, bahsi geçen müzik emekçilerinin nasıl bir eğitim altyapısına sahip oldukları üzerine odaklanılmıştır. Bu bağlamda ülkenin müzik kültürü bakımından lokomotif şehirleri konumunda olan başta Đstanbul olmak üzere Ankara ve Đzmir'de yaşayan ve popüler müzik endüstrimize üretim yapan icracı, aranjör, müzik prodüktörü ve müzik yönetmenleri ile önceden hazırlanmış bir "görüşme formu" çerçevesinde görüşmeler yapılarak, müzikal birikimlerini nasıl geliştirdikleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Bununla beraber, bu müzisyenlerin içerisinde eğitim fakültelerinin müzik öğretmenliği alanından mezun kişilerin olup olmadığı anlaşılmaya çalışılarak, müzik öğretmenlerinin bu alanda yer edinebilme düzeyleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Yapılan araştırma neticesinde, ülkemiz popüler müzik endüstrisinin müzik kayıt piyasasında çalışan profesyonel müzisyen ve aranjörlerin büyük çoğunluğunu konservatuvar mezunlarının oluşturduğu, diğer alanlardan mezun kişilerin bu piyasada nadiren yer edinebildiği anlaşılmıştır. Ayrıca, aranjörlerin genelde formel müzik eğitimine sahipken, icracıların ve müzik yönetmenlerinin formel bir müzik eğitimine genelde sahip olmadıkları anlaşılmıştır.
Modern Dönemde İslâm’ı ve Osmanlı’yı Yeniden Düşünmek, 2013
Journal of International Social Research, 2017
Çağdaş Türk resim sanatında, müzik ve dansı betimleyen pek çok esere rastlamak mümkündür. Batı etkilerini yansıtan tuvallerin yanı sıra özgün ve yerel değerleri aktaran resimler de gerçekleştirilmiştir. 19. yüzyılın son çeyreğinden, 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan zaman diliminde, çeşitli grupların içinde yer alan, çoğunluğu Avrupa'da sanat alanında eğitim almış ve deneyim kazanmış olan ressamlar, tuvallerinde modern Türk yaşamını sergilerken, müzikal öğeleri de unutmamışlardır. Çeşitli yörelerin halk müziği, horon ve çayda çıra gibi halk dansları, diğer yandan balo sahneleri, caz müzisyenleri ve balerinler, resimlere konu olmuştur. Bu çalışmada, doğum tarihleri 1840'lar ile 1920'ler arasında olan, modern Türk resminin ilk ustalarının eserleri incelenmiştir.
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (HÜTAD), 2021
Çatışan fonem birliklerini onarmak amacıyla kullanılan uyum sesleri, dillerin yapısına göre farklı işlevleriyle ön plana çıkmaktadır. Nitekim sondan eklemeli bir dil olan Türkçede yerlileştirme amacıyla kullanılan uyum seslerinden ziyade bağlayıcı seslerin hususiyetlerine yoğunlaşılmıştır. Yarı ünlü olması ve iki ünlü arasında rahatlıkla boğumlanabilmesi nedeniyle /-y-/, Batı Oğuz lehçelerinde ünlüler arasındaki sesletim zorluğunun giderilmesinde kullanılan en yaygın fonemdir. Eski Türkçede az sayıda örnekte de olsa ünlü çatışmasını önlemek için kullanılan /-y-/, özellikle ünlü çatışmasından ve uzun ünlülerden kaçınma eğilimindeki bu lehçelerde ek girişlerindeki /ḳ, k/ > /ġ, g/ > [ɣ (>ɰ) ~ ɰ ̟ ] > [-Ø-] ~ /y/ gelişimiyle hızlı bir şekilde kullanım alanını genişletmiştir. Ayrıca Batı Oğuz lehçelerinde ek girişlerindeki /ḳ, k, ġ, g/ sesleri ünsüzle biten kelimelerle bağlandığında erimiştir. Ancak bu sesler, ünlü çatışması olan yerlerde /-y-/ koruyucusuyla ortaya çıkmıştır. Bu durum /-y-/'nin eke ait bir ses olarak değil bir bağlayıcı ünsüz olarak algılanmasına sebep olmuştur. Böylelikle /-y-/ dildeki ünlü çatışması yaşanan diğer yapılara da bulaşmış olmalıdır. İşte bu makalede Türkiye Türkçesindeki bağlayıcı /-y-/ sesinin gelişimi, diğer lehçelerdeki örneklerin de yardımıyla ses unsurlarının birbiri ile ilişkisine yoğunlaşan fonotaktik yöntem kullanılarak incelenmiştir. Böylelikle bağlayıcı yarı ünlünün art zamanlı gelişimi, analojik geçmişi ve umumileşme süreci hakkında yeni önerilerin getirilmesi amaçlanmıştır.
2021
(sözlü/sözsüz) nasıl bir eylem planı ile yayınlanması gerektiği hakkında bilgilere yer verilmiştir. Çalışmanın, Z kuşağına ait müzik dinleme alışkanlıkları ve Türk müziği eserlerini dinleme alışkanlıklarının incelenmesiyle birlikte, araştırma kapsamına yönelik somut ve ayrıntılı verilerin de elde edilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu araştırmada konuyla ilgili verilerin toplanması amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden tarama (Survey) modeli kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ulaşılan veriler betimsel analiz yönteminden yararlanılarak yorumlanmış ve bu bağlamda çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of International Social Research, 2020
Folklor akademi dergisi, 2023
Uluslararası Mühendislik, Mimarlık Tasarım Kongresi, 2021
Otuzyedi Sanat ve Tasarım, 2024
VI. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİ KONGRESİ TUDOK 2021, 2021
Journal of International Social Research, 2017
sbe.erciyes.edu.tr
Erciyes İletişim Dergisi, 2016
Sanat yazıları, 2024
Social Sciences Research Journal, 2024
Coğrafya ‘da Yeni Yaklaşımlar, (Ed., Efe, R.),, 2015
Çelebi Dergisi (Tarih, Kültür ve Düşünce Dergisi), Türk Mûsikîsi Dosya Konusu, Yıl:3, Sayı:8- Ağustos 2022, 2022