Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, SBF Dergisi
…
27 pages
1 file
Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde iktidar ilişkilerinin, toplumsal muhalefetin görünürlüğü problemi üzerinde durularak eleştirel bir yaklaşımla yeniden düşünülmesini önermektedir. Bu suretle 1933 yılında Bursa'da yaşanan Türkçe ezan karşıtı olaylar, Tek Parti iktidarının dinsel yaşama dönük politikalarının, halkın talep ve beklentileri ile ilişkili biçimde nasıl değişime uğradığı sorunsallaştırılarak incelenmektedir. Buna bağlı olarak direniş kavramı üzerinde durularak, taşrada vücut bulan muhalefet, bu kavram üzerinden tartışılmıştır. Bu doğrultuda ilk olarak tarih yazıcılığı bakımından toplumsal muhalefet meselesine dair eleştirel bir yaklaşım önerilmekte, iktidarın dini alana yönelik uygulamaları bu çerçevede incelenmektedir. Ardından bu dönemde yürütülen ibadet dilini Türkçeleştirme politikası analiz edilerek, Bursa Olayı etrafında şekillenen toplumsal muhalefetin köken ve kapsamı üzerinde durulmaktadır. Çalışmada bu örnek vakadan hareketle, taşrada yerel ölçekli dinamikler ile bağlantılı biçimde somutlaştığı savunulan iktidar ilişkileri içerisinde direniş pratiklerinin, sahip olduğu belirleyici etkiye dikkat çekilmek istenmiş ve tarih yazıcılığı açısından toplumsal muhalefetin ele alınma biçimlerine yönelik alternatif bir yaklaşım geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Öz Kur'an çevirileri Đslamiyet'in ilk dönemleriyle başlamış ve Đslam'ın farklı toplumlarla münasebetleri sürecinde dünya çapında yayılma göstermiştir. Đlk Türkçe Kur'an çevirilerine Uygur alfabeleriyle rastlanmaktadır. Daha sonra Anadolu Beylikleri ve nihayet Osmanlı ile Cumhuriyet devirlerinde de Kur'an'ın Türkçeye aktarılması söz konusu olmuştur. Hemen her eylem gibi Erken Cumhuriyet dönemindeki çeviri eylemlerinin de belirli bir amacı bulunmaktadır. Bu çalışma Erken Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çevirisi örneklerini ele alarak Gidon Toury'nin norm kavramı ışığında açıklamayı hedeflemiştir. Böyle bir araştırmanın malzemesi olarak da o dönemle ilgili tarih biliminin yöntemleriyle yazılmış bilimsel kaynakların verilerine ve yan metinlere müracaat etmiş; bu çeviri süreçlerini betimlemek için çeviribilimin kavramlarıyla çalışılmıştır. Sonuç olarak görülmüştür ki, Toury'nin kavramsal bakış açılarıyla Cumhuriyet dönemindeki Kur'an çeviri süreçleri çeviribilimi kavramlarıyla ilişkilendirilerek açıklanabilmekte, çevirilere yönelik nedensellikler ortaya konulabilmektedir. Abstract Qur'anic translations have begun in the early decades of Islam, spreading out into the world during its interaction process with different societies. In the very first Qur'an translations, one can come across Uigur alphabets. Later, during the Anatolian dukedoms' and finally the Ottoman and Republican periods, the translation of the Qur'an took place. As almost every activity happens to be, the activities of translation in the early Republican era also had a certain objective. This work aims to explain the Qur'an translations in the Republican era, referring to the translation theories of Andere Lefevere and Gidon Toury. Further, as the substance of such research, data and assessments from scientific sources written with the methods of science of history were invoked. In order to describe these translation processes, terms and theories of translation studies were engaged. As a result, it turned out that with the theoretical perspectives of Toury, the Qur'an translation process of the Republican era can be explained by relating them to the terms of translation studies, and regarding the translations causalities can be put forth.
İstiklâl Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı Anısına Ulusal Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu, 2021
Araştırmanın amacı, 21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşayan kadınların sahip olduğu hakların temelini oluşturan Erken Cumhuriyet Dönemi’nde, kadınların toplumsal hayattaki konumlarını ve çağdaş, modern, erkeklerle eşit bireyler olmalarını sağlayan gelişmeleri analiz etmektir. Araştırmada literatür taraması yapılmış ve nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Atatürk, Türkiye’nin modernleşmesi için Osmanlı Devleti’nden miras kalan ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu fark etmiş ve bu doğrultuda reformlar yapmıştır. Atatürk'ün kadın haklarına yönelik yaptığı reformlar sadece kadınlara yarar sağlamamış, toplumun ilerlemesine de önemli katkılarda bulunmuştur. Bu sebeple toplumsal yapının değişmeye başladığı ve Türk ulusu olarak ilerlemeye başlanılan Erken Cumhuriyet Dönemi’nde kadının bulunduğu konum önemli olmuştur. Bu dönemde kadının statüsünde, eğitim hayatında, kılık kıyafetinde ve aile içi ilişkisinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Gelişmelerde, dönemin önde gelen kadınlarının gerçekleştirdiği faaliyetlerin de etkisi olmuştur. Bu dönem çıkarılan dergilerde kadınların sorunları dile getirilmiş ve eşitlikçi fırsatların yaratılması için çalışmalar yapılmıştır. Sonuç olarak Erken Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan kadın temelli yenilikler, ataerkil toplum yapısındaki kadının değerini arttırmış ve sosyal hayata aktif olarak katılımını sağlamıştır.
2. ULUSLARARASI EGE SOSYAL BİLİMLER LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI, 2023
e-ISBN 978-605-338-411-3
3.Uluslararası Sürdürülebilir Ekolojik Tarım Kongresi, 2024
The European Union Green Deal is a comprehensive plan for a sustainabil-ity-oriented transformation announced by the European Union (EU) in 2019. The Green Deal, the European Union's climate action plan, was created to en-sure a fair life and prosperity for all living beings by combating the climate-based catastrophe facing the world. This agreement aims to tackle major envi-ronmental problems such as climate change, environmental pollution, loss of biodiversity, sustainable use of resources and zero greenhouse gas emissions. The EU Green Deal envisages various transformations in each sector in order to achieve the set objectives and the agriculture sector is included in these trans-formation elements with different components. In this context, promoting sus-tainable agricultural employment and reducing the environmental impacts of agricultural practices are among the important objectives. To achieve these goals, various policy measures and legal regulations need to be developed and various steps need to be taken to promote sustainable agricultural employment. To comply with the Compact, it is necessary to implement training and qualifi-cation development activities for agribusinesses and agricultural workers, ex-pand the use of technology and innovation, establish, and implement various support programs to promote sustainable agricultural practices, improve work-ing conditions and decent work models, raise environmental awareness, and implement standards. These measures involve far-reaching policy and practice changes to increase sustainability and employment in the agricultural sector. Turkey, which has prominent trade relations with the EU and is an important market in terms of trade development, needs to adapt to the conditions set in the agreement process to increase its competitiveness and maintain its trade sustainability. Within the scope of the EU's Green Deal, the measures to be tak-en to protect the sustainability of agriculture and increase employment in the sector, and the changes and transformations that need to be realized in Turkey are discussed in this study.
Çarliston "cazbant" gibi yeni ve garip bir şeydi. Her yeni ve garip şey gibi bu da Amerika çıkışlıydı. Ve her yeni ve garip şey gibi derhal sâri bir hastalığa dönüşmüş, bütün dünyayı sarmıştı. Nasıl ki "cazbant" birden bire doğmuş, muzaffer bir ordu gibi şehir şehir dolaşarak bütün dünyayı fethetmişse, Çarliston da birkaç ay önce doğmasına karşın, Amerika'yı kasıp kavurmuş, Amerika'nın her köşesinde en favori dans oluvermişti. Yeni Dünya ile de yetinmemiş, kısa sürede Avrupa'yı kuşatmıştı. Ve nihayet İstanbul gençliğini tutsak almıştı.
TESİSTEN KONUTA, TURİSTTEN MİSAFİRE: COUCHSURFING ÖRNEĞİ, 2019
Günümüz dünyasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin seyahat öncesi, esnası ve sonrasında kullanım yoğunluğu ve çeşitliliği giderek artmaktadır. Bu durum modern turizm endüstrisinin geleneksel paydaşlarınca sağlanan mal ve hizmet tedariği ve bilgi akışında alternatifler oluşturmaktadır. Paylaşım ekonomisini benimsemiş ağ toplumu bireylerince alternatif yaratılan paydaşlardan bir tanesi de konaklama endüstrisidir. Çalışma kapsamında, postmodern turizm faaliyetlerinin konaklama arzını oluşturan platformlardan olan CouchSurfing sosyal ağına yoğunlaşılmıştır. Bu bağlamda, platform kullanıcıların genel özelliklerine, konut sahibi, paylaşım turisti ve diğer deneyimlerine (aktivite, buluşma ve bilgi-deneyim alışverişi) yönelik sorgulamalar gerçekleştirilmiştir. Bu sorgulamalar doğrultusunda nitel bir araştırma süreci izlenmiş ve örneklem seçiminde üç üst (yaş, cinsiyet ve referans) ve üç alt (konut sahibi, paylaşım turisti ve kişisel referanslar) olmak üzere altı kriter gözetilerek sekiz katılımcı ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, betimsel analiz ile yorumlanmıştır. Sonuç olarak; katılımcıların kültürel, ekonomik, kişisel motivasyonlar ve geleneksel turist imajından kaçış amacı ile platformu kullandığı belirlenmiştir. Katılımcılar; misafir ettikleri paylaşım turistlerini seçerken en çok referans, profil düzeni ve paylaşım isteğinin içeriğine, misafir oldukları konut sahiplerini seçerken ise referans, yaş, ortak ilgi alanları ve konutun konumuna dikkat ettiğini belirtmiştir. Paylaşım konutu sahipleri, yaşam alanları ve çevresi hakkında misafirlerine tavsiye ve ipuçları vermekte ve rehberlik yapmaktadır. Böylece katılımcılar, akranları ile kurdukları ilişkilerin ev sahibi-misafir bağlamından çıktığını ve yoğunlaşarak kalıcı bir hale dönüştüğünü vurgulamaktadır. Kişisel seyahatlerde platformun kullanılması, katılımcıların daha özgür ve yaratıcı hissetmelerini ve seyahatlerinden daha fazla zevk almalarını beraberinde getirmiştir. Ayrıca katılımcıların seyahat alışkanlıklarının değiştiği, seyahat sıklıklarının arttığı ve seyahat sürelerinin uzadığı da tespit edilmiştir.
Ahenk Müzikoloji Dergisi, 2020
Cumhuriyet dönemi müzik çalışmalarına Halkevleri’nden bakmak. Halk müziği ve Batı müziğinin Halkevleri’ndeki kültürel aktarımı esnasında sentezi.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi (Unpublished Master's Thesis), 2019
Cumhuriyet'in kurulmasıyla başlayan dönem Türkiye için başta sosyal alan olmak üzere birçok farklı düzlemde inkılap anlamına gelmekteydi. Yapılan siyasi devrimin sürdürülebilirliği toplumsal boyutun evrimi ile sağlanmak istenmiş ve makbul görülen yeni insan tipinin yaratılması hedeflenmiştir. Çoğunlukla kapatma kurumları ve disipliner iktidar mekanizmalarıyla gerçekleştirilmek istenen bu hedef dönemin normlarına uygun vatandaşlar yetiştirmek olmuştur. Bu normlar sosyal devlet anlayışı ile iç içe geçmiş durumdadırlar ve toplumsal bir normalleşme sürecini körüklemektedirler. Benzer bir durum, 2000'li yıllara gelindiğinde bu kez neo-liberalizmin sunduğu normlar ile gelen reformların yine yeni bir insan tipi yaratma hedefi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kez boş zamanın düzenlenmesine ve özgürlük söylemlerine odaklanılması ile girişimci ve tüketici kimliklerine sahip bir insan tipinin yaratımı gözlemlenmektedir. Siyasetin söylemlerinde ekseriyetle karşılaştırılan bu iki dönem yüzeyde oldukça benzer görünmelerine rağmen paralellikleri kadar farklılıkları da bulunmaktadır. Çalışma bunları detaylı biçimde incelemekte ve iki uzun süreli iktidar dönemini ve doğurdukları insan tiplerini biyopolitika kuramı üzerinden açıklamayı ve uzun süreli iktidar dönemlerinin toplumsal dönüşümler üzerindeki etkilerini belirlemeyi hedeflemektedir. Bu doğrultuda nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılmış, doküman taraması ile veri analizi yapılmış ve kültürel analiz ile edinilen bilgiler yorumlanmıştır. - For Turkey, the period which has started with the establishment of the Republic meant reform in several domains the social one being the primary area. Continuum of political revolution that has been achieved was wanted to be provided by evolution of social dimension and also, a certain type of people who is favorable in terms of norms was aimed to be created. The goal was to train citizens who were acceptable by norms of the era mostly through panopticon-like institutions and disciplinary power mechanisms. These norms were going hand in hand with the mentality of social state and they stirred the normalization process up. A similar situation can be seen in 2000s when reforms that are aiming to establish a new kind of people in line with new norms of contemporary new ways of life was introduced. This once, entrepreneurship and consumerism identities were highlighted by focusing on regulations of free time and discourses of freedom. These two time periods may have parallels with each other on the surface but do have many distinctive aspects as well –even though they are often compared in politics discourses. - This paper intends to examine these in a detailed manner by arguing how long-termed government periods affect the societal changes by promoting a certain type of people they wish to produce within the framework of biopolitics. Accordingly, this paper follows both document review to gain data and cultural analysis to interpret the gained knowledge out of the qualitative research methods.
Haydi Sofraya! Mutfak Penceresinden Osmanlı Tarihi, 2015
Bu makalede on beşinci yüzyılın sonlarına ait mahkeme sicillerine dayanarak Bursa bozahaneleri incelenmektedir.
KENTLİ DERGİSİ SAYI-42, 2021
Endüstri Devrimi ile birlikte ekonomik kalkınmanın sanayi yatırımları ile sağlanabileceği düşüncesi tüm dünyaya yayılmaya başlamıştır. Türkiye’de de Cumhuriyetin ilanı ile birlikte toparlanmaya çalışan ülke ekonomisinin hedeflere ulaşması için devlet, sanayileşme politikalarını benimsemiştir. Bu doğrultuda, 1930’lu yılların başında devletçilik ilkesi benimsenerek hazırlanan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında pamuk, keten, kimya, demir gibi alanlarda birçok sanayi tesisi yapılması planlanmıştır. Sanayi yatırımları ilk başlarda ekonomik adımlar olarak görülse de, beraberinde sosyal ve mekansal sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Kırdan kente göçün artması ile birlikte konut açığı ortaya çıkması ve kontrolsüz kentleşme gibi durumlar öngörülerek sadece fabrika kurmakla kalınmamış, beraberinde yeni yerleşimler de kurulmuştur. Bu yeni yerleşmelerde lojmanlar inşa edilerek konut açığı sorununa; okul, hastane, park, spor ve kültürel alanlar ile de oluşabilecek sosyal sorunlara çözüm aranmıştır. Ülkemizde, Erken Cumhuriyet Dönemi sanayi yatırımları kapsamında yapılacak olan sanayi tesislerinin tek elden yönetilmesi için Sümerbank kurulmuştur. Bu kalkınma hamlesi ile Anadolu’daki birçok ilde çeşitli sektörlerde sanayi tesislerinin kurulması planlanmıştır. Bu sanayi tesislerinden biri de Karabük Demir-Çelik Fabrikaları’dır. Sümerbank önderliğinde fabrikada çalışacak olan işçiler için daha sonra adı Yenişehir olarak anılacak olan yeni bir yerleşme planlanmıştır. Dünyada 19.yy sonlarında başlayan ve geçmişteki hayat dolu kentleri unutturduğu gibi gerekçelerle birçok kişi tarafından eleştirilen modern mimari anlayışı, Christopher Alexander’ın çalışmalarına da konu olmuştur. C. Alexander modernizmin getirdiği mimari anlayış ve onun sebep oldukları hakkında yalnızca eleştirmekle kalmayıp 1977 yılında yayınladığı Bir Desen Dili (A Pattern Language) kitabında yepyeni, alternatif bir teori sunmuştur. Kent ölçeğinden bina süslemelerine kadar geniş bir yelpazade, insanların yaşadığı sorunlara karşılık yeni çözümler üreterek, 253 ayrı desenden oluşan yeni bir tasarım dili sunmaktadır. Bu çalışma kapsamında bir Erken Cumhuriyet Dönemi yerleşmesi olan Karabük Yenişehir işçi yerleşmesi, yapıldığı dönemden yıllar sonra yazılan C.Alexander’in Bir Desen Dili kitabında belirtilen yerleşme ve bina ölçeğindeki desenlere göre incelenmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
KARADENİZ ARAŞTIRMALARI, 2021
Harsiyât, 2018
DİRİJİZM VE ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU ELEŞTİRİSİ
İLETİŞİMDE GÜNCEL ÇALIŞMALAR -2, 2024
Erken Tunç Çağı’nda MURAT HÖYÜK, 2021
Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2021
Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil’in Anısına Armağan , 1982
İlahiyat Araştırmaları Merkezi, 2018
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2024