Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016
Merhum Halil Inalcik, Cumhuriyet Tarihimizin en onde gelen bilim insanlarindan birisi olarak Turk Tarihi’nin butun dunyada taninmasinda yuz yila ulasan omrunun buyuk bir kismini harcamistir. Osmanli’nin en onemli kurumlarindan biri olan vakiflar hakkindaki arastirmalari da tarihciler icin ufuk acicidir. Bu calismada Inalcik’in vakif muessesi ile ilgili mutalaalari konu edilmistir.
Merhum Halil İnalcık, Cumhuriyet Tarihimizin en önde gelen bilim insanlarından birisi olarak Türk Tarihi'nin bütün dünyada tanınmasında yüz yıla ulaşan ömrünün büyük bir kısmını harcamıştır. Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan vakıflar hakkındaki araştırmaları da tarihçiler için ufuk açıcıdır. Bu çalışmada İnalcık'ın vakıf müessesi ile ilgili mütalaaları konu edilmiştir.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2005
Türk Tarihçiliğinde Dört Sima: Halil İnalcık, Halil Sahillioğlu, Mehmet Genç, İlber Ortaylı (papers presented at symposium held in İstanbul on 28 May 2005), edited by Erol Özvar, 2006
Vakıflar Dergisi, 2019
Bu makale İslam dünyasında vakıfların ortaya çıkısından günümüzdeki en son gelişmelere kadar bu çok önemli kurumun geçirmiş olduğu evreleri incelemektedir. Ayrıca Bati dünyasındaki son durumlar da ele alınmakta ve sonuç olarak vakıfların hem ülkemizde hem de tüm İslam dünyasında ciddi bir reform surecine tabi tutulmaları gereği ortaya çıkmaktadır.
Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları , 2016
Halil İnalcık Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
20. yüzyıl sona ererken Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi (Cambridge International Biographical Center) Halil İnalcık’ı, dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 bilim adamı arasında göstermiştir. İnalcık; Türk, Amerikan, İngiliz, Sırp ve Arnavutluk akademilerine üye seçilmiştir.
2023
Her devlet ve milletin kendilerini başkalarından üstün gördüklerine dair daha birçok misal gösterilebilir. Filhakika Topal Kasırga da, Ankara savaşı öncesi: "Kartala diklenen güvercin kendini mahveder. Senin gibi sıradan bir şehzade bizimle uğraşabilir mi? Sen herkesin malûmu gerçek kökenin denizci bir Türkmen'den öteye gitmez. Düşüncesizliğin yelkenlerini indirip pişmanlık çapasını samimiyet limanına-ki bu güvenlik limanıdır-atsan iyi olur, yoksa öcümüzün fırtınasıyla müstahak olduğun ceza denizinde yok olursun" diye Yıldırım'ı aşağılamıştı. Yıldırım'ın da, O'nunkinden geri kalmayan bir mektup gönderdiği söylenir (Arundell, 2013: 35). Arundell'in verdiği bu haberi Zeki Velîdî Togan, "Sen bir kayıkçı Türkmen'in neslindensin" diye biraz farklı verir (Togan, 1981: 321). Adı geçen kayıkçı Türkmen, muhtemelen Çaka Bey, Kaya Bey veya Ertuğrul Beydir. Bu ve benzer aşağılamalar karşısında Osmanoğlu o güne kadar yazılmamış olan şeceresini yazma lüzumunu hissetmiş ve Yazıcızade'ye yazdırmışsa bunda şaşılacak ne var? Buna masal denir mi? Yazıcızâde Ali, II. Murat'ın isteği üzerine Tevârîh-i Âl-i Selçuk adlı eserini yazmaya başlamış ve 840 (1436-37) yılında tamamlamıştır. Yılmaz Öztuna, Osmanoğulları ile atalarını uzun uzun tartışır ve "Osmanoğulları'nın ataları Oğuzlar'ın Kayı boyundan bir aşiretin beyleridir.
Halil İnalcık Osmanlı tarihinin çözüm bekleyen birçok meselesini taşıyan kuruluş dönemi üzerindeki çalışmalarına, devletin yaklaşık bir buçuk asır payitahtlığını yapmış Bursa'da başlamıştır (1947). Bu bağlamda Bursa sicillerini sağlıksız bir ortamda keşfetmiş, onların korunmasını sağlamıştır. Bu değerli tarih kaynağından yararlanarak yaptığı ilk çalışma Bursa'nın sosyal ve iktisat tarihini ele alan araştırmasıdır. Bilindiği gibi siciller ihtiva ettiği zengin bilgiler sayesinde hem toplumsal tarihi hem de idari düzeni ve üretim-ticaret faaliyetlerini aydınlatmaktadır. İnalcık Hoca 1949 yılında Londra'da Paul Wittek'in seminerlerinde metodolojik bir birikim kazanmış, ardından 1950'de Paris'te toplanan Uluslararası Tarih Bilimleri Kongresi'nde Braudel'in tarih dünyasını tanıma fırsatı bulmuştur. Daha sonra Barkan'ın daveti üzerine Braudel'in Türkiye'ye geldiği sırada kendisiyle tanışması önünde yeni bir tarih ufku açılmasını sağlamıştır. Halil İnalcık'ın Bursa üzerine yazdığı ilk makaleler, Osmanlıların Balkanlar'daki düzenini gözler önüne seren Arvanid Tahrir Defteri'ni yayımlaması, Osmanlı toprak düzenini bilimsel bir açıklamayla (çift-hane sistemi) ele alması, kaynak yetersizliği bulunan kuruluş dönemi tarih çalışmalarının nasıl bir zemine oturtulması gerektiğini tespit etmiştir. 1990 yılında yeni açılan Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü'nde bir bakıma kurucu öğretim üyesi olarak görev almamdan kısa bir süre sonra İnalcık Hoca'nın Chicago Üniversitesi'nden Bilkent Üniversitesi'ne döndüğünü öğrendim. Sayın hocam 1966-1970 yılları arasında öğrenim gördüğüm Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yeniçağ Tarihi Kürsüsü'nün değerli ve ünlü bir mensubuydu. İlk iki yıl haftada altı saat tutan seminerlerini heyecanla beklediğimizi hatırlarım. Hocamın beni asistan
Sherlock Holmes'i severmisiniz ? Size "Polislerin piri Sherlock Holmes'in gizli dosyaları"nı öneririm. Ama bu öyküleri fazla alafranga buluyorsanız "Türklerin Sherlock Holmes'i Amanvermez Avni", "Türkiye'nin Sherlock Holmes'i Yıldırım Sadi" "Türkiye Şarlok Holmes'i Salih Münür Bey" ya da "Türk Sherlock Holmes'i Ateş Ahmet" sizler için biçilmiş kaftan.
Tarih Dergisi, 2020
ÖZ Edebiyat Fakültesi, İstanbul Üniversitesi'nin ilk ve en önemli fakültesi olma özelliğini taşır. Bu bağlamda fakülte, başta tarih olmak üzere insanî bilimlerin Türkiye'de kurucusu olmak gibi tarihî bir misyona sahiptir. Bu misyon hem yetiştirdiği bilim insanları hem de eğitim-öğretim ve uluslararası bilimsel periyodik yayınlarda kendini gösterir. Bu periyodik bilimsel yayınlardan en önemlilerinden biri, 1949 yılından bugüne kadar yayınlanan Tarih Dergisi'dir. Ord. Prof. M. Cavid Baysun tarafından tesis edilen dergi, kısa süre içinde önemli periyodik dergiler arasında yerini almıştır. Derginin ürün olarak ortaya çıkmasında iki önemli safhanın olduğunu belirtmek gerekir. Bunlardan biri, dergide yer alacak makalelerin basıma hazır bir hâle getirilmesi; diğeri ise derginin basım aşamasıdır. Bu makalede derginin özellikle 1974-1983 yılları arasındaki basımı ve basım safhası ele alınmakta ve bu bağlamda makalelerin basıma hazır hâle getirilmesi; uzun ve ince bir yol olan Edebiyat Fakültesi Basımevi'ndeki basım süreci üzerinde yoğunlaşılmaktadır.
Vakıflar Dergisi , 2024
Osmanlı Devleti'nde şehirlerin imar ve inşasında vakıf sistemi önemli rol oynamıştır. Vakıf sisteminde insanların en çok ihtiyaç duyduğu alanlara cevap verebilecek hizmetlerin sağlanması temel bir prensipti. Bu prensip gereği Sultan II. Bâyezid, birçok yerde olduğu gibi, önemli ticaret merkezlerinden biri olan Bursa şehrinde de 1491 yılında Koza Hanı ve 1508 yılında Pirinç Hanı isimleriyle bilinen iki önemli han inşa ettirmişti. Bu hanlar gelir ve gider kayıtları ile muhasebe defterlerine konu olmuşlardır. Bu çalışma söz konusu iki hanın tarihsel süreç içerisindeki iç işleyişi, personel kadrosu, fonksiyonel özellikleri ve bu hususlarla ilgili değişimleri bütüncül bir yaklaşımla ele almaktadır. Yapılan incelemede elde edilen sonuçlar 1574 ve 1835 yılları arasındaki kayıtlardan oluşan muhasebe defterlerine dayanmaktadır. İncelenen muhasebe defterlerinden tespit edilen sayısal veriler ilgili başlıklar altında bulunan tablolara aktarılmıştır.
Reklam büyük ölçüde sanayi toplumunun ürünü. Sanayi toplumu ile birlikte mekan genişliyor. Ürün ve hizmet yakın çevrenin ötesinde alıcı buluyor. 19. yüzyılla birlikte iletişim ve ulaşım araçlarının geçirdiği devrim mal ve hizmet tanıtımını o denli güçlendiriyor.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.