Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, Meriç uluslararası sosyal ve stratejik araştırmalar dergisi
…
11 pages
1 file
Modernizm karşıtlığını esas alan postmodernizm, insanlığın tüketim anlayışını değiştiren önemli bir süreçtir. Bu değişimi yaparken kapitalizm, medya ve bilgi teknolojilerini de beraberinde araç olarak kullanmaktadır. Bu araçlar tüketimi teşvik ederek insanların zihnini her zamankinden daha çok tüketimle meşgul etmektedirler. Bu meşguliyet insanlığı ihtiyacı olmayan isteklerini de ihtiyaçmış gibi göstererek sûnî bir gerçekliğin içine çekmektedir. Bu sûnî gerçekliğin içinde insanlık ilk önce kendine yabancılaşmakta sonra da toplumsal olarak ayrışmaktadır. İnsanlığın tüketim anlayışındaki bu aşırılık kaynaklarımızı ve gelecek nesillerimizi tehdit etmektedir. Üretimin geriye atıldığı postmodern dünyanın zihni tüketimle dolmuş insanlığı sûnî gerçeklik hipnozundan uyanamazsa tüketecek kaynak bulamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2017
Aydınlanmadan sonra ortaya çıkan, aklı ve bilimi pusulası olarak kabul eden ve eskiden yeniye geçiş olarak tanımlanan modernizm, yaşam tarzlarının değiştiği, geleneksel yapıdan uzaklaşmış toplumsal yapıyı içeren bir süreçtir. Modernizme çare olarak oluşturulan postmodernizm ise bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim, küreselleşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması gibi faktörlerin etkisiyle toplumsal değişime ilişkin birçok alanda olduğu gibi tüketim şekillerinde de köklü dönüşüm sağlamıştır. Modernleşme ile birlikte üretimin ön planda olduğu geleneksel toplumdan tüketim toplumuna geçiş yaşanmıştır. Üretim şekillerinin değişmesi ve üretim kapasitesinin artması, tüketim şekillerinin de değişmesini zorunlu kılmıştır. Postmodernizmle birlikte bireyler, yeme, içme, gibi temel ihtiyaçlarından daha farklı ihtiyaçlar içerisine girmiştir. Yaşam tarzlarını ve toplumsal kimliklerini de kapsayacak geniş bir alanda tüketmeye başlayarak tüketim kültürünün ortaya çıkmasını desteklemişlerdir. Bu makalede modernizm, postmodernizm ve tüketim kültürü kavramlarına yer verilerek, bu kavramlara yönelik değerlendirmeler üzerinde durulmaktadır. Makalenin temel sorunsalını oluşturan "tüketim kültürünün şekillenmesinde, modernizm ve postmodernizm süreçlerinin etkileri" kıyaslanarak detaylı bir tartışma yapılmaktadır.
Postmodernizm, kapitalizmin arz yanlı politikalarının bir ürünü olarak ortaya çıktığı günden bu yana, tüketim ile ilgili olarak önemli aşamaların kaydedilmesine neden olmuştur. Bu sayede hayatın öznesi olan insan; bu yerini hayatın nesnesi olmaya bırakmıştır. Gelinen nok-ta; tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu üçlemesi yerini tüketim toplumuna bırakma noktasıdır. Tarihsel süreç incelendiğinde de görüleceği üzere, arz yanlı politikalar büyük bir bolluk ortaya ko-yarken aynı zamanda gelecek nesillerin kaynaklarının da yok edilmesi paradoksunu yaşamaktadır. Tüketimin ihtiyaçtan isteğe evrilmesi bu paradoksu beslemektedir. Bu paradoksun baş mimarı şüphesiz kapita-lizm ve onun öncü kuvveti postmodernizmdir. Postmodernizm tek ba-şına bu işlevini yerine getirmemektedir. Postmodernizmin yanında popüler kültür ve medya da olağanüstü bir rol oynamakta ve bireyleri birer tüketici yaparken büyük kitleleri de tüketim toplumu haline dö-nüştürmektedir. Bütün bunların yanında özellikle yine Popüler kültür ve medya aracılığıyla her gün biraz daha fazla büyütülen ve güçlendi-rilen globalleşme jargonunu da unutmamak gerekir. Popüler kültür ve medya tüketimi günlük hayatın bir parçası hatta esası haline getirerek postmodernizme hayat verirken globalleşme de postmodernizmin gü-cünü bütün dünyaya hâkim kılmaya çalışmaktadır. Buradaki ince ay-rıntı; bu mekanizma sayesinde kapitalizmin temel unsuru olan üreti-lenlerin metaya dönüştürülmesi gerçeğinin kültür alanında da geçerli olmasıdır. Bir anlamda üretim ve kültür ürünü ekonomik gerçeklikler-den arındırılmamakta ve ona eklemlenerek anlam kazanmaktadır.
Postmodernizm kavramı, içeriğinden çok tanımlamalarındaki bolluk ile karşımıza çıkmaktadır. Her düşünürün, sanatçının ve felsefecinin postmodernizm hakkındaki fikirleri, kavramın tanımında belirsizliklere ve çelişkilere yol açmaktadır. Postmodernizm bazılarına göre modernizm sonu, bazılarına göre ise modernizmin geliştirilmiş halidir. Kimine göre sadece bir kolaj yöntemi iken, kimi onu tarihin sonunu ilan eden akım olarak görmektedir.(Fukuyama, Baudrillard) Postmodernizm sözcüğünü felsefede ilk olarak Jean-François Lyotard, 1979 yılındaki La condition postmoderne (Postmodern durum) adlı kitabında kullanır. Lyotard postmodernliği, modernliğin geldiği en uç nokta olarak tanımlamaktadır...
2011
Bilgi ve haberlerin kesin ve duz bir sekilde verildigi basin endustrisi modernizmi temsil etmekteyken, cevrimici gazete, basili gazetedeki butun haber ve bilgileri icerse bile, karistirip harmanlama egilimiyle postmodern bir nitelik tasimaktadir. Cevrimici gazeteler bilgi vermekten ziyade genel gorunumleriyle ilgilenmektedir. Bunun icin muhabir adlarini on sayfadan cikarmakta, gazetenin spor, haber, sanat gibi butun bilesenlerini yan yana gelecek sekilde yeniden duzenlemekte, haberlerin yanina tiklanabilir reklamlar koymakta, haberin verilme seklini ve manset buyukluklerini gun boyunca degistirmekte, boylece gercekligi simule etmektedir. Cevrimici gazetelerde haberler icerigi uzerinden degil, mansetin parlakligi ve on sayfadaki yeri uzerinden satilacak birer metaya donusmustur. Sunulan parlak paketler, bir gercekdisilik duygusunu, haberin okuyucunun kendi hayatindan uzakta oldugu duygusunu islemektedir. Cevrimici gazetenin sahiciligi yoktur; gun boyunca bilinmeyen sayida insana cesi...
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018
Özge UĞURLU AKBAŞ Öz: Yeni endüstriyel süreçler, estetikleştirilmiş birey ve yaşam hikâyelerine olanak tanımasıyla betimlenmeye devam ederken, "postmodern" deyişi de bireyin benlik duygularını saptamasına yardımcı olan eski, sabit değerlerin yer değiştirdiği bir toplumu akla getirir. Kendine özgü olanın yüceltilip, genel geçer kuralların reddedildiği bu dönemin başat olgusu ise tüketim üzerinden edinilen haz ve bunun sürekli kılınmasıdır. Modernleşme teorisi; endüstrileşmeyi, bilim ve teknolojinin gelişimini, modern ulus devletini, kapitalist dünya piyasasını, kentleşme ve diğer toplumsal gelişmeleri açıklamak amacıyla kullanılmaktadır. Bu çalışma, tarihsel köklerinden koparmadan moderniteyi ve toplumsal dinamiklerini irdeleyerek, dönüşümü ve postmodernite tecrübesini bunun üzerinden tanımlama çabasıdır. Bireylerin farklı yaşam tarzları ve tüketim alışkanlıkları üzerindeki değişimi öncelikle kent ve moda olgusu üzerinden çözümleme niyeti taşımaktadır. Dönüşümün bir diğer odağı dijital alan ve bu platformdan hızla yayılan tüketme odaklı iletilerdir. Dijital alanın bu dönüşümdeki kritik rolü, tüketim kültürünün yayılım hızını en üst noktaya çıkarması ve hedeflenen nihai satın alma davranışına güdülemesi açısından irdelenmektedir. Tüketim edimi ve tüketim toplumu kavramları literatürde sıkça ele alınan konular olmasına karşın, bu çalışma tüketim kültürünün 'öznesi' olan bireyin, moda, kent ve dijitalleşme eksenindeki dönüşümüne vurgu yapmaktadır. Bu çalışmada tüketim kültürü, hesapsızlık ve savurganlığa bir alternatif olarak yorumlanabilecek satın alma hiyerarşisi (buyerarchy of needs) kavramıyla beraber değerlendirilmektir.
ASYA STUDIES, 2020
Modernizmin ortaya çıkışı ve teknolojik gelişmelerle birlikte insanlık hiç olmadığı kadar güçlü bir konuma gelmiş, üretim açısından bolluk, refah artışı meydana gelmiştir. Söz konusu durum üretim odakları tarafından olumlu görünse de tüketim istenilen oranda olmadığından üretilen ürünler stoklarda birikmeye başlamıştır. Üreticiler, artan stokları eritmek amacıyla tüketimi teşvik edici stratejiler uygulamaya başlamış böylece Modern anlamda pazarlama ve reklam kampanyaları hayata geçmiştir. II. Dünya Savaşı sonrası Modernizm hayal kırıklığı yaratmış olsa da, getirdiği pazarlama, reklam ve tüketim stratejileri artan rekabet sonrası daha da önem kazanmıştır. Ayrıca teknolojinin gelişim hızının artmasıyla üretim süreçlerinin değiştiği, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştığı, iletişim ağlarının geliştiği ve yeni bir dünyanın egemen olduğu Postmodern dönemle birlikte değişen ekonomi anlayışı, bazı girişimcilerin ileriye yönelik ticari anlayışlarında önemli kazanımlar elde etmesini sağlamıştır. Ancak tüketime yönelik teşvik stratejilerine anti tez olarak tüketimi azaltmak, dünya kaynaklarının azalmasını önleyici ekolojik deneyimler yeni bir ekonomi sistemini, paylaşım ekonomisini ortaya çıkarmıştır. Söz konusu sistemle birlikte sadece paylaşım değil aynı zamanda ulusötesi şirketlerden bağımsız bireylerin çeşitli dijital uygulamalar sayesinde kendi işlerine sahip olmalarını da içine almaya başlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, değişen ve bu değişimle birlikte gün be gün artan tüketim döngüsünü ele alarak dünyanın ekolojik, toplumsal, kültürel ve ekonomik açıdan daha paylaşımcı ve yaşanabilir olmasını amaçlayan paylaşım ekonomisinin Postmodern tüketim çağındaki yerini dünyadaki ve ülkemizdeki örnekler ışığında Türkçe literatüre katkı sunmaktır.
Postmodern Tüketim Çerçevesinde İnternet Yayıncılığı, 2020
2010’lu yıllarla hayatımıza giren ve her geçen sene biraz daha büyüyen internet yayıncılığı da postmodern tüketimin değerli bir nesnesi haline gelmiş vaziyettedir. Televizyon dizilerinin uzunluğu, reklam sürelerindeki artış, sürekli kendini tekrarlayan programlar ve dizilerin varlığı, tüketiciyi kontrolün kendinde olduğu internet yayıncılığına yönlendirmiştir
Journal of International Social Research, 2017
Öz Modern toplumu daha iyi inşa etme ve bunu sürdürme saikiyle hareket eden Sosyoloji, toplumsal yapının ilk oluşumlarına kadar uzanarak amacını gerçekleştirebileceğini düşündüğü için ilk dönem sosyologlarından günümüze kadar, toplumsal olguları açıklamada en önemli kaynaklardan birisi de antropolojik veriler olmuştur. Belli bir toplumun gelenek ve görenekleri içinde doğan insanın, 'Ben'ini içinde yaşadığı toplumun kalıplarıyla inşa ettiği hesaba katıldığında postmodern dönemde tüketim kültürü, bu inşa sürecinde önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüz insanı postmodern dönemin akışkanlığı içinde, kendine toplumsal bir statü elde etmek için tüketimi hayatının temel bir unsuru olarak konumlandırmaktadır. Esasında karşılıksız verme, toplumun devamı için kendini feda etme, hediyeleşme, belli merasimlerde davetlilere ikramda bulunma, düğünlerde para saçma gibi 'Ben'in 'Biz'de kaybolduğu göreneklerin izi arkaik toplumlardaki potlaç geleneğine kadar sürülebilir. İrrasyonel davranış kalıplarıyla da beslenen bu durum, içinde yaşadığımız toplumda çeşitli şekillere bürünerek varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada da arkaik toplumlardan günümüze potlaç geleneğinin izleri takip edilerek günümüz postmodern tüketim kalıplarıyla benzeyen yönleri vurgulanmıştır. Potlacın Türk toplumundaki ilk örneklerine kısaca değinilerek günümüzdeki uygulamalarla karşılaştırılmaya çalışılmıştır.
İnsan ve İnsan Dergisi
Eskiden yeniye geçişi ifade eden modernizm kavramı yaşam tarzlarının farklılaşmasını, bireyselleşmeyi, geleneksel yapıya bağlı olmayan bir toplumsal yapıyı içeren ve sosyal, iktisadi ve siyasi açıdan birey-toplum-devlet ilişkisini şekillendiren bir süreci ifade etmektedir. Modernizmin içine düştüğü çıkmaza çare olarak ortaya atılan postmodernizm kavramı ise küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması gibi faktörlerin etkisiyle toplumsal değişim ve dönüşüme ilişkin pek çok alanda olduğu gibi üretim ve tüketim şekillerinde de köklü değişikliklerin yaşandığı bir dönemi yansıtmaktadır. Modernleşme, üretim toplumundan tüketim toplumuna geçişi beraberinde getirmiştir. Üretim kapasitesinin artması ve üretim şekillerinin değişmesi, küreselleşme ile her anlamda sınırların kalkması tüketim şekillerinin değişmesini zorunlu kılmıştır. Postmodernizmle birlikte ise tüketim sadece yeme, içme, barınma gibi zorunlu ihtiyaçların ötesine geçerek hayat tarzı ve dinlenme faaliyetlerini de kapsayan son derece geniş bir alanı etkisi altına alarak tüketim kültürünün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu makalede modernizm, postmodernizm ve tüketim kültürü kavramlarına yer verilerek bu kavramlara yönelik değerlendirmeler üzerinde durulmaktadır. Makalenin temel problematiğini oluşturan tüketim kültürünün şekillenmesinde, modernizm ve postmodernizm süreçlerinin etkileri ve yansımaları ortaya konmaya çalışılmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2016
İlef Dergisi, 2015
Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY), 2021
Social Sciences Studies Journal, 2021
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Uluslararası Sanat ve Estetik Dergisi, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2022
Sosyologca 6, 2013
Selçuk İletişim, 2021
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Journal of International Social Research, 2016
public.cumhuriyet.edu.tr
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020
Journal of International Social Research, 2019
Istanbul Universitesi Iletisim Fakultesi Hakemli Dergisi, 2013
Kültür Sosyolojisi,(Edt. Köksal Alver, Necmettin Dogan) …, 2007