Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Kader
…
26 pages
1 file
Determinist thought with its sui generis view on life, nature and being as a whole is a point of view that could be observed in many different cultures and beliefs. It was thanks to Greek thought that it ceased to be a cultural element and transformed into a systematic cosmology. Schools such as Leucippos, then Democritos and Stoa attempted to integrate the determinist philosophy into ontology and cosmology. In the course of time, physics and metaphysics-based determinism approaches were introduced, and a wide spectrum has emerged from genetics to behaviorism, from culture to psychology, from atomism to divinity. Determinism, whether physical or metaphysical origin, ignores freedom of will and deny agency competence over human behavior. Due to this feature, it is opposed by ethical theories, legal philosophies and religions. When the arguments for determinism are possible to disprove logically and philosophically, this is not so easy when the claims base themselves on scientific base.
Psikiyatride Guncel Yaklasimlar - Current Approaches in Psychiatry, 2016
Öz Bilişsel tamamlanma ihtiyacı, son zamanlarda davranışsal nörobilimin önem kazanmaya başlayan konularından biridir ve bireyin belirli bir konuda karmaşa ve belirsizlik yerine kesin bir bilgiye ulaşma ihtiyacı, karar verme arzusu olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada tamamlanma ihtiyacı kavramı, kısa bir gözden geçirme ile kuramsal ve görgül çalışmalar bağlamında detaylı olarak ele alınmıştır. Ayrıca, bu yazıda tamamlanma ihtiyacı ile ruh sağlığı ilişkisi de ele alınmıştır. Literatürde, tamamlanma ihtiyacı konusunda birkaç temel kuramsal açıklamanın yanında çok az görgül çalışmanın olduğu da dikkati çekmektedir. Bu yazıda ağırlıklı olarak tamamlanma ihtiyacıyla ilgili temel açıklamaları yapan Kruglanski'nin kuramına yer verilmiştir.
FLSF, 2021
Nörofelsefe denilen akım felsefeciler tarafından bazen indirgemeci, bazen eleyici ama çoğunlukla hem indirgemeci hem eleyici olarak nitelenir. Bunun kuvvetle muhtemel gerekçesi eleştirmenlerin itirazlarının altında yatan şu varsayımdır: Bir kuram veya ona içkin varlık kategorisi indirgeniyorsa, artık o varlık yok sayılmaktadır ve bilimsel terminolojimizden elenmektedir. Halbuki bir şeyin indirgenmesi hiçbir şekilde onun varlığının inkarı değil aksine ilanıdır. İşte bu nedenle, bu çalışmada ben, nörofelsefenin indirgemeci ve eleyici materyalizm olarak adlandırılmasının son derece yanıltıcı sonuçlar yarattığını ve bu olumsuz sonuçlardan kurtulmanın yolunun, birkaç defa kendilerinin önerdiği gibi, Churchland tipi nörofelsefeyi nitelemek için birleştirici ve yenileyici materyalizm ifadesinin kullanılması gerektiğini savunacağım.
Annelik çok tipik davranış kalıplarının sergilendiği fizyolojik bir durumdur. Memelilerde türün devam edebilmesi bebeğin anneye bağımlı olduğu belli bir dönemde annelik hizmetinin ona sunulmasına bağlıdır. Anne yokluğu çocukta sosyal, davranışsal ve bilişsel işlevlerin gelişiminde geriliğe, strese cevap sisteminin anormal gelişimine, öğrenme ve bellek bozukluklarına ve ilerde kendisinin de iyi anne olamamasına yol açmaktadır. Annelik bakımı çocuğun yaşaması, dolayısıyla türün devamı için son derece önemli olduğundan doğa sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisinin gelişimini garanti altına almış gibi görünmektedir. Dolayısıyla annelik evrimsel süreç tarafından insan dişisi doğmadan önce onun beyninde programlanmıştır. Anne beyninin kendi yaşıtları olan doğurmamış kadınların beyninden çok farklı olduğu ve özellikle kendi yavrusunun ihtiyaçları konusunda son derece duyarlı olduğu kesindir. İnsan ve hayvanlarda annelik davranışının gelişmesi için genetik, çevresel ve hormonal etkenlerin birlikte geliştirdikleri özel nöral yolaklar gereklidir. Beyinde annelikle ilişkili bu yolak ve sistemlerin gelişmesinde genetik etkenlerin dışında, çocuğun annesinden öğrendiği annelik davranışlarını özümsemesini sağlayan gen dışı (epigenetik) aktarımın; ayrıca gerek anne karnında iken, gerek büyüme ve gelişme sırasında, gerekse hamilelik süresince beynin maruz kaldığı hormonların da etkisi var gibi görünmektedir. PubMed arama motoru yardımıyla annelikle ilişkili kelimelerin 1980-2008 yılları arasında taranması ile gerekli yayınlara ulaşılarak hazırlanan bu yazıda, doğa tarafından dişiyi anneliğe hazırlayan ve onun anneliğe daha kolay tahammül etmesini sağlayan bedensel ve zihinsel değişiklikler gözden geçirilecektir.
2012
Law and security institutions have always been interested in scientifically proven objective detection of deception. Since the era of polygraphy, efforts to optimize current devices and adaptation of new equipments for deception detection has been on progress. Among these new instruments, functional magnetic resonance imaging (fMRI) is very popular and its high technology, high cost and sophisticated evaluation might be causing an overestimation of its validity. Today, lie-detection using fMRI is being offered for commercial use. Including recent methods like voice stress analysis and image-analysis of high resolution camera recordings, many several methods fail to reach a satisfactory success rate or some of them reported to have success about 90% is criticized for their limited data from simulating volunteers in laboratory environment. Current data from lie-detection studies do not meet standards for complete validity, authenticity and applicability in practice. Enrollment of thes...
2023
101 seviyesinde Nöroçeşitlilik: KAOS-GL & 17 MAYIS DERNEĞİ - İç Etkinlik İçerik: Beyin & Saklı sakatlık; Yaklaşımlar & «Sistem»; Tıbbi model; Sosyal model; Nöroçeşitlilik; Terimler; Nöroçeşitlilik örnekleri; NöroKuirlik; Ayrımcılık & Sağlamcılık; Mikroagresyonlar; Nörotipik sağlamcılık; Nöroçeşitli sağlamcılık; Temel ihtiyaçlar & Makul ayarlamalar; Örgüt içinde neler yapılabilir?
İletişim Çalışmaları, 2021
Bu makale, yeni bir dergi projesinin gerçekleşme koşullarını ortaya koyan ve projelendirme sürecinin en önemli aşaması olan fizibilite çalışmasının tüm analizlerinin yansıtıldığı fizibilite tablosuna odaklanmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde ekonomik bir yapı olarak dergi girişimleri ile fizibilite tablosu ilişkisi ele alınmaktadır. İkinci bölümde basılı dergiler, üçüncü bölümde ise dijital dergiler için hazırlanan fizibilite tabloları irdelenmektedir. Söz konusu fizibilite tabloları oluşturulduğu Excel programının özelliğine uygun olarak değişken-duyarlıdır ve bu nedenle farklı veri girişleriyle ortaya çıkan yeni durumları sergileyebilmektedir. Çalışmanın hazırlanmasında, ekonomik girişimlerin projelendirilmesine ve basın işletmelerine ilişkin akademik literatür taranmış, ayrıca sahada gerçekleştirilen uygulamalar da dikkate alınmıştır. Bu doğrultuda yeni bir dergi projesinin hayati tüm nitelikleri ile kısa-orta vadeli verimlilik kestirimlerinin bir arada değerlendirilmesine yarayan fizibilite tabloları, dergi yayıncılığının ana ekseni olarak ortaya konmuştur.
Kader, 2019
Din-bilim ilişkisi tarihsel süreçte olduğu gibi günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir. Hristiyan Avrupa'sında ortaya çıkan tartışmaların İslam dünyasını da etkilediği bir vakıadır. İslam kelamcıları, İslam dini ile bilim arasında bir çatışmanın olmadığı genel kabulüyle hareket ederler. Özellikle bu noktada kelamın vesâil alanı, metafiziğin desteklendiği alan olarak kabul görmektedir. Modern dönemde vesâil alanında önemli bilimsel çalışmaların olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de Nöroteolojidir. Nöroteoloji, davranışı nöral (sinirsel) temelde inceleyip açıklamaya çalışan bilim dalıdır. Bu noktada özellikle dindarlığın nörolojik temelleri ve evrimsel işlevi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu çalışmada kelamın en önemli tartışma konularından biri olan kesb nazariyesi, Nöroteolojik açıdan Benjamin Libet deneyiyle değerlendirilmektedir. Deney sonuçları yayınlandığında o güne kadar felsefe ve bilim dünyasında tartışılagelen insanın irade özgürlüğü meselesine yeni bir tartışma zemini hazırlamıştır. Kelam ilminde de Eş'ârî'nin kesb anlayışının insanın irade özgürlüğü açısından ciddi tartışmalara sebebiyet verdiği bilinmektedir. Bu bağlamda Eş'ârî'nin kesb anlayışının Benjamin Libet deneyine uygun veriler içermesi, dikkat çeken bir husus olarak göze çarpmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın en önemli amaçlarından biri de fizik-metafizik ilişkisi bağlamında bilimsel verilerle bir teoloji kurma imkânını tartışmaya açmaktır.
Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları Dergisi, 2022
Bu çalışmada Ş. Teoman Duralı'nın, biyoloji felsefesinin merkezî sorunlarından biri olan indirgeme sorununa yaklaşımı çözümlenecektir. İndirgeme sorunu, biyolojik fenomenlerin ne ölçüde organizmaların altında yatan bileşenler açısından ve nihayetinde atomlar, moleküller, fizik ve kimya yasaları açısından açıklanabileceği sorunudur. Biyoloji gerçekten fizik ve kimyadan özerk olabilir mi ya da en azından ilkece fizik ve kimya bilimlerine indirgenebilir mi? İndirgemeciler biyolojinin fizik-kimyaya indirgenebilir yapıda olduğunu savunurken, anti-indirgemeciler buna itiraz ederler. Ancak esasen her iki taraf da fizikalist paradigma zemininde buluşur. Bu çalışmada indirgemeci yaklaşıma esas karşı duranın anti-indirgemecilik değil holizm olduğu, Duralı'nın biyoloji felsefesindeki duruşunun da holistik olduğu iddia edilmektedir. Biyolojiyi daha az mekanik, determinist veya indirgemeci yapan belirivermecilik, organikçilik ve sistem biyolojisi gibi yeni holistik modlar son çeyrek asırda biyolojide bir paradigma kaymasını ima etmektedir. Holistik bakış, fizikalist paradigmanın dışından köklenir. Her ne kadar henüz holizm bir paradigma olarak betimleyici ve fenomenolojik yöntemler dışında açıklayıcı (işlevsel) bir teori haline gelmemişse de Duralı'nın işaret ettiği potansiyeli içinde barındırıyor gibi görünmektedir.
Cukurova Medical Journal, 2014
Nöroloji sağlık kurulunca değerlendirilen olguların verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Olguların tanı, yaş, cinsiyet, özürlülük oranları ve birbiri ile olan ilişkileri araştırılmıştır. Veriler SPSS 19 programı ile analiz edilmiş, p<0,05 anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Değerlendirilen 505 olgunun 335 (%66)'inin erkek, 170 (%34)'inin kadın olduğu gözlenmiş, Tüm olguların ortlama yaşının 51,72±21,149 (17-104) olduğu gözlenmiştir, erkeklerin yaş ortalamalarının kadınlara göre daha düşük olduğu (p<001) saptanmıştır. En sık gözlenen tanıların serebrovasküler hastalık, demans ve epilepsi olduğu gözlenmiştir. Tanı, özürlülük oranları, erkek ve kadınlar karşılaştırıldığında; erkek multipl sklerozluların kadın multipl sklerozlulara göre daha yüksek özürlülük oranına sahip olduğu saptanmıştır (p:0,01). Sonuç: Nöroloji sağlık kurulunca değerlendirilen olguların verilerinin belirlenmesi özürlüğün önlenmesine yardımcı olacak ve özürlülük ile gelecekte yapılacak çalışmalara katkı sağlayacaktır.
Biyoloji Bilimlerinde Yeni Güncel Konular II, 2024
Giriş Küçük hayvanlarda uyanık koşullarda gerçekleştirilen fonksiyonel görüntüleme, sinirbilimde önemli bir paradigma değişikliğine işaret etmektedir. Beyin aktivitelerini doğal ortamlarında, anestezi gibi dış müdahaleler olmadan inceleyebilme olanağı, nörovasküler bağlantılar ve beyin işleyişi hakkında daha doğru ve güvenilir sonuçlar sunar. Anestezi, beyin üzerindeki metabolik süreçlere, sinirsel aktiviteye ve nörovasküler etkileşimlere doğrudan müdahale eder. Bu müdahaleler, beyin işlevselliğinin doğallığını bozarak araştırma bulgularının insanlar üzerindeki geçerliliğini sınırlar. Anestezi altında beyin fonksiyonlarının baskılanması, özellikle nöral devrelerin aktivitelerinin doğru bir şekilde ölçülmesini engelleyerek yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. Uyanık hayvanlarda yapılan görüntülemeler, bu sorunların üstesinden gelerek daha doğal koşullarda nöral işlevlerin ve nörovasküler bağlantıların incelenmesini sağlar. Baş sabitleme ve alışma protokolleri gibi prosedürler, hayvanların stres düzeylerini azaltarak daha güvenilir ve tekrarlanabilir veriler elde edilmesine katkıda bulunur. Bu da çalışmalardan elde edilen sonuçların genelleştirilebilirliğini artırır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Multidisipliner Yaklaşımla Ekonomi, 2022
Nikomedia (İzmit) Depremleri ve Arkeoloji, 2005
MetaZihin, 2018
European Journal of Science and Technology
REKLAMCILIK VE DİJİTAL REKLAMLARDA ETİK TARTIŞMASI
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi, 2015
ULUSLARARASI DİSİPLİNLER ARASI DİL ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2020
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
UTANCIN SOSYOLOJISI: GELENEKTEN DIJITAL ÇAĞA TOPLUMSAL KONTROL, 2024
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 1998
Eğitim Yayınevi, 2018