Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR)
https://doi.org/10.5281/zenodo.8111935…
8 pages
1 file
Hibrit savaşta, askeri ve askeri olmayan tehditler arasındaki sınırlar bulanıklaşmıştır. Askeri olmayan araçlar söz konusu olduğunda, enerji kaynakları ve enerji altyapısı çok önemli bir rol oynamaktadır. Enerji, hem ekonomik hem de siyasi güç anlamına gelmektedir. Ukrayna krizi enerji güvenliğinin ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu, Rusya'ya bağımlılığın stratejik bir sorumluluk olabileceğini ve üretici ile tüketici arasındaki karşılıklı bağımlılığın, üretici gelirsiz, tüketici gazsız kalabildiği sürece istikrarı teşvik etmeyeceğini göstermektedir. Rusya, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmak için askeri, yarı askeri ve stratejik iletişim araçlarını bir arada kullanmaktadır. Bu stratejiye enerji faktörünü de (Ukrayna enerji varlıklarının kamulaştırılması ve gaz fiyatları üzerindeki baskı yoluyla) entegre etmeyi başarmıştır. Buradan yola çıkılarak hazırlanan bu çalışmanın ana gayesi, Rus hibrit savaş yöntemlerinden biri olan enerjinin Ukrayna savaşındaki etkisinin incelenmesidir. Rusya'nın Ukrayna'da siyasi, sosyal, ekonomik vb. hedeflerine varmak için hibrit savaş yöntemlerinden biri olan enerji faktörünü araçsallaştırdığı hipotezine dayalı olarak gerçekleştirilen çalışmada hibrit savaş ile enerji kavramları ele alınmış ve hibrit savaş yöntemlerinden biri olan enerjinin Ukrayna savaşına etkileri analiz edilmiştir.
HİBRİT SAVAŞ ÇAĞINDA TRANSATLANTİK ENERJİ GÜVENLİĞİ: RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI ÖRNEĞİ, 2024
Ekonomi ve Siyaset Kongresi'nde 2 gün boyunca 27 oturum ve bir açılış oturum düzenlenmiş ve toplamda 89 bildiri sunulmuştur. Yüz yüze yapılması planlanan Kongre, 16 Ekim 2024 tarihinde Malatya'da yaşanan deprem nedeniyle çevrim içi tamamlanmıştır. Bu süreçte özverili çalışmaları ile Kongre'nin sorunsuz devam edebilmesini sağlayan düzenleme kuruluna, katılımcılara ve davetlilerimize teşekkürü bir borç biliriz. Küreselleşme; son yüzyılda birey ve toplum yaşamında önemi ve etkisini açık bir şekilde görebildiğimiz temel olgulardan biridir. Sanayi Devrimiyle başlayan süreçte, dünya genelinde bilginin hızlı bir şekilde yayılmaya başlaması, iletişim teknolojilerinde meydana gelen değişimlerle birleştiğinde dünyanın küresel bir köye dönüşmesini beraberinde getirmiştir. Bu değişim yeni, yoğun ve karmaşık ilişki biçimleri ile ağlarının ortaya çıkmasına kaynaklık etmiştir. İçinde bulunduğumuz dönemde dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen bir gelişme veya sorun, etki düzeyi değişse de dünyanın diğer bölgelerini de olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Küreselleşmenin yarattığı genel tartışmalar dışında bölgelerin de kendi içerisinde çözülemeyen sorunları olduğu aşikârdır. Özellikle ülkemizin de içerisinde bulunduğu coğrafyada, birey ve toplum yaşamını etkileyen bölgesel sorunlar sıklıkla görülmektedir. 21. yüzyıl insanı; savaş, iç savaş, terör, siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz, doğal afet, salgın hastalık gibi sorunlarla kuşatılmış durumdadır. Yurtta sulh cihanda sulh gittikçe zorlaşmaktadır. Elbette sorunların nedenlerinin ve sonuçlarının bilimsel olarak ele alınması, çözüm önerileri sunulması, karar vericilere ve uygulayıcılara yol gösterilmesi bilim dünyasının görevidir. Bu bağlamda; küreselleşme, küreselleşmenin geri çevrilmesi, küresel ara dönem, post-truth siyaset, bölgeselleşme, dijitalleşme, yapay zeka, ekolojik kriz, iklim değişikliği, yeşil dönüşüm, uluslararası ve bölgesel örgütler, çatışmalar ve savaşlar, siyasi istikrarsızlık, terör ve güvenlik, radikalizm, İslamofobi, uluslararası göç, insan hakları, ekonomik büyüme, finansallaşma, yoksulluk ve gelir dağılımı eşitsizliği, küresel eşitsizlikler, sanayi politikaları, kamu yönetiminde kurumsal iletişim gibi alt temalar üzerine odaklanan 5. Uluslararası Turgut Özal Ekonomi ve Siyaset Kongresi tartışmalara önemli bir katkı sağlamıştır.
Centre for Policy and Research on Turkey (ResearchTurkey) , Vol. III, Issue 11, pp.35-41,, 2014
Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve ardından Ukrayna ekseninde gelişen olaylar, Batı ile Rusya arasında “yeni Soğuk Savaş” mı yaşanıyor sorusunu gündeme getirmiştir. Analistler ilgili soruya askeri güvenlik-iktisadi işbirliği yelpazesinden çeşitli yanıtlar verilmekle beraberi, Ukrayna krizinin perde arkasında – temelde ABD ile Rusya arasında yaşanmakta olan - küresel enerji rekabetini göz ardı etmektedirler. Russia’s annexation of Crimea and the events revolving around Ukraine have brought forward the question of whether this is a new Cold War between the West and Russia. Analysts give various answers to this question in terms of military security and economic cooperation[i], however, they ignore the energy competition between the US and Russia which is taking place behind the scenes of the Ukraine crisis.
2022
Bu çalışma hibrit savaşın temel özelliklerinin neler olduğunu ve pratikte nasıl uygulandığını Rusya'nın Ukrayna müdahalesi üzerinden analiz etmektedir. Araştırmacıların üzerinde konsensüs sağladığı bir tanım olmamakla birlikte hibrit savaş hem devlet hem de devlet dışı aktörler tarafından yürütülen, konvansiyonel yetenekler, düzensiz taktikler, terör eylemleri, şiddet ve baskı gibi çeşitli savaş biçimlerinin kullanıldığı, bilinmezliklerin ve görünmezliklerin arttığı bir savaş biçimidir. Geleneksel ve modern savaş konseptlerinin bir arada olduğu hibrit savaş, devletlere belki de başka birçok aracı kullanarak ulaşamayacakları hedeflere ulaşma imkânı sağlamaktadır. Bu bağlamda çalışmanın ilk bölümünde hibrit savaşların tanımı ve özelliklerine değinilmiş, sonrasında ise hibrit savaşın bileşenleri ortaya konmuş ve son bölümde ise Rusya'nın hibrit savaş teorisini Ukrayna Savaşı özelinde nasıl uyguladığı analiz edilmiştir.
2021
Calisma, hibrit savas olgusunu, Rusya Federasyonu’nun (Bundan boyle bu makalede Rusya Federasyonu’ndan Rusya olarak bahsedilecektir), 2014-2015 yillarinda Dogu Ukrayna (Donbas) ve Kirim uzerinde gerceklestirdigi harekât uzerinden analiz etmektedir. Secilen cografi bolgenin ve vakalarin tarihsel boyutunun anlasilabilmesi icin Ukrayna kimligine deginilerek, Ukrayna’nin Dogusu ile Batisi arasindaki farkliliklarin sebepleri ve tarihsel kokleri vurgulanmistir. Literaturde bircok yazarin tanimladigi Hibrit savas kavraminin ne oldugu, tarihsel surec icerisinde bugun nasil algilandigi aciklanmaya calisilmis, bu baglamda kavram karmasasinin onune gecebilmek icin yontem bakimindan hibrit savas ile ilintili diger savas kavramlarina da yer verilmistir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi’nden (SSCB) kohne ve hantal bir miras devralan Rusya’nin, yakin cografyasinda gerceklesen egemenlik krizlerini tecrube ederek sekillendirdigi guvenlik mekanizmasi ile hibrit savas kabiliyetine evrilen guvenl...
INTERNATIONAL CONGRESS ON AFRO – EURASIAN RESEARCH VI OCTOBER 14-15 / SKOPJE-NORTH MACEDONIA , 2022
Araştırma kapsamında Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde Batı devletlerinin Rusya Federasyonu’na karşı uyguladığı ambargolar ve enerji politikası ele alınarak incelenmiştir. Makalenin girişinde Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili tarihsel açıdan ele alınılmış ve olayın tarihsel boyutu resmi kaynakların açıklamaları ile ortaya koyulmuştur. Makalenin ikinci başlığı olan ‘‘AB’de Ukraynalı Göçmen Sorunu ve Rusya’nın AB’nin Demografik Nüfus Değişim Planı’’ başlığı altında AB’nin yüzleştiği yeni göç dalgası ele alınırken Rusya’nın AB’deki geleceğe yönelik nüfus değişi planı ile ilgili detaylı bilgi verilmiştir. AB’nin Enerji Politikası ve Rusya’ya Karşı Koyulan Ambargolar başlığı altında AB, Batı devletleri ve uluslararası kuruluşlar tarafında Rusya Federasyonu’na karşı koyulan ambargolar ve sonuçları ele alınırken diğer taraftan AB için bu ambargoların ne gibi olumsuz etkileri olduğu ile ilgili araştırma yapılmıştır. Araştırmada kalitatif yöntem ve teknikler kullanılmış ve açık kaynaklar olan gazete manşetleri, resmi kurum ve tarafların açıklamaları, dönem içerisinde yazılan tez, makale incelenerek derlenmiştir. Rusya ve ABD yıllardır süren yayılmacılık politikalarını Ukrayna savaşında ortaya kaymaya çalışmaktadır. Günümüzde gelinen nokta AB ve Batı devletleri Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden taviz vermesi yönündeki açıklamaları ile enerji hususunda Rusya’ya halen bağımlı olduklarını göstermiş oldu.
Ortadoğu Analiz Dergisi, 2023
UKRAYNA SAVAŞI SONRASI ARTAN İRAN-RUSYA ENERJİ REKABETİ
Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 13, Sayı 2, ss. 394-433, (TR Dizin, OpenAIRE, Sobiad), 2023
Bu makalenin amacı asimetrik karşılıklı bağımlılık çerçevesinde Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki enerji ilişkilerini analiz etmek ve 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle başlayan savaşın, AB-Rusya enerji ilişkileri üzerindeki etkisini açıklamaktır. Makalede Eurostat verilerinden yararlanılmıştır. AB’nin yeni enerji politikasının detaylı analizi gelecek araştırmalara rehber olabilir ve mevcut akademik literatüre katkı sağlayabilir. Bu makalede AB liderlerinin Avrupa kamuoyunu Rusya’ya bağımlılığı azaltacak yeni enerji stratejisi hakkında ikna etmek ve bu stratejinin haklı gerekçelerini ortaya koymak için üç katmanlı bir yaklaşım benimsediği argüman olarak öne sürülmektedir. Bu üç katmanlı yaklaşım sırasıyla ethos, pathos ve logos kavramlarıyla ifade edilmektedir. Bu yaklaşım Aristoteles’in ikna kuramına dayanmaktadır.
Enerji konusu şüphesiz pek çok devlet açısından günümüzde hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda çalışmanın inceleme alanı olan AB ve Rusya Federasyonu'nun enerji konusundaki ilişkilerinin önemi de hayati sayılabilecek bir noktadadır. Özellikle Avrupa Birliği ve Rusya Federasyonu ilişkilerinin temelini enerji ticareti oluşturmaktadır. Avrupa Birliği üye devletleri bağlamında enerji özellikle gelişen sanayisinin enerjide büyük oranda dış ithalatçı olan Rusya'ya bağımlılığı ortadadır. Fakat bu ilişki esasında karşılıklı bir bağımlılık da sunmaktadır. Avrupa Birliği güvenilir enerjiye bağımlılığı nedeniyle süreklilik arz eden bir arayışta iken Rusya ise ucuz petrol ve doğal gazı Avrupa'ya ihraç etmekte ve bunu bir dış politika aracı haline getirmektedir. Nitekim Rusya'nın tarihsel, siyasi ve kültürel geçmişi bulunan Ukrayna ile ilişkileri enerji konusunda Avrupa Birliği ile ilişkilerini değiştirmiştir. 2022 yılı Şubat ayında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının akabinde Avrupa Birliği, enerji ortaklarını çeşitlendirme ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, Avrupa'da yarattığı enerji krizi karşısında AB bir dizi stratejiyi gündemi oluştururken bu şekilde enerji bağımsızlığını sağlama amacındadır. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar ile de Rusya'nın dış politikada enerji kozunu sınırlama yoluna gitmiştir. Bu kapsamda çalışma güncel veriler ve gelişmeler ekseninde Avrupa Birliği'nin Rus enerjisi bağımlılığı ve aynı zamanda Rusya'ya uygulanan enerji yaptırımları analiz etmeyi hedeflemektedir.
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi , 2022
Özet Ukrayna-Rusya savaşı gelişmiş ülkelerin beklemediği şekilde küresel enerji krizine sebep olmuştur. Avrupa Ülkeleri, Rusya’nın çeşitli ekonomik yaptırımlar ile savaşma isteğini azaltmaya çalışmış ancak pek başarılı olamamıştır. Bunun yan ısıra havaların soğumasıyla birlikte Avrupa ülkeleri içinde yaptırımlardan vazgeçme sorunsalı doğmuş, ilk vazgeçen ülke de Hollanda olmuştur. Avrupa enerji noktasında genel olarak dışa bağımlıdır. Bu bağımlılığın büyük bölümü ise Rusya’yadır. Rusya’nın 2014 senesinde Kırım’ı ilhakı ile birlikte Avrupa’da alternatif enerji kaynakları arayışları başlamış ancak bir sonuca varılamamıştır. Hazar Konvansiyonunun ardından Trans Hazar tipi projelerin yolunun açılması Türkistan hidrokarbon kaynaklarını öne çıkartmıştır. Bir diğer alternatif gibi gözüken Doğu Akdeniz’de ise 2018’den günümüze kadar geçen süreçte varlığı bilinen hidrokarbon kaynakları henüz çıkartılamamıştır. ABD’nin LNG satış oranları ise Avrupa ülkeleri için doyurucu değildir. Venezüella ve Cezayir’den alınmaya başlanan hidrokarbon kaynaklarının yetersizliği de ortadadır. Avrupa’nın hevesle başladığı, Levant hidrokarbon kaynaklarını Avrupa’ya taşımasının planlandığı Esat-Med boru hattı projesi de politik fanteziye dönüşmüştür. Bu çapraşık durum öyle kritik boyutlara ulaşmıştır ki pek çok Avrupa ülkesi 2020 senesinde imzaladıkları Yeşil Anlaşmaya aykırı önlemler almak zorunda kalmıştır. Avrupa enerji nakil hatları haritasına baktığımızda bariz bir şekilde Rusya bağımlılığı gözükmektedir. Ukrayna-Rusya savaşı Avrupa’da enerji krizine neden olduğu gibi Rusya’nın Batılı ülkelere satamadığı hidrokarbon kaynakları için Pazar aramasına neden olmuştur. Bu durum küresel çapta enerji nakil hatlarında değişim ihtimallerini tetiklemiş, enerji krizi, ekolojik kriz ve ekonomik krizin yanında Türk Dünyası coğrafyası için de olası fırsatları gündeme getirmiştir. Alanyazın taraması yapılarak hazırlanan bu çalışmada Rusya-Ukrayna savaşının enerji krizi ile alakası, Rusya’nın, Avrupa’nın ve Türk Dünyasının hidrokarbon kaynakları miktarları ile arz-talep oranları ortaya konulmuş, yaşanan krizin uzun vadede Türk Dünyası başta olmak üzere Rusya ve Avrupa’ya olası etkileri irdelenmiştir. Yaşanan olayların Türk Dünyası Jeopolitiğinde ne gibi değişimlere sebep olabileceği sorusuna cevap verilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası Jeopolitiği, Rusya-Ukrayna Savaşı, Enerji Krizi, Türk Dünyası Enerji Kaynakları The Possible Effects of the Global Energy Crisis on the Geopolitics of the Turkic World in the Context of the Russia-Ukraine War The Ukraine-Russia war caused a global energy crisis, which developed countries did not expect. European countries tried to reduce Russia's desire to fight various economic sanctions, but it was not very successful. In addition to this, with the cooling of the weather, the problem of abandoning the sanctions among European countries arose, and the Netherlands was the first country to give up. Europe is generally dependent on foreign energy in terms of energy. A large part of this dependence is on Russia. With the annexation of Crimea by Russia in 2014, the search for alternative energy sources started in Europe, but no result was reached. Following the Caspian Convention, the opening of the way for Trans-Caspian type projects highlighted the hydrocarbon resources of Turkistan. In the Eastern Mediterranean, which seems like another alternative, the hydrocarbon resources known to exist in the period from 2018 to the present have not been extracted yet. The US's LNG sales rates are not satisfactory for European countries. The inadequacy of the hydrocarbon resources, which have started to be taken from Venezuela and Algeria, is also evident. The Esat-Med pipeline project, which Europe started with enthusiasm and planned to transport the Levant hydrocarbon resources to Europe, has also turned into a political fantasy. This intricate situation has reached such critical dimensions that many European countries have had to take measures contrary to the Green Deal they signed in 2020. When we look at the map of European energy transmission lines, Russia's dependence is clearly visible. The Ukraine-Russia war has caused an energy crisis in Europe, as well as Russia's search for a market for hydrocarbon resources that it cannot sell to Western countries. This situation has triggered the possibility of change in energy transmission lines on a global scale, and has brought forward possible opportunities for the geography of the Turkic World, as well as the energy crisis, ecological crisis and economic crisis. In this study, which was prepared by reviewing the literature, the relationship of the Russia-Ukraine war with the energy crisis, the amounts of hydrocarbon resources of Russia, Europe and the Turkic World, and the supply-demand ratios were revealed, and the crisis in the long-term spread to Russia and Europe, especially the Turkic World. possible effects are explored. It has been tried to answer the question of what kind of changes can be caused by the events in the Turkic World Geopolitics.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
AVRASYA’DA BAĞLANTILARIN VE İŞBİRLİĞİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ: TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİ, 2024
22. International Public Administration Forum Full-Text Book, 2022
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Yönetim ve Ekonomi, 2023
INTERNATIONAL CONGRESS ON AFRO – EURASIAN RESEARCH VI OCTOBER 14-15 / SKOPJE-NORTH MACEDONIA, 2022
TESAM Akademi Dergisi, 2005
AKADEMİSYEN KİTABEVİ, 2022
Rus Hibrit Savaşı & Bilişsel Saldırılar, 2023
İstanbul Aydın Üniversitesi 2. Genç Bilim İnsanları Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2017
Rusya Araştırmaları Dergisi, 2021
Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları Dergisi, 2017
Alanya Akademik Bakış Dergisi , 2021
Sosyal Bilimlerde Güncel Araştırmalar II, 2022
Journal of Regional Studies, 2022