Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2013, Journal of Turkish Studies
…
12 pages
1 file
Seksenli yılların sonlarına doğru Türk edebiyatında kendini gösteren postmodernist unsurlar, son dönemde daha bilinçli bir kullanımla karşımıza çıkmaktadır. Postmodern anlatı biçimlerini eserlerinde başarı ile uygulayan yazarlardan biri de Murat Menteş'tir. 2005 yılında Dublörün Dilemması, 2009 yılında Korkma Ben Varım adlı romanları yayımlayan yazarın son kitabı 2013'te yayımlanan Ruhi Mücerret'tir. Yüz yaşını aşmış İstiklal Savaşı gazisi Ruhi Mücerret'in beynine çip takılmasını ve ardından gelişen olayları anlatan romanda yazar, çoğulculuk, metinlerarasılık ve üstkurmaca gibi postmodernist anlatı tekniklerini romanında uygulamıştır. Bu makalenin amacı, romanda bu anlatı tekniklerinin nasıl kullanıldığını tespit etmek ve romanın kurgulanış biçimini ortaya koymaktır. Bu doğrultuda yapılan okuma sonucunda romanda reel düzlemde yan yana gelmesi mümkün olmayan pek çok unsurun üç boyutlu bir yapı halinde iç içe geçtiği, farklı ideolojilere ve yaşam tarzlarına ait öğelerin yan yana kullanıldığı, fantastik, romantik ve tarihi öğelerin yanı sıra yeraltı edebiyatına ait ifade biçimlerine yer verildiği, metinlerarası ilişkilerin kullanımı ve bu doğrultuda alıntı, gönderge, yansılama, öykünme, alaycı dönüştürüm gibi yöntemlere başvurulduğu görülmüştür. Yazar aynı zamanda yazma serüvenine okuru dahil ederek, kurmaca bir dünyada sanal kahramanları anlattığına göndermelerde bulunarak üstkurmaca tekniğini kullanmıştır. Bu çalışma Ruhi Mücerret adlı romanın kullandığı teknik unsurlar, anlatı biçimlerindeki farklılıklar, şaşırtıcı ve kendine özgü üslubuyla postmodern bir anlatı olarak nitelendirilebileceğini savunur.
Öz Bir kültür ve sanat akımı olarak postmodernizm uzun yıllardır edebiyatı etkisi altına almıştır. Türkiye'de edebiyatta postmodernizm olgusuna odaklanan birçok çalışma genellikle roman ve öykü gibi kurmaca metinleri inceler. Buna karşın şiirde postmodernizm olgusuna yönelen çalışmalar yok denecek kadar azdır. Oysaki Avrupa ve Amerika'da kurmaca metinlerin yanında şiir metinlerinde de postmodernizmin etkilerinin incelendiği ve postmodern şiir denilen bir fenomenin varlığının kabul edildiği görülür. Postmodern şiir denilen fenomen, birçok açıdan avangart modernist akımlardan izler taşımasına rağmen sanayi sonrası dönemin şartlarına göre ortaya çıkmıştır. İlk olarak Amerika'da Charles Olson ve Frank O'Hara gibi şairler ile birlikte anılan postmodern şiir, günümüzde yaygın şiir anlayışı halini almıştır. Sanayi sonrası döneminin yaşam koşulları, büyük anlatılara duyulan güvenin azalması, kişinin bilimsel gelişmeler neticesinde korkuya kapılması, ahlaki ve dinî değerlerin aşınmaya uğraması, aşırı bireyselleşme ve bunu sonucunda kişinin yalnızlığının derinleşmesi şairlerin değişik bir şiir anlayışına yönelmelerini tetiklemiştir. Deneysel şiir, görsel şiir, somut şiir, elektronik şiir gibi birçok şiir anlayışı da postmodernizm ile ilişkilendirilir. Eklektizm, çok seslilik, deneysellik, biçimsizlik, kapalılık postmodern şiirin başta gelen özellikleridir. Bu çalışmanın amacı postmodern şiirin kökenini ortaya koymak ve postmodern şiirin temel özelliklerini belirlemektir. Abstract Postmodernism has affected literature as a culture and an arts movement for a long years. Many works about postmodernism in Turkey generally examine fiction texts such as novel and story. But works that examine postmodernism phenomenon in poetry is very few. We can observe that it is accepted postmodern poetry phenomenon and it is examined postmodern poetry in Europe and America. Postmodern poetry comes into existence under the conditions of the post-industrial era although it inherits a lot of elements from the modernist avant-garde movements. Postmodern poetry, remembered firstly Charles Olson and Frank O'Hara in America, is common poetry movements. The conditions of the post-industrial area, the loss of confidence in the meta-narratives, the people terrified as a result of scientific Bu makale Murathan Mungan'ın Şiirlerinde Postmodern Unsurlar adlı doktora tezindeki Postmodern Şiir bölümünün gözden geçirilmiş hâlidir. Dr.; Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümü, [email protected].
Uluslararası Sanat ve Estetik Dergisi, 2019
İçinde bulunduğumuz şu dönem, yalnızca sözlü aktarımın ağır bastığı bizimki gibi toplumların değil, yazılı kültür aktarımı konusunda çok daha köklü alışkanlıklara sahip olanların da tarihle olan ilişkilerinin temellerinden sarsılıp değiştiği bir evrede olduğumuza işaret etmektedir. Modernizme bağlanan umutların, yerini büyük çaplı düş kırıklıklarına bırakmasıyla hızlı bir biçimde Postmodernizm adı verilen evreye girilmesinin yalnızca Batıda değil, modernitesi başarısız toplumlarda da yarattığı etkiler sözcüğün tam manasıyla beklenmedik olmuştur. Postmodern süreçlerin neden olduğu değişim/dönüşüm ancak bilinen tüm doğa yasalarının anlık ihtiyaçlar doğrultusunda eğilip bükülmesi yönünde bir fantasmayla kıyaslanabilecek sonuçlar doğurmuş; tüm değer dizgelerini bir yandan geçersiz kılarken diğer yandan bahsi geçen "anlık ihtiyaçlara" göre yeniden düzenlenmesine imkan veren kitlesel ölçekte zihinsel süreçlerin önünü açmıştır. Güncel uygulamaları örneğinde Mehter müziğinin taşıdığı sembolik anlam bu minvalde değerlendirildiği takdirde, geçmişe ait yüksek sanat formlarının yeniden üretilmesi sorunsalına bir nebze olsun ışık tutabilecek bir örnek teşkil ettiği görülecektir. Tarihe anakronik bir çerçeveden bakarak onu araçsallaştırma girişimlerinin en başta Mehter gibi görkemli sanat formlarının itibarını zedelediği göz ardı edilmemesi gereken bir problem olarak önümüzde durmaktadır.
International Black Sea Coastline Countries Symposium – II, 2019
Türklük Bilimi Araştırmaları, 2008
2011
Yeniçağ söylemi, bireyselleşme ve dünyevileşme süreçlerine bağlı gelişmiş, karmaşık, çeşitli düşünce ve inançların melez ve bütünleşik bir versiyonu olarak postmodern bir varoluş felsefesi ortaya koyar. Yaşam ve varoluş hakkında tutarlı bir bilgi ve açıklama alanı sunar ve bir inanç öznesi inşa eder. Bu çalışmada yeniçağ takipçilerinin okuru ve yazarı olduğu İndigo adlı internet dergisinde yayınlanan 29 yazı analiz edilerek, yeniçağ söyleminin 5 temel yorum repertuarı çıkarsanmıştır: (a) "dünyaya gelme nedeni ve yaşam misyonu olarak tekâmül"; (b) "bir bilinç ve benlik sıçraması olarak tekâmül"; (c) "kendi içine dönmüş, daimi farkındalık içinde dünyevi benlik"; (d) "tekâmül aracı olarak beden ve bedenin ruhsallığı"; (e) "bir çalışma alanı olarak tekâmül ve ruhsal alıştırmalar". Yorum repertuarlarının her biri, daha geniş ölçekte, "varoluşun tekâmülü" ve "bütünün, sonsuz varlığın tamamlayıcı bir parçası olarak insan" şeklinde adlandırılabilecek, kişinin kendi ilerlemesi için ne, neden ve nasıl çalışma yapabilir konusunda açıklamalar sunan iki söylem kaynağı ile bağlantılıdır. Çalışmada yorum repertuarları üzerinden analiz edilen yeniçağ söylemi psiko-sosyal ve kültürel bağlamda ele alınmış ve tartışılmıştır.
2011
Bilgi ve haberlerin kesin ve duz bir sekilde verildigi basin endustrisi modernizmi temsil etmekteyken, cevrimici gazete, basili gazetedeki butun haber ve bilgileri icerse bile, karistirip harmanlama egilimiyle postmodern bir nitelik tasimaktadir. Cevrimici gazeteler bilgi vermekten ziyade genel gorunumleriyle ilgilenmektedir. Bunun icin muhabir adlarini on sayfadan cikarmakta, gazetenin spor, haber, sanat gibi butun bilesenlerini yan yana gelecek sekilde yeniden duzenlemekte, haberlerin yanina tiklanabilir reklamlar koymakta, haberin verilme seklini ve manset buyukluklerini gun boyunca degistirmekte, boylece gercekligi simule etmektedir. Cevrimici gazetelerde haberler icerigi uzerinden degil, mansetin parlakligi ve on sayfadaki yeri uzerinden satilacak birer metaya donusmustur. Sunulan parlak paketler, bir gercekdisilik duygusunu, haberin okuyucunun kendi hayatindan uzakta oldugu duygusunu islemektedir. Cevrimici gazetenin sahiciligi yoktur; gun boyunca bilinmeyen sayida insana cesi...
TÜRKİYE SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, 2021
Modern dünya insanları kaosla, anlamsızlıklarla ve zıtlıklarla dolu bu dünyanın birey olmayı başaramamış kişileridir. Bu dünyadaki kopukluk, parça parça olmuşluk, karmaşa postmodern roman için son derece uygun bir zemin oluşturur. Günümüz Türk edebiyatının önemli romancıları arasında sayılan Elif Şafak ve Mine Söğüt de romanlarını sıklıkla bu zemine oturtur. Gerçeklikle kurgu arasındaki sınırın bir yandan silikleştirilirken bir yandan altının çizilmesi, her şeyin birbirinin parodisi olduğu, yeni hiçbir şeyin olamayacağı inancının vurgulanması, tarihle hesaplaşma arzusu, modern bireyin çöküşünü ve hayatın anlamsızlığını vurgulamak açısından üstkurmaca, metinlerarasılık, geriye dönüş, diyalog, iç çözümleme gibi çeşitli anlatım tekniklerine başvuran iki yazar da Mahrem ve Kırmızı Zaman adlı eserlerinde bu teknikleri yeni roman anlayışıyla sentezleyerek kullanmış ve postmodern romanın günümüz ürünlerine birer örnek yaratmışlardır. İki romanda da birçok karakterin iç ve dış yaşantıları çeşitli açılardan farklı unsurlarla ele alınarak postmodern tekniklerle okuyucuya aktarılmıştır. Bu çalışmadaki amaç hem Mahrem isimli romandaki hem de Kırmızı Zaman isimli romandaki baskın anlatım tekniklerini örnekleriyle ifade etmektir.
ASAR ERZİNCAN İLAHİYAT DERGİSİ, 2021
Dinin geleneksel dönemi, modern öncesi geniş ve uzun soluklu klasik müktesebatı kucaklarken “modern” veya “postmodern” önekleri daha tipolojik olarak önce “bir durumu” ve “ideolojiyi” daha sonra ise “bir bilinçlilik halini” ifade etmektedir. Postmodernizm gelişmiş parametrelere sahip modernizm sonrası bir durum meydana getirme çabası olarak tarihsel olmayan, çok kültürel, esnek ekonomiler ve eklektik felsefi görüşlerle donanmış çok boyutlu analitik ve eleştirel teolojik dönüşümlerinin neticesindeki özse ait değişimleri, yapısal yenilenmeleri eleştirel açıdan öne çıkaran farklı modellerle kendini göstermektedir.
1995
ÇevtreD:YrdDoç.Or.Vahdettln BAŞÇI AnI.Gör.Ruhattln YAZOÖLU 'Alla'l,ı. kuvvet. ve kudret sahibi oldugu için insan daima bu kuvvet ve kudret sahibine el açar. Bu yüzden Allah insanla her zaman irtibat halindedJr. İnsan bir engel ve güçlük olmaksızınO'nun ilahı bilgiSini gücü niSbetinde idrake çalışır. 1nsan mükemmelolsun veya olmasın statüsü i:cabı bulundugu alçak seviyeden Allah'm yüksek seviyesinde O'nunla buluşmayı arzu eder. Tanıklık ederim ki. Allah'tan başka ilah yolüur, O'nun eşi ve ortagı da yoktur. Benim şahitligim ancak O'nun yüksek sırlarını gönnek için O'na içten bagıı bir kalble mümkün olabilir. Bu baglı11k tek Tanncıhgı kabul eden her ınsanda açtga çıkan bir statüdür. Yine inanının ki, Muhammed de Allah'ın kulu ve Peygamberidir. O iyilik sırlanyla gii7..e1 bir ahlak halkası çizInişt1r. Allah da Hz. Peygamberi ve O'nun seçkin aileSini konımuştur. İbn Sına'nın ruh konusu üzerine ya7..chgı bu makale psikolojik bir yaklaşımla üç bölümde ele aIınnuştır. Birinci bölüm: Bedenden ayn olan ruhun mükemmelligini açıklamaktadır. İkinoi bölüm: Bedenin ölümünpen sonra ruhun ezeliligini açıklamaktadır. • Bu yazı, Ahmet Foad el-Ehvany'ln "Islamtc Phllosophy.:', Kahlre. 1957 basım tartlılı ıngilizce eserinin 157-167 sahifeleri arasında yeralmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi 9. Uluslararası İletişim Günleri "Dijital Çağda İletişim Çalışmaları" Sempozyumu, 2022
Türk Edebiyatında Postmodern Anlatının Serüveni ve Murathan Mungan, 2017
Journal of Turkish Studies, 2016
Modernizm ve Postmodernizm Çalışmaları Konferansı Bildiri Özetleri Kitabı
Journal of Turkish Studies, 2016
Journal of Turkish Research Institute, 2016
Journal of Turkish Studies
Millî Folklor, 2023
sinecine: Sinema Araştırmaları Dergisi, 2022
Journal of International Social Research, 2017
PESA Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016
Mâtürîdî: Kayıp Aydınlanmanın İzinde (Ankara: OTTO Yayınları) , 2019
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi
Emir Bostancı, 2022