Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
“Tuzcuoğulları” TDV İslam Ansiklopedisi, 41, İstanbul 2012, pp. 451-453.
2019
OZ Bu calismada amac; tarih boyunca ortak bir gecmise ve kulture sahip olan Turklerin atasozlerinde tuzu ayni veya benzer anlamlara gelecek sekilde kullandiklarinin orneklerle aciklanmasidir. Ait olduklari toplumlarin hayata bakislarini, inanclarini ve sahip olduklari degerleri yansitan atasozleri incelendiginde Turklerin tuza ayni anlamlari yukleyerek kullanmasi ve tuzu kult kabul etmesi ortak bilincle hareket edildiginin kanitidir. Basit bir kimyasal bilesik olan sodyum klorur, bilinen adiyla tuz, insan vucudunun bir bolumunu olusturdugu gibi tarih boyunca insanlar icin onemli olan bir gida maddesi olarak varligini korumustur. Tuzun en onemli ozelligi besin maddelerini uzun sure saklamak amaciyla kullanilmasidir. Insanlik tarihinin gidisatini etkileyen ve uygarliklari sekillendiren bir madde olan tuza toplumlar cesitli anlamlar yuklemislerdir. Ortak bir gecmise ve kultur birikimine sahip olan Turkler icin tuz yuzyillar boyu hem gida maddesi olarak hem yuklendigi manevi anlamlar ba...
Türkoloji ya da Türklükbilimi çalışmalarındaki en önemli merkezlerden birinin de Japonya olduğunu söylemek mümkündür. Japon arşiv ve kütüphaneleri Uygur dönemine ait değerli bir malzemeye ev sahipliği yaparken, Japon biliminsanları tarafından XX. yüzyılın başlarından itibaren yapılmaya başlanan bilimsel araştırmalar da etkileyici nitelik ve sayı arz etmektedir. Diğer yandan, özellikle Moğolistan ve Rusya'da, Hun ve Göktürk dönemine ait yazıt ya da kalıntıların aranması faaliyetlerinde, Japon araştırmacıların dikkate değer bir katkısı vardır. Türk dili üzerine yapılan araştırmaların yanı sıra Türk tarihi ile ilgili olarak da kapsamlı inceleme ve araştırmalar yapılarak yayımlanmaktadır. Ancak Türkiyeli Türkologların bu değerli kaynaklardan yararlanabildiklerini söylemek mümkün değildir. Birkaç tarihçiyi hariç tutarsak, Türklükbilimi için kaynak dillerin başında gelen klasik Çinceye tam olarak hâkim Türkolog'umuz olmadığı gibi, Türk dili üzerine uzmanlaşmış ve Japonca malzemeden faydalanabilecek kadar bu dilden yararlanabilen Türkolog'umuz da yoktur. Bu durum Soğudça, (eski) Tibetçe, Toharca vs. gibi diller için de geçerlidir. Ancak sevindirici bir husus, sayıları az da olsa genç kuşak Türkologlar arasında bu dilleri öğrenmeye çalışanların ayak seslerinin duyulmaya başlanmasıdır. Ülkemizdeki Japonoloji araştırmalarının durumu ise farklı olup, Japon dili, Japon edebiyatı ve Japon tarihi konularında yetkin Türk araştırmacılar, son yıllarda dikkat çeken çalışmalar yayımlamaya başlamışlardır. Diğer yandan, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) da bu alana yatırım yapmaya devam etmektedir.
Vakıfbank Kültür Yayınları, 2024
başak kuzakçı 27 Şubat 1992 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı, 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Tarih (İngilizce/Burslu) Bölümü'nden mezun oldu. Aynı bölümde başladığı yüksek lisans eğitimini 2018 yılında "Turkish Women History Between 6 and 10 Centuries (Pre-Islamic Period)" başlıklı teziyle tamamladı. 2022 yılında "Soğd Türk ilişkileri (5.-8. yüzyıllar)" başlıklı doktora teziyle doktor unvanı aldı. Doktora sürecinde Berlin-Brandenburgischen Akademie der Wissenschaften Turfanforschung Enstitüsü'ne burslu kabul edilerek Soğdca öğrendi ve Yeditepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak ders vermeye başladı. Akademik eğitimini derece ile kemale erdiren Kuzakçı; İngilizce, Rusça ve Fransızca eğitimleri aldı. Hâlen Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü'nde Dr. Öğr. Gör. olarak çalışmaktadır.
2023
Bu tez, gençlerin Uzakdoğu kültürüyle etkileşimlerinin incelenmesine odaklanmaktadır. Tez, gençlerin Uzakdoğu kültürüyle temas etme biçimlerini, bu etkileşimlerin gençlerin kişisel gelişimleri, değerleri, iletişim tarzları ve yaşam tarzları üzerindeki etkilerini araştırmaktadır.
Uluslararası uygur araştırmaları dergisi, 2014
Türk kültüründe kuşlar önemli bir yer tutmaktadır. Türklerin inanış ve düşünce sistemlerinde, geleneksel bazı uygulamalarında, totemlerinde, destan, halk hikâyesi, efsane, masal ve halk şiiri gibi sözlü kültür ürünlerinde çeşitli kuşlar yer almaktadır. Bazı kuşlar ise anlatmalarda ve günlük hayatla ilgili inanış ve uygulamalarda öne çıkmaktadır. Uygur Türklerinin sözlü kültür ürünleri ve geleneksel uygulamalarında dikkat çeken kuşlar ise kırlangıç ve güvercindir. Bu makalemizde, ilk olarak kırlangıç ve güvercinin Türk kültüründeki yeri üzerinde durulmuş, daha sonra da Uygur Türklerinin günlük yaşamında, sözlü ürünlerinde, çeşitli inanış ve uygulamalarında ne şekilde yer aldığı hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın sonunda ise Uygurlar arasında söz konusu kuşlarla ilgili efsane metinlerine yer verilmiştir.
Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar, 2023
Erdem
Kutadgu Bilig is one of the most significant works in the history of Turkish-Islam civilization. Although, it has been examined a lot of time till today, there are still some missing pieces in the work that are not concluded yet. They need to be examined again. This study focuses on a postposition named “tuşı” (tuş+ı). It is tasked 22 times as a postposition in the book. “Tuşı” is shown under “tuş” dictionary entry in index prepared for this book. So that this word/postposition is not detected till today. It is produced by adding third singular possessive suffix to word tuş (=eş, benzer, denk; karşı). Its possessive suffix played an important role during the word’s grammaticalization. Tuşı means “as, until, for” if it comes after nominative suffixes. It means “against, in return” if it is used after dative suffixes. Examples are seen at Karakhanid period works that scholars have not study about it yet. Only study that mentions about this postposition is belonged to Yong-Sŏng Li (Türk Dillerinde Sontakılar). However, Li’s study has left many gaps that does not cover all the features of the postposition.
2018
Some maqams in the system of Turkish Music have changed in time. Some of the makam's scalas and their movements have been changed in the same mold names (dügâhuşşak), some maqam's have fused in other makams while the name of the maqams remained the same, although some of the maqam's have the same names, the scala's and their movements are completely different in the theoretical systems. In the Arel-Ezgi Uzdilek system, the zirgüleli hicaz scalas, which is the basis of many of the maqams that are classified as the transposed maqams, has been described with different scalas and movements over centuries. The maqam structure used between the 12th and 16th centuries, called Zengûle, gradually fused in the çargâh, since the 16th century, zengûle-zirgüleli Hicaz was used as a scala of Hicaz makam's fortitude. Since the 16th Century, emerges as zirgüleli hicaz, with zirgüle pitch in it. This structure which continued until the 20th century was used as hicaz pentachord + hicaz tetrachord in the Arel-Ezgi-Uzdilek system. Our aim is to reveal the changes in the historical course of the zengûle-zirgüleli hicaz maqam, the interactions with other maqams and the present situation.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Tonyukuk Abidesi’nde Cümle Ögelerinin Eksiltilmesi, 2023
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 1995
Tarih Dergisi, 2020
5. Tokat Sempozyumu 14-15-16 Ekim 2022 Bildiriler Cilt IV, 2023
Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ’e Armağan, 2022
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2017
Erzurum Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 1999
Ulusal Yunus Emre Öğrenci Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2021
SAD The Journal of Siberian Studies, 2015
Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (ASOBİD), 2022