Academia.eduAcademia.edu

Ekososyalizm: Bugüne ve geleceğe dair siyasi bir tahayyül

2015, Ayrıntı Dergi

Abstract

1970’li yıllardan itibaren kendini iyiden iyiye belli eden küresel ekolojik kriz yalnızca güncel hayatta toplumsal mücadelelerin değil, kurucu siyasal ideolojilerin de odak noktası oldu. Hızlı sanayileşme ve tarımın petro-kimyasallaşmasına dair zararların ex-post olarak nasıl ortadan kaldırılabileceğinin ötesinde sistemik sorunları giderme ihtiyacıyla mevcut ideolojiler de yeşil bir pencereden yeniden ele alınmaya başlandı. Sanayi süreçleri sonucunda çıkan kalıcı organik/inorganik atıklar, nükleer-termik-hidroelektrik santraller, yeşil devrim (Shiva, 2006), sınai hayvancılık, yoksulluk, iklim değişikliği, kentsel dönüşüm derken gözler ister istemez modernizmin getirdiği toplum-doğa ayrımı (Castree, 2001) fikrini sorgulamaya çevrildi. Kapitalist üretim-tüketim ilişkileri içerisinde 1980’lerle birlikte anaakımlaşan sürdürülebilir kalkınma mantrasını toplum- çevre-ekonomi üçlüsünün kesişim kümesine yerleştiren görüştense, radikal sol muhalefetin toplumu ekonomiyi içeren ve çevrenin içinde (ve parçası olarak) yer alan bir birim olarak analiz etme yolundaki kavramsallaştırmasına dönüş yaşandı. Bugüne ve geleceğe dair siyasi bir tahayyül olarak ekososyalizmi öne süren bu çalışma, eş zamanlı ve etkileşen doğa-emek sömürüsüne karşı dipten gelen bir dalga olarak ekososyalizmi barbarlığın yegâne alternatifi olarak konumlandırmakta ve ekososyalist ufuğun imkânlarını tartışmaktadır.