Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2005
…
29 pages
1 file
~iidirsin 'afv ü ma 'fire te cümle l;a.lllamı Rüz-ı cezada eyle meded şiif:ıib ol r.ahir şeklinde dua ederek af di ler.
İçli, Ahmet. (2019). Musullu Sâkinî ve Türkçe Şiirleri. Korkut Ata Türkiyat Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 1(1), 1-10., 2019
Classical Turkish (Divan) Literature is an important stage in the history of Turkish literature. During this period, poets engaged in literary activities, many verses and prose works have written. Information about some of these poets and works are available. However, there is no information about some poets and their works. However, many poets and their works are informed through various poetry magazines/compilations. In terms of shaping the history of Turkish literature, it is important to read and promote the contents of these compilations in order to know and introduce poets and their works. In our libraries there are many writing poetry magazines with Arabic letters. One of these is the magazine compiled by Kasimi. In this journal, there is new information about the poets whose names are not mentioned in the sources or do not have poetry examples. In particular, there are poets of Baghdad and Mosul and examples of their poems. One of them is Sâkinî of Mosul. In our study, the samples of Sâkinî which were introduced as the Mosul in the Kasimi magazine were determined and transferred to the new article. However, in poetry magazines, information about Sâkinî poets and other examples of poetry attributed to poets are included. Klâsik Türk Edebiyatı, Türk edebiyatı tarihinin önemli bir evresidir. Bu dönemde edebiyat faaliyetlerinde bulunan şairler, birçok manzum ve mensur eser yazmışlardır. Bu şairlerin ve eserlerin bir bölümü hakkında bilgiler mevcuttur. Ancak bazı şairler ve eserleri hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte birçok şairden ve eserlerinden çeşitli şiir mecmuaları vasıtasıyla haberdar olunmaktadır. Türk edebiyatı tarihinin şekillenmesi açısından şairler ve eserlerinin bilinip tanıtılması için bu mecmuaların okunup içeriklerinin analizi önem arz etmektedir. Kütüphanelerimizde Arap harfli birçok yazma şiir mecmuası bulmaktadır. Bunlardan biri de Kâsımî tarafından derlenen mecmuadır. Bu mecmuada adı kaynaklarda geçmeyen veyahut şiir örnekleri bulunmayan şairlere ait yeni bilgiler mevcuttur. Eserde özellikle Bağdat ve Musullu şairler ile bunlara ait şiir örnekleri bulunmaktadır. Bu kişilerden biri de Musullu Sâkinî’dir. Çalışmamızda, Kâsımî mecmuasında Musullu olarak tanıtılan Sâkinî’ye ait şiir örnekleri tespit edilip yeni yazıya aktarılmıştır. Bununla birlikte, şiir mecmualarında Sâkinî mahlaslı şairler hakkındaki bilgilere ve şairlere atfedilen diğer şiir örneklerine yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sâkinî, Musullu Sâkinî, Kâsımî Mecmuası, şiir.
Tasavvur-Tekirdağ İlahiyat dergisi, 2021
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected.
Öz Türkiye'de modernleşme sürecinin toplumsal ve kültürel sonuçlarına dair pek çok metinde temel temalardan birisini ‚arafta olma‛ hali oluşturmaktadır. Toplumun modernleşmesi sürecinin bir sonucu olan bu durum, Çoğunlukla Doğu ile Batı, gelenekle modernlik arasında bir belirsizliği, bir arada kalma halini ifade etmektedir. Toplum yaşamının farklı alanlarında gözlenen ve çelişkile-rin, bunalımların, çatışmaların bir arada var olduğu bu durum, bireysel ilişkileri de etkilemektedir. Nitekim bireysel kimlikler toplumsal süreçler içinde şekillenmekte ve toplumsal sorunların açtığı yaralardan etkilenmektedirler. Bu bağlamda modernleşme süreçlerine paralel olarak dönüşmekte olan baba-oğul ilişkileri modernleşmenin niteliğinden kaynaklanan toplumsal travmanın en çok deneyimlendiği alanlardan birisidir. Daha çok babanın gelenekçi ve otoriter karakterinin, çocuğun benlik inşasında çeşitli aksaklıklara yol açmasıyla ortaya çıkan arafta kalma hali, özelikle erkek ço-cuğun bir özne olarak kendini inşa edememesi sonucunu doğurmaktadır. Toplumsal ve bireysel ya-şamları etkileyen bu durumun izlerine müzik, edebi metinler, sinema eserleri gibi pek çok kültür ürününde de rastlamak mümkündür. Bu çalışma baba-oğul ilişkisi temelindeki arafta kalma halinin edebiyat ve sinemadaki sembolik karşılıklarının yorumlanmasına odaklanmaktadır. Çalışmada Oğuz Atay'ın ‚Babama Mek-tup‛ (1975) öyküsü ve Seren Yüce'nin ‚Çoğunluk‛ (2014) filmi örneklerinde baba-oğul ilişkisi, anlatı-larını toplumsal olaylardan esinlenerek oluşturan sanat eserlerinin sosyo-kültürel yapıya dair ipuç-ları sunduğu görüşü saklı tutularak yorumlanmıştır. Hem ‚Babama Mektup‛ öyküsünde hem de ‚Çoğunluk‛ filminde temel problem olarak belirlenen baba-oğul ilişkileri oldukça sorunludur. Anla-tılara yön veren sorunlar, Doğu'yu temsil eden baba ile Batıyı temsil eden oğul arasındaki çatışma-dan kaynaklanmaktadır. Modernleşme sürecinin toplumda açtığı yaralar baba-oğul ilişkisinde, Do-ğu ve Batı arasına sıkışmışlık, arafta kalmışlık şeklinde resmedilmektedir. Bu çerçevede ele alınan eserlerdeki baba-oğul ilişkileri, sosyo-psikolojik bir bakış açısıyla
https://www.paradigmaakademiyayinlari.com/wp-content/uploads/2025/01/enderunlu-fazil-divani-third-revized-14012024-1.pdf, 2024
Enderunlu Fazıl Divanı
ÖZET 13-14. yüzyıllardan itibaren İslam toplumlarında ortaya çıkan ve 14-15. yüzyıllarda Osmanlı sahasında görülmeye başlayan Abdallar ve Kalenderîler, din algısı ve yaşam biçimleri bakımından marjinalliği benimsemiş derviş gruplarıdır. Toplumun sıradan kesimi yanında şair ve müellif gibi okur-yazar kitle arasından mensuplarının da bulunduğu bu anlayış, edebî geleneğe, şiirin kurallarına uygunluk göstermesi ve şairlerin sosyal hayata dair gözlemlerinin bir parçası olarak şiire de girmiş; kendisi benimsemiş olsun veya olmasın hemen her şairin mısralarında hayat bulmuştur. 16. yüzyıl abdal şairlerinden Hayretî, gerek klâsik şiir geleneğinin bir takipçisi olarak gerekse kendi meşrebinin etkisiyle Abdalların inançları, düşünce yapıları ve yaşamlarına dair pek çok konuyu şiirlerinde işlemiştir. Bu çalışma için Hayretî'nin Divan'ı okunduğunda abdallık ile ilgili hususların Hz. Ali ile ilgili inanış ve söyleyişler, Abdalların meşrebi, sosyal ve kültürel yaşamları olmak üzere üç temel başlık altında toplanabileceği görülmüştür. Bu minvalde seçilen beyitler ilgili başlıklar altında incelenmiş ve şairin Abdalların inanış, düşünce ve yaşam biçimi ile ilgili hangi konulara ve detaylara yer verdiği ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Ele alınan beyitlerde şairin ne söylediği ile birlikte nasıl ve hangi arka plandan hareketle söylediği üzerinde durulmuştur. Beyitler açıklanırken kelimelerin bağlamdaki yeri, anlamı ve kullanılış biçimi ile şairin sözcüklere yüklediği yeni manalar ele alınmıştır.
Kadına yönelik şiddet eylemleri tarihsel ve kültürel dinamiklerin baskın olduğu bir dışavurum potansiyelidir. Şiddet her toplumun kendi kültürel değerlerine göre şekillenmekle birlikte mevcudiyetini hep muhafaza etmektedir. Şiddetin kültürel yönü dikkate alındığı zaman dikkate alınması gereken en önemli form ataerkillik karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada ataerkilliğin modern yaşam içerisinde mevcudiyetini ve şiddet eylemlerine olan etkisi incelenmiştir. Kadına yönelik şiddet ve ataerkil kültür kapsamında yüksek lisans tezi olarak şahsım tarafından yapılmış olan bu çalışma, makale haline getirilmiştir. Çalışmada şiddet mağduru on kadın ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüş- meler ses kaydı alınıp daha sonra metodolojiye göre analizler yapılmıştır. Yöntem olarak anlamacı metodolojiden hareketle sosyal öğrenme yaklaşımını temele alınarak nitel görüşme tekniği kullanılarak analizler yapılmıştır. Araştırma kuramsal olarak Albert Bandura’nın Sosyal Öğrenme yaklaşımı çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışmanın amacı kadına yönelik şiddet eylemlerinde kadının etkisini ölçmektir. Bu süreçte hipotez, hem fail hem mağdur olarak kadının ataerkil yapının taşıyıcısı olduğundan hareket etmektedir. Kadın aile içi ilişkilerde mağdur olduğu kadar etkin bir pozisyonda bulunmaktadır. Çocukların yetiştirilme sürecinde kadın ön plandadır. Kalıp yargılar, kültürel dinamikler ve kadın erkek ilişkilerin belirlenmesinde ilk ve ilkel eksende pay sahibi anne-kadındır. Cinsiyet rolleri daha çocukluk evresinde belirlenmeye başlamaktadır. İlerleyen dönemlerde eğitim, çevre, din ve kültür içerisinde ataerkil ilişkiler yerleşir. Çalışmanın hedefi şiddet yelmelerine yönelik teori ve politika üretiminde çok yönlü düşünme noktasında farkındalık oluşturmaktır. Şiddet konusunda erkek üzerinden tasarlanan ve tanımlanan çözümler yetersiz kalmaktadır. Bu sürece kadını dâhil ederek orta ve uzun vadede politika üretimine yönelim önem arz etmektedir.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2023
Klasik Türk edebiyatı mahsullerine divan, mecmua ve cönk gibi yazma eserlerden ulaşılır. Bu eserler, şahıs veya devlet kütüphanelerinden ve yazma eserlerin yer aldığı kurumlardan elde edilir. Günümüze değin yurt içinde ve yurt dışında tespit edilmiş pek çok eser olmakla birlikte hâlâ keşfedilmemiş veya incelenmemiş olanlar da mevcuttur. Bunlardan biri Edhem Şehîdî’nin divanıdır. Biyografik kaynaklarda şairin divanı olduğuna dair bilgi yoktur ancak şiirlerine ulaşılmıştır. Arnavutluk Milli Kütüphanesi’nde 234 numarada kayıtlı yazma eser Derviş Hüseyin Şehîdî’nin divanı olarak kaydedilmiştir. Dijital olarak Osmanlı Arşivi’ne YB..010.d.. koduyla aynı hata üzere geçirilmiştir. Bu eser, Edhem Şehîdî’nin şiirlerini de içeren (3a-53b) bir mecmuadır. Edhem Şehîdî, Tiranlı olup 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairidir. Her ne kadar şairin hayatı hakkında pek bilgi olmasa da özellikle şaire şöhretini veren tarih düşürmeleri üzerinden şiirlerinde bazı biyografik bilgilerle karşılaşılmıştır. Bu çalışmada 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatı şairi Edhem Şehîdî’nin biyografisi hakkında mevcut kaynaklardan derlenen bilgiler verilip şiirlerinin yer aldığı yazma tanıtılmıştır.
Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Bu çalışmanın amacı duygusal emek konulu akademik çalışmalarda hangi öncüllerin ve sonuçların daha çok çalışıldığını tespit etmektir. Bu amaçla Türkiye'de Yüksek Öğrenim Kurulu tez veri tabanı ve duygusal emek kavramının en yakın ilişkilendirildiği örgütsel Davranış Kongresi bildirileri öncül ve sonuç değişkenleri açısından incelenmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar tartışılmış ve genel olarak duygusal emek stratejileri ile çalışanların demografik değişkenleri, temel değerleri, duygu yönetimi, duygu düzenlemesi gibi duygularla ilişkili değişkenlerin öne çıktığı görülmüştür. Ayrıca akademik tezlere bakıldığında son on yıl içinde duygusal emek hakkında hazırlanan tez sayılarında önemli oranda artış olmasına karşın bu artış oranının örgütsel davranış kongrelerindeki çalışmalara yansımadığı tespit edilmiştir.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
edebiyatında ramazaniyyeler ilk defa XV. yüzyılda görülmeye başlanmış, XVIII. yüzyılda yaygın olarak yazılmış ve XX. yüzyıla kadar yazılmaya devam etmiştir. Divan şairlerinin Ramazan ayı vesilesiyle padişahlara, devlet büyüklerine veya hamilerine sundukları ve nesip bölümünde Ramazan'ı anlatan ve genellikle kaside nazım şekliyle yazdıkları "ramazaniyye" adı verilen bu manzumeler, Osmanlı toplumunun Ramazan ayına bakışını tespit etmede son derece önemli kaynaklardır. Bu türde en çok manzume yazan şair Enderunlu Fazıl'dır. Bu çalışmamızda, Enderunlu Fazıl Divanı'ndaki ramazaniyye türü manzumelerde yer alan tipler ve kültürel unsurlar incelenmiştir. Bunun için İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde bulunan NEKTY02819 demirbaş numaralı yazma eser esas alınmış; yaprak, şiir ve beyit numaraları bu eserdeki sıraya göre verilmiştir. Bazı durumlarda Almanya Milli Kütüphanesi (Deutsche Nationalbibliothek) Türkçe Yazmalar Koleksiyonunda bulunan Ms.or.fol.3343 demirbaş numaralı yazmadan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığında bulunan O/253 demirbaş numaralı matbu nüshadan yararlanılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2021
Selcuk Universitesi Turkiyat Arastırmaları Dergisi, 2013
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2024
Hİkmet - akademik edebiyat dergisi., 2021
Journal of Turkish Studies, 2013
Turkish Journal of Shiite Studies-Şiilik Araştırmaları, 2019
Enderunlu Fâzıl Divanı’nda “Ben” Kavramı Üzerine Bir İnceleme, 2024
Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, 2022