Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2023, Arkeo Duvar - Depremle kaybedilen geçmiş: 6 Şubat’ta neleri yitirdik?
Sevgili Nuray Pehlivan'ın davetiyle, Arkeo Duvar’ın “Depremle kaybedilen geçmiş: 6 Şubat’ta neleri yitirdik?” temalı yeni sayısında “Antakya’nın Felaketi ve Geleceği” başlıklı bir yazı kaleme aldım. Depremin 160. gününe ulaşmışken, doğa ve insanın bozulan ilişkisini, depremi, Antakya’nın tarihte ve bugün bir yerleşme olarak niteliğini kendi bakış açımdan anlatmaya çalıştım. Davet için Nuray Pehlivan’a, yazının başlığını bana ödünç verdiği için Emre Can Dağlıoğlu’na, ilgisi için Arkeo Duvar dergisine ve her şey için Antakyalılara sonsuz teşekkürlerimle 🦜 Dergideki çok değerli yazıları okumak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz: https://www.gazeteduvar.com.tr/dergi/depremle-kaybedilen-gecmis-6-subatta-neleri-yitirdik-64b1aeddd6ee5868ae2d9025
Mimarist Dergisi, 2023
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin Mimarist dergisinde bu sayının dosya konusu “Deprem Karşısında Deneyimlerden Öğrenmek” olarak belirlendi. T. Gül Köksal’ın editörlüğünde hazırlanan dosyada, ben de birbirinden değerli Hataylı arkadaşlarımın düşünceleriyle şekillenen bir yazı kaleme aldım: “Geri döneceğiz Antakya!” Sevgili Zehra Güngördü, Mustafa Özçelik, Ali Uğur, Demet Parlar ve Kenan Kantarcı’ya; depreme dair gözlem, deneyim ve düşüncelerini paylaştıkları için; T. Gül Köksal’a ve Mimarist dergisine bu dosyada bize de bir yer açtığı için çok teşekkür ederim. Bu yazının Antakya ve Hatay’ın deprem sonrası sürecinde bir faydası olması umuduyla 🌷 Dergide yer alan yazıların tümünü bu adresten okuyabilirsiniz: http://www.mimarist.org/mimar-ist/
Journal of Turkish Studies, 2021
Referred as the 'Queen of the East' in archaic age, Antakya has had a cosmopolitan structure since its foundation, and thanks to this structure, many different people have been able to find a place within the structure and activities. One of the most important features of this city, is where many civilizations that have left their mark to the world in this city is that they host the last known Olympics. Although the information on the fact that the games were made in various places in the Anatolian geography as a 'myth' and the inadequacy of the researches in the Turkish literature on the games strengthened this view, the queen of the east continued to wear the 'Olympic crown' for many years. The one-month preparation period, during which the registration and pre-qualifiers were made, as in the Elean model, took place under the supervision of the referees, and the games were held at the stadium in Daphne. Knowledge on the days, type and order of the competitions is insufficient. On the other hand, competitions such as wrestling, running, trumpet playing, pancration, boxing, car racing, singing hymns about tragedies are mentioned. The games did not end due to the adoption of the Christian faith, but ended by being banned due to the support of the city of Antakya in a rebellion against the emperor. This study aims to reveal us the roots of the Anatolian Geography in relation to the sports in ancient times with the literature review method, especially in the Antakya Olympics, which is an important symbol for the factors affecting the end of the Olympics since it is the last Olympic Games of the ancient times.
Deprem: Artçılar Görünenin, Yaşananlar Bilinenin Ötesinde, 2023
Antakya’nın en büyük şansının, orada ya da deprem sonrasında fiziken başka bir yerde olsa dahi kalben hâlâ Antakya’da olan benzersiz yerel nüfusu olduğuna inanıyorum. Depremle beraber hepsi büyük bir yara aldı. Tıpkı Antakya gibi. Ama hem kendilerini hem de kentlerini, Antakya’yı, Hatay’ı usul usul iyileştirecekler. Biz “uzaktakiler” ise önce yaslarına ortak olacağız, istedikleri ölçüde yanlarında olacağız. Sonra kentleri, kırsal alanı, dünyanın en kadim yerleşmelerinden olan Antakya’yı ve onu çevreleyen coğrafyayı, doğayla mücadele etmeden, onunla bütünleşen; tarihi yok etmeyen, onu koruyup gözeten, yerel halkı dışarıda bırakmayan, onu sürecin merkezinde kavrayan; sosyo-kültürel çeşitliliği anlayan ve onun devamlılığını gözeten bir süreçle, hep beraber iyileştireceğiz. Antakya iyileşecek, Antakyalılar iyileşecek. O gün, 6 Şubat’tan sonra ilk defa göğsümüzdeki ağırlık biraz hafifleyecek. İlk defa rahat bir nefes alacağız. Sırtımızı Habib-i Neccar’a yaslayıp, tarihi Roma Köprüsü’nün üzerinde doğal yatağına kavuşmuş Asi Nehri’nin serinliğinde, Antakya’mızı duyumsayacağız.
ETNOGRAFİK BELGELER ÜZERİNDEN TARİHTE BİR KENT VE DÖNEMİN İZİNİ SÜRMEK (20. Asrın İlk Yarısında Antakya), 2022
Bu çalışmada "Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi" kapsamında uyulması belirtilen tüm kurallara uyulmuştur. Yönergenin ikinci bölümü olan "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler" başlığı altında belirtilen eylemlerden hiçbiri gerçekleştirilmemiştir. -Bu makale Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenmiş olan 19.M.054 numaralı projenin bir çıktısı olarak kaleme alınmıştır. Bu bağlamda söz konusu destekten dolayı ilgili kuruma teşekkür etmek isterim. Ayrıca Hatay Arkeoloji Müze Müdürlüğüne de çalışmanın yürütülmesi için sağladıkları çalışma izin ve yardımdan dolayı teşşekkür ederim.
Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2024
Depremler dünyanın oluşumundan beri süregelen doğa olaylarından biridir. Kuzeyde Avrasya, güneyde Arabistan ve Afrika plakaları arasında kalan Türkiye’den birçok fay hattı geçmektedir. Bu nedenle Türkiye’de birçok yerleşim geçmişte olduğu gibi günümüzde de deprem riski taşıdığı bilinmektedir. Son yılların en yıkıcı depremleri de denebilecek 6-20 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri ile Hatay-Defne merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem oldukça yıkıcı olmuş; çok sayıda can ve mal kaybına yol açmıştır. İnsan ve Jeomorfoloji arasındaki hayati bir ilişki vardır ve bu ilişki daha çok yerleşme alanlarının tercihinde ön plana çıkmaktadır. Jeomorfoloji ile toplulukların toplumsal ihtiyaçları arasında denge kurmak, Jeomorfolojik yönden ortaya çıkacak sorunları belirlemek ve çözmek doğal afetler sırasında oldukça önemlidir. Bu çalışma 06-20 Şubat 2023 depremlerinden çok etkilenmiş olan ve geçmişten günümüze birçok yıkıcı deprem görmesine rağmen yine de sürekli bir...
İLK ÇAĞLARDAN ROMA HAKİMİYETİNİN SONUNA KADAR ANTAKYA, 2022
Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.
DergiPark (Istanbul University), 2014
Antakya founded by Seleucids B.C. 300 was one of the biggest cities of the world during antiquity and medieval ages. During this era Antakya was cultural, commercial and religious centre of the Eastern world. Antakya was invaded by Emperor Pompei 64 B.C Thus in Antakya Roman reign commenced. This period lasted until the Muslims conquest. 636 A.D. with the conquest of the city by Emperor Pompei it was ruled as an autonomous city within the empire. In Antakya history one of the most eminent events during the reign of Emperor Caligula desciple of the Jesus Christ Saint Barnabas Pavlos and Peter settled in the city to emit the Christianity. As a result of the missionary services done by these Saint they could congregate a mass which is called for the first time as Christians in Antioch. From Antioch, Christianity spread throughout the Roman World 37 A.D. During the Spread of Christianty in Roman territory Christians saw an unprecedented salughter and torture. In 313 A.D with the Great Constantin's Milan decree Christians were relieved of torture inflicted by the Roman Emperor. Roman Emperors used Antakya as a military base. Antioch was one of the greatest cities of the East of Byzantium and the administrative centre of Syria.
ŞEHİR TARİHLERİ bir parçası oldukları siyasî, iktisadî ve sosyal sistemlerin tarihlerinden ayrılamazlar. Zira şehri, şehrin bağlı bulunduğu sosyal sistemin gelişme düzeyi ve teknolojik durumu belirler. Şehirler üzerinde yapılan araştırmaların, incelenen yerleşim alanının bulunduğu çevreye de dikkat çekmesi gerekmektedir. Bu nedenle incelenen şehrin çevresinde yer alan yerleşimlerin de incelenmesi önem arz etmektedir. Antakya, Osmanlı Devleti hâkimiyetinde olduğu dönemde ve sonrasında sahip olduğu şartları ölçüsünde önemini her daim korumuştur. Halep'e yapılan sevkıyat için tercih edilen İskenderun Limanı'na paralel, özellikle Süveydiye Limanı çok çeşitli etnik unsurların kaynaştığı bir mekân olarak değişik kültürel öğeleri içerisinde barındırmış ve her bakımdan zengin bir bölge olmuştur. İskenderun son dönemlerde önem kazanmış ve gereken değeri görmeye başlamıştır. Bu limanlar, gerçekleşen ticarî ilişkiler dışında, özellikle bölgeye yapılan asker sevkıyatı için de önem arz etmekte idi. Osmanlı şehir tarihi kaynakları yazmalar, arşiv belgeleri ve mimarî eserler şeklinde gruplandırılabilir. Şehir tarihi araştırmalarında kullandığımız başlıca ana malzeme, incelediğimiz şehirlerde görev yapan kadıların tuttuğu şer'iyye sicilleridir. 1 Bu defterlerin titizlikle incelenerek sunulması, şehir ve o bölge tarihi açısından pek mühim neticeler verecektir. Ayrıca merkezden taşraya ya da 733 Osmanl› Kad›n› Hakk›nda Hukuk Kaynaklar›na Dayal› Çal›flmalar Türkiye Araflt›rmalar› Literatür Dergisi, Cilt 3, Say› 6, 2005, 733-752 * Yrd. Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi. 1 Siciller üzerine yapılmış çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Yunus Uğur, "Mahkeme Kayıtları (Şer'iyye Sicilleri): Literatür Değerlendirmesi ve Bibliyografya"
Journal of Life Economics, 2015
İnanç turizmi kapsamında önemli bir yere sahip olan ve her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edildiği bilinen Antakya, çok sayıda önemli eser ve kutsal mekana sahiptir. Bu araştırmada, Antakya'nın inanç turizmi bakımından uluslararası turizm hareketliliğini sağlayacak yeterli turizm potansiyeline sahip olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Verilerin toplanmasında anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmada farklı bakış açısına sahip iki farklı katılımcı grubundan veri toplanmıştır. Birinci katılımcı grubunu oluşturan Antakya'da yaşayan yerel halktan, onların inanç turizmi hakkındaki düşünceleriyle ve yabancı turistlere bakış açılarıyla ilgili veriler toplanmıştır. İkinci katılımcı grubunu oluşturan yabancı turistlerden, Antakya ve inanç turizmine bakış açılarıyla ilgili veriler toplanmıştır. Araştırma sonucunda Antakya halkı uluslararası turizm hareketliliğinde varış yeri olarak Antakya'nın isminin ön plana çıkması ve yoğun turizm akımına uğraması konusunda istekli olduklarını, fakat talepteki yetersizlik ve konaklama problemlerinin yoğun yaşandığını belirtmişlerdir. Yabancı turistler ise inanç turizmi kapsamında Antakya'nın muhakkak görülmesi gerektiğini fakat, talebin yeterince karşılanamadığını belirtmişlerdir. Bulgulara bağlı olarak konaklama işletmeleri, kamu kurumları ve yeni araştırmacılar için çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Öz: Morsynos (Dandalaz) Nehri'nin Maiandros (Menderes) Nehri'ne karıştığı noktada yer alan Antiokheia ad Maeandrum Antik Kenti bölgede bulunan en az araştırılmış antik kentlerden biridir. Antiokheia kurulduğu alan itibarıyla Ephesos'tan başlayan Büyük Doğu Ticaret Yolu veya bazı araştırmacıların adlandırdığı biçimde Güney Yolu ve Maiandros (Menderes) Nehri üzerinde Ticaret Yolu'nun geçtiği köprüyü kontrol altında tutmaktadır. Kent; aynı şekilde Maiandros (Menderes) Ovası'nı Aphrodisias üzerinden Tabae (Tavas) Ovası'na bağlayan tali yolunda ana yolla buluştuğu noktayı kontrol etmektedir. Son yıllarda kenti direkt olarak konu almayan projeler kapsamında yapılmış olan kısa süreli iki yüzey araştırması sayılmazsa kent üzerine yapılan sistemli arkeolojik çalışmaların olmaması nedeniyle kent tarihi hakkındaki bilgiler antik kaynaklara, nümizmatik ve epigrafik verilerle Ortaçağ kronikçilerinin verdiği sınırlı bilgilere dayanmaktadır. Bununla beraber Stadion olduğu anlaşılan yapı kalıntılarının yanı sıra işlevleri hala anlaşılamamış olan diğer duvar kalıntıları da burada önemli bir Roma kentinin bulunduğunu gösterir. Kentin Bizans Dönemi'ne ait bilgiler daha fazla olup, en önemli yapı kalıntısı iskan edilmiş bölgeyi çevreleyen sur duvarlarıdır. M.S. 7. Yüzyılın erken dönemlerinden M.S. 13. yüzyılın sonuna kadar dört değişik inşa karakteri barındıran sur duvarları günümüzde de arazide görülen en önemli yapı kalıntısıdır. Bununla beraber kent alanı içinde yapılacak kapsamlı bir arkeolojik çalışmanın gerek kent gerekse bölge tarihiyle ilgili önemli sonuçlar vereceği açıktır. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi sırasında Selçuklular ve Bizans Devleti arasında yapılmış üç büyük ve en önemli savaşın sonuncusu olan Antiokheia Savaşı (1211) yine bu kentin teritoryumu içinde gerçekleşmiştir.
Doğu Coğrafya Dergisi, 2021
Mart 2011'de yerel gösterilerle başlayan Suriye (iç) savaşı; küresel (ABD, Rusya, AB) ve bölgesel (İran, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan) güçlerin sürece dâhil olmasıyla uluslararası bir krize dönüşmüştür. Hegemonik ve territoryal alan mücadelesine dönüşen ve gittikçe çözülmesi güçleşen bu krizin, Hatay (Antakya) özelinde önemli politik yansımalara yol açtığı görülmektedir. Bu bağlamda çalışma, Suriye krizinin temel sebeplerine, küresel ve bölgesel aktörlerin Suriye krizindeki temel rollerine ve Türkiye'nin politik tutumuna, Antakya yerel halkının algısı üzerinden odaklanmaktadır. Nitel araştırma desenine dayalı yürütülen bu çalışmada, amaçlı örneklem (maksimum çeşitlilik) grubu olarak tasarlanan ve farklı demografik özelliklere sahip elli beş (55) katılımcının görüşlerinden yararlanılmıştır. Hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile katılımcılarla yüz yüze ve derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, elde edilen veriler ilgili teknik işlemlerle analiz edilerek değerlendirilmiştir. Katılımcılara göre Suriye krizi uluslararası vekâlet savaşıdır. Bölgeye yönelik yapılan müdahalelerin temelinde, Büyük Ortadoğu Projesi'nin hayata geçirilmesi ve İran karşısında İsrail'in bölgedeki güvenliğinin sağlanması yer almaktadır. Bu inşacı yaklaşımlarla hem küresel hem de bölgesel güçlerin farklı stratejiler izlemeleri, Suriye'de kaos ve çatışmaların devam etmesine yol açmıştır. Bu çatışmalı ortamdan göç etmek zorunda kalan nüfusun, farklı kültürel kimlik ve aidiyet gruplarına sahip Antakya'nın sosyopolitik uyumunu ve birlikte yaşam becerisini sekteye uğratmasından endişe edilmektedir.
Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2020
Antakya'da Fransız Mandası Dönemi yirmi yıl sürmüştür. Bu süre içerisinde Fransızlar kentte çeşitli imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Tarihi kent dokusunun içinde ve yakın çevresinde müze, sinema, banka, idari yapı, hastane ve okul yapıları gibi çeşitli kamusal binalar yapılmıştır. Çalışmaya konu olan Ecole des Soeurs-Fevzi Çakmak İlkokulu Fransız Mandası Dönemi'nin ilk yıllarında Antakya tarihi kent dokusunda yoğun olarak geleneksel konutların yer aldığı bir mahallede inşa edilmiştir. Aynı dönemde yapının yakın çevresinde inşa edilen diğer eğitim yapıları zaman içinde yıkılmış ve/veya işlev değişimine uğramıştır. Bu çalışmada, Ecole des Soeurs-Fevzi Çakmak İlkokulu'nun oluşum ve dönüşüm sürecinin mimari analizinde; yakın çevre dönem yapılarından, tarihi belge ve bilgilerden, eski tarihli fotoğraflardan, kartografik dokümanlardan ve yapıda yürütülen tespitlerden yararlanılmıştır. Bu kapsamda, çalışmanın giriş kısmından sonra; yapının genel tanımı, yakın çevre eğitim yapıları, yapının oluşum ve dönüşüm sürecinin mimari analizi açıklanmış ve yapının korumakullanımı ile ilgili değerlendirmeler sunulmuştur.
Tarihin İzdüşümünde Antakya (Antiokheia) Kentinin Depremselliği, 2023
Depremler dünyanın oluşumundan beri süregelen doğa olaylarından biridir. Kuzeyde Avrasya, güneyde Arabistan ve Afrika plakaları arasında kalan Türkiye’den birçok fay hattı geçmektedir. Bu nedenle Türkiye’de birçok yerleşim geçmişte olduğu gibi günümüzde de deprem riski taşıdığı bilinmektedir. Son yılların en yıkıcı depremleri de denebilecek 6-20 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri ile Hatay-Defne merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem oldukça yıkıcı olmuş; çok sayıda can ve mal kaybına yol açmıştır. İnsan ve Jeomorfoloji arasındaki hayati bir ilişki vardır ve bu ilişki daha çok yerleşme alanlarının tercihinde ön plana çıkmaktadır. Jeomorfoloji ile toplulukların toplumsal ihtiyaçları arasında denge kurmak, Jeomorfolojik yönden ortaya çıkacak sorunları belirlemek ve çözmek doğal afetler sırasında oldukça önemlidir. Bu çalışma 06-20 Şubat 2023 depremlerinden çok etkilenmiş olan ve geçmişten günümüze birçok yıkıcı deprem görmesine rağmen yine de sürekli bir yerleşim gösteren Antakya’nın bulunduğu coğrafi konumda birçok fay hattının geçmesinden dolayı bu kentin jeomorfolojisine genel bir bakış açısıyla değinilmiştir.
Dünya'da sanatın doğuşu Antik Yunan'da düzenlenen Dionysos şenlikleri ile başlamaktadır. İnsanlığın en eski sanat ürünleri festivallerde eğlence amacıyla ortaya çıkan metinler, zamanla siyasi ve ekonomik olarak biçimlenmiştir. Yunan düşünürleri, kötü giden Pers savaşları ve ekonomik olarak ortaya çıkan bunalımları, Dionysos şenliklerinde halkı bilinçlendirme amacıyla basit şiirsel metinler üretmişlerdir. Halk tarafından ilgiyle karşılanması bu metinlerdeki keskin iğnelemeler ve devlet büyüklerine karşı korkusuz eleştirilerdi. Öncelikle çalışmada Dionysos kültünün ortaya çıkışı ile düzenlenen törenler, şenliklerin tiyatro sanatına evrimi ele alınmıştır. Şenliklerde düzenlenen etkinlikler ve hangi ritüellerin uygulandığı konusu işlenmiştir. Antik Yunan dünyasının siyasi ve ekonomik süreçlerinde soyluların, tüccarlarla girdiği mücadeleler ve Yunan toplumunun buna karşı tutumu işlenmiştir.
Atatürk ilkeleri ve cumhuriyet tarihinde güncel veriler, 2024
Tarih biliminin bir alt dalı olan kültür tarihi, Türkiye’de çok yeni ve araştırılmamış bir saha olmakla birlikte tarih içinde özel bir yere sahiptir. Kültür tarihi, modern kültür tarihi eleştirileri bir araya getirmektir. Yani kültür tarihinin asıl rolü geçmişin kültürü ile yeni kültürü yeniden inşa etmektir. Bunu yaparken de eski ve yeni kültürlerden toplamış olduğu geniş çaplı bilgilerden, harmanlanarak oluşturulan modern kültürü ortaya çıkarmaktır. XVI. Yüzyılın sonlarında Halep eyaletinin sancaklarından birisi olan Antakya’ya kısaca bakacak olursak; Eski çağlarda, özellikle de Roma dönemlerinde Akdeniz’in en önemli şehirlerinden olan Antakya, tarih boyunca ticaret merkezi olarak dikkat çekmiştir (Çelik, 2021, s. 231-232). Kültür, bir millete ait davranış ve karakterlere denir. Medeniyet ise, inanç ve ahlâk nizamıdır. Her milletin olaylar karşısında gösterdiği tepki farklıdır. İşte en basit anlamıyla kültür, toplumun karşılaştığı bir olay karşısında sergilediği tavır ve hareket tarzıdır. Bir toplumun kültürel hayatını şekillendiren en mühim unsur ise dinî inançlar ve geleneklerdir. Atadan, dededen kalma davranış kalıpları olan gelenekler sosyal hayatı yönlendiren temel normlardır. Dünya ve eşyayı algılamakta insanın davranışlarını tayin eden en önemli faktör de inançtır (Ünal, 2002, s. 54).
2019
Bu calisma, Hatay Ili, 4. Mintika Iplik Pazari mevkiindeki, teleferik hatti baslangic istasyonunun konumlanacagi alanda, Hatay Muzesi uzmanlari denetiminde gerceklestirilen arkeolojik kazilarda ortaya cikan kalintilarin koruma acisindan degerlendirilmesini ve teleferik istasyonu yeni yapisinin yerlesimine yonelik yapilacak koruma calismalarini irdelemektedir. Bu kapsamda calisma; 3 Panolo Figurlu Mozaik basta olmak uzere alanda yer alan kalintilarin korunmasina yonelik alanda gerceklestirilecek olan mudahalelerin ilkesel yaklasimini belirlemeyi amaclamaktadir. Elde edilen sonuclar dogrultusunda calismada, bugunku fiziksel kosullarinin gereklilikleri ile birlikte alandaki kalintilarin korunmasina yonelik olarak saptanmis olan mudahale bicimleri tanimlanmaya calisilmis ve bu veriler isiginda alanda yer alacak olan teleferik alt istasyon yapisinin alanla iliskisi ortaya konulmaya calisilmistir.
1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi'nde Antakya Kazası'nın Katkıları, 2020
Journal of International Social Research, 2019
Mikail KOLUTEK İsa KALAYCI Öz Osmanlı Devleti XIX. yüzyılda hükmettiği topraklarda çeşitli kurum ve kuruluşlarıyla ilgili teferruatlı bilgiler barındıran layihalara ihtiyaç duymuştur. Bu doğrultuda yeni ihtiyaçları karşılamak üzere düzenlenen defterlere salname adı verilmiştir. Bir yılı kapsayan olayları, müesseselerin gelişimlerini, memur tayinlerini ve azillerini, ekonomik ve sosyal durumları gösteren salnameler tarihi açıdan önemli bilgiler içermektedir. II. Abdülhamit döneminde maarif teşkilatı revize edilmiş, okul sayıları, türleri ve bu okullarda uygulanan programlar değiştirilmiştir. Eğitim-öğretim hayatında yapılan yenilikler aynı zamanda Maarif Nezaretinin işleyişine de yansımıştır. Bu doğrultuda zorunlu bir ihtiyaç durumuna gelen ve nezaret tarafından hazırlanan salnameler son halini almıştır. Çalışmanın ana kaynaklarını oluşturan beş adet Maarif Nezareti Salnamesi ve yedi adet Halep Vilayet Salnamesi merkeze alınarak Antakya projeksiyonuyla Osmanlı eğitiminin son dönemine dair bir kesit sunulmuştur. Ortadoğu'nun Doğu Akdeniz'e açılan kapısı olan Antakya'nın kültürel değerleri ile ilgili birçok çalışma yapılmakla birlikte, Antakya'da eğitim konusuna pek değinilmemiştir. Bu bakımdan Antakya'da faaliyet gösteren eğitim kurumlarının çalışmaları hakkında detaylı bilgiler vermek makalenin amacını oluşturmaktadır. Antakya'daki eğitim kurumlarının işleyişi, eğitim-öğretim programları ve kurumların sosyal hayattaki yerinin ortaya konması çalışmanın hedeflerindendir. Böylece dönemin birinci elden kaynaklarından olan salnameler vasıtasıyla, Antakya örnekleminden hareket edilerek Osmanlı eğitim sistemi evrenine ulaşılmaya çalışılmıştır. Çalışmada Halep Vilayet Salnameleri ve Maarif Nezareti Salnamelerinden Antakya Kazasına ait bilgiler kullanılmıştır. Araştırma döneminde Antakya kazasında bulunan okullar tek tek ele alınarak genel bir değerlendirme yapılmıştır. Birebir etkileşim gerektirmeyen daha çok dokümanlara dayalı veri toplama ve analiz esasına dayalı nitel araştırma deseniyle konu açıklanmıştır. Bu yöntemle bütünü oluşturan parçaların ortak yönleri tespit edilerek genellemelere ulaşılmıştır. Bununla beraber sınırlamanın önemi göz önünde bulundurularak çalışmanın mekânsal çerçevesi, Antakya kazası, zamansal sınırlaması ise 1898-1908 olarak çizilmiştir. İncelenen dönemdeki Antakya eğitim kurumlarının devrin genel politikalarına uygun olarak faaliyet gösterdiği söylenebilir. Ancak Antakya'nın stratejik önemine binaen yabancıların burada okul açarak özel çalışmalar yaptıkları görülmüştür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.