Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, ASIRLIK ÇINAR CELÂL BAYAR
Asırlık Bir Yaşam Öyküsü: Celal Bayar, 2017
Osmanlı Devleti’nin bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti oluşum ve gelişiminde pek çok sıkıntılı süreçler yaşandı. Özellikle de çok partili yaşamda bazı isimler ön plana çıktı. İşte bu isimlerden birisi de Türkiye Cumhuriyeti tarihine siyasî hayatıyla damga vuran Celal Bayar’dır. Başta idarî görevlerde beliren Bayar, Millî Mücadele’nin ardından siyasî alanda da kendini ispatladı. Hareketli bir seyir gösteren Bayar’ın hayatı, Türkiye Cumhuriyeti tarihini anlama noktasında büyük önem taşır. Bu açıdan çalışmamızda, Bayar’ın kısa bir yaşam öyküsüne ve onun yaşadığı süreçlere değinildi.
ASIRLIK ÇINAR CELÂL BAYAR Cilt-1 Editörler Prof. Dr. Nurettin GÜLMEZ – Doç. Dr. Nejdet BİLGİ, 2022
Mahmut Celal Bayar, 19. Yüzyılın son çeyreğinde doğmuş, yetişmiş; 20. Yüzyılın neredeyse tamamında önemli siyasi- idari görevler üstlenmiş bir Türk siyasetçi ve devlet adamıdır. Bu cümleden olarak yaşam öyküsü şu ara başlıkları içine alır: İttihat ve Terakki Fırkası içinde siyasete girmiş, taşra üst yöneticiliği yapmış; Milli Mücadele’de örgütlenme ve Kuva-yı Milliye faaliyetlerinde bulunmuş; Son Osmanlı Mebusan Meclisinde ve ilk Büyük Millet Meclisinde mebusluk ve bakanlık yapmış; Lozan görüşmelerinde danışmanlık, Cumhuriyetin kuruluş sürecinde ve Atatürk döneminde ilk özel milli bankanın kurucu ve yöneticiliğini, iktisat vekilliği ve başbakanlık görevlerinde bulunmuş; II. Dünya savaşı sonrası çok partili hayatın en önemli aktörü olarak en güçlü muhalefet partisinin kurucusu ve genel başkanı; Türk demokrasisinin sorunsuz geçiş sürecini yöneten ve Demokrat Parti iktidarının kurucusu; Demokrat Parti iktidarı sürecinde cumhurbaşkanlığını üstlenen ve Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesine maruz kalıp iktidardan edilen ve yargılanan, hapis yatan ve sonra siyasi hakları için uzun bir mücadele sürdüren ve Türk siyasetinde en uzun soluklu var olan, varlığını sürdürme başarısı gösteren ender siyasal kimliklerdendir. M. Celal Bayar denildiğinde ilk akla gelen olgu, şüphesiz onun İttihat ve Terakki ve Cumhuriyet dönemlerinin asker ve devlet bürokrasisinin dışında olan sivil kimliğidir. II. Abdülhamit Mutlakıyetinde doğan İttihatçı kuşağın en genç ve taşrada en aktif üyesi; Cumhuriyeti kuran kuşağın sivil, örgütçü, görev adamı ve ekonomi ve para politikalarından anlayan özgün bir figürüdür. Aynı zamanda Celal Bayar, Türk demokrasi tarihinde Türk demokrasisinin kuruluş ve yerleşme sürecinde iki siyasi figüründen biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temsil ve yönetimin en üst görevlerinde bulunmuş; milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanlığı ile Cumhuriyet tarihine damga vuran az sayıda şahsiyetten biridir. Bir başka açıdan Celal Bayar, İttihatçı yönetimin Milli iktisat politikalarının toplumsal tabanda uygulayıcı, yönlendirici ve örgütleyicisi; Türk İnkılabının ve Atatürk’ün düşünce ve politikalarının ekonomik yorumcu ve uygulayıcısı; Türk İnkılabını otoriter ideolojik yapıdan parlamenter demokrasiye evirilmesini, geçişini sağlayıcı ve yürütücüsü; darbeciliğe, kanunsuzluğa, yasadışılığa ve hürriyetsizliğe karşı tavır ve karşıtlığı, takdir edilecek mücadelesi ve her şeyden önemlisi Celal Bayar, Atatürkçülüğün sivil, liberal, demokrat, milliyetçi ve metodolojik yorumcusu olarak farklı ve özgün bir yere taşıyan kişiliktir. Bu çalışma, onun hayat hikayesi üzerinden bir siyasal biyografi denemesi; liderlik yönünün, siyaset ve sosyoloji disiplininin tanımları üzerinden bir çerçeveye yerleştirme çabasıdır.
Türk Yurdu, 2011
Mahmut Celal Bayar, Osmanlı Devletini sancılı yıkılışının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir Türk Devleti olarak heyecanlı doğuşunun; milli, çağdaş, demokratik ve laik bir devlet olarak şekillenişinin hemen her safhasında görev almış; buna bağlı olarak da Türkiye Cumhuriyeti'nin çok yönlü gelişim ve değişimin her anına şahit olmuş bir tarihi ve siyasi şahsiyettir. Bayar'ın yaşam öyküsü Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi dönüşümü ile paralellik gösterdiği gibi çağdaş, milliyetçi ve demokratik yönelimi ile de örtüşür, özdeşleşir. Genel olarak bakıldığında cumhuriyetin kurucu kadrosu içinde sivil siyasi figür olarak ilk akla gelen isim olan Bayar, Atatürk dönemi Türk inkılabının ekonomik yorum ve uygulayıcısı; demokratik yaşamın başlangıcı olan çok partili hayatın ilk siyasi muhalif kimliği; Türk inkılabını parlamenter rejim yolu ile milli iradeyle buluşturan akil bir siyasetçi ve bir askeri darbenin ürettiği hukuksuzluğa karşı vakur bir cumhurbaşkanı olarak tarihteki yerini almıştır. Bu çalışma Bayar'ın yaşam öyküsündeki ana dönüşümler üzerinden dünya görüşüne sızma ve anlama girişimidir. 1875-1877 Osmanlı-Rus Harbi ile yaşanan bozgun sonrası Balkanlardan Bursa'ya göç eden ve bozgun ve göç olgularını travmatik biçimde yaşayan bir ailede dünyaya gelen Mahmut Celal, hem medrese hem de modern eğitim alan öğretmen bir babanın, iki büyük erkek kardeşinin erken ölümlerinden dolayı, hep üzerine titrediği ve eğitimine özel önem verdiği, en küçük oğludur.' Bayar, 16 Mayıs 1883'de Bursa'nın Umurbey Köyü'nde doğmuştur. Köyde doğmuş olmasına rağmen babasının öğretmen-fıkıh bilgini konumundan dolayı şehir kültürü ile yetişmiştir. Dönemin muteber dilleri olan Arapça, Farsça ve Fransızca'yı çocuk yaşta öğrenmesinden dolayı, dünya ahvali ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmesine önemli katkısı olduğu göz önüne alınırsa dönemin siyasal gelişmelerini layığı ile takip etmesini sağlayacak entelektüel bir altyapısı olduğu görülür. Ancak daha yüksek bir eğitim yerine, on yedi yaş gibi erken bir yaşta çalışma hayatına ve memuriyete başlamış; Bursa'daki Ziraat ve Alman Deutsche Orient bankalarının şubelerinde memur olarak çalışmıştır. Buralarda çalışırken ekonomik konulara ilgi duymuş ve Avrupa'da, özellikle Almanya'da, o dönemde gelişen milli ekonomi anlayışlarından derinden etkilenmiştir. Türk siyasal tarihinde örgütlü siyasal muhalefetin ilk örneği olan Yeni Osmanlılar hareketinin isimsiz figürlerinden olan dayısı Mustafa Şevket Bey'in etkisi ile gizli İttihatçı eylemlere ilgi duyan ve bu gizli hareket geleneğini hayatı boyunca bir düstur olarak benimseyen Bayar'ın kişiliğinin ve siyasal kimliğinin oluşmasında İttihatçı idealler önemli yer tutuğu gibi, gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde, örgütçü, soğukkanlı, hesapçı ve inatçı kişiliği de, kendini göstermesine yardımcı olmuştur. Birçok kaynak, özellikle Mütareke ve Cumhuriyet döneminde İttihatçılığın suç sayıldığı ve kötülendiği dönemlerde bile, Bayar'ın tutum ve davranışlarında İttihatçılığın izlerine rastlandığını belirtir. Daha sonra ki dönemlerde(1971)de kendisine İttihatçılığı sorulduğunda “ben hep ittihatçı kaldım” esprisini yapmış; hayatı boyunca gizli İttihatçı geleneği sürdürmüştür.
Đttihat ve Terakki Party. He took part in active politics from 1907 until 1960. But what is interesting is that he had organized the resistance against 1918 Mondros Armistice Treaty in Aegean and also personally had responsibility in the resistance although he was professionally a banker and so a civilian. He was in the leading staff of the armed struggle. He successfully fulfilled all kinds of the armed task. In last Ottoman Parliament he depicted the bad condition of the country very well with his fiery speech. Coming to Ankara he performed various tasks suitable for his all of the professional experience. Mr. Celal put forward very interesting ideas about the Greek occupation, Europe, Islamic World, and financial issues. He became one of the symbol names of national struggle in Meclis-i Mebusan and BMM
Asırlık Çınar Celal Bayar, 2022
CELAL BAYAR’IN SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ VE I. DÖNEM TBMM’DEKİ PERFORMANSI, 2022
Bu çalışmada Dede Korkut'un Dresden ve Vatikan nüshaları esas alınmış; Türkmen Sahra nüshası ise aile kavramı geçmediğinden çalışmaya dâhil edilmemiştir. Bilindiği üzere aile bir toplumun çekirdek yapısıdır. Toplum aile üzerinden temellenir, oluşur. Dolayısıyla aile içi ilişkiler ortaya çıkarıldığında o toplumun kültürü de daha iyi anlaşılır. Bu düşüncelerden hareketle, göçer evli Oğuz Türklerine ait bu destanlardaki aile yapısını incelendi. Böylece Oğuz Türklerinin aile bireyleri ve bireyler arasındaki sıcak ilişkiler Oğuz toplumuna nasıl yansıdığını görmeye çalıştık. Ayrıca aile yapısının ve bireyler arası ilişkilerin günümüz aile yapısına ve bireyler arası ilişkilere ne oranda yansıdığını görmeye çalıştık. Burada yapılacak ilk tespit, Oğuzlarda canlı ve sıcak bir aile yapısı mevcut olduğudur. Ayrıca bu aile yapısında bireylerin birbirlerine asla şiddet uygulamadıkları ve birbirlerine düşkün oldukları görülmüştür. Bu haliyle Dede Korkut Oğuznamelerinde geçen aile içi iliş
Uzun süren suskunluklarda önce söz dağarcığı eksilir. Anlatılmak istenene en uygun dUşecek sözcükleri seçme yeteneği sakatlanır. Hikayeler ya aşırılaşır ya da güdükleşir. Suskunluk, bir gün sese dönüşmesine izin verildiginde susturulmuşluğunun hesabrnı sormaz; şükran duygusuyla boğazını temizler önce, nefesini açar, beceriksizce kapp sözcüklerini bulup çıkarmaya çalrşrr.
Tebliğ/Bildiri, 2018
TÜRKKÜM 2018 Uluslararası Türk Kültürü ve Medeniyeti Kongresi - Balıkesir Öz: Sabahat Emir, şiir, hikâye, roman, tiyatro gibi hemen her türde eser vermesine rağmen hikâyeci kimliğiyle tanımış bir yazardır. İlk kitabını 1964 yılında henüz üniversitede öğrenciyken yayımlayan Emir, hikâyelerinde genellikle aşk, evlilik ve aile konularını ele almış; kadının aile ve toplum içindeki yeri üzerinde durmuştur. Hikâyelerinde kadını merkeze alarak aşk, evlilik ve aile konularını işleyen Emir, Türk kültür hayatının dinamiklerine karşı da muhafazakâr bir tavır takınmıştır. Bu sebepledir ki toplumun temelini teşkil eden aile kavramının Emir’in hikâyelerindeki akisleri, Türk aile yapısı ile büyük ölçüde örtüşmektedir. Yazarın bazı hikâyelerinde ‘yıpratıcı bir oyun’ olarak nitelenen evlilik, bazı hikâyelerinde ‘kadınlığın kutsal kapısı” olarak görülür. Aile birliğinin sağlanması için ilk adım olan evliliğin iki farklı bakış açısıyla ele alınması şüphesiz yazarın ‘iyi’ ile ‘kötüyü’ bir arada sunma çabasının bir sonucudur. Emir’in hikâyelerinin bir kısmında aile kavramının kutsallığına vurgu yapılırken bir kısmında da aile bireyleri arasındaki anlaşmazlığın sebepleri ve sonuçları üzerinde durulur. Bu bağlamda Emir’in okuyucuya ‘ideal aile’ modeli sunma gibi bir amacının olmadığını söylemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı, Sabahat Emir’in hikâyelerinde aile kavramının nasıl ele alındığını metinlerden hareketle incelemektir. Ayrıca Sabahat Emir’in hayatı hakkında bilinenlerin kısıtlı olduğu gerçeği göz önüne alınarak yazarın biyografisine yer vermek uygun görülmüştür. Çalışmaya konu olan hikâyeler evlilik, aile, aile bireyleri arasındaki ilişkiler, çocuk sahibi olma arzusu, geçim sıkıntısı gibi başlıklarla tasnif edilmiştir. Metin inceleme yöntemi kullanılarak içerik bakımından tahlil edilen hikâyelerin biçim özellikleri ve yapıları üzerinde durulmamıştır. Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, hikâye, Sabahat Emir, evlilik, aile.
ÖZET Bu çalışmada, 1865Bu çalışmada, -1928 yılları arasında yaşayan Alevi-Bektaşi şairlerinden Âşık Sıdkî Baba'nın "Nasîhatnâme-i Sıdkî" adıyla bilinen mesnevisi üzerinde durulmuş, eserin şekli ve muhtevası incelenmiştir. 1310/1894 yılında yazılmış olan Dinî-tasavvufi konulu bu mesnevide, dört bab, kırk makam halinde şeriat, hakikat, marifet, tarikat konuları işlenmiş; Dinî kurallara uymanın gerekliliği ve güzel ahlak sahibi olmanın önemi anlatılmıştır. Şairin tasavvufi fikirlerinin yer aldığı eserde, saliklere öğütler de verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sıdkî, mesnevi, nasîhat, dört kapı, kırk makam THE NASIHATNAME OF AŞIK SIDKÎ BABA, A BEKTASHI POET ABSTRACT In this study, it is considered about the mathnawi, known as Nasihatname -i Sıdki of lover Sıdki Baba , Alawi and Bektashi poet, living between 1865-1928, and it is examined the work's form and contents. In this religious-mystical mathnawi, written between 1310-1894, four course, law in the form of fourty mode, truth, art, sect subjects are processed; the necessity of abiding religious laws and the importance of having a good morality are told. In this work which poet's mystical thoughts were taken place, also is advised mysticism fares.
Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali Armağanı - Tevazu Kitabı, 2023
Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2021
Araştırma Makalesi /Research Article * Bu makalede Etik Kurul Onayı gerektiren bir çalışma bulunmamaktadır. There is no study that would require the approval of the Ethical Committee in this article.
CELAL BAYAR - ADNAN MENDERES İLİŞKİSİ, 2022
History Critique, 2019
Atatürk Dergisi (Journal of Ataturk), 2019
Mahmut CelalBey,siyasi hayatındaki tecrübelerini İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne 1907’de üye olarak gerçekleştirmeye başlamıştır.Bursa’da ikamet eden ve bankacılıkla uğraşan Mahmut Celal Bey, önce “Küme” adı verilencemiyetin gizli bir koluna üye olmuştur. Daha sonra ise cemiyet tarafından Bursa Kâtibi Mesulü olarak görevlendirilmiştir. Bursa’daki faaliyetleri cemiyet tarafından faydalı bulununca İzmir’deki karışık ortamda daha yararlı olabileceği düşünülmüş ve İzmir Kâtibi Mesulü sıfatıyla İzmir’e gönderilmiştir. Bu görev ile Mahmut Celal Bey,İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Ege bölgesindeki birinci derecedeki sorumlusu haline gelmiştir. Mahmut Celal Bey İzmir’e geldikten sonra mütareke döneminde İzmir Müdafaa-i Hukuk-ıOsmaniyye Cemiyeti’ne girmiş ve İzmir’in Yunan işgâl sahasına girmemesi için pek çok faaliyette bulunmuştur. İzmir’in işgâli sırasındaise“Galip Hoca” takma adıyla hoca kılığında işgâlekarşı propaganda faaliyetleriyle devam etmiştir. Makalenin ana muhtevasını da Mahmut Celal Bey’in İzmir Kâtibi Mesulü sıfatıyla İzmir’deki faaliyetleri ve İzmir’de işgâl faaliyetlerinin başlangıcında hangi olayların meydana geldiği oluşturmuştur. Bu eser, başta müracaat eserler olmak üzere pek çok araştırma eserden, çeşitli makalelerden, süreli yayınlardan ve Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndan elde edilmiş olan arşiv vesikalarından yararlanılarak oluşturulmuştur.
Asya Kalkan, "Partili Cumhurbaşkanlığına Bir Örnek: Celal Bayar", Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C: 10, S: 2, ss. 465-489, Ekim 2023.
CELAL BAYAR’IN SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ VE I. DÖNEM TBMM’DEKİ PERFORMANSI, 2022
Celal Bayar assumed important responsibilities and duties during the National Liberation War and Single-Party Period. By founding the Democratic Party in 1946, Bayar contributed to the democratization of Turkey and a smooth transition to multi-party political life. Prior to May 14, 1950 elections, he established a common sense opposition. On May 14, Celal Bayar and DP won a huge election victory. Bayar became the third President of the Republic of Turkey on May 22, 1950, and he appointed the new Prime Minister, the Chairman of the Assembly and the DP General Secretary. Thus, Bayar led Turkey successfully at the convergence of an exceptional period in Turkey.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.