Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Günümüz çalışma hayatında işgörenlerin yüksek bir eforla çoğu zaman hızlı bir şekilde çalışarak işlerini yapmak zorundadırlar. İşletmeler arasındaki rekabetin şiddeti hızlı çalışma temposu ve kaliteli ürün ortaya koymayı zorunlu hale getirmiştir. Böyle bir ortamda enerjik çalışanların varlığı işletmeler için kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çalışmada insan enerjisi kavramından hareketle örgütlerde insan enerjisi kavramı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın temel amacı; örgütlerde insan enerjisi kavramını çeşitli yönleriyle teorik olarak ortaya koymak ve ilgili literatürü zenginleştirmektir.
2014
Orgutsel calismalar alaninda baska herhangi bir kavram icin soz konusu olabilecek bir sikinti, “kavramsallasamamislik” sikintisi, guc kavrami icin soz konusu degildir. Burada sikintiyi, tersine, kavramsallastirma cabalarinin coklugu ve cesitliligi dogurur. Orgut yazininin ana akimlarinin cereyan ettigi uluslar arasi alanda bu denli karmasik bir tartisma goruntusu veren orgutsel guc meselesi, Turkiye’de ise cok sinirli olarak tartisilmaktadir. Orgutsel gucun politik kullanimi orgutsel gercekligin onemli bir yansimasi oldugu halde orgutsel aktorlerce yadsinmasi ya da mutlak/ verili bir yapi olarak anlamlandirilmasi orgutsel guc tartismasi ile bu tartismanin baglanacagi olgusallik acisindan verimli bir zemin sunamaz. Boyle bir zemin ancak orgutlerdeki politik alanin varliginin kabul edilmesi ve elestirel bir bakisla irdelenmesi ile elde edilebilir. Orgutsel gucun politik kullanimini tartisma imkânini veren bir bakis acisi, orgutleri muzakereye dayali surec halindeki yapilar olarak goru...
DergiPark (Istanbul University), 2016
İşgören, çalışan, işçi, emekçi, personel hatta insan kaynağı, bütün bu adlandırmalar hangi insanı tanımlamaktadır. Bunlardan hangisi "pastoral" veya "doğal" insandır? Daha açık bir ifade ile üretim ilişkileri esasına göre tasarlanmış örgütsel ortamlarda insan pastoralliğini nasıl koruyabilir? Mekanik işleyiş esasına göre kurgulanmış örgütler "doğal insan" için elverişli ekolojik çevreye sahip midir? gibi soruların cevabını aramak bu araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu kuramsal çalışmanın temel varsayımı, örgütlerde ve tüm örgütlü yapılarda insanların standartlaştırıldıkları ve operasyon nesnesi haline getirildikleri, dolayısıyla kendi otantik doğalarına aykırı düştükleri yönündedir. Çalışmada örgütlerin çalışma düzeninin bir iktidar ağı mekanizması çerçevesinde nasıl işletildiği deşifre edilerek, "insan-örgüt" ilişkisi onun pastoralliği açısından analiz edilmeye çalışılmaktadır. Araştırmada örgütsel ortamlarda "özne"nin kendi pastoral doğasına aykırı bir şekilde yeniden kurularak "işgören"leştirilmesinin veya işçi"leştirilmesinin, bir üretim nesnesi haline getirilmesiyle aynı anlama geldiği iddiasında bulunularak, insanın otantik doğasından uzaklaştırılıp, insan olma vasfına aykırı bir işleyiş ağı içinde üretim aparatına dönüştürülmesinin trajik öyküsü analiz nesnesi haline getirilmeye çalışılmaktadır.
In this study, the relationship between the symbols in/within the organizations and the psychological empowerment is examined. Among the physical symbols that are used in the organizations are dresses and props, the design of physical landscape and office, the technology and dramaturgical props. Physical symbols, like the language, transmit meanings and messages to the employees. The point that business administration reached requires a work environment in which the hierarchial levels decrease and the importance of empowered staff increases. Empowerment is a concept that has been wide spread after 1980s and includes efforts to prevent situations that may cause theweakness of the employees and thereby to increase the self efficacy of individuals. In this way, the physical symbols in the organizations through transmitted meanings and messages may have an impact on individuals to feel themselves empowered psychologically. By the theoretical relationships set up in the study, a proposal was developed to be tested in the further research.
sid.hacettepe.edu.tr
Stratejik liderlik stratejik yönetim sürecinin önemli bileşenlerinden birisidir. Stratejik liderlik, örgüt için gerçekleştirilebilir bir gelecek yaratacak değişiklikleri başlatmak için geleceği görme, vizyon oluşturma, esnekliği sağlama, stratejik olarak düşünme ve diğerleri ile çalışabilme becerileri olarak tanımlanmaktadır. Stratejik liderlerin dönüşümcü, yönetsel, etik ve politik olmak üzere dört önemli stratejik liderlik özelliğini kullanması gerektiğine inanılmaktadır. Dönüşümcü liderlik, liderler çalışanlarının görüşlerine önem verip cesaretlendirdiklerinde, çalışanlarını kendi çıkarlarının ötesinde grubun yararına doğru hareket ettirdiklerinde ortaya çıkar. Yönetsel liderlik varolan istikrar ve düzenin korunmasını gerektirmektedir. Etik liderlik örgütlerde etiği yerleştirmek için kullanılan önemli bir metottur. Politik liderlik, çalışanları etkin bir biçimde anlayabilme ve bu bilgiyi örgütsel amaçlara ulaşmak için diğerlerini etkileme sürecinde kullanabilme becerisidir. Bu stratejik liderlik özelliklerinin bileşimi, çok farklı koşullarda ve belirsizliğin hâkim olduğu durumlarda yöneticilere başarılı olma imkânı verecektir. Bu çalışmada, stratejik liderlik kavramı, önemi ve dört önemli stratejik liderlik özelliği tartışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, örgütlerdeki güç olgusunu ilgili kavramlar ışığında açıklamaktır. Güç olgusu sosyo-psikolojik değişkenlerle Endüstri/Örgüt Psikolojisi çerçevesinde ele alınmış ve alandaki kuramsal bilgiler sunulmuştur. Güçsüzlükten güçlülüğe doğru akan gelişim süreci boyunca, insan farklı türlerde güç sahibi olmakta ve bunlardan farklı biçimlerde yararlanmaktadır. Örgüt içinde gerek resmî gerekse gayriresmî iletişimle algılanabilen sosyal güçten, yöneticiler ve çalışanlar etkilenmektedir. Örgütlerde güç kullanımı ile ilişkili kavramlar ( liderlik, kişiler arası ilişkiler, örgütsel bağlılılık, iş tatmini vb.) araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada güç olgusu örgütlerde güç kaynakları, otorite, politik davranış, etkileme, baskı, iktidar, güdülenme, istemli davranış, liderlik, güç mesafesi bağlamlarında derleme yöntemiyle incelenmiştir. Bu derlemenin, güç olgusu hakkında alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Sonuçta örgütlerdeki güç ilişkileri hakkında genel bir çerçeve sunulmaya çalışılmıştır.
2016
Bu calismanin amaci, bibliyometrik yontemleri kullanip, Turkiye’de orgut kurami arastirmalarinin gelisimi uzerine bir izlenim edinmek ve dokumanlar yoluyla iliskisel baglari tespit etmektir. Bu nedenle boylamsal bir yaklasimla, alandaki cok sayida arastirmacinin calismalari dikkate alinmistir.Ulusal Yonetim ve Organizasyon Kongresi’nde sunulan bildiriler;alaninda en sik atif alan arastirmacilar, kuramlar ve calisma konulari ile akademik dergilere iliskin on yillik bir tarama gerceklestirilmistir. Veriler ayni zamanda universiteler, arastirma konulari ve yazarlar arasindaki etkilesimlerin incelenmesi amaciyla sosyal ag analizi icin kullanmistir. Veriler beser yillik iki donem altinda incelenmistir. Bulgular iki donem arasinda bir cesitlenmenin yasandigini ve calisma tarzinin yeni kurulanuniversitelere veya bu universitelerdeki doktora programlarina transfer edildigini gostermektedir.
Journal of Yaşar University, 2014
Öz: Örgüt çalışanlarının ve özellikle de fikir çalışanlarının enerjilerini gün, hafta veya ay içerisinde kaybettikleri ve yaptıkları bazı faaliyetlerle yeniden kazanmaya çalıştıkları literatürde incelenen bir konudur. Bu çalışmada, örgüt içi ve örgüt dışı enerji yönetimi taktiklerinin belirlenmesi temel amaç olarak belirlenmiştir. Kayseri'de çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin fikir işçileri ile bir araştırma yapılmıştır. Kolayda örnekleme yöntemiyle belirlenen 243 fikir işçisinden toplanan verilerle yapılan faktör analizi sonucunda örgüt içinde 4 faktör altında 14 taktiğin, örgüt dışında ise 5 faktör altında 16 taktiğin yaygın olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Örgüt içi taktiklerde açıklanan varyans % 53,5, örgüt dışı taktiklerde açıklanan varyans % 60,5 olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmanın, geliştirilecek bir ölçek için bilgi alt yapısını oluşturacağı düşünülmektedir.
DergiPark (Istanbul University), 2018
Bu araştırma, öğretmen algılarına göre okul yöneticilerinin sahip oldukları örgütsel güç kaynaklarının düzeyini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında Şırnak ili merkez ve bağlı köylerinde bulunan ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 755 öğretmen; örneklemini ise 381 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmen algılarına göre yöneticilerin örgütsel güç kaynaklarını belirlemek amacıyla 37 maddeden oluşan "Örgütsel Güç Kaynakları Ölçeği (ÖGKÖ)" kullanılmıştır. ÖGKÖ, Altınkurt ve Yılmaz (2013) tarafından geliştirilmiştir. Toplanan veriler SPSS 21 istatistik analiz programı ile analiz edilmiştir. Gerçekleştirilen araştırma sonucunda, öğretmen algılarına göre, yöneticilerin en fazla "yasal gücü" kullandıkları; en az kullandıkları güç kaynağının ise "zorlayıcı güç" olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, öğretmenlerin kişisel özeliklerine göre örgütsel güç kaynakları alt boyutlarında anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin kişisel özelliklerinden cinsiyet değişkenine göre, okul yöneticilerinin sahip oldukları güç kaynakları alt boyutlarından "zorlayıcı güç" ve "ödül gücü" alt boyutlarında, kıdem değişkenine göre, "yasal güç" alt boyutunda, öğretim kademesi değişkenine göre ise "zorlayıcı güç" alt boyutunda anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı yönetim ve organizasyon literatüründe son 30 yıl içerisinde ortaya çıkan "Karmaşıklık Teorisi"nin detaylı bir şekilde incelenmesidir. Birçok disiplin içinde yerini bulan karmaşıklık teorisinin, örgüt yazınındaki gelişimi halen sürmektedir. Türkiye'de bu konuda oldukça kısıtlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmada konuyla ilgili literatür taraması yapılmış olup, "karmaşıklık teorisi" teori düzeyinde incelenmiştir.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Değişim hızının yüksek olduğu günümüzde, örgüt başarısının en önemli etkenlerinden biri olan liderlerin örgüt çalışanlarını yaratıcılığa ikna etmelerinde Enneagram öğretisi/bilimi kurtarıcı olabilir. Bu çalışmada genel olarak Enneagram bilgisinin liderlik davranış tarzına etkisi üstünde durulmuştur. Enneagram bilimini öğrenen lider ve astların ortaya koyacağı başarı ve tarzın örgütteki etkililiği ve yaratıcı liderliğin başarılı uygulamasına katkısı üzerine odaklanılmıştır. Lider ve astlarından oluşan Afyon İlindeki eğitim teşkilatının örneklemi oluşturduğu gönüllü katılımcılara (N=194) Enneagram eğitimi (60 saat) ön ve son test uygulanmıştır. Yaratıcı liderliği benimsenme derecesi yüksek bir ölçekle ortaya koymak amacıyla keşfedici faktör analizi ile ölçek geliştirmek amacıyla önceki çalışmalara ilaveten yöneticilerle yapılan araştırma kısmında değinilen görüşmelerden yararlanılmıştır. Yöneticilerin Enneagram öğretisi kavrayışına sahip olduktan sonra yaratıcı liderlik açısından astlarından daha çok fayda sağladıkları bulunmuştur. Yaratıcı liderlik safhaları Enneagram öğretisi sayesinde daha dengeli ve etkili kullanılmaya başlanmıştır.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2015
Bu çalışmada örgütlerde yer alan fiziksel semboller ile psikolojik güçlendirme arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Örgütlerde kullanılan fiziksel semboller arasında giysiler ve aksesuarlar, binalar ve ofisler, teknoloji ve diğer sembolik nesneler yer almaktadır. Fiziksel çevre tıpkı dil gibi çalışanlara mesajlar ve anlamlar iletmektedir. İşletmeciliğin geldiği nokta, kademelerin azaldığı, güçlendirilmiş personelin öneminin arttığı bir çalışma ortamı gerektirmektedir. Personel güçlendirme, 1980'ler sonrasında yaygınlaşan bir kavram olup çalışanlarda güçsüzlük hissine neden olabilecek durumların ortadan kaldırılarak, bireylerin öz-yeterlilik duygularını artırmaya yönelik çabaları kapsamaktadır. Örgütlerde statüleri ve kimlikleri etkileyen fiziksel semboller, iletilen mesajlar ve anlamlarla, bireylerin kendilerini psikolojik olarak güçlendirilmiş hissetmesi üzerinde etkili olabilecektir. Çalışmada kurulan teorik bağlantılar doğrultusunda, gelecekte yapılacak araştırmalarda test edilmek üzere bir önerme geliştirilmiştir.
İş ve İnsan Dergisi, 2019
Küresel rekabetin yarattığı baskı ve tüketicilerin giderek artan çevre bilinci işletmelerin yeşil yönetim felsefesini benimsemeleri konusunda itici güçler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeşil yönetim anlayışını hayata geçirmenin başlıca yolu da işletme fonksiyonlarında yeşil uygulamaların gerçekleştirilmesinden geçer. Bu noktada karşımıza çıkan en önemli fonksiyonel uygulamalardan biri yeşil insan kaynakları yönetimidir. İşletmede yeşil anlayışının yerleşmesini sağlayacak ve sürdürecek olan çalışanların, işe alımdan itibaren tüm insan kaynakları fonksiyonlarında yeşil uygulamalarla karşılaşmaları, yeşil işletme olma ve yeşil yönetimi gerçekleştirme konusunda büyük destek sağlayacaktır. Söz konusu anlayıştan hareketle bu çalışmanın amacı; öncelikle yeşil insan kaynakları yönetiminin ne olduğunu ele alarak önemini vurgulamak, bu sistem içerisinde yer alan işe alım, performans yönetimi, eğitim ve geliştirme, ücretlendirme, çalışan ilişkileri ve iş-yaşam dengesi süreçlerinin nasıl ele alınması gerektiği teorik olarak incelemektir. Bu sayede işletme yöneticilerini, insan kaynakları süreçlerine bu anlayışı nasıl adapte edebilecekleri konusunda bilgilendirebilmek ve söz konusu alanda yeterli çalışma olmadığından oldukça kısıtlı olan Türkçe literatüre katkıda bulunabilmektir. Yerli yazında yer alan çalışmaların büyük kısmı çevresel sürdürülebilirlik konusuna ağırlık vermektedir. Bu çalışma ile insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarında yeşil uygulamaların ne şekilde gerçekleştirilebileceği detaylı olarak ortaya konulmuştur.
Bu çalışma; örgütleri, insan hayatında olmaması gereken, zararlı oluşumlar olarak ele alan Radikal İnsancıl Paradigma'ya göre genel bir şekilde değerlendirmektedir. Örgütlerin varlığının kaçınılmazlığı temelinde, bunların olumsuz etkilerinin nasıl indirgenebileceğini sorgulayan bir çalışmadır. Bu çerçevede, örgüt kavramı üzerinde durmakta ve onun Radikal İnsancıl Paradigma'daki yerini incelemektedir.
FİZİKSEL AKTİVİTE VE SAĞLIK, 2023
Çalışan sağlığına olumlu katkıları olduğu çeşitli araştırmalarda belirtilen ve önerilen F.A.’nin çalışma ortamına dahil edilmesi ve desteklenmesi gereklidir. Yöneticiler, verimlilik ve performans artışı için çalışan sağlığı ve onun tarafından desteklenen çalışan performansını önemsemeli, bu olgulara direk katkı sağlayan F.A.’yi desteklemeli ve çalışanlar tarafından benimsenerek yapılmasını teşvik etmelidirler Yaşamın başından itibaren, düzenli fiziksel aktiviteyi günlük hayatın vazgeçilmezi yapmak birey sağlığının korunması ve sedanter yaşam kaynaklı sorunların giderilmesinde etkin ve uygulanabilir bir çare olarak görülmelidir. Bu bağlamda çalışan sağlığına ve işyeri genel ortamına bunca katkısı olan F.A.’nin işyerlerinde desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir. Verimliliği artırarak işletme hedeflerine ulaşmayı amaçlayan yöneticiler; sağlıklı çalışanların iş performanslarındaki artışın işletme için önemli olduğunu, bunun için en pratik ve uygun yöntemin çalışanların F.A. için teşvik edilmeleri ve desteklenmeleri olduğuna inanmalılar ve bu süreci genel iş planlama sürecine dahil etmelidirler. Bu süreç içerisinde öncelikle organizasyona dahil olan herkesin konuya inanç ve güvenlerinin tam olması gereği akıllardan çıkarılmamalıdır. Bu bağlamda iş yerinde fiziksel aktivite ikliminin oluşturulmasının ve desteklenmesinin çalışan tatmini, iş performansı ve işletmenin genel durumu açısından fayda sağlayacağı değerlendirilmektedir. İklimin oluşturulmasıyla çalışanların sağlıklı ve iyi oluş hallerinin destekleneceği, iş tatmin ve performanslarının artacağı, örgütlerine olan aidiyet ve bağlılıklarının güçleneceği düşünülmektedir.
2019
Stratejik yonetim kurulusun faaliyet gosterdigi ic ve dis cevrenin ciddi bir sekilde ele alinmasini ve degerlendirilmesini gerektirmektedir. Orgut yoneticileri, paydaslar adina belirlenen temel hedeflerin gerceklestirilmesi icin yogun caba harcamaktadir. Bu caba surekli degisen cevre kosullari altinda harcanmaktadir. Stratejik yonetim uygulamada statik degildir; modeller genellikle yurutmeyi izlemek ve bir sonraki planlama turuna bilgi vermek icin bir geri besleme dongusu icerir. Bu kapsamda stratejik yonetim araclarinin belirlenmesi ve en uygun olaninin secilmesi ile bir orgutun gelecege daha guvenli bakmasi saglanabilir. Bu arastirmanin temel amaci; Kirsehir Ilinde faaliyet gosteren elli ve daha fazla kisi istihdam edilen orgut yoneticilerinin stratejik yonetim algilarini ve stratejik yonetim uygulamalarina iliskin bilgi duzeyini ortaya cikarmaktir. Arastirma sonucunda, katilimcilarin stratejik yonetim arac ve yontemleri ile kaynak ve cevre boyutlari arasinda anlamli bir iliski ol...
Dijitalleşen Dünyada Yönetsel Yaklaşımlar, Gazi Kitabevi, 2022
Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.
İşletme Araştırmaları Dergisi, 2016
Örgütlerin faaliyet alanları ya da türleri ne olursa olsun varlıklarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duyulan en önemli faktör güçtür. Güç, örgüt içerisindeki bireylerin davranışlarının oluşmasında ve bu davranışların örgütsel amaçlara hizmet etmesinde üst yönetim tarafından kullanılan bir araçtır. Bu çalışma, güç, otorite, örgütsel güç, örgütsel güç kaynakları ve örgütsel güç türlerini tartışmayı ve irdelemeyi amaçlayan niteliksel bir incelemedir. Amaç, ilgili literatür tarandıktan sonra güç ve güç türleri hakkında kapsamlı bir yargıya varmaktır. Çalışmanın ilk bölümünde güç ve otorite kavramları tarihsel süreçleri ile bütünsel olarak ele alınmıştır. İkinci bölümde ise, gücün kaynakları ve türleri hakkında kavramsal bir analiz yapılmıştır. Sonuç olarak güç ve güç türlerine yönelik tanım ve teoriler açıklanmış, Weber'in geleneksel otorite anlayışından hareketle geleneksel güç yeni bir güç türü olarak önerilmiştir.
Journal of Turkish Studies, 2018
The aim of this study is to determine the relationship between power sources used by school principals and organisational trust scales of primary and secondary school teachers. The study employed survey method. The universe of our research was gathered from school teachers working in primary and secondary schools at the fourcentral districts of Samsun. In the direction of stratified and simple random sampling method, the sample of the research consists of 510 teachers in 52 schools in Samsun in 2015-2016 school year. We used "Scale of Power Sources" developed by Aslanargun (2009) and the "Organisational Trust Level Scale" developed by Yılmaz (2006). The gathered data was analyzed by using SPSS Program. We examined the correlation coefficient to define the relationship between power sources used by school principals and organisational trust scale of primary and secondary school teachers. Simple linear regression analysis was used to determine whether the power sources of principals are precursors of the primary and secondary school teacher's organisational trust level. When we examined the findings, we found a low-level, positive significant relationship between power sources used by school principalsandorganisational trust scale of primary and secondary school teachers. We concluded that the power sources used by school principals is a significant precursor of organisational trust scale of primary and secondary school teachers.
İşletme Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2022
Ekonomi, yönetim, örgüt ve iş konuları üzerine ilgilenen kişilerin ve kurumların günümüzde araştırmalar yaptığı ve gelecekte de araştırmalar yapacağı kavramların başında girişimcilik, yenilik ve inovasyon sözcükleri gelmektedir. Değişen ve gelişen dünyada bu kavramlar önemle izlenmekte ve bu kavramların uygulama alanları bulması rakiplere üstünlük sağlama olarak da görülmektedir. Liderlik, yönetim, üretim vb. konularda kendini farklı kılabilen örgütler, örgütsel amaçlarını gerçekleştirmekte zorlanmazken, bu konulara gereken önemi göstermeyenler ise amaçlarına ulaşmada oldukça zorlanmaktadır. Temelde güncel değişimleri takip etmenin gerekliliği üzerine durulan bu çalışmada yine güncel örgütsel başarının anahtarı sayılacak boyutlar incelenerek, girişimcilik, liderlik kavramı ile yenilik, örgüt kavramı ile inovasyon ise çalışanların yetenekleri kavramı ile bütünleşik olarak ve teorik açıdan bu kavramların birbirleri ile ilişkileri üzerine literatür taraması yapılmaktadır. Bu çalışmanın temelinde, günümüz ve gelecekteki üretim, ekonomi, yönetim, örgüt ve iş dünyasındaki değişime uyum sağlayabilmek adına girişimcilik, liderlik, yenilik ve inovasyon gibi kavramların teorik anlamda anlaşılmasına önemli katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.