Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, Tarih ve Uygarlık. İstanbul Yıllığı: 14
759). Ahlat'ın prehistorik dönemlerden itibaren yerleşim yeri olarak seçilmesinin, nüfus hareketliliğinin ve birçok devletin hakimiyet mücadelelerine sahne olmasının sebepleri arasında stratejik bir konumda yer almasının payı büyüktür. Eski Ahlat'ı yaşam alanı olarak seçip gelen insan grupları, nehir ve dağ isimleri, mimari yapılardaki teknik isimlendirmeler vb. kültür miraslarını da kendileriyle birlikte buraya taşımışlardır. Bu etkiler özellikle seramik kapların biçimlendirme teknikleri, formları ve süslemeleri ile ölü gömme geleneklerindeki bazı uygulamalarda da belirgin bir şekilde izlenmektedir. Eski Ahlat şehrine gelen insanlar, topluluklar ve aşiretlerin kökenleri Türkistan'da 1 (Taşağıl, 2012: 55) çok geniş bir coğrafyada karşımıza çıkmaktadır. 1 Orta Asya tanımlamasının daha sınırlı ve siyasi bir tanımlama olduğunu düşündüğümüz için söz konusu coğrafya için Türkistan kavramı kullanılmıştır. Taşağıl, Türkistan coğrafyasını şöyle tanımlar: "İran'ın Horasan bölgesinden başlayarak Kuzey Afganistan dahil Pamir ve Hindukuş-Kunlun (Karanlık) dağlarının kuzey eteklerinden Çin'in Tun-huang bölgesine kadar uzanan, oradan Mançurya'nın batısına ulaşan, Moğolistan'la birlikte Güney Sibirya'nın tamamını içine alan,
2011
ke dolasimi ile ticaret arasindaki iliskiler ele alinmis, Arkaik donem, gec klasik ve Hellenistik donem, Roma donemi, kent sikkeleri ve bunlarin dolasim meseleleri anlatilmistir. Degerli metalden yapilmis sikkelerin
İlkçağlardan Modern Döneme Tarihten izler 1, ed. Osman Köse, Ankara 2018, 2018
İlkçağlardan Modern Döneme Tarihten izler 1
İçtimaiyat
Mezopotamya Hristiyan dünyasında Eski Ahit'in dünyası olarak görülür. 19. yüzyılın başından itibaren Eski Ahit anlatılarının arkeolojik verilerle ispatlamansı maksadıyla bölgede kazılar
Düşünen Şehir Dergisi, 2018
2023
The contents of this system and all articles published in Journal of TÜBA-AR are licenced under the "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0".
GEÇMİŞİNİN PEŞİNDE BİR KENT: İZMİR, 2020
Ahilik ve Ankara- 100. Yıl Armağanı, Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2023
XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat (1534-1605), 1999
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Urartu medeniyeti merkezi Tuşpa (Van) olan ve özellikle Doğu Anadolu başta olmak üzere, zaman içerisinde Ön Asya dünyasına hâkim olmuş önemli madenci toplumlardan biridir. Özellikle Urartuların bulunduğu bölgenin zengin maden yataklarına sahip olması, M.Ö. 1. binden itibaren Urartuları maden işçiliği anlamında Anadolu’ya örnek teşkil etmiştir. Urartu yerleşim merkezleri ve mezar gömütlerinde yapılan kazılarda birçok madeni eserin gün yüzüne çıkartılması ise dönemin sosyo-kültürel yapısı ve sanatı hakkında bilgilenmemizi sağlamıştır. Bu makalenin konusunu oluşturan, Ahlat Müzesi’ndeki Urartu dönemi madeni takılar hakkındaki veriler; yazılı belgelerden çok yine arkeolojik kazılardan elde edilmiştir. Dolayısıyla söz konusu kültürün sanatı hakkında, daha çok farklı yerleşim merkezleri ve mezarlarda ele geçirilen madeni buluntuların karşılaştırılmasıyla bir sonuca ulaşılmıştır. Bu anlamda çalışmamızın amacı; söz konusu eserlerin, genel hatlarıyla kullanım alanı, yapım ve süsleme teknikle...
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Kafkaslardan Anadolu’ya açılan yol güzergâhı üzerinde bulunmasından dolayı Artvin, eski çağlardan itibaren çeşitli halkların ve kültürlerin ilk durak yerlerinden biri olmuştur. Şimdiye kadar yapılan yüzey araştırmalarının çoğu bölgenin Orta Çağ dönemine yönelik olmuştur. 2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile Artvin ve ilçelerinde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında bölgenin özellikle Tunç Çağı ve göçer kültürüne ışık tutabilecek merkezler tespit edilmiştir. 2019 yılı yüzey araştırması Arhavi-Demirkapı/Namazgâh Kaya Resimleri, Yusufeli-Olgunlar Köyü Yaylası Erken Dönem Mezarları, Olgunlar (Hastaf) Kalesi ve Mezarlık Alanı, Halamet Kalesi ve Alanbaşı-Aslanlı Mağarasını kapsayan bölgede yürütülmüştür. Bunun yanı sıra bölgede çok sayıda taşınmaz kültür varlığı da tespit edilmiştir. Çalışmada söz konusu merkezlerin tanıtımı ve değerlendirmesi yapılarak bunların aynı bölgedeki diğer Eski Çağ ve Orta Çağ yerleşmeleriyle olan bağlantıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu merkezlerden elde edilen verilerin yakın kültür bölgelerindeki benzerleri ile karşılaştırılarak aralarındaki olası kültürel bağlantının anlaşılması amaçlanmıştır. Özellikle Demirkapı/Namazgâh Kaya Resimleri, Doğu Anadolu-Kafkasya ve Orta Asya bağlantılarının anlaşılması açısından oldukça önemlidir.
Journal of Turkish Studies, 2015
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 2021
Öz-Günümüzde Bitlis ilinin mütevazı bir ilçesi olan Ahlat, geçmişi antik zamanlara dayanan ve orta çağda büyük bir merkeze dönüşen önemli bir kenttir. Ahlat'ı orta çağda ticaret, kültür ve medeniyet merkezi haline getiren Ahlatşahların sona ermesinden sonra şehir Eyyûbîlerin hâkimiyetine geçti. Şehirde yarım asra yakın hâkimiyet kuran Eyyûbîlerin doğu kolu, Meyyafârîkîn'deki merkezlerini Ahlat'a taşımaları buraya verdikleri önemin bir göstergesidir. Bu çalışmada birçok Müslüman hanedana ev sahipliği yapan Ahlat şehrinin ticari hayatında kullanılan Eyyûbî sikkeleri ele alınacaktır. Eyyûbî meliklerinin burada kestirdikleri sikkelerde "Ebu'l-Feth" ve "Ermen Şah" lakaplarını kullanması dikkat çekicidir. Orta çağ İslâm dönemi sikkeleri ticari hayatın ve ekonomik yapının yanında hükümdarlık sembollerini göstermesi bakımından tarihi kayıtlardır. Bu minvalde Eyyûbî sikkelerinde kullanılan motif ve figürler devrin kültür, sanat ve el işçiliği gibi farklı yönlerinin anlaşılması açısından da önemlidir. Çalışmada Eyyûbîlerin doğu kolunun Ahlat'a hâkim olduktan sonra burada kestirdikleri sikkelerde kullanmış oldukları hâkimiyet sembolleri ve motifleri ele alınacaktır. Melik el-Evhad dönemine ait iki adet sikkenin tanıtımı yapılacaktır. Melik el-Eşref'in Ahlat'ta bulunduğu sırada iki adet sikke ve yerine tayin ettiği kardeşi Şerafeddin Gazi'nin de onun adına kestirdiği dört adet sikkenin tanıtım ve analizi yapılacaktır.
Ahiler, Anadolu'da XIII. yüzyıldan, XV. yüzyılın sonlarına kadar Türk zanaat ve ticaret hayatına yön vermenin yanında, askerî, bürokrasi ve eğitim alanlarında da istihdam edilmişlerdir. Özellikle kurdukları zâviye, mescid, medrese gibi dinî, hayrî ve sosyal tesisler ile toplumun ekseriyetini etkileri altına alabilmişlerdir. Ahilerin Anadolu Selçuklular döneminden itibaren faaliyet gösterdikleri en önemli bölgeler Kırşehir, Sivas, Tokat, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Beyşehir, Akşehir, Ereğli ve Larende gibi merkezlerdir. Bu bölgelerin büyük bir kısmı aynı zamanda Karaman Beyliği topraklarını da oluşturmaktadır. İşte buradan hareketle, Karaman Beyliği'nden Osmanlı egemenliğine geçen toprakların yer aldığı mufassal, timar, vakıf ve mülk defterlerinde ismi geçen ahiler ve ahiler adına kurulmuş vakıf ve mülkler çalışmamızın konusunu teşkil etmektedir. ABSTRACT Ahis were employed in education, bureaucracy, military fields in addition to pioneering Turk's craft and trade life in Anatolia from XIII th century to the end of XV th century. They affected the most of the society with the social, religion, foundation facilities they established like zâviye, mosque and medrese. The most important regions they were active from the period of Anatolia Seljuks are the centres like Kırşehir, Sivas, Tokat, Kayseri, Konya, Aksaray, Niğde, Beyşehir, Akşehir, Ereğli and Larende. Most of these places also formed the land of Qaraman Beyligi. Thus, the ahis and foundations and properties built on behalf of ahis recorded in foundation, property, timar and mufassal registers obtained with the sovereignty of Ottoman from Qaraman Beyligi
MASROP, 2020
In this study, by considering the general typologies and geographical locations of the castle settlements located within the boundaries of Yozgat and that are understood to have been used from the Iron Age to the Middle Ages, the purpose and methods of security provision are examined. In this context, the aim is to introduce the defensive structures and fortresses that were identified as a result of archaeological research in Yozgat, located in the Kızılırmak basin in the center of Central Anatolia, and within the borders of the regions of Cappadocia and Galatia in antiquity. Many of the Iron Age settlements, detected as a result of research projects, are located on Bronze Age mounds or around the Iron Age fortresses established for defense and security purposes. In some of these mounds and fortresses, stratigraphic layers of the Hellenistic, Roman and Byzantine periods have also been identified. The most remarkable elements of the settlement pattern dated to the Late Iron Age and later n Yozgat province and its surroundings are the fortresses built at strategic locations. The most typical features of these castles are that they were built on rocks high enough to control deep valleys. In addition, with a few exceptions, they are characteristically suitable for natural defense consisting of steep rockfaces. Within the scope of the evaluation, defensive structures which functioned directly as fortresses in terms of their locations and topography are discussed. In addition, structures built for defensive purposes within the settlements at strategic locations are also evaluated.
Rifat ERGENÇ Armağanı, Studies Presented to Rifat ERGENÇ, 2019
Şu ana kadar ortaya çıkarılan mimari kalırıtılar Hadrianoupolis antik kentinin MS 4-6. yüzyıllar arasında yoğun bir popülasyona sahip olduğunu da ortaya koymuştur. Iustinianus döneminde önemli bir piskoposluk merkezi? olduğu ifade edilen antik kentte, arkeojeofızik taramaları sonucunda ortaya çıkarılan Hristiyanlık yapıları ve kiliselerle birlikte kazısı tamamlanmış iki adet büyük boyutlu kilisenin varlığı, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere kentin bu özelliğine destek verir niteliktedir. Bu duruma paralel olarak Hristiyanlık dünyasında oldukça önemli bir yere sahip olan ve sütün azizlerinin en önemlilerinden biri olan Stylites Alypius'un Hadrianoupolis'te doğmuş olması, buranın piskoposluk merkezi olmasında önemli bir etken olmalıdır. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmeyen Alypius, günümüzde Eskipazar olarak adlandırılan Hadrianoupolis kentinde doğmuş olup; Heraklius zamanında, yani 7.yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır", Münzevi keşiş geleneğine göre yaşamış olan ve anma günü 26 Kasım olan Alypius, aziz kabul edilir ve yeni doğan çocukların banisidir
İlkçağlardan Modern Döneme Tarihten izler 2, ed. O. Köse -M.D. karacoşkun, Ankara 2018, 2018
İlkçağlardan Modern Döneme Tarihten izler 2
2020
Mezar taslari, yansittiklari kulturel ogelerin daha iyi anlasilmasi ile her gecen gun kendilerine verilen degerin arttigi kulturel varliklardir. Cografi bir bolgede bir kulturun varligina kanit olusturan, donemin sanat anlayisi ve etnografisi, kulturlerin olume karsi tutumlari ve olum sonrasina yonelik inanislari gibi oldukca onemli bilgileri uzun sureler boyunca koruyan kalitlardir. Kubbet-ul Islâm unvanini tasiyan Ahlat icerisinde de buyuk alanlara yayilan alti adet nitelikli mezarlik yer alir. Bu mezarliklarda bulunan Ahlat Mezar Taslari, Anadolu’daki Turk varliginin erken donem kanitlarini barindirmaktadir. Calismada, Turkiye UNESCO Gecici Listesi’ne 2000 yilinda kayit ettirilen “ Urartu ve Osmanli Eski Yerlesimi Ahlat Mezar Taslari ” kulturel mirasi, diger taraf devlet UNESCO gecici listelerinde ve Dunya Miras Listesi’nde bulunan benzer ornekle karsilastirilmistir. Kulturel miraslar arasindan yalnizca, ustun evrensel deger kosullarini nitelikli mezar taslari mezarliklarinin ka...
Şehir ve Yönetim- Modernite ve Gelecek Cilt 2, 2023
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.