Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Güvercinin evcilleştirilmesinin günümüzden 6.500 yıl önce olduğuna inanılmaktadır. Eski medeniyetler zamanında güvercin önemli bir haberleşme aracı idi. Mektupla haberleşme keşfedilene kadar güvercin eski medeniyetler için en önemli haberleşme aracı idi. Bu yüzden güvercin bazı kültür öğelerini etkilemiştir. Güvercinin Türk kültüründeki etkileri efsaneler, masallar, şiirler, türküler, maniler, bilmeceler, inanç ve günlük uygulamalarda, Alevi-Bektaşi geleneğinde ve Osmanlı İmparatorluğu saraylarında görülebilir. Güvercin günümüzde bir hobi olarak yetiştirilmesine rağmen, gelecekte Türk kültüründe daha etkili olabileceği söylenebilir. Bu derleme çalışmasında farklı kültür öğeleri dikkate alınarak güvercinin Türk kültüründeki önemi vurgulanmaya çalışılmıştır.
Gerçekleştirilen bu derleme çalışmasında, güvercin ile ilgili bazı temel bilgilerin bir araya getirilmesi amaçlanmıştır. Güvercin ilk evcilleştirilen kuş olarak bilinmektedir. Evcil güvercin 6.000 yıl veya daha fazla bir süredir farklı amaçlar için yetiştirilmektedir. Bazısı farklı uçma stilleri için yetiştirilen çok değişik güvercin ırkları bulunmaktadır. Güvercinler yetiştirilme amaçlarına göre dalıcı, taklacı, makaracı, dönücü, filo uçucusu, yüksek uçucu, posta, süs ve ötücü olmak üzere gruplandırılabilir. Güvercin, Türk kültüründe nadiren olumsuz ama genellikle olumlu bir role sahip olmuştur. Türkler Müslüman olduktan sonra, güvercin Türk kültüründe kutsal bir yere yerleştirilmiştir. Bütün evcil güvercinler yenilebilmesine rağmen, Türkler güvercin etini nadiren tüketirler. Günümüzde süs ve uçuş özellikleri için yetiştirilen güvercinlerin çok az miktarı beslenmek amacıyla kullanılmasına karşın güvercin eti gelecekte insanlık için stratejik bir gıda maddesi olabilecek potansiyele sahiptir.
İnsanoğlu tarafından barışın, bereketin, huzurun sembolü kabul edilen güvercinler 300’den fazla kuş türünü içeren Columbidae familyasının üyeleridir. Evcil güvercin (Columbia domestica) yaban güvercininden (Columbia livia) köken almıştır. Tam olarak ne zaman kültüre alındığı bilinmemekle beraber Ön Asya’da ev güvercini M.Ö. 3000 yılından beri tanınmaktadır. Önceleri güvercin dini amaçlarla haberci kutsal kuş olarak tanımlanmış ve bereket sembolü olarak kutsal bilinmiştir. Antik Mısır, Yunan ve Roma’da ise güvercin değerli bir et hayvanı olarak tanımlanmıştır. Gerçekleştirilen bu derleme çalışmasında, güvercinin tarihte oynadığı rol ile ilgili bazı bilgilerin derlenmesi hedeflenmiştir.
Uluslararası uygur araştırmaları dergisi, 2014
Türk kültüründe kuşlar önemli bir yer tutmaktadır. Türklerin inanış ve düşünce sistemlerinde, geleneksel bazı uygulamalarında, totemlerinde, destan, halk hikâyesi, efsane, masal ve halk şiiri gibi sözlü kültür ürünlerinde çeşitli kuşlar yer almaktadır. Bazı kuşlar ise anlatmalarda ve günlük hayatla ilgili inanış ve uygulamalarda öne çıkmaktadır. Uygur Türklerinin sözlü kültür ürünleri ve geleneksel uygulamalarında dikkat çeken kuşlar ise kırlangıç ve güvercindir. Bu makalemizde, ilk olarak kırlangıç ve güvercinin Türk kültüründeki yeri üzerinde durulmuş, daha sonra da Uygur Türklerinin günlük yaşamında, sözlü ürünlerinde, çeşitli inanış ve uygulamalarında ne şekilde yer aldığı hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın sonunda ise Uygurlar arasında söz konusu kuşlarla ilgili efsane metinlerine yer verilmiştir.
Kocatepe Veterinary Journal, 2021
In this study, it was aimed to verbal, written and visual data, which are folkloric characteristics of pigeon breeding in Konya, by bringing it into the literature and contribute to the Turkish folklore. The material of the study was composed of the information obtained from 28 source persons, consisting of pigeon breeders in Konya province, through the "Information Collection Form". The findings of the study are given under the headings of sheltering and care, feeding and breeding. It was determined that, the data of the study are similar to the data obtained through the literature reviews, the words "badanas", "guğurmak", "toslamak", "cılk", "damarlı", "hamurlama" and "tüleme" are still used in Konya with the same meanings and some of the breeding practices were rational. As a result, it can be said that the folkloric information obtained in the study is generally compatible and rational with scientific data.
Güvercin, 300’den fazla türü olan Güvercingiller (Columbidae) ailesinden olup, hızlı ve uzun zaman uçabilen; kugurdama ya da dem çekme denilen özel sesleri çıkaran, kısa vücutlu, sık tüylü ve yemle beslenen bir tür kuştur. Sık sık kumru ve güvercin tanımı birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Halk arasında “gugukçuk” olarak bilinen kumru, güvercinden daha küçük, zarif ve ince kuyrukludur. Güvercin ise daha iri, tombul, kuyrukları küt ve bol telekli bir kuştur. Kutup bölgeleri, bazı okyanus adaları, Sahra Çölünün iç kesimleri ve ılıman iklim kuşağının en soğuk bölgeleri hariç, dünyanın her yerinde bulunmaktadır. Yerli güvercin ırkları çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Uzun gagalı-kısa gagalı, paçalı-paçasız, tepelikli-tepeliksiz gibi sınıflandırmalar yapılmakla birlikte en çok tercih edilen yetiştirilme amacına göre yapılan sınıflandırmadır. Bu kitapta 74 farklı güvercin ırkına ait bilgi ve fotoğraf sunulmuştur.
Dil ve Edebiyat Araştırmaları , 2024
Yazar İmdat Avşar’ın kaleme aldığı hikayeleri “Güvercin Sevdası” adıyla Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları tarafından neşredildi. Bugüne kadar üç baskı yapan kitap 208 sayfa 14 hikayeden olu- şuyor. Hikayeci ve yazar İmdat Avşar’ın, “Güvercin Sevdası” isimli kitabı genele edebi değer- lendirme ile birlikte sosyolojik açıdan da incelemeye ve değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bir köy öğretmeninin gözleri ödünç alınarak anlatılan “Turna Çerağı” hikâyesinde, özellikle de kırsal kesimlerde mitlerin insanların hayatını ne derecede etkilediğini görüyoruz. Gerçeklik ile miti ince bir çizgide işleyen yazar, zaman algımızı da kırıyor böylece. Hikâyenin sonuna doğru neyin ger- çek neyin masal olduğunu ayırt edemiyorsunuz bu yüzden.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi
Tarihöncesi toplumların beslenme alışkanlıkları çeşitli arkeolojik kanıtlara dayanarak tanımlanabilmektedir. Günümüze belli koşullarda gelebilen besin maddelerine kıyasla bunların depolandıkları mimari öğeler daha iyi korunarak gelebilmektedir. Bu yazıda Orta Anadolu Bölgesi’nde kapsamlı çalışılan Güvercinkayası başta olmak üzere, Tepecik Çiftlik, Köşk Höyük, Batı Çatalhöyük ve Can Hasan I gibi M.Ö. 6. binyıl başından 5. binyıl ortalarına kadar tarihlenen yerleşmeler depolama unsurlarıyla birlikte ele alınmaktadır. Ekonomileri ağırlıklı olarak kuru tarımla biçimlenen bu yerleşmelerde tarımsal üretkenliğin mimari göstergelerinden ambar, kiler odası, silo, petek, kutu gibi depolama alanlarına sıklıkla rastlanır. Çalışmada bu mimari unsurların yapı malzemeleri, yapım teknikleri ve biçimsel özellikleri değerlendirilmiştir. Aralarında tipolojik ve teknik bakımdan birebir benzerlik bulunmasa da tek tek yerleşmelere bakıldığında depolama birimlerinin yerleşme düzenleriyle uyumlu görünümü d...
Bu çalışmanın amacı, güvercinlerde uygun yaşama şartlarının sağlanması ile bazı temel bakım ve besleme kurallarını incelemektir. Güvercin en azından 5.000 yıl önce evcilleştirilmiş ve ilk olarak beslenme amacı ile kullanılmıştır. Çivi yazısı keşfedildikten sonra, güvercin uzun bir dönem boyunda mektup haberleşmesi için kullanılmıştır. Günümüzde güvercin genellikle hobi ve yarış amacı ile yetiştirilmektedir. Güvercin yetiştiriciliğinde uygun barınak, ışık, havalandırma, nem ve sıcaklık temin edilmelidir. Kanatlı hayvanlar içinde en hızlı büyümesine sahip olması sebebi ile güvercin bazı ülkelerde beslenme amacı ile de yetiştirilmeye devam edilmektedir. Etçi güvercin yetiştiriciliği Türkiye için de düşünülebilir.
BUGU Dil ve Egitim Dergisi
In Turkish culture, mourning ceremonies are one of the cultural features that have preserved their existence until today for reasons such as respecting the dead, reflecting the pain felt in the face of death, and sharing the pain. Many mortal events that are painful on a personal or societal level are often expressed with laments in Turkish tribes. From the preIslamic Period to the present day, the tradition of funeral rites, mourning, and lamentation has always existed in Turks. Funeral ceremonies, funeral rituals, practices, burial forms, Türk Kültüründe Ağıt Geleneği ve Alper Tonga Sagusu perception of death and grave/cemetery in the history of Turkish culture; Although the reactions to death differ according to accepted belief systems, naturally, there has been no change in the pain felt by the relatives of the deceased and the deep trauma experienced in the face of death through the historical process. Helpless in the face of death, which is as significant as birth, human beings reflected this helplessness sometimes by shedding tears, sometimes by sadness, and sometimes by lamenting. However, although the pain itself faded over time from individuals, emotional laments can be preserved in cultural memory and continue to exist among the important aspects of culture. The most comprehensive first examples of lament texts that can be identified in poetic form in Köktürk letter inscriptions, Yenisey and Talas Inscriptions, in particular, are Alper Tonga Elegy and other lament texts in Dîvânu Lugâti't-Türk. In this study, within the framework of the tradition of lamenting in Turkish culture, the similarities between the Alp Er Tonga Elegy and the Köktürk letter inscriptions, which are tombstones, are presented to attention.
2021
Hücre kültürü yöntemi, biyoteknolojik bağlamda geliştirilen bir yöntem olup hücrelerin laboratuvar şartlarında ve özel koşullar altında, doğal ortamlarının dışında yetiştirilmelerini ifade eder. İlk olarak yetişkin kurbağa sinir liflerinin, lenf sıvıları içerisinde büyütülmesi ile hayatımıza girmiştir. Geçmişten günümüze çalışılmakta olan hücre hatlarının gereksinimlerinin birbirlerinden farklı oldukları belirlenmiştir. Bu farklılıklar göz önünde bulundurularak doku, vasat ve ortam koşulları değiştirilmiş ve günümüzde kullanımı devam etmekte olan farklı hücre hatları ile kültür yöntemleri bulunmuştur. Günümüzde farmasötik, tıbbi ve biyolojik araştırmalarda çeşitli hücre hatları kullanılmaktadır. Bu hücre hatları, hücre biyolojisi ile doku morfolojisinin anlaşılması ve bu sayede doku mühendisliğinin geliştirilmesi için kullanılmaktadır. Genel olarak iki boyutlu hücre kültürü modeli kullanılıyor olsa da son zamanlarda üç boyutlu hücre kültürü modelleri de tercih edilmektedir. Besiyerleri farklı ihtiyaçlara yönelik hizmet etseler de genel olarak ortak bazı bileşenlerin hücre kültürü ortamları için son derece önemli olduğu bilinmektedir. Bu ortak bileşenler incelendiğinde özellikle karbonhidrat kaynakları ve serum ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun en temel nedeni karbonhidratların temel enerji kaynaklarını oluşturması ve serumun ise gerekli büyüme faktörlerinin yanı sıra farklı hormon ve bileşenler içermesidir. Hücre kültürü uygulamalarında vasat kimyasal bileşenleri kadar hücrelerin bulunduğu ortamın çevresel faktörleri de hücre büyümesi ve devamlılığı açısından önemlidir. Ayrıca hücre kültürü yöntemlerinde hijyen konusuna hassasiyet gösterilmelidir. Çünkü kültür ortamı, kimyasal bileşenler ve çevresel faktörler birlikte ele alındığında aseptik koşullarda çalışılmaz ise kontaminasyon riski ortaya çıkmaktadır. Bu derlemede hücre kültürü yöntem ve uygulamalarına genel bir bakış açısı sunulacaktır.
Uzun geçmişe sahip Türk tarihi boyunca güvercin daima önemli bir rol oynamıştır. Güvercin ilk olarak haberleşme amacı için kullanılmıştır. Son zamanlarda ise hobi ve yarışma amaçlı yetiştirilmektedir. Günümüzde Türkiye’de güvercin genotipleri yönünden çok zengin bir genetik varlık bulunmaktadır. Bu derleme çalışması Türkiye güvercin genotiplerin tanımlanması ve gruplandırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bazısı farklı uçma stilleri için yetiştirilen çok değişik güvercin ırkları bulunmaktadır. Güvercinler yetiştirilme amaçlarına göre dalıcı, taklacı, makaracı, dönücü, filo uçucusu, yüksek uçucu, posta, süs ve ötücü olmak üzere gruplandırılabilir.
2018
Türk Sinemasının,2000’li yılların öncesinde çekilen veyüzünü kent periferilerine çeviren örnekleri,daha çoksınıfsal çatışmalaraodaklanan ve içinde yaşanılan gündeliğin ağırlığını açıklamaya yetmese de yeltenen anlatılardı. 2000’li yıllarla birlikte modern hayat sıkıntılarını bireysel sorunlara indirgeyen bir hayat akışı ve medyatik bağlam, insanların mevcut sorunlarını bireyci bir düzeye indirgerken,kaçış formüllerini de bencilce uygulamayı öğretti. Yukarıda da defalarca tekrarlandığı gibi gençlik gruplarının aidiyet sorunu,yaşamla doğru düzgün bir tanışıklık olmadan isyanları, bu dünyadaki hedonist amaçları na odaklanan dünya anlayışları, öncüllerinin fazla ciddiye alan tavırlarının çok uzağında görünmektedir. Güvercin filminde boş ve anlamsız bir yaşamı sürdürmekte ısrar eden Yusuf’a yaklaşmak bile çok zorlayıcı olabilmektedir. Halbuki gündelik hayatın gerçeğinde Yusuf gibi genç ve yitik karakterlere her periferide rastlamak olağan olan bu döngünün sonucudur. İçten içe inleyen Yusuflar , Adana güvercinleri gibi diklemesine dalış yapacak kadar hayatın hiçliğini hissetmekte, fakat eyleme geçme konusunda oldukça pasif kalmaktadırlar. Belki de onlar yalnız ve yalnızca damlarında yalnız, kanadı kırık bir çaresizliği yaşamak istemektedirler.
Abant Izzet Baysal University Graduate School of Social Sciences, 2013
ran after dead and looked for remedies for it on behalf of all human beings. Throughout the human history, belief in afterlife has always been present among people. Imaginations of the other world in Turkish cultures have always been rich and systematic. Some of these beliefs are in compliance with Islamic belief. The universe consists of three parts being heaven, earth and underworld. The life goes on in the middle world. The periods before birth and after death are experienced in the other world. Soul comes from the other world and goes back there. In the pre-birth processes and after-death processes, souls of underground and heavens are involved. In folk beliefs, it is seen that there are some souls making birth difficult and facilitating it. After death, the mediator person comes to the scene once more. It helps the journey of the soul. As-sirat (the straight bridge) has been mentioned in the Muslim religion and soul should be helped to pass over it. There are many rituals performed among the folk to please the soul of the dead. There are many precautions taken based on beliefs in afterlife.
Lokman Hekim Journal, 2021
Amaç: Bu çalışma ile Konya ilinde güvercinlere ait inanışlar ve uygulamaların derlenmesi, tespit edilen inanışların kökenlerine ulaşılmaya çalışılarak Türk folkloruna ve veteriner hekimliği folkloruna katkı sağlanması amaçlandı. Yöntem: Araştırmanın materyalini, Konya ilinde ikamet eden ve konuyla ilgili bilgi sahibi olduğu belirlenen 28 kaynak kişiden 11.07.2020-14.08.2020 tarihleri arasında "Bilgi Derleme Formu" aracılığı ile derlenen sözlü, yazılı ve görsel verilerden sadece güvercinler ile ilgili inanışlar ve uygulamalar oluşturdu. Görsel materyal kaynak kişilere ait güvercin yetiştirme alanlarından fotoğraflanarak elde edildi. Veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirildi. Kaynak kişiler "K" harfi şeklinde kısaltıldı ve ilçe, görüşme tarihi sırasına göre kodlanarak her inanışın sonunda "K1, K2…, K28" şeklinde belirtildi. Bulgular: Çalışmada halk hekimliği, uğur ve uğursuzluk, bereket ve bereketsizlik, yetiştirilmesi, tüketilmesi, halk meteorolojisi ve halk takvimi, nazar, ölüm ve dini inanışlar ve uygulamalara ilişkin elde edilen verilerin konuya ilişkin literatür bilgiler ile genel olarak benzerlik gösterdiği tespit edildi. Sonuç: Konya ilinde gerçekleştirilen folklorik nitelikli bu çalışmada güvercinlerin toplum hayatında çeşitli amaçlar ile varlığını sürdürdüğü, bazı değerlerin sembolü olarak görüldüğü ve günümüzde güvercinlere ait inanışlar ve uygulamaların kökeninin Orta Asya ve Anadolu'ya dayandığı söylenebilir. Aim: In this study, it was aimed at compiling the beliefs and practices of pigeons in Konya province, to try to reach the origins of the detected beliefs and to contribute to Turkish folklore and veterinary medicine folklore. Method: The material of the study was composed of beliefs and practices about pigeons only from the verbal, written, and visual data collected through the “Information Collection Form” between 11.07.2020 and 14.08.2020 from 28 resource persons residing in Konya and determined to have knowledge on the subject. The visual material was obtained by photographing the pigeon breeding areas of the resource persons. The data were evaluated using the content analysis method. The resource persons were abbreviated as the letter “K” and were specified by coding in order of district and interview date and indicated as “K1, K2…, K28” at the end of each belief. Results: In the study, it was found that the data obtained on beliefs and practices about folk medicine, luck and bad luck, fruitfulness and unfruitfulness, breeding, consumption, folk meteorology and folk calendar, the evil eye, death, and religion were generally similar to the literature on the subject. Conclusion: In this folkloric study performed in Konya, it can be said that pigeons continue their existence for various purposes in social life, they are seen as a symbol of some values in community life, and today the origins of the beliefs and practices of pigeons are based on Central Asia and Anatolia.
Develer tarihte ulaşım, yük, binek, savaş, gıda ve spor amacı ile insanlığa hizmet etmiştir. Türklerde deve yetiştiriciliği 4.000 yıldan fazla olmalıdır çünkü bazı arkeolojik kanıtlar Türklerde deve güreşinin en azından 4.000 yıldan beri yapıldığını göstermektedir. Ancak 20. yüzyılda başlayan endüstrileşme ve modernleşme süreci içinde deve önemini kaybetmiş ve günümüzde sadece bir spor ve turizm malzemesi derecesine inmiştir. Bu nedenle deve populasyonu geçen süre içinde 1.000’ler seviyesine inmiştir. Develer genellikle Ege Bölgesi deve güreşleri amacı ile yetiştirilmektedir. Yılda 60-70 yerleşim yerinde deve güreşleri organize edilmektedir. Deve güreşleri Pazar günleri gerçekleştirilir ve sadece erkekler değil, kadın ve çocuklar tarafından da izlenir. Develerin ekipmanları, aksesuarları, süslemeler, bakıcıların ücretleri, şehirden şehre ulaşım giderleri ile konaklama ve yiyecek giderleri oldukça pahalı olmasına rağmen, deve sahipleri genellikle çok zengin insanlar olmayıp, orta veya dar gelire sahip insanlardır.Bu nedenlerden dolayı bu organizasyonların devam edebilmesi için devlet tarafından desteklenmelerine ihtiyaç vardır.
This study was carried out to gather some basic information about pigeon raised in provinces of Diyarbakir, Mardin and Sanliurfa. They can be grouped related with their husbandry purpose as diver, tumbler (somersaulter), roller, spinner, fleet flier, high flier, racing homer, show and singer type pigeon breeds. Pigeon has generally been in positive role in Turkish culture. Pigeons can be found in all places from north to south and from west to east of Turkey. Pigeon husbandry in provinces of Batman, Diyarbakır, Mardin and Şanlıurfa has always been important in their culture. Lots of local pigeon breeds are raised in those provinces. In province of Batman there are raised tumbler type pigeons. In the city there are more than 1.000 professional pigeon breeder. In Diyarbakır there are raised pigeon types of Goğsüak, Ketme, İçağlı and Kızılbaş. In Mardin there are raised also tumbler types pigeons and pigeon breeding is a very important culture component in this region. In Şanlıurfa this city is an also very important pigeon breeding centre. There also raised different types of pigeons including pet, cage, feral pigeons which lived in buildings, valuable stud pigeons and yapşan pigeons which have legs in feather. In this region the main problem of pigeon breeding is lack of breeding association or clubs in those provinces and this problem should be solved by local pigeon breeders soon
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.