Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi
…
12 pages
1 file
Modern Uygur Türk edebiyatı ve Türkiye Türk edebiyatı ortak bir kültürel kaynaktan beslenmiştir. Ancak bu iki edebiyat aynı zamanda kendilerine özgü bazı yerel özellikler de göstermektedirler. Bu edebiyatların ürünü olan bazı eserlerde ise, hem ortak kültür öğelerini hem de yerel öğeleri bir arada bulabiliriz. İncelememizin konusu olan “uçraşkanda” şiiri bunun güzel bir örneğidir. Günümüz Uygur edebiyatının önemli temsilcilerinden Abdurehim Tileşup Ötkür’ün 1947 yılında kaleme aldığı “uçraşkanda” şiiri, ilk örneğini Divanü Lügati’t–Türk’te gördüğümüz “müşaare (deyişme)” tarzındadır. Şiir; yaklaşık bin yıllık bir geleneğin devam etmekte olduğunun ve iki bölge arasındaki kültürel bağın kopmadığının bir göstergesidir. Abdurehim Tileşup Ötkür’ün “Uçraşkanda” şiirini, Erzurumlu Emrah’ın “yok yok” adlı şiirinden hareketle yazdığı görülmektedir. Bu makalede iki şiir arasındaki ilişki ve benzerlikler tespit edilerek değerlendirmeler yapılmıştır.
Journal of International Social Research, 2020
Burçe ULUBİLGİN ÇUHADAR Öz Meşk, Türk müziğinde bir aktarım ve öğretim biçimidir. Yalnızca bir öğretim biçimi olarak ifade edilemeyecek olan meşk yöntemi; Türk müziğinde uzmanlaşmış bir üstadın kendi belirlediği öğrencisine repertuarını, tekniğini, üslup ve yorumunu aktardığı gibi belirli maddi ve manevi kültür öğeleri ile ahlakı da aktardığı bir usta-çırak ilişkisi biçiminde ifade edilebilir. Kültürel aracılık, kültürel unsurların yardımsız, aracısız, bir biçimde alınamayacağı, hatta anlaşılamayacağı durumlarda karşımıza çıkar. Kültürel aracı, aracı kavramının unsurlarını yerine getiren ve iki taraf arasında yer tutan bir görevde bulunmakla birlikte kültürel değerlerin aktarılmasına yani ilgilisine ulaşmasına kanallık eden kişiler için kullanılan bir kavramdır. Meşk yöntemi de bir aracının varlığı olmaksızın anlaşılamayacak (öğrenilemeyecek) Türk müziğinin ve onun çevresinde şekillenen kültür ve ahlakın öğrenciye aktarımında bir aracılık biçimi olarak karşımıza çıkar. Çalışmada, Türk müziği öğretiminde kullanılan meşk sisteminin bir öğretim yöntemi olmasının dışındaki unsurları da kültürel aracılık kavramı ile anlaşılmaya ve aktarılmaya çalışılır. Çalışmada, meşk yönteminin tüm bu nosyonları ile ele alındığında kültürel aracılığın görevleri olarak sayılan "aktarmak/taşımak, uzlaştırmak, güçlendirmek, korumak, dönüştürmek/değiştirme ve yeniden üretmek" görevlerini de gerçekleştirdiği ve Türk müziğinde bir kültürel aracılık rolü üstlendiği sonucuna ulaşılır.
Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, 2020
Bu çalışma, Erzurum'da yaşayan Ahıska Türklerinin kültürlenme olgusu bağlamındaki müzik kültürünün incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, Erzurum'un merkezinde, ilçelerinde ve köylerinde yaşadıkları tespit edilen ve ulaşılabilen Ahıska Türklerine yönelik gerçekleştirilen alan araştırması sonucunda, Erzurum'un Oltu İlçesi Belediye Başkanlığı'nın desteğiyle 2013 yılında yayınlanan Oltu Türküleri (Halaylar) başlıklı CD albümünün içerisinde bulunan türkülerin genel bir değerlendirmesi yapılmış ve Erzurum'un Şenkaya ilçesinin Gaziler (Bardız) Köyü'nde 2'si anonim, 2'si de kişisel olmak üzere toplam 4 adet türkü derlenerek notaya alınmıştır. Daha sonra, derlenen bu türküler müziksel özellikleri açısından incelenmiştir. Ayrıca, Erzurum'da yaşayan Ahıska Türklerinin genel kültürel özelliklerine ilişkin değerlendirmeler de yapılmıştır.
deu.mitosweb.com
Ulusal Kültüre bağlı olarak örgüt kültürünün boyutları "bireyciliktoplulukçuluk", "erillik-dişillik", "düşük güç aralığı-yüksek güç aralığı" ve "belirsizlikten kaçınma" varsayımları olarak yazında da karşımıza çıkmaktadır. Bu kültürel varsayımların örgüt içinde birçok uygulama, davranış veya değişkenle ilişki içinde olduğu söylenebilir. Bu çalışmada örgüt içinde çatışma çözmeyi ele alış tarzlarıyla kültürel varsayımlar arasında nasıl bir ilişki olduğu irdelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda toplulukçu kültürü daha fazla sergileyen bireylerin uyma davranışını da daha fazla sergiledikleri, dişil olanların ise işbirlikçi ve uzlaşmacı çatışma çözme tarzını benimsedikleri görülmüştür. Güç aralığı daha dar olanların uyma davranışını daha fazla sergilediklerini, güç aralığı daha geniş olan çalışanların ise kaçınmayla çatışmayı ele aldıkları görülmüştür. Son olarak ise belirsizlikten kaçınma düzeyleri düşük olanların tüm çatışma çözme tarzlarını benimsedikleri bulgular arasındadır.
Uyarı: Kitapta ifade edilen fikir ve görüşler sadece yazarlarının olup Uluslararası Türk Akademisi ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığının görüşlerini yansıtmaz. Disclaimer: The views and opinions expressed in this book are those of the authors and do not necessarily reflect the opinions of the International Turkic Akademy and Presidency of the Board of Trustees of the Khoja Akhmet Yassawi International Turkish-Kazakh University VOLUME / CİLT 4
Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Kültürel mirasın önemli bir parçası olan aktarlık, son yıllarda doğal ve bitkisel ürün kullanımına rağbetin artması ile dikkat çeken bir meslek haline gelmiştir. Fiziksel ve ruhsal birçok hastalığa geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları kapsamında tedavi yöntemleri sunan aktarlar, son dönemde artan sayılarıyla halka daha fazla hizmet sunmaktadırlar. Covid-19 salgınının da ortaya çıkması ve talebin daha artış göstermesiyle özellikle büyük şehirlerde tanınırlığını ve işlevselliğini artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kültürel mirasın korunması ve yaşatılması bağlamında sağlık coğrafyası, kültür coğrafyası, halk bilimi ve sağlık bilimleri gibi disiplinlerin ortak konusu olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları açısından da önemli olan aktarlık mesleğine dikkat çekmektir. Bu doğrultuda Samsun ili genelinde faaliyet gösteren 28 aktarla gerçekleştirilen saha çalışmalarında görüşme yöntemi gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmelerde, aktarların mesleki bilgi, donanım ve deneyimle...
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur | Ethical principles were followed during the preparation of this study Bu makale, 10. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi'nde sözlü olarak sunulan tam metni yayımlanmayan ".Sûrnâmelerden Türk Kültürüne Bir Bakış: Vehbî Örneği." başlıklı tebliğin içeriği geliştirilerek ve kısmen değiştirilerek üretilmiş hâlidir. Makale, Etik Kurul Belgesi gerektirmemektedir | Article does not require an Ethics Committee Approval.
Rengâhenk, 2024
Bu yazımda Üsküdar'daki değişim ve dönüşümü kültürel muhafazakârlık ekseninde tasavvuf, müzik ve edebiyat açısından değerlendiriyorum.
International Language, Literature and Folklore Researchers Journal, 2013
1970s have witnessed a paradigm shift in the translation field due to the fact that lingustics oriented theories lost their significances and instead
JOURNAL OF ARTS, 2019
Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolayısıyla oyuncunun yerini kuklanın aldığı bir gösterim türdür. Kuklanın sahnede tek ve belli bir rolü oynadığı konvansiyonel sahneleme biçimi bugün hala devam etmekle birlikte; 20. yüzyıl sahneleme örnekleri açısından değişimi beraberinde getirmiştir. Avant-garde hareketlerle birlikte tüm sanat disiplinlerinde gerçekleşen değişimin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve iletişim biçimlerinin evrimi de buna zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla hem kumpanyalar farklı deneysel uygulamalar yapmış hem de farklı sahne sanatlarının öncülüğünde disiplinlerarası çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışma, kuklanın bir anlatım aracı olarak özellikle çağdaş gösteri sanatlarındaki yerini ortaya koymaktadır.
2020
Insanoglu, var oldugu andan itibaren bulundugu cevreyi anlamlandirma ve yonetme ihtiyaci hissetmistir. Anlamlandirma ihtiyaci, beraberinde sanat mefhumunu meydana getirirken; yonetme ihtiyaci ise iktidar mefhumunun olusmasina ve gelismesine sebep olmustur. Yuzyillar boyu her iki kavram da toplumsal yasam icerisinde uretilmektedir. Her ne kadar sanatin dogrudan toplumu bicimlendirmek gibi bir amaci olmasa da sanat, toplumsal yapinin belirleyicilerindendir. Oyle ki iktidarlar sanati, sahip olduklari ideolojinin bir telkin mecrasi olarak gorurler. Bu yuzden edebi eser ve yaraticisi gerek kulturel gerekse de ideolojik olarak toplumu bicimlendirme gorevi de ustlenir. Iktidarin olusturmak istedigi sanat kanonun aksinde eser veren sanatci ise yaptirima maruz kalabilmektedir. Bu cerceve dogrultusunda calismada Cahit Saffet Irgat’in “Porda” siiri ornegi uzerinden donemin iktidarinin sanata yaklasimi ve iktidarin sanat anlayisinin aksinde eser veren sanatciya yonelik yaptirimlari ortaya konma...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kurgu Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Hakemli İletişim Dergisi, 2003
the Journal of Academic Social Sciences, 2017
Kültür Bir İktidar Unsuru Mudur ?, 2021
Journal of International Social Research, 2017
Journal of International Social Research, 2019
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 2023
International Journal of Economics, Politics, Humanities & Social Sciences, 2021
International Journal of Contemporary Tourism Research
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
Turk Kulturu Ve Haci Bektas Veli-arastirma Dergisi, 2023
DergiPark (Istanbul University), 2022
Kastamonu Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi, 2016
SDÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2016
Kardelen Almanak, 2020
Toplum ve Kuram, 2013
İPA İstanbul, 2021
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2021